diorex
Dedas

Kira Kiralina - Panait Istrati Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kira Kiralina kimin eseri? Kira Kiralina kitabının yazarı kimdir? Kira Kiralina konusu ve anafikri nedir? Kira Kiralina kitabı ne anlatıyor? Kira Kiralina PDF indirme linki var mı? Kira Kiralina kitabının yazarı Panait Istrati kimdir? İşte Kira Kiralina kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 26.05.2022 09:00
Kira Kiralina - Panait Istrati Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Panait Istrati

Çevirmen: Bertan Onaran

Editör: Barış Zeren

Orijinal Adı: Kyra Kyralina

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9786254051807

Sayfa Sayısı: 136

Kira Kiralina Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Panait Istrati’nin ilk yapıtlarından olan Kira Kiralina, 1924 yılında yayımlandığında büyük ilgi topladı ve yazarın gelecek şöhretinde büyük pay sahibi oldu. Adrien Zograffi adlı kahramanının adını taşıyan dizinin ilk kitabı Kira Kiralina’da yazar, Tuna Nehri’nden Kahire’ye uzanan bir coğrafyanın insanlarını canlı portreler halinde betimliyor. Adrien’in Stavro’yla karşılaşmaları üzerinden, mülksüz, yurtsuz bir insan için özgürlüğün ve ahlakın anlamını tartışıyor. Istrati Doğu’yu toz pembe bir masal halinde değil, geleneksel devlet, aile, cinsiyet bağlarının dışındaki insanların bitimsiz dayanak arayışlarından kesitlerle sunuyor.

Kira Kiralina Alıntıları - Sözleri

  • "Yüzüme bakıp geçiyorlardı. Hiçbir şey görmüyorlardı. Hiçbir şey anlamıyorlardı."
  • Tutkulu bir yüreği yıkıma götürecek birkaç yol vardır: Bunların en kolayı yumuşacık konuşmaktır.
  • …aşk, sudan güçlüdür…
  • İnsanın yazgısı önceden yazılıyor alnına.
  • Sevilmek, okşanmak üzere yaratılmış bu kadın...
  • İnsan yazgısının dışına çıkamaz.
  • İnsan bir çırpıda bir sürü insanla tanışır, sonra hop diye ayrılır...
  • İnsanlarınsa kendi bencilliklerinden başka bir şey gördükleri yoktu.
  • İnsanoğlunun yaşamı anlamış olduğu hiç de gerçekçi değil. Zekası, onun pek işine yaramıyor, konuşmasına bakılırsa, hayvana benzemiyor pek. Ama benzerinin acısını hissetme ve bulma söz konusu olduğunda, budalalığı hayvanların bilinçsizliğini bile aşıyor.
  • Hem gencim hem yaşlı, serçeler gibi...
  • Yüreğini böylesine kaskatı kılacak kadar mı acı çektin?
  • Sıkı kapalı kapılar zorlamayla açılmaz.
  • Ne denli güçlü olursa olsun yeryüzünde it kopuk takımı arasına düşüp de alçalmayacak insan yoktur.
  • İnsanın istemeden konuşmak zorunda kalması hiç hoş değil...
  • Ömründe ilk kez umutsuzluktan ağladığını gördüm.

Kira Kiralina İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Coğrafyalar Değişse de, Acılar Baki Kalır: Kira Kiralina: "Görüyorsun ya, yaşam hep keyifli şeylerden oluşmuyor. Ayrıca acılar da var." Romanya doğumlu olan ve eserlerini Fransızca yazan yazar/panait-istrati, 1884 yılında dünyaya geldi. Tuna nehri kıyısında kozmopolit bir şehir olan Breila’de (İbrail) doğan Istrati, Fransızcaya ek olarak Rumence, Yunanca ve Türkçe de konuşabiliyordu. Rumen bir işçi olan annesiyle büyüyen Istrati’nin babası ise Yunan’dı fakat o, ölen babasını hiç tanıyamadan büyüdü. Fransız edebiyatının güçlü isimlerinden yazar/romain-rolland’ın “Balkanlar’ın yazar/maksim-gorki”si dediği Panait İstrati, öyküleri ve romanlarıyla günümüzde modern edebiyatın en bilinen simalarından olmaya devam ediyor ve kitapları, dünyanın birçok dilinde okunuyor. Küçük yaşlardan itibaren çalışmaya başlayan ve tıpkı Gorki gibi işçi sınıfına her yönüyle hakim olan yazar, sosyalist fikirlerden de etkilenerek aktif bir siyasi hayatın içine atıldı ve uzun yıllar bu uğraşını sürdürdü. Komünist Parti’nin daveti üzerine birkaç haftalığına Sovyetler Birliği’ne giden Istrati, burada hayranlık duyduğu sosyalist düzen karşısında hayal kırıklığına uğradı ve hayatının geri kalanında kendini siyasi fikirlerden arındırarak apolitik bir duruş sergiledi. Sovyetler’e dair notlarını ise kitap/sovyetler-1929--279175 isimli kitapta bir araya getirdi. Sokaktan, halkın içinden gelen yazar hemen hemen bütün eserlerinde kendi sosyal statüsündeki insanları anlatır. Sıradan insanın trajedileri onun kaleminde hayat bulur ve eserleriyle kendisini ölümsüzleştirir. Dostluk, aşk, sevgi, insanlar arasındaki diğer tüm ilişkileri öykü ve romanlarında ustaca kurgulaştırır. Hatta birçok kitabında kendi hayatından kesitler sunduğu da söylenir. Balkanlar, Anadolu ve Ortadoğu gibi coğrafyalarda geçen hikâyelerin yazarı olarak bilinen Istrati, bir Batı dilinde yazmasına rağmen, “Doğulu” bir yazar unvanına sahiptir. Yazar, eserlerinde Romanya, Yunanistan ve Osmanlı/Türkiye topraklarında gezintiye çıkarır okurlarını ve gerçekçi bir anlayışla kaleme alır yapıtlarını. Bu coğrafyalarda yaşayan insanların dramatik hayatlarını gözler önüne serer. Anlattıkları aslında hepimizin bildiği öykülerdir ve bu bildiğimiz şeyleri onun kaleminden okumak ise büyük bir ayrıcalıktır. Rastladığımız veya duyduğumuz trajedileri tüm çıplaklığıyla karşımıza getirir ve yaşanan acılar onun sayesinde gün yüzüne çıkar. kitap/kira-kiralina--257467 isimli bu romanında da yine bu durum geçerlidir. İlk eserlerinden biri olmasına rağmen etkileyici bir hikâye ortaya koyan Istrati, yazarlık kariyerinin sonraki safhasını bu eserinin kazandığı başarıya borçludur. 1924 yılında yayımlanan eser, yazarın da doğduğu şehir olan İbrail’de başlar. Yunanistan üzerinden Türkiye topraklarına da geçiş yaparak güzel bir İstanbul portresi sunan Istrati, buradan da Şam, Beyrut ve Kahire’ye uzanır. Ayrıca Türkiye’de Ankara, Diyarbakır, Erzurum gibi şehirlerin isimleri de karşımıza çıkıyor ve bu durum yazarın Türkiye topraklarına oldukça hakim olduğunu gösteriyor. Aynı şekilde Türkiye’ye ait olan yiyecek, içecek ve giyeceklerin, kültürel simgelerin bolca kullanılması da yine Istrati’nin Türk kültürüne olan sevgisini ortaya koyuyor. “Yaşıma, yüreğime, deneyimime fazla gelen dayanılmaz bir mutsuzluğa tek başıma katlanmaya çalışıyordum.” Kira Kiralina’da özgürlük ve ahlâk gibi insanlığın var oluşundan beri yer alan kavramları masaya yatırıyor Panait Istrati ve bunu bir kimlik arayışında olan, yoksul, yurtsuz bir karakterin gözünden yapıyor. Stavro’nun öyküsünü anlatan yazar, bir ailenin trajik hayatını bizlere aktarıyor. Masal tadında anlatılan öykü hayatın içinden birçok unsura yer veriyor. Stavro’nun küçüklüğünden başlayan öykü, yetişkinliğine dek uzanıyor ve çocukluğunda yaşadığı üzücü olaylar tüm yaşamına tesir ediyor. Acımasız bir baba ve abinin zorbalıklarına maruz kalan Stavro, ablası Kira ve annelerinin öyküsü uzun bir zaman dilimine yayılıyor ve Stavro’nun ablası ile annesini arama serüveni sayfaları heyecanla çevirmemize sebep oluyor. Nazım Efendi, Mustafa Bey, Barba Yani, Adrien, Kira Kiralina gibi birçok farklı karakter ile kültürlerarası bir yolculuğa çıkıyoruz ve yaşanan birçok olumsuzluğa rağmen umutlu bir finalle noktalıyor öyküsünü yazar. Karşılaştığı tüm zorlukları bir bir ardında bırakan Stavro’nun öyküsü detaylarla anlatılsa da, kitap bittiğinde devamının olmasını arzuluyoruz. Yazarın Kira Kiralina’daki birçok karakteri sonraki kitaplarında da işlediğini belirtmek gerek ayrıca. Görünüp kaybolan bazı karakterlerin yaşantılarına yeniden konuk olmak bu kitabı seven herkesin isteyeceği bir şey şüphesiz. Rumencede “Kira” kadın demektir, “Kiralina” ise güçlü bir karaktere sahip olmak anlamına gelir. Stavro’nun ablası bu isimle anılıyor ve aslında bütün öykü Stavro’nun gözünden anlatılsa da, kitabın adını bu şekilde oluşturmuş yazar. Panait Istrati, değişen coğrafyalarda acının baki kaldığını vurgulayan güçlü bir yol hikâyesine imza atıyor Kira Kiralina’da. İnsanın başına ne gelirse gelsin, yaşamdan keyif alınması gerektiğini, erdemli bir insan olmanın gerekliliğini, dostluğun ve sevginin önemini Stavro’nun annesinin ağzından aktarıyor ve ortaya etkileyici bir roman çıkarıyor. Birçok yayınevinden birçok kitabı dilimize kazandırılan Istrati'ni Kira Kiralina'sı daha önce yazar/Yasar-Nabi-Nayir tarafından da Türkçeleştirilmiştir. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'nın Modern Klasikleri serisindeki çevirisi ise yazar/bertan-onaran'a aittir. Son olarak, eserin 1928 ve 2014 yıllarında olmak üzere iki sinema uyarlamasının bulunduğunu da ekleyeyim. Romanı okuyup yaşananlara bir de sinema perdesinde bakmak isteyenler tercih edebilirler. Keyifli okumalar dilerim. "Dünya güzel mi?.. Yok canım, düpedüz yalan bu!.. Bütün güzellik, sevinç dolu olduğu sürece kendi yüreğimizden geliyor. Sevinç uçup gittiğinde dünya mezarlığa dönüyor." (Bahri Doğukan Şahin)

Başlarda kitabı tanıma ve kitaba alışma sürecinde biraz sıkıldığımı itiraf etmeliyim ama sonunda çok beğendiğim kitapların arasında yerini aldı. Etkileyici bir kitaptı. Okunmalı... (Alev Bilgin)

Kira Kiralina, Modern Klasikler #162: Kitap Stavro'nun hikayesini anlatıyor. Aslında kitap ismi "Kira Kiralina" değil daha farklı bir isim olabilirmiş. "Stavro" ya da "Salepçi Stavro" isimleri daha uygun olurmuş. Kira Kiralina'ın hayatı var tabii ki anlatılarda. Fakat burada ana anlatıcı Stavro'dur. Stavro'nun yaşamını bizdeki söylemle belirtmem gerekirse feleğin çemberinden geçmiştir. Çocukluğundan ilk gençlik yıllarına kadar birden fazla zorlukla karşılaşmıştır. Bunların ne olduğunu söylemek istemiyorum. Okuyunca sizlerde öğreneceksiniz. İnsanlardan o kadar tiksinmiştir ki intihar etmeyi birçok kez düşünmüştür. Bir gün yazgısını değiştirecek bir ihtiyarla karşılaşır. Bu ihtiyar ona yaşam elini uzatmıştır. Stavro, bir sürü kötülük görmesine rağmen bu bir tek iyilikte bu tüm kötülükleri unutur. Hayat kendisi için yeniden başlamıştır. Benim keyif alarak okuduğum ve çok beğendiğim bir kitap oldu. Kitapta birçok tema ve bu temalarda çıkarılacak sonuçlar var. Bu sonuçları çıkarmakta sizlere kalıyor. (Kovulan Adam)

Kira Kiralina PDF indirme linki var mı?

Panait Istrati - Kira Kiralina kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kira Kiralina PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Panait Istrati Kimdir?

Romanya'nın bir liman kenti olan İbrail'de doğan yazar, gençliğini, aralarında İstanbul'un da olduğu pek çok Osmanlı kentinde geçirdi. Babası Yunandır. Mısır'ı, Lübnan'ı, Suriye'yi gezdi. Bu dönemde, bulduğu bir sözlük sayesinde Fransızca öğrendi. 1921 yılında, Fransa'nın Nice kentine giderken, yalnızlığı dolayısıyla intihar girişiminde bulundu. O sırada üzerinde Romain Rolland'a yazılmış fakat henüz göndermemiş olduğu bir mektup bulunuyordu.

İlk romanı Kira Kiralina (Yaşar Nabi Nayır tarafından Türkçeye çevrilmiştir) 1923 yılında Romain Rolland'ın yazdığı önsözüyle birlikte basılmıştır. Panait Istrati tüm eserlerini anadili olan Rumence değil, Fransızca olarak yazmıştır. Türkçeye de çevrilmiş önemli eserleri arasında, Arkadaş (Mihail), Akdeniz, Sokak Kızı (Nerantsula), Angel Dayı, Kodin, Baragan'ın Devedikenleri, Uşak (Méditerranée) ve Sünger Avcıları gelir.

Gençlik yıllarında devrimci hareketlerin etkisine kapılmış olan Istrati, 1929'da Komünist Partinin daveti üzerine Sovyetler Birliği'ni gezdikten sonra umutsuzluğa kapılmış ve politik mücadelenin dünyada bir şeyleri değiştirmek için yetersiz olduğu fikrini edinmiştir. Pek çok romanında da politikadan, politik mücadeleden çok insanı insan yapan değerler üzerinde durması bu yüzdendir. Panait Istrati romanlarının çoğunda yaptığı yolculukları anlatır. Fakat gezdiği ülkeler değil, tanıdığı insanlar ön plandadır. Istrati'nin eserlerinde gerçek bir insan sevgisi hissedilir. Bu karşılıksız ve koşulsuz sevginin hikâyesindeki kahramanların başına getirdiği belalar kadar, onlara yaptığı katkı da nesnel bir biçimde anlatılır.

Panait Istrati'nin şaheseri olarak Arkadaş (Mihail) adlı kitabı gösterilebilir. Bu kitapta, Panait Istrati'nin pek çok başka romanındaki başkahramanı da olan Adrian Zografi ile Mihail'in arkadaşlığı anlatılır. Bu arkadaşlık, ideal bir sevgi görüşünü simgelemek için kullanılmıştır. Istrati birçok başka eserinde de arkadaşlık temasını kullanmıştır. Hatta bu eserlerin çoğunda büyük, efsanevi aşklar bile arkadaşlıklar uğruna feda edilmişlerdir.

Panait Istrati Kitapları - Eserleri

  • Akdeniz
  • Arkadaş
  • Baragan’ın Dikenleri
  • Kodin
  • Sokak Kızı
  • Kira Kiralina
  • Angel Dayı
  • Hayat Yollarında
  • Sünger Avcısı
  • Minka Abla
  • Uşak
  • Perlmutter Ailesi
  • İş Bulma Kurumu
  • Keşiş Sofronie
  • Tel Ören İzak
  • Hayduklar
  • Sovyetler 1929
  • Bütün Eserleri 1

Panait Istrati Alıntıları - Sözleri

  • “(...) Hayatta bir çok başlangıç sonuçlardan daha üstündür...” (Hayduklar)
  • “(...) Kadının içten direnci, kaba adamın arzuları üzerinde etkisizdir. O saf bir adamın utangaçlık sıkıntılarının nerede bittiğini, kadınlık onurunun derin tiksintisinin nerede başladığını bilmez. Toprağa hükmeden bu kaba adama her şey mübah gelir...” (Hayduklar)
  • İnsanın kontrole ihtiyacı oldukça toplum adaleti asla ümit edilmemelidir. (Keşiş Sofronie)
  • - İyi ama sen fakirsin, hayatını kazanmak zorundasın. + Zararı yok ; ölmeyecek kadarını mideme vereceğim; kazancımın geri kalan kısmını kitaplara harcayacağım. (Kodin)
  • Çok acı bir şiirim var Onu ölürken de almak istemem ya da Şu kadar söylemek isterdim Ölümümden daha beteri var dünyada (Keşiş Sofronie)
  • -Sen dün sevmiş olduğun şeylerden bugün nefret ediyorsun. -Doğru.. Beni şu gördüğün hâle getiren dün sevmiş olduğum şeylerdir.. (Angel Dayı)
  • O zamandan sonra özgür insanların kaderini esirlerinkine bağlayan hayalden kurtuldum. Hepimiz aynı hamurdan yapılmamışız. Boyunduruk altındayken özgürlüğünü kaybettiğindekinden daha az acı çeken bırak zincire vurulur kalsın: onu zincirden ben kurtaramam. Özgürlük savunulmak ister; kime diş bileyip, kimi daha çok hor göreceğimi bilemiyorum, özgürlüğü kaldıranı mı, yoksa onu savunmaktan korkanı mı? Ben sadece haydutlar için haydutum!.. (Hayduklar)
  • - Sen aptalın tekisin Floritchica, insanlar flütü, köpeği sever gibi sever, ona tasma takmak için, bülbülü sever, kafese koymak için, çiçeği tanrının onu büyüttüğü yerden koparmak için ve de özgürlüğü, onu esarete çevirmek için. Eğer herkes flütü benim gibi sevseydi, o zaman ne haydut, ne poteralar, ne gospodar olurdu, sadece kardeşlik olurdu. Ama şimdi hiçbir yerde kardeş yok. (Hayduklar)
  • İnsanoğlunu allak bullak eden ve büyük mutluluk olan aşkın, hassas yürekli yüce gönüllüler için bir cehennem ateşi olması gerektiği, her kötü kaderin görünmez kitabında yazılıdır. (Tel Ören İzak)
  • Ey erkekler! Dost olabilen kadın, eşlerin en iyisinden üstündür, oynaşın en kösnülüsünden daha yetkindir, onun dostluğu bir erkeğin diğerine göstereceği tüm dostluğu bin fersah geride bırakır; çünkü kadın, bizi besleyen, mutlandıran toprak gibi karmaşık ve her bakımdan zengindir! (Sokak Kızı)
  • "Hiç kimse insanların hepsini sevmez, İsa bile onları öyle safça sevmedi. Biz, çeşitli görünümlerle bize benzeyenleri severiz. Arzularımızı severiz... " (Sokak Kızı)
  • “(...) Sadece nefret etmesini bilen ve sevebilen kimse hayatın tam kıymetini bilir...” (Hayduklar)
  • İnsan, hayatının en kötü zamanlarını bile sanki çiçek tarlası geçermiş gibi atlatır. (Minka Abla)
  • “Hiçbir eksiğiniz yokken erdemli olmak kolaydır..” (Akdeniz)
  • "Burada amaç, bir şeyler elde edip bir doyuma ulaşmak değildir, yaşamın çağrısına uygun olarak mücadele etmenin bizzat kendisi bir tatmin, bir arzulanana ulaşma hayalidir." (Minka Abla)
  • Çocukluktan çıktı mı insan canavar kesilir: ikiyüzlülükle başka bir kalıba girerek hayatı inkar eder. (Hayat Yollarında)
  • İnsanın söyleyecek bir şeyleri ve bunu söylemeye yeteneği varsa vazgeçmek bir cinayet, tembellik bir ayıp olur. (Uşak)
  • Bak yavrum, suçlunun tek bir günahı vardır: işlediği suç, suçlayanınsa günahı sayısızdır. (Kodin)
  • Yalnız o, yeryüzünde yaşayan hayvanların en yırtıcısı olan insan, geçtiği her yere ölüm, sefalet, kölelik tohumlarını eker. (Angel Dayı)
  • İnsan ödlektir. O, hayata sarılmadığı zaman hayat ona sarılır. (Sünger Avcısı)

Yorum Yaz