diorex

Kılıcın Bekçileri - Cenk Enes Özer Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kılıcın Bekçileri kimin eseri? Kılıcın Bekçileri kitabının yazarı kimdir? Kılıcın Bekçileri konusu ve anafikri nedir? Kılıcın Bekçileri kitabı ne anlatıyor? Kılıcın Bekçileri PDF indirme linki var mı? Kılıcın Bekçileri kitabının yazarı Cenk Enes Özer kimdir? İşte Kılıcın Bekçileri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 18.04.2022 12:00
Kılıcın Bekçileri - Cenk Enes Özer Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Cenk Enes Özer

Yayın Evi: Ufuk Yayınları

İSBN: 9786055314132

Sayfa Sayısı: 192

Kılıcın Bekçileri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Karanlık sadece ışığın yokluğu mudur yoksa ışığa rağmen önümüze çekilmiş siyah bir perde mi? Üstelik şimdiye kadar görmediklerimizi, bilmediklerimizi, bulamadıklarımızı ama belki de hayatımız boyunca arayıp durduklarımızı gizlemek için gözümüzün önüne gerilmiş bir perde… Şimdi onu aralayıp, ardındakilerle yüzleşmeye hazır mısınız?

Cenk Enes Özer’in kaleme aldığı ve Ufuk Yayınları’ndan çıkan Hizmetkar Serisi’nin bu bölümünde yolculuğumuz Karanlık Diyar’a, Lanetliler Ülkesi’ne, İblis’in sarayına kadar uzanıyor. Her biri bir günahı temsil eden yedi krallığın surlarını aşan Yağmur, yolculuk dönüşünde düşmana ait tüm sırları sizlerle paylaşıyor:

İnsanların, şeytanlar arasında işleri ne? Hangi vaatlerle kandırıldılar, nasıl bir eğitimden geçiyorlar? Tekrar aramıza sızarken aslında neyi hedefliyorlar? Şöhrete ve zenginliğe giden yolda kimlerle nasıl bir pazarlığa tutuştular? Ve en acısı, hangi bedeli ödemeye mahkum oldular?

İnanç ve kültür dünyamıza ait meselelere yepyeni bir bakış açısı getiren Hizmetkar Serisi’nin dördüncü kitabı “Kılıcın Bekçileri”, okuyucusuna bir kitaptan çok daha fazlasını vaat ediyor…

Kılıcın Bekçileri Alıntıları - Sözleri

  • İnsanların, bir şeyi başarabilmeleri için inanmaları şarttır. Başarının büyüklüğü, asılacak engellerin zorluğu ile ölçülür. Dolayısıyla inanç da en az zorluklar kadar büyük olmalıdır.
  • Hâlbuki insanlar, öfkenin kaynağı olan”kibri” bir kurutabilseler, sadece öfkenin değil, daha nice sorunlarında önüne geçmiş olacaklar.
  • Kur’an’da neden, “zina etmeyin” yerine “zinaya yaklaşmayın “ dendiğini düşündüğüm bir gün hizmetkar bana, “ her şey gözle başlar da ondan. Kişi gördüğünü ister. Ama baktığı o sahte güzelliğin ardında saklanan A’ver ‘in çirkinliğini bir görse değil istemek, köşe bucak kaçacak yer arardı.” demişti.
  • İnsanlar yediklerine göre hareket eden birer makine gibidirler. Helal yerlerse ibadet ederler, haram yerlerse günah işlerler. Çünkü günah ya da ibadet olan tüm fiillerin kuvveti mideden gelmektedir. İşte azazil bunu fark ettiği günden beri insanların midelerini haramla doldurmak için her şeyi yapıyor. Zaten insanlar da önlerine konan şeyin aslını astarını hiç merak etmeden yiyorlar.
  • “Harama bakma” konusundan bahis açıldığı bir gün, “İnsanlar harama bakmak deyince hep göz zinasını anlarlar. Halbuki harama bakmak, Allah’ın haram kıldığı her şeyi kapsar. İçki içenlere, kumar oynayanlara, zulmü edenlere seyirci kalmak da bir nevi harama bakmak değil midir?”demişti. İşte O böylesine ince bir ruha ve anlayışa sahipti....
  • İnsanın kalbinde içten içe sürekli yanan bir ateştir hased. Hem de orada güzellik adına ne varsa yakıp kül eden bir ateş... Dumanı gözleri kör eden bir ateş... Öyle bir körlük ki; Allah’ın bahşettiği onca nimetin birini bile görmez olur... Öyle bir göz ki; başkalarının sahip olduğu en ufak bir çöpü dahi kemirir durur... Değil çöpü dünyaları yalayıp yutsa ne fayda? Onu ancak toprak doyurur...
  • Cesaret, korkusuzluk değil bilakis tüm korkulara rağmen karanlıkta yol alabilmektir.
  • Bu his, İsmail Fakirullah Hazretlerinin bir sözünü hatırlatmıştı: “Yolumuzda olanlar, uzağımız dahi olsa yakınımızdır. Yolumuzda olmayanlar, yakınımız dahi olsa uzağımızdır.
  • İnsanların, bir şeyi başarabilmeleri için inanmaları şarttır. Başarının büyüklüğü, asılacak engellerin zorluğu ile ölçülür. Dolayısıyla inanç da en az zorluklar kadar büyük olmalıdır.
  • Cesaret, korkusuzluk değil bilakis tüm korkulara rağmen karanlıkta yol alabilmektir. İşte önünde uçsuz bucaksız bir karanlık... Durma Yağmur, yürü...
  • Allah tarafından "Eşref-i Mahlukat" iltifatına mazhar olmuş "Yaratılanların En Şereflisi" diye övülmüş insanların, hayvanlardan aşağı görülmesinden daha büyük bir saçmalık olabilir miydi? Gerçi bunda insanların da suçu yok değildi hani. Öyle ya, kendisini Allah'ın halifesi yapmaya vesile olan imanı kalbinden söküp atınca, geriye kalan sefaletten başka neydi ki? Zaten bu duruma düşenlere Allah bile "Esfele Sâfilîn" demiyor muydu? Sefillerden de sefil... hayvanlardan da aşağı...
  • Var olan her şey sevmek, sevilmek ister. Hatta şeytanlar bile! Kaldı ki hayvanlar istemesin.
  • "Her şey gözle başlar da ondan. Kişi, gördüğünü ister. Ama baktığı o sahte güzelliğin ardında saklanan A'ver'in çirkinliğini bir görse istemek, köşe bucak kaçacak yer arardı."
  • "Metâ nasrullah?" "Allah'ın yardımı ne zaman?"
  • "İki kişinin bildiği, sır olmadığına göre, sır nedir?" [...] -Sır, kimsenin bilmediğidir. [...] -[...] sır odur ki, ancak Allah bilir. Sırrını verdiği kul dahi, ne bildiğini bilmez...

Kılıcın Bekçileri İncelemesi - Şahsi Yorumlar

gayet güzel....................................................................................................................................................................................................... (kaan akgün)

Yine bitti güzelim kitap... Yahu bunlar nasıl maceralar? Öyle detaylar çıkıyor ki ortaya, çözmeye çalışırken hatlarım yanıveriyor. Hayır yani üşenmesem oturup harita filan çıkaracağım! Hayali bir dil midir bilmem ama sapık gibi Saremce kelimeleri şöyle bi' not edip ezberlemeye başlamam an meselesi. Allah'ım cidden şuraya ne yazsam bilemiyorum. Hani "Anlatılmaz, okunur ve yaşanır!" diyebilirim anca. (Adalia)

Kılıcın Bekçileri PDF indirme linki var mı?

Cenk Enes Özer - Kılıcın Bekçileri kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kılıcın Bekçileri PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Cenk Enes Özer Kimdir?

1978 yılının Aralık ayında Ankara’da dünyaya geldi.

İlk, orta ve lise eğitimini Cebeci İ.Ö.O., Cebeci Orta Okulu ve Ankara Lisesi’nde tamamladı.

1996 yılında Eskişehir’e gitti ve Anadolu Üni. İ.İ.B.F. Maliye bölümünden mezun olarak 2000 yılında Ankara’ya döndü.

Aynı yıl İlkay Tuğba Hanım’la evlendi ve Metro Turizm Ankara Böl. Md.’nde Muhasebe Müdürlüğü yapmaya başladı.2001 yılında ilk çocukları Ahmet Faruk dünyaya geldi.2003 yılında askerlik vazifesi için İzmir’e gitti ve dört aylık eğitiminin ardından Ankara’ya, Hava Loj. Kom.’na döndü.2004 ve 2007 yılları arasında, özel sektörde kurumsal gelişim uzmanlığı ve genel müdürlük yaptı.

2007 yılının başında, dünya hayatının ancak bir oyun ve eğlenceden ibaret olduğunu ve çoktandır bu oyundan sıkıldığını fark edip aldığı ani bir kararla ilk kitabı “Hizmetkar Kim?”i kaleme aldı. Sonra da onu sırasıyla “Kara Kutu Operasyonu”, “Pindaros’un Kitabı”, “Kılıcın Bekçileri”, “Şeytan Severse” ve “Sinova” izledi.

Cenk Enes Özer Kitapları - Eserleri

  • Hizmetkar Kim
  • Şeytan Severse
  • Kara Kutu Operasyonu
  • Pindaros’un Kitabı
  • Kılıcın Bekçileri
  • Sinova
  • Adalia
  • Piyonun Yolu: Süley-man
  • Süley-man II - Oyunun Sonu
  • Zamansız Yağmur Başlıyor
  • The Servant

Cenk Enes Özer Alıntıları - Sözleri

  • Kur’an’da neden, “zina etmeyin” yerine “zinaya yaklaşmayın “ dendiğini düşündüğüm bir gün hizmetkar bana, “ her şey gözle başlar da ondan. Kişi gördüğünü ister. Ama baktığı o sahte güzelliğin ardında saklanan A’ver ‘in çirkinliğini bir görse değil istemek, köşe bucak kaçacak yer arardı.” demişti. (Kılıcın Bekçileri)
  • "Televizyon, sizin tek dostunuzdur. Sizi hiçbir zaman hiçbir yerde yalnız bırakmaz. Sabah kalktığınızda hemen onu açarsınız. Yemek yerken size eşlik eder. Bir misafiriniz geldiğinde onu ağarlar. Akşam, haberleri ondan öğrenirsiniz. Çocuklarınıza bakıcılık yapar. Canınız sıkkınsa sizi güldürür. Rahatlamak istediğinizde karşısına geçer ağlarsınız. Siz televizyonsuz yapamazsınız. Çünkü ona bağımlısınız. O kapalı olduğunda evinizde bir şey eksik gibidir. Hayatınız, onun ekranı gibi kararır. Halbuki onunlayken zamanın nasıl geçtiğini dahi anlamazsınız. Televizyon, sizin tek dostunuzdur. Sizi hiçbir zaman..." (Kara Kutu Operasyonu)
  • "İnsan bekaya, yani sonsuzluğa âşıktır. Sonsuza kadar yaşamak, var olmak ister. Zahiren yokluk gibi gördüğü ölümden korkması da bundandır. İşte burada da diyor ki, madem şu geçici dünya hayatında bir devamlılık, bir ölümsüzlük, yani sonsuzluk istiyorsun; o halde bilmelisin ki tüm beka, fenadan çıkar. Tıpkı toprağın bağrına düşen çekirdek gibi... Zahiren, yani görünüşte çürüyüp yok olan çekirdek; geniş gövdesi, uzun dalları, yeşil yaprakları ve renk renk meyveleriyle bir ağaç olarak hayat bulur, yüzünü fenadan bekaya döner. İşte sen de o çekirdek gibi fena bul, içindeki kötülüklerden kurtul; küçüklüğün büyüklüğe, aczin kuvvete, yokluğun varlığa tebdil olsun, dönüşsün!" (Piyonun Yolu: Süley-man)
  • Ama sen de haklısın be uyku! Yerinde olsam ben de gelmezdim... (Süley-man II - Oyunun Sonu)
  • - Peki hocam, vicdanın gıdası nedir? Neyle beslenir? - İki şeyle: Zikir ve fikir. Kişi, kendine Allah'ı hatırlatacak yollara, kitaplara, arkadaşlara ve Hizmetkarlara tevessül ettikçe, onlarla daha çok vakit geçirdikçe, öğrendiklerinin üzerinde kafa yorup içselleştirdikçe vicdanı kuvvetlenir, kendi ayakları üzerinde durabilir hâle gelir. (Pindaros’un Kitabı)
  • Yükselmen için önce alçalman gerek... (Pindaros’un Kitabı)
  • "Even he who owns the whole world, he will look at others who are breathing and say, 'You are consuming my oxygen,' and he will continue to oppress." (The Servant)
  • —Allah'ın Hz.Âdem ve eşi Hz.Havva'yı, "Ey Âdem, bu şeytan, senin ve eşinin kesin düşmanıdır. Binaenaleyh, sakın o sizi cennetten çıkarmasın. O zaman sıkıntıya düşersiniz." (Hizmetkar Kim)
  • Hem Allah'tan her şeyin hayırlısını isteyeceksiniz hem de başınıza gelen olaylar karşısında “Hayır bunun neresinde?" diyeceksiniz. Ben söyleyeyim: Hayır, o olayların ötesinde. Şayet sabredebilirseniz bunu gözlerinizle göreceksiniz! (Sinova)
  • "[...] hayatta tekrar diye bir şey yoktur. Her, gün batımı bir tekrarsa izlemekten niye bıkmıyoruz?" (Piyonun Yolu: Süley-man)
  • Hakk şerleri hayr eyler Zannetme ki gayr eyler Ârif ânı seyreyler Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler Deme niçin şu şöyle Yerincedir o öyle Bak sonuna sabr eyle Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler ~İbrahim Hakkı Hz. (Kara Kutu Operasyonu)
  • İnsanın kalbinde içten içe sürekli yanan bir ateştir hased. Hem de orada güzellik adına ne varsa yakıp kül eden bir ateş... Dumanı gözleri kör eden bir ateş... Öyle bir körlük ki; Allah’ın bahşettiği onca nimetin birini bile görmez olur... Öyle bir göz ki; başkalarının sahip olduğu en ufak bir çöpü dahi kemirir durur... Değil çöpü dünyaları yalayıp yutsa ne fayda? Onu ancak toprak doyurur... (Kılıcın Bekçileri)
  • Ve aşk papatya falına başlarken cepte bir yaprağı hazırda bulundurmaktı. (Sinova)
  • "İmkansız diye bir şey yoktur Süleyman! Henüz bulunmamış bir yol vardır." (Piyonun Yolu: Süley-man)
  • Anlaşılan o ki aşık olunmuyor, aşka düşülüyordu. Çünkü aşk düşkünlüktü. Maşuka düşkünlüktü. (Şeytan Severse)
  • Kendini, bir masumu aç bir aslanın önünden kurtaran kahraman gibi görüyordu. (Hizmetkar Kim)
  • "Let's go! Our friends and enemies are waiting for us." (The Servant)
  • Bu his, İsmail Fakirullah Hazretlerinin bir sözünü hatırlatmıştı: “Yolumuzda olanlar, uzağımız dahi olsa yakınımızdır. Yolumuzda olmayanlar, yakınımız dahi olsa uzağımızdır. (Kılıcın Bekçileri)
  • Bana kalırsa aşk, 'Neden seviyorum?' sorusundan sonraki sessizlik halidir Regsua. (Adalia)
  • -[...] dua, mü'minin asıl silahıdır. (Kara Kutu Operasyonu)

Yorum Yaz