Kur'an'sız Müslümanlık - Bayraktar Bayraklı Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kur'an'sız Müslümanlık kimin eseri? Kur'an'sız Müslümanlık kitabının yazarı kimdir? Kur'an'sız Müslümanlık konusu ve anafikri nedir? Kur'an'sız Müslümanlık kitabı ne anlatıyor? Kur'an'sız Müslümanlık PDF indirme linki var mı? Kur'an'sız Müslümanlık kitabının yazarı Bayraktar Bayraklı kimdir? İşte Kur'an'sız Müslümanlık kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Bayraktar Bayraklı
Yayın Evi: Düşün Yayıncılık
İSBN: 9786055125592
Sayfa Sayısı: 370
Kur'an'sız Müslümanlık Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bugün İslam âleminde yaşanan İslam dini, Kur’ân’dan kaynaklanan din değildir. Kur’ân’ın arkada bırakıldığı, devre dışı kaldığı ve dikkate alınmadığı bir din anlayışı ve uygulaması hüküm sürmektedir.
Kur’ân kaynaklı bir kültür oluşturamayan Müslümanlar, yabancı kültürlerin istilasını durduramamış, bu istila ile beraber bid’at ve hurafelerden müteşekkil bir kültür ortaya çıkmıştır.
Kur’ân’dan uzak kalan nesiller, bu kültüre din olarak sarılmış ve sarılıyorlar. Kur’ân sadece okunmuş, içinde ne anlam olduğuna bakılmamış, böylece Müslümanın hayatından koparılmıştır.
Hayattan uzaklaştırılan Kur’ân’ın yerini, yabancı kültürler doldurmuştur. Nesiller boyu sürüp giden bu durum, kültürün dinleşmesine sebep olmuştur.
Kur'an'sız Müslümanlık Alıntıları - Sözleri
- Bilme işi ahirette olacaktır; bu dünyada ise öldükten sonra dirilmeye ve ahiret hayatına iman olur. Gözünle görmediğin elinle tutmadığın ve denetlemediğin şeye "inanırsın" ama gördüğün şeyi "bilir"sin. Bilgiden imana,imandan bilgiye bir geçiş olduğu asla unutulmamalıdır.
- Namazı kılmak için ön hazırlık olarak abdesti şart koşan Yüce Allah, Kur'an'ı ele almak için abdest almayı şart koşamaz mıydı?Neden Yüce Allah'ın demediğini, ' demiş ' gibi bizler fetva veriyoruz.
- "Yoksa onlar Allah'tan başkasını sefaatciler ediniyorlar? Deki:"Tüm şefaat Allah'ındır. Göklerin ve yerin hükümranlığı O'nundur. Sonra O'na döndürüleceksiniz."(Zümer,43-44) Bu ayetin ele aldığı şefaat konusu insanlığı çok meşgul eden ve gizlice şirke kaydıran bir meseledir. Günümüzde müslümanların ayağını kaydırıp tevhid inancından saptıran bir meseledi. Onun için yüce Allah Kuran'da defalarca kez buna değinmiş ve onların şirkten uzak kalmalarını sağlamıştır. "Yoksa onlar Allah'tan başkasını sefaatciler mi ediniyorlar?" Hz. Peygamber döneminde insanlar allahtan başkasını şefaatçi olarak kabul ediyor ve onlardan şefaat diliyorlardı. Şimdi de aynı şeyi yapmaktayız. Şefaat etmesi için Hz. Peygambere yalvarıyoruz; "şefaat ya Resûlallah" derken bu büyük hatayı yapmaktayız bırakınız canlı varlıklardan şefaat dilemeyi, ölülerden bile şefaat diliyoruz. O zaman burda bir bilgi eksikliği var işte yüce Allah bundan dolayı âyetteki soruyu sormaktadır. "De ki: Onlar hiçbir şeye güç yetiremezler ve akıl erdiremezlerse de mi?"
- Eğer âlimlerin görüşü din olsaydı, o zaman birbirinin kâfiri olurlardı.
- Kur'an Allah için okunmalıdır; ölüler için, ölülerin ruhu için okunamaz.
- Recm kelimesi taşlamak anlamına gelmektedir. Zina eden kadın ve erkek evli iseler ,onlara, bellerine kadar taslayarak öldürme cezası verilir. Zaman zaman iranda uygulandığı ve bütün dünyanın televizyon yoluyla izlediği bir ceza şeklini ifade etmektedir. Öncelikle "recm'in Kuran'da olmadığını, kültürümüze girdiğini, hocaların onu dinmiş gibi kitaplarına yazdığını ve hükmü ona göre verdiklerini söyleyip, nereden bizim kültürümüze geldiğine bakalım 'Ve başka birinin karısı ile zina eden, komşusunun karısı ile zina eden adam, hem o , hem kadın mutlaka oldurulecektir. Ve babasının karısı ile yatan, babasının çıplaklığını açmıştır ; ikisi de mutlaka oldurulecektir, kanları kendi üzerine olacaktır. Ve bir adamdan gelini ile yatarsa , mutlaka ikisi de oldurulecektir;rezalet ettiler, kanları kendi uzerinde olacaktır. Ve bir adam kadınla yatar gibi erkekle yatarsa , ikisi menfur şey yapmışlardır; mutlaka öldürülüceklerdir, kanları kendi üzerlerinde olacaktır. Ve bir adam bir kadınla beraber anasını alırsa , alcaklıktır, aranızda alcaklık olmasın diye kendisi ve kadınla ateşle yakilacaktir. Ve bir hayvanlar yatan adam mutlaka oldurulecektir." (Kitab'ı mukaddes, levililer, Bab 20 ; ayet 10-15) "Eger kız olan bir genç kadın adama nişanlı ise ve bir adam onu şehirde bulup yatarsa, o zaman onların ikisinide o şehrin kapısına çıkaracaksınız ve onları, şehirde bulunduğu halde bağırmadığı için kadını ve komşusunun karısını alçalttığı için erkeği taşla taslayacaksınız ve ölecekler ve kötülüğü aranızdan kaldıracaksınız." (Kitab'ı Mukaddes, Tesniye, Bab 22, ayet 23-24) Tesniye'nin bu babında daha geniş açıklamalar yer almasına rağmen, biz bu alıntı ile yetiniyoruz. Böylece Kur'an'da olmayan "recm" cezasının, yani taşlayarak öldürmenin nerden geldiğini görmüş oluyoruz.
- Müslümanlar, ölüleri adına rahmet ve af için dua edebilirler.
- Hz. İsa'nın dünyaya tekrar gelmesi gibi önemli bir konudaki hükmün vahye dayanması gerekmez miydi ?
- İmam Hatip Okullarında, İlahiyat Fakültelerinde, Medreselerde öğretilen çok önemli bir konu vardır. Aslında buna "önemli değil", "yanlış" dememiz gerekiyor. Konu şudur: İslam'da icma, içtihat/kıyas. "Kur'an'da olmayanı sünette, her ikisinde olmayanı icmada, her üçünde olmayanı içtihatta bakmak, aramak gerekiyor" diyen bu öğretinin anlamı nedir: "Kur'an'da bazı eksiklik vardır, sünnet de eksiktir, icma da; ve bunlar birbirinin eksikliğini doldururken, hepsinin eksikliğini içtihat doldurmaktadır. Kur'an ise, ötekilerin eksikliğini dolduramaz. Bu öğretinin diğer bir anlamı da şudur: "Yüce Allah eksik vahiy, yani Kur'an göndermiş; din adına ihtiyaçları gideremiyor, problemleri çözemiyor." Bir başka anlamı ise; "Kur'an, değişen hayat şartlarını karşılamaktan acizdir, yetersizdir; geldiği çağa uygun düşmekte, günümüze yakışmamakta, yeni problemleri, olayları çözümlemekte dar kalmaktadır. Onun bu eksik aciz, dar kalan yönlerini sünnet, icma ve kıyasla gidermek zorundayız." Biz, işte bu öğretiye "yanlış" diyoruz.
- O'nun kudret çamuru bitmiş ve çamurdan kadın yaratmış; dönüp Hz. Âdem'e demiş ki 'ver bana bir kemik, yaratayım sana bir hanım.' Bu nasıl bir anlayış ve nasıl bir hurafedir?
Kur'an'sız Müslümanlık İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bazı tekrarları fazla buldum ve bir kaç açıklama bana yeterli gelmedi yani oturmadı.. Fakat kitap dini anlamda bir çok soruya cevap niteliğinde. Bir din kitabı beni Kur'an'a yönlendirmiyorsa o benim için baştan bitiktir. Bu kitap, ele aldığı her konuda delil olarak Kuran'ı gösteriyor.Umarım kitap ismindeki ironi okur sayısında olumsuz etkiye sebep olmamıştır.Kitaptan şöyle bir alıntı eklemek istiyorum; -Din adına, din alanında bir araştırma yaparken Kur'an'ın onayını almalısınız. Kur'an'ın onaylamadığı bir görüşü din adına söylemeyiniz ,yazmayınız ve savunmayınız. (nrcn acr)
Artık hurafeleri, dogmaları Kur’an’a kabul ettirme zamanı geçmiş, onları Kur’an’ın süzgecinden geçirip dinin dışına hatta hayatın dışına atma zamanı gelmiştir. Bayraktar Bayraklı Hoca’ya bu çalışması için teşekkür etmek lazım, teşekkürün en büyük sebebi de Hint Kur’ancılık akımı gibi Hz. Peygamber’i, onun sünnetini ve kaynaklarda geçen insanlığa ve Kur’an’a uygun olan hadisleri bir kenara bırakmayıp, bu kitabında delil ve kaynak olarak gösterdiği için. Kitabın ana konusu dinin kaynağı Kur’an olmayıp, Kur’an’dan önce Kütüb-i Sitte ya da Kütüb-i Tis’a olup, hadislerden önce de hacı, hoca, şeyhler mollalar olup icmanın ve içtihatın daha üst kaynak olması sonucu ortaya çıkan Müslümanlığı ve bu ortaya çıkan Müslümanlık sonucu düşülen durumu anlatıyor; ve dindeki doğru bilinen bir sürü yanlışı Kur’an ışığında süzgecinden geçirip doğrusunu anlatıyor. Bir konunun açıklamasını yaparken hadisler eşliğinde açıklaması, kendi yorumunu kullanması ve bunlarla beraber tarihte yer almış kişilerin de görüşlerini belirtmesi hem objektiflik açısından hem de farklı farklı yorumlar olması açısından daha şeffaf bir yaklaşım oluşturmuş. Tabii farklı farklı görüşleri mantıklı konularda ele almış, hurafelerde ya da dogmalarda bunlara haklı olarak da gerek duymamış. Ne diyor Bayraktar Hoca, dinimize, İslam kültürüne giren bu hurafe ve dogmatik anlayışın kökenini, nereden geldiğini bulmadan ve tarihi bilmeden bu tarz konuları sağlıklı bir şekilde sorgulayıp cevap bulmamız mümkün değildir. Kültürden kültüre intikal eden (en büyük sebebi de fetih ve zorla Müslüman yapma) ve oralarda yaşamını devam ettiren yanlış, dogma ve hurafeler zaman geçtikçe filizlenir ve büyürler. Geçtikleri yeni kültürün sağlam taraflarını ilk başta rahatsız edip devamında da çürütürler. İlk yaratılış ve kaburga kemiği olsun, şefaat konusu olsun, Hz. İsa’nın geri geleceği olsun, kabir azabı olsun, sırat köprüsü olsun, evliyalık adı altında bazı kişilerin kerameti ve kıyamet alameti bilgileri olsun hepsi İslam dininde yer bulmaya çalışırken aynı Furkan Suresi 30. Ayeti gibi bu ümmet tarafından Kur’an terk edilmiş ve bu unsurlar da sahte İsrailiyat kökenli hadislere dönüşerek, Hz. Aişe Annemiz’in Hz. Muhammed’in ahlakı Kur’an’dır demesine rağmen Hz. Peygamber’e iftira boyutuna gelecek kadar filizlenip büyümüştür. Saydığım unsurların hiçbiri Kur’an’da geçmemesine rağmen Kur’an’a bir şekilde farklı farklı zorlama manalar verilerek kabul ettirilip içinde yer bulmaya kadar uzanmış, kuvvetlenmiş, din alimi ve görevlilerimizin zihinlerine yerleşmiş ve farklı din kitaplarının içinde de yer bulmuşlardır. Kitabın son kısımlarındaki açıklamalar ve tespitler bana göre kitabın en etkili yerleriydi. Regl zamanındaki bir kadının Kur’an’da sadece cinsel ilişkiye girmesi yasakken, dinimize giren farklı farklı kültürlerin etkisi ile nasıl fiziken kirlilikten ruhen kirliliğe geldiği, her tür ibadetten uzaklaştırıldığı, ibadet değil hatta dua etmesinin bile sakıncalı görüldüğü duruma gelmesi, İslam’ın şartının nasıl 5 olduğu ve o şartların da sadece ibadet olmasını açıklaması, barış anlamına gelen bir ismi olan İslam dininin yardımdan, hayırdan uzaklaşıp ne şekilde sadece kendine has ibadet dini haline geldiği kısımları anlatması anlayabilenler için yeterince doyurucuydu. Allah kendisi ile tarihte iletişimi koparan, aralarına başka varlıklar alan insanlığa yeni bir mesaj göndererek bu sefer bu iletişimin kopmayacağını temin ettiği bir mesajla iletişim kurmuştur; ama insanlar ya bu mesajı anlamıyorlar ya da anlamak istemiyorlar ve anlamaya çalışmıyorlar (gerçi birkaç tane çoban çıkıp anladığını söyleyip tutarsız tutarsız fikirlerini de ortaya atabiliyor). Anlamak istenmeyince, anlamaya çalışmayınca maalesef o mesaja karşı, bu mesaj Allah’ın mesajı da olsa gönülde, kalpte ve zihinde sağlam bir iman oluşmuyor. Sözde, lafta Kur’an tamamdır, mükemmel kitaptır derler ama iş canlıya, uygulamaya geldiğinde biz Kur’an’ı anlamayız derler, altında her hadis yazan sözü kayıtsız, şartsız ve Kur’an süzgecinden geçirmeden de kabul ederler, daha da kötüsü icma ve içtihat ilk sıralara konulur. Çok değil 2 gün sonra Ramazan başlıyor ve ülkemizin icmaya, içtihata ne derece önem verdiği basit basit sorularla daha doğrusu saçma saçma sorulara alacakları daha saçma cevaplarla görülecek ve dinlerini yaşadığını sanacaklar. Kadir Gecesi de Çağrı filmini izledikten sonra da kendilerince ibadette zirveye çıkacaklar. (mithrandir21 / Uğur)
Kur'an'sız Müslümanlık PDF indirme linki var mı?
Bayraktar Bayraklı - Kur'an'sız Müslümanlık kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kur'an'sız Müslümanlık PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Bayraktar Bayraklı Kimdir?
Bayraktar Bayraklı, (d.1947, ikizdere, Rize), ilahiyat profesörü, Marmara Üniversitesi öğretim üyesi.
Rize'nin Güneyce Nahiyesi'nde doğan Bayraklı, ilkokulu ve hafızlığı köyünde tamamladı. 1968'de İstanbul İmam-Hatip Okulu'ndan, 1969'da İstanbul Eyüp Lisesi'nden, 1972'de İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü'nden, 1977'de ise İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nden mezun oldu.
1972-77 yılları arasında lise öğretmenliği yapmıştır. 1983'de Yardımcı Doçent, 1986'da Doçent ve 1993'de Profesör olmuştur.
1984-85 akademik yılını, sahasında araştırmalar yapmak üzere İngiltere'de geçirdi. 1985 yılında Amerika'da bulundu, çeşitli üniversitelerde konferanslar verdi. Daha sonra ise yurtdışı konferanslarını İngiltere, Almanya, Hollanda ve Belçika'da yaşayan Türk işçilerine yönelik olarak sürdürmüştür.
"İslam'da Eğitim" adlı eseri Türkiye Milli Kültür Vakfı ödülüne layık görülmüştür.
21 ciltlik "Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Tefsiri", "Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali", "İslam'da Eğitim", "Farabi'de Devlet Felsefesi", "İmtihan Pedagojisi", "Ayetlerin Isığında İman,İbadet ve Ahlak Üzerine Sohbetler", "Kadın, Sevgi ve Temel Haklar", "Mukayeseli Eğitim Felsefesi Sistemleri", "Kur'an'da Değişim, Gelişim ve Kalite Kavramları", "Kur'an'da Hz. Peygamber", "Din ve İletişim", "Kur'an'da İçsel-Sosyal-Maddi Çevre Kavramlarıi" adlı eserleri ve İngilizce yayınlanmış makaleleri bulunan Bayraklı, ayrıca "Din Eğitimi Araştırmaları Dergisi" ni de çıkarmaktadır. "Kadın, Sevgi ve Temel Haklar" adlı kitabı "Woman, Love and Basic Rights According to The Qur'an" adı altında İngilizceye çevrilip basılmıştır.
Halen Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Eğitimi Anabilim Dalı Başkanlığı görevinin yaninda bilimsel araştırmalarını da aralıksız sürdüren Bayraklı, Arapça ve ingilizce bilmektedir.
Bayraktar Bayraklı Kitapları - Eserleri
- Kur'an'sız Müslümanlık
- İnsanlığın Vebası Şirk
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur’an’ı Kerim Meali
- Din Ve Kadın
- Farabi'de Devlet Felsefesi
- Kur'an'da Hz. Peygamber
- Kur’an’a Göre Müslüman Şahsiyet
- Allah Tasavvuru
- Din ve İletişim
- Kur'an Müslümanlığı
- Kur'an'a Göre Kiminle?
- Kur'an' Göre Takva
- İslam'da Eğitim
- Vahyin Hedeflediği Toplum
- Kur’an’i Ahlak
- Kadın Sevgi ve Temel Haklar
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Tefsiri Cilt: 18
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Tesfiri: Cilt 1
- Medeniyetlerin Batışı
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur’an’ı Kerim Meali
- Farabi'de Devlet Felsefesi
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Tesfiri: Cilt 17
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Tesfiri: Cilt 16
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Tesfiri: Cilt 15
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Tesfiri: Cilt 14
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Tesfiri: Cilt 13
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Tesfiri: Cilt 12
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Tesfiri: Cilt 11
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Tefsiri: Cilt 10
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Tesfiri: Cilt 9
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Tefsiri: Cilt 8
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Tesfiri: Cilt 7
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Tesfiri: Cilt 6
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Tesfiri: Cilt 5
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Tesfiri Cilt: 21
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Tesfiri Cilt: 19
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Tesfiri: Cilt 4
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Tesfiri: Cilt 3
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Tesfiri Cilt: 20
- Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Tesfiri: Cilt 2
- Kur'an'da İçsel-Sosyal-Maddi Çevre Kavramları
Bayraktar Bayraklı Alıntıları - Sözleri
- çocuğun güzel bir davranışı görülürse, ikram ve ödüllendirilmelidir. (İslam'da Eğitim)
- Mü’minler gerçeklerin peşinden koşmalı ve hayâl âleminde dolaşmamalıdır. Hayaller ve kuruntular ferde ve topluma başarısızlık hastalığını getirir, toplumun gittikçe gerilemesine neden olurlar. (Kur'an'a Göre Kiminle?)
- Sevginin kurduğu devleti adalet devam ettirecektir. Aksine yıkacak olan da zulümdür. (Farabi'de Devlet Felsefesi)
- İslâm âlemi, mezheplerin zincirinden, bağından,cemaatin özgürlük tanımayan baskısından, tarikatların bencilliğinden kurtulmadıkça,oralardan hicret etmedikçe kurtuluşa eremeyecektir. Bütün bu odak noktalarından Kur'an'a hicret etmek için bizim için en büyük ibadet olacaktır. İslâm ve Kur'an okuluna girip oraya hicret etmekten daha büyük hicret olur mu? (Kur'an'da Hz. Peygamber)
- Allah, eğitilecek kişilerin bazen çevresini değiştirerek eğitmiştir. (İslam'da Eğitim)
- "İlk Reis"in ruhu "Faâl Akılla" münasebet kurar. "Faâl Akıl" seviyesine çıkmadan önce, "Munfail Akılla" alâka kurmalı. Bu merhaleden sonra mustefad akılla ilişki kurar. Bu iki merhaleden sonra "Faâl Akılla" irtibat kurabilir. Bu seviyeye ulaşan kişiye ise "İlk Reis" demektedir. (Farabi'de Devlet Felsefesi)
- İman ve takvâ kendiliğinden oluşmaz; bir eğitimin, bir olgunlaşmanın neticesinde elde edilirler. (Kur'an Müslümanlığı)
- 205. O/münafık, bir iş başına geçtiğinde, yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya, kültürü ve nesli helak etmeye çalışır. ALLAH bozgunculuğu sevmez (Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur’an’ı Kerim Meali)
- Farabi'nin hedefi, Eflatun felsefesini öğrenmek onu yorumlamak, onun aktarıcısı olmak değildi. Aksine kafasındaki problemlerin çözümü için bir vasıta olarak kullanmaktı. (Farabi'de Devlet Felsefesi)
- Beden veya akıl, kudretini göstermek için ruhi gücünü baskı altına alabilir. (İslam'da Eğitim)
- Doğu kültürünün siyaset anlayışı ile Yunan felsefesinin siyaset anlayışının sentezi Farabi'ye nasip olmuştur. (Farabi'de Devlet Felsefesi)
- Toplumsal akıl, toplumsal düşünce meydana getirirken hem ideal toplumu kurar, hem de onu yönetir. Akıl, düşüncesi vasıtasıyla toplumsal hayatın bütün damarlarına akar, oralara can verir. Kanın gitmediği yer nasıl kangren olursa düşüncenin gitmediği toplumsal oluşumlar da sosyal kangrene döner. (Vahyin Hedeflediği Toplum)
- Fârâbî kendisine "İkinci Muallim" ünvanı verilmiş olmasına rağmen, birçok tenkide maruz kalmıştır. Öyle ki, bu tenkidler onun bir İslâm filozofu olup olmadığı noktasına kadar varmıştır. (Farabi'de Devlet Felsefesi)
- Yüce Allah’ın Rabb sıfatı gereği sahip olduğu şeref ,eğitim yoluyla insanlara nuksetmektedir.İnsanalrın ruhlarını bilgi ile zenginleştiriyor,şekillendiriyorlar,sevgi aşılayarak kabalıklarını gideriyor,doğru davranışlara yönlendiriyor,neticede ilahi eğitimin bütün faaliyetlerini onlara kazandırarak onlara Şerefinden şeref veriyor. (Allah Tasavvuru)
- (Allah) O, insanlar umutlarını kestikten sonra yağmuru indiren, rahmetini her tarafa yayandır. O, dost olandır, övülmeye lâyık olandır. (Allah Tasavvuru)
- İnsanın duyguları da hastalanır. (Kadın Sevgi ve Temel Haklar)
- O'nun kudret çamuru bitmiş ve çamurdan kadın yaratmış; dönüp Hz. Âdem'e demiş ki 'ver bana bir kemik, yaratayım sana bir hanım.' Bu nasıl bir anlayış ve nasıl bir hurafedir? (Kur'an'sız Müslümanlık)
- Bilgi zihni aydınlatan bir özelliktir. Eğitimse bilgi ve hüküm verme metotlarının inceliklerine nüfuz etmeyi temin eder (İslam'da Eğitim)
- Namazı kılmak için ön hazırlık olarak abdesti şart koşan Yüce Allah, Kur'an'ı ele almak için abdest almayı şart koşamaz mıydı?Neden Yüce Allah'ın demediğini, ' demiş ' gibi bizler fetva veriyoruz. (Kur'an'sız Müslümanlık)
- İlmin olduğu yerde aldatma olmaz. (Kur’an’i Ahlak)