diorex
Dedas

Kültür ve Dil - Mehmet Kaplan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kültür ve Dil kimin eseri? Kültür ve Dil kitabının yazarı kimdir? Kültür ve Dil konusu ve anafikri nedir? Kültür ve Dil kitabı ne anlatıyor? Kültür ve Dil PDF indirme linki var mı? Kültür ve Dil kitabının yazarı Mehmet Kaplan kimdir? İşte Kültür ve Dil kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 22.03.2022 08:00
Kültür ve Dil - Mehmet Kaplan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Mehmet Kaplan

Editör: İnci Enginün

Tasarımcı: Ercan Patlak

Yayın Evi: Dergah Yayınları

İSBN: 9789759952815

Sayfa Sayısı: 230

Kültür ve Dil Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Türk dili ve kültürü üzerinde söz söyleyenler, ayrı kanaat ve ilkelerden hareket etmenin tabii neticesi olarak ayrı neticelere varmaktadır. Ayrı ilkeleri belirleyen temel unsurlar arasında Türk kültürünün kaynakları, İslam dininin Türk toplumunun yapısına etkileri ve Batılılaşma meselesinin boyutları gibi önemli konular vardır. 

"Eşyayı kullanma ve ona hakim olma tarzı" şeklinde tarih edilen kültür, bir çok yerde ancak dil sayesinde, ifadeye bürünmekte ve manalar kazanmaktadır. Bu noktada dili kültürden, kültürü de ortaya çıktığı ve boy verdiği ortamın ortamın dünya görüşünden ayrı düşünmek mümkün değildir. 

Prof. Dr. Mehmet Kaplan, elinizdeki eserinde bu önemli konulara açıklık getirmektedir. 

(Arka Kapak)

Kültür ve Dil Alıntıları - Sözleri

  • Bir ülkeyi yalnız orduları değil, fikir adamları, şairleri, ressamları da korur. Bilgi ve sevgi de bir koruma vasıtasıdır. Hem de en güzel, en tesirli koruma vasıtası!
  • Tarihlerinde hangi merhalelerden geçtiklerini, başarı ve başarısızlıklarının sebeplerini bilen toplumlar, sosyal konuları daha aydınlık bir şekilde ele alarak kendilerini hadiselerin akışına körce bırakmıyorlar.
  • "Derin kültür konuşma ile değil kitaplarla elde edilir."
  • Batı medeniyeti ile karşılaşınca ona uymak için İslami devir Türk medeniyeti devresini unutmaya çalıştık.
  • Bir ülkeyi yalnız orduları değil, fikir adamları, şairleri, ressamları da korur. Bilgi ve sevgi de bir koruma vasıtasıdır. Hem de en güzel, en tesirli koruma vasıtası!
  • milliyetçiliği dışa kapalılık diye anlamak yanlış bir görüştür.
  • İnsan bazı kere hatırına gelen bir hayalî tanıyamaz o kadar güzeldir. Zihinde uçan bir fikre yetişemez o kadar yüksektir. Kalbine doğan hissi bulamaz, o kadar derindir.
  • En iptidai cemiyetlerden en ileri toplumlara kadar güzel söz söylemesini bilenler, kalabalıklara dünyayı şöyle veya böyle göstermişlerdir. Para babaları ve koltuk sahipleri kendilerini güçlü sanırlar ama tarihte pek çok örnek gösteriyor ki, bir memlekette kuvvetli bir fikir veya edebiyat akımı esmeye başladı mı, sarayları ve kaleleri temelinden sarsar. Sadece "hürriyet" fikrinin Fransız ihtilalinden sonra dünyada vukua getirdiği değişiklikleri hatırlamak kâfidir.
  • Kütüphaneler dil abidelerini toplayan müzelerdir. Dil, bir kap olduğuna göre onlara “duygu, düşünce, hayal müzeleri” demek gerekir. Biz eskiden yaşamış insanların hayat tecrübelerini, inanç ve değerlerini bu eserlerden öğreniriz.
  • Bir ülkeyi yalnız orduları değil, fikir adamları, şairleri, ressamları da korur. Bilgi ve sevgi de bir koruma vasıtasıdır.
  • "Mükemmeliyet"e durmadan deneme, düzeltme, işleme ve şekil verme cehdi ile ulaşılır.
  • valery,” insanoğlu en saçma sözlerde dahi bir mâna bulmaya çalışır” der
  • Kütüphaneler dil âbideleri toplayan müzelerdir.
  • Dil edebiyatın temelidir, edebiyat ise bir milletin ruhudur.

Kültür ve Dil İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bu kitabı ilk okuyuşum değil. İlk okuyuşum beni nasıl etkilediyse artık hâlâ öyle gidiyorum. Bin değil milyon kitap okusamda ben hep böyle kendi anladığım gibi, kısa, basit, konuştuğum gibi yazacağım. Çünkü önemli olan kendimi anlamam. Bir gün okuyup bu nedir ! demeyeceğim şekilde. Ağdalı konuşmaları da hiç sevmiyorum dinleyesim bile gelmiyor. Bir insanın konuşması benim için çok şey demek. Adam o konuşan adam mı anlıyorum, herkes anlar. Eğer öyleyse yani konuşması kendisi dili bir ise hiç sorun çıkarmıyorum ve hatta seviyorum. Mesela Risale-i nurları okurken hiç rahatsızlık hissetmiyorum. Sabahattin Ali okumaya bayılıyorum. Yaşar Kemal'in hiç bir sözlükte yer almayan kelimelerine aşığım diyelim. Demek ki neymiş? 'Sahtelik' sevmiyorum. 'Yapma'yın. Kitap çok iyi. Kesinlikle bir kez olsun okunması gereken kitaplar arasında. Mehmet Kaplan dilin her halini anlatmış yazmış kendince. Meseleleri böyle güzel anlatması harika. Kimseyi kıracak üzecek bir şey yok kitabın içinde. Gerçekler var. Ben çok ama çok severek okudum. İlk okuduğum zamanı da biliyorum ve bu kitabı çok eski zamanlarda okuduğum için kendimi şanslı görüyorum, bir çok kitabı öyle. Çünkü kesinlikle ben bugün o günkü Seren değilim. Keşke bugün bu kadar fırsatım olacağına o günlerdeki gibi masanın altından okuyabilsem fazladan bir kitabı daha. Çocuk kafamın içine giren tüm kitaplara minnettarım. (Seren ÖZDEMİR)

Prof. Dr. Mehmet Kaplan’ın Türk dil ve kültürü üzerine yazmış olduğu bu kıymetli eserin, her Türk genci tarafından mutlaka okunması gereken bir eser olduğunu düşünüyorum… Eser, toplumları bölünmeye ve yok olmaya kadar götüren tabakalaşma ve farklılaşmaların başlıca nedeni olan kültürel çözülmenin sebeplerini, Tanzimat’tan beri ülkemizde meydana gelen değişim ve farklılaşmaları ustalıklı bir şekilde dile getirmektedir.  (Kadir Öztürk)

Öncelikle bu kitabı uzun süre de okuma sebebim vakit bulamaşım, bir diğer sebep öyle güzel şeyler var ki içinde sindire sindire okumak zorunda kaldım. Bu kitap bana ne kadar cahil olduğumu gösterdi neredeyse her sayfada bilmediğim Osmanlıca kelime bunu bilmeyişimin bir sebebi eğitim bir sebebi de kendimi bu alanda o kadar geliştirmemem. Kitapta önce kültürden başlayıp sonra bu dil alanına geldi yer yer azcıkta olsa kendi fikrimce katılmadığım yerleri oldu ama bu kitabı benim gözümde düşürmedi eğer kitap severseniz ve bu dili seviyorsanız bu kitabı okumanızı kesinlikle tavsiye ediyorum. Bu kitap dil ve kültür konusunda fikirler verecektir size... (bayşair)

Kültür ve Dil PDF indirme linki var mı?

Mehmet Kaplan - Kültür ve Dil kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kültür ve Dil PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Mehmet Kaplan Kimdir?

18 Mart 1915 tarihinde Eskişehir Sivrihisar’da doğmuştur. Ortaöğrenimini Eskişehir’de tamamladı. İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yeni Türk Edebiyatı asistanı, 1939′da lisans, 1942′de doktora, 1943’de doçent, 1952’de profesör oldu.

1958-1959’da Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde dekanlık ve rektör vekilliği görevlerinde bulundu. Kaplan’ın ilk yazıları 1930’ların sonunda Gençlik, İnkılapçı Gençlik dergilerinde göründü. 1943-1946 arasında İstanbul dergisinde yayınlanan inceleme ve eleştiri yazılarıyla tanındı. 1947’den sonra Hareket, Şadırvan, İstanbul, çağrı, Hisar, Türk Edebiyatı gibi dergilerde yazdı.

Önceleri incelemelerini metnin anlatım biçimine dayandırırken; daha sonraki yıllarda sanatçının kişiliği, biyografisi, psikolojisi gibi öznel etkenlerle metin arasında bağlantılar kuran bir yaklaşımla edebiyat tarihine yöneldi. Dilin yenileşmesi karşısında tavır aldı. Kaplan’ın yabancı dilleri: Fransızca, İngilizce, Almanca’dır. 23-02-1986 tarihinde aramızdan ayrılmıştır.

Mehmet Kaplan Kitapları - Eserleri

  • Kültür ve Dil
  • Şiir Tahlilleri 1 Tanzimat’tan Cumhuriyete
  • Tevfik Fikret
  • Nesillerin Ruhu
  • Şiir Tahlilleri 2
  • Hikaye Tahlilleri
  • Sevgi ve İlim
  • Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar 1
  • Büyük Türkiye Rüyası
  • Tanpınar'ın Şiir Dünyası
  • Kültür ve Dil
  • Edebiyatımızın İçinden
  • Dönmeyi Düşünmediler
  • Edebiyatımızın Bahçesinde Dolaşırken
  • Yunus Bir Haber Verir...
  • Diksiyon
  • Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar 3
  • Türk Milletinin Kültürel Değerleri
  • Oğuz Kağan Destanı
  • Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar 2
  • Âli'ye Mektuplar
  • Yavaş Yavaş Aydınlanan Tanpınar
  • Köroğlu Destanı
  • Dön Gel Geri
  • Kalburdan Dökülen Masallar
  • Doğumunun 100. Yılında Atatürk'e Armağan
  • Atatürk Devri Fikir Hayatı 1,2
  • Tevfik Fikret

Mehmet Kaplan Alıntıları - Sözleri

  • Siyah açar güller ve siyah öter Ömrun gecesinde öten bülbüller (Tanpınar'ın Şiir Dünyası)
  • milliyetçiliği dışa kapalılık diye anlamak yanlış bir görüştür. (Kültür ve Dil)
  • Abdülhak Hamid, bir mektubunda "fazla güzellik" in bir kusur olduğunu söyler. (Edebiyatımızın Bahçesinde Dolaşırken)
  • Gerçeği bütün ayrıntıları ile düşünmeyen hayalperestten korkunuz. O, sizi yarı yolda bırakır. (Sevgi ve İlim)
  • Antik çağda, aktörler, geniş halk kitlesine uzaktan oynadıkları rolü belirtmek için yüzlerine maske takarlardı ve buna "persona" denirdi. (Edebiyatımızın Bahçesinde Dolaşırken)
  • "Biz insanlar, şu etrafımızdaki cansız şeyler için ne biliyoruz? Yatak odalarımı­zın bir tarafında yahut baş ucumuzda duran şu komedin, içinde yattığımız şu karyola, üzerinde yemek yediğimiz masalar, duvardaki bir çerçeve, hülasa evimizi teşkil eden bu şeyler hakkında bilgilerimizin derecesi nedir? Galiba koca bir sıfır!.." (Hikaye Tahlilleri)
  • Bütün medeni milletler, çocuklarının dillerini kendi kültür eserlerini bizzat okuyarak anlayacak bir seviyeye getirmek için çalıştıkları, lügat hazinelerini zenginleştirdikleri halde, bizde tam tersi yapılıyor. (Kültür ve Dil)
  • En iptidai cemiyetlerden en ileri toplumlara kadar güzel söz söylemesini bilenler, kalabalıklara dünyayı şöyle veya böyle göstermişlerdir. Para babaları ve koltuk sahipleri kendilerini güçlü sanırlar ama tarihte pek çok örnek gösteriyor ki, bir memlekette kuvvetli bir fikir veya edebiyat akımı esmeye başladı mı, sarayları ve kaleleri temelinden sarsar. Sadece "hürriyet" fikrinin Fransız ihtilalinden sonra dünyada vukua getirdiği değişiklikleri hatırlamak kâfidir. (Kültür ve Dil)
  • Anadolu Türk medeniyeti "Alp" tipi ile "Veli" tipinin ortak çalışması ile kurulmuştur. (Yunus Bir Haber Verir...)
  • Türk gençlerine heyecan verici bir dava uğruna: "Gel öl!" deseniz ölürler. Fakat ciddi, sürekli ve metotlu çalışmaya gelemezler. (Büyük Türkiye Rüyası)
  • Unutmayalım!: Motivasyon bulaşıcıdır. (Diksiyon)
  • Tekerlemelerde mantık aramayınız. Tekerlemeler dilimizi ve beynimizi motorize ve sağlıklı düşünmeye zorlayan ses oyunlarıdır bunu unutmayınız. (Diksiyon)
  • Büyük aksiyonlar ince duyguları yok eder. Ne Ahmed Cemil, ne Adnan bey hareket adamları değillerdir. (Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar 1)
  • Artık şairin dört duvarı bizi alakadar etmiyor. Artık biz şairi odasına çekilmiş, saçlarını parmaklarına dolamış ve her akşam gölgeleri ve lambasıyla ağlaşan bir münzevi, çile dolduran bir derviş görmek istemiyoruz. Artık şair 'dört duvarın içinde kendisi için bir mahluk değil ' cemiyet içinde cemiyet için bir halık olmayı öğrenmelidir. (Tanpınar'ın Şiir Dünyası)
  • Milletler de fertler gibi, ancak kendi kabiliyetlerine, inançlarına göre yaşamak ve gelişmek suretiyle şahsiyet haline gelirler. Biz ne kadar kendimize zorlarsak zorlayalım, coğrafyamızın, tarihimizin, kültürümüzün, dilimizin dışına tamamıyla çıkamayız. Eski bir fıkra, öküz olmaya özenen kurbağanın kendini şişirirken çat diye çatladığını anlatır. İlminde, hikmetinde ilk şartı, ❝kendini bilmek❞tir. Kendi varlığını unutarak başkası olduğunu zannetmek bir ruh hastalığıdır. (Büyük Türkiye Rüyası)
  • Türkler yeniden doğma sırrına sahip olan nâdir milletlerdendir. (Yunus Bir Haber Verir...)
  • mecnun çöl gecelerinde yıldızlara baka baka dünyayı, kendisini ve hatta leylâ'yı unutur da karanlığın içinde kaybolup gitmeyi arzular. (Edebiyatımızın İçinden)
  • Bir milletin dilini bozdunuz mu, onun bütün kültür faaliyetlerini aksatmış, mazi ile olan alakalarını kesmiş, halihazırda cereyan eden fikir hareketlerini tam bir karışıklık içine düşürmüş olursunuz. Dili alt üst edilmiş bir millet, kendisini yaşatan an’anevî kıymetlerden mahrum kaldığı gibi, istikbâlini yaratacak olan içtimai bir fikir nizamı da kuramaz. Böyle bir cemiyette vâzıh, derin ve ince bir ilim ve tefekkür hayatı doğamaz. (Nesillerin Ruhu)
  • Bugünkü Türk hikâyecilerinin birçoğu hayat görüşlerini idare eden fikirler yüzünden sanatı unutmuşlardır. Onların eserleriyle, okuyucuda, ihtilale götüreceğini umdukları bir nefret ve isyan hissi uyandırmak gayesini güttükleri çok bellidir. Dünyaya geldiğinden beri masal, destan, mabet, saray, heykel, resim ve musiki yaratan mahluku, onlara göre idare eden bir tek şey vardır: Mide! O bir tek gaye güder: Karnınını doyurmak! İnsan hakkındaki bu dar görüş, onları kötü şeyler yazmaya mahkûm etmiştir. Sait Faik, insanın her şeyden önce şair mizaçlı olduğuna inanır, ilk hikâye kitabının ilk hikayesinde bu görüş açıkça ortaya konulmuştur: (Edebiyatımızın İçinden)
  • yıllardan sonra birdenbire eski sefalet ve cehaleti ile karşımıza çıkınca ondan nefret ettik. ona gerici, yobaz, mürteci dedik. (...) bu merhametsizce tepeden bakışın bir ahlaksızlık olduğunu hissetmedik. (Nesillerin Ruhu)

Yorum Yaz