diorex
sampiyon

Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2 - Tamer Korugan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2 kimin eseri? Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2 kitabının yazarı kimdir? Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2 konusu ve anafikri nedir? Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2 kitabı ne anlatıyor? Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2 PDF indirme linki var mı? Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2 kitabının yazarı Tamer Korugan kimdir? İşte Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 12.06.2022 20:00
Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2 - Tamer Korugan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Tamer Korugan

Yayın Evi: Aykırı Yayınları

İSBN: 9789758337446

Sayfa Sayısı: 196

Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İlk kitabı büyük bir ilgiyle karşılanan Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi'nin ikinci kitabı da yanıtlarını fena halde merak ettiğiniz sorularla uğraşıyor. İlkinde yer alan 146 soru gibi bu ikinci kitapta yer alan 122 soru da yine hayatın içinden, yine aklınıza takılanlar ve yine kolayca ulaşamayacağınız konular... Yanıtlarını bulmaya kalkıştığınızda nereye bakacağınızı, hangi kaynağa başvuracağınızı bilemediğiniz bu sorulara ilişkin merakınızı giderdiğinizde yaşamınızın daha renkli olacağından emin olabilirsiniz. Hatta biraz dikkatli olursanız bilgi yarışmalarında büyük ikramiyeler bile kazanabilirsiniz..! İşte bu kitaptaki tuhaf ve lüzumsuz sorulardan bazıları:

Niçin tespih çekiyoruz? Düğünlerde niçin pasta kesiliyor? İnsanlar niçin içki kadehlerini tokuştururlar? Çinliler yiyeceklerini niçin çubuklarla yerler? Yemek yerken çatal niçin sol elde tutuluyor? İnsanlar saatlerini niçin sol kollarına takarlar? Aşçıbaşılar niçin ters döner? Bir hafta niçin 7 gündür? Niçin otellerin kapıları döner kapıdır? Bardaktaki buzlar niçin birbirlerine yapışırlar? İnsanın niçin kuyruğu yok? Yemekten sonra denizde yüzmek tehlikeli midir? İnsanlar niçin çiklet çiğner? Hint fakiri kobra yılanını nasıl oynatıyor? Arılar niçin bal yaparlar? Bal petekleri niçin altıgendir? Yumurtanın niçin bir tarafı yuvarlak diğer tarafı sivridir? Atlara niçin gözlük takıyorlar? Ateş böceği nasıl ışık saçıyor? Böcekler mi üstündür, insanlar mı? Kuşlar dünyasında niçin erkekler daha süslü? Kediler balık ve sütü niçin severler? Kuşlar göz ettikten sonra niçin geri dönerler? Horozlar niçin sabah erkenden öterler? Evlerimizdeki sinekler kışın nereye gidiyor? Kuşlar nasıl tek ayakları üzerinde uyuyabiliyor? Radyonun sesi açılınca pili daha çabuk mu biter? Bira niçin köpürür? Dünya tarihinde bugüne kadar kaç insan yaşadı?

Türkçe

196 s. -- 3. Hamur-- Ciltsiz -- 13 x 19 cm

İstanbul, 2002

ISBN : 9789758337446

Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2 Alıntıları - Sözleri

  • Erkeklerin daha çok kullandıkları beynin sağ yansı ise, analiz, sentez, bir olaya tümüyle bakış gibi görevleri yüklenmiştir. Yani ayrıntıları göz önüne almadan özetlersek, ilk bakışta birbirlerinin aynıymış gibi görünseler de, sol yarımkürede sezgi gücü, sağda ise analiz gücü egemendir. Sol beyin olayları tümdengelim, sağ beyin ise tümevarım ile inceler. İşte bu nedenle sağ beyin fonksiyonlarının gerektiği işlerde erkekler daha başarılı olmaktadırlar. Şüphesiz bu bir genellemedir. Kadınlar arasında orkestra yöneten, opera besteleyen sanatçılar, hatta Marie Curie gibi iki kez Nobel ödülü kazanarak bilim tarihine geçmiş olanlar da vardır. Ancak yine de tüm bu branşlar hala erkeklerin egemenliği altındadır.
  • Uzun yıllar aynı ortamda aynı işi yapanlar incelenmiş ve kadınların yine erkeklere göre daha uzun süre yaşadıkları tespit edilmiştir. Aslında pek çok canlının dişisi erkeğine göre daha uzun ömürlüdür. Kadın vücudu zarif, yumuşak ve güzeldir. Erkeğin ki ise daha geniş, iri, bol kaslı ve kuvvetlidir. Bu nedenle erkek daha hızlı koşar, daha fazla ağırlık kaldırır yani fiziken daha güçlüdür. Ancak zarafet ve çekiciliğin altında kadın büyük bir biyolojik üstünlük gizler. Dişiler daha anne karnında iken bile daha dayanıklıdırlar. Ceninlerde, erken doğumlarda, bebeklerde, kızların ölüm oranı erkeklere göre daha azdır. Büyüme çağında kızlar oğlanlardan daha çabuk gelişir ve belli bir yaşa kadar da daha çabuk büyürler.
  • Kadınların daha çok kullandıkları beynin sol yarımküresinde konuşma ve iletişim merkezleri bulunmaktadır. Bu nedenle her yaş grubunda yapılan deneyler sonucunda kız çocukların konuşmayı daha önce becerdikleri, çevreye daha iyi uyum sağladıkları, okullarda, iletişim, sosyal ve politik alanlarda daha başarılı oldukları saptanmıştır.
  • İnsanlar çok kısa bir zaman süresini belirtmek için göz kırpma süresini esas alır ve "göz açıp kapayıncaya kadar" derler. Halbuki göz kırpma 0,4 saniye, yani neredeyse yarım saniye kadar sürer, ama bu arada sivrisinek 400 kere kanat çırpmıştır bile.
  • İnsanlar çok kısa bir zaman süresini belirtmek için göz kırpma süresini esas alır ve "göz açıp kapayıncaya kadar" derler. Halbuki göz kırpma 0,4 saniye, yani neredeyse yarım saniye kadar sürer, ama bu arada sivrisinek 400 kere kanat çırpmıştır bile.
  • Yarış atlarına koşu sırasında yandaki hemcinslerinden ürkmemeleri için yan taraflarını görmelerini engelleyecek gözlükler konulurken at arabalarını çekenlere sadece önlerini görmeleri, diğer yönlerde olan hareketlerden etkilenmemeleri için gözlük takılır. Yani at gözlüğü ile bakmak insan için olumlu bir davranış değildir ama atlar için durum farklıdır.
  • Çaysız bir dünya nasıl olurdu acaba? Çay keşfedilmeseydi, çaydanlık, çay fincanı, kaşığı, işyerlerinde çay paydosu, şehirlerarası otobüslerde çay molası olamazdı. Shen Nung bir gün bahçede ağzı açık bir kapta su kaynatırken çalılıklardan bir kaç yaprak kaynayan suyun içine düştü. Nung yaprakları suyun içinden toplayamadan yapraklar suda kaynamaya, hoş bir koku etrafa yayılmaya başladı. İmparator merak edip suyun tadına bakınca çay keşfedilmiş oldu.
  • Cenaze merasimlerinde ve mezar ziyaretlerinde, bizde pek yaygın olmasa da kadın ve erkeklerin niçin siyah elbise (ve aksesuar) giyindiklerini merak ettiniz mi hiç ? Bu da atalarımızın hayalet korkusundan kalma bir gelenek. Binlerce yıl önce cenaze töreninde bulunanlar, gömülecek ölünün hayaletinin orada bulunanlardan birinin bedenine girmek isteyeceğine inanıyorlardı. Bundan sakınmak, hayaletten saklanmak için vücutlarını siyaha boyuyorlardı. Daha sonraları zaman içinde bu adet siyah giysi olarak devam etti ve günümüze kadar geldi.
  • Tespihin kullanış amacı Müslümanlık, Hıristiyanlık (Katolik), Hinduizm ve Budizm'de aynı olup hepsinde de duaları ve dualar arası bölümleri saymada kullanılır. ... Tespih çekmenin daha çok kırsal kesimlerde yaygın olmasının nedeninin tespihin boş elleri meşgul edebilme özelliği olduğu ileri sürülüyor. Sıcak ayları tarımsal çalışma ile geçiren, sürekli ellerini kullanmaya alışmış kişilerin kış aylarında bu boşluğu tespihle doldurduklarına inanılıyor. Günümüz biliminin tespih çekme alışkanlığına bakış açısı biraz değişik. Bilim insanları, beynimizin, çalışma yaşamının güçlükleriyle, sorunlar, endişeler ve korkularla sürekli baskı altında tutulduğunu, bunun sonucunda sinir hücrelerinin aşırı yorulup yıprandığını ve beynimizi rahatlatmak, onu özgür bırakmak, dikkatimizi başka tarafa yöneltmek için tespih çekmenin çok etkili ve faydalı olduğunu söylüyorlar.
  • Buğday, tarih boyunca bereket, doğurganlık ve mutluluğun sembolü olduğundan başlangıçta, düğün törenlerinde, iyi temenniler gelinin başına buğday dökülerek sunuluyordu. Evlenmemiş veya evlenmeyi bekleyen genç kızlar, kısmetleri açılsın diye bu buğday duşunun kendilerinin de başlarına isabet etmesi için uğraşırlardı. Tıpkı günümüzde, gelinin elindeki buketten fırlattığı çiçekleri aynı inanışla yakalamaya çalışan genç kızlar gibi.
  • Banyodaki havlular yıkanıldıktan sonra, yani vücudumuz tertemiz iken kullanılır ve sadece vücudumuza değerler. Buna rağmen birkaç gün içinde bu havlular kokmaya başlarlar. Bunun sebebi vücudumuz değil vücudumuzdaki ölü deri hücreleridir. İstediğimiz kadar bol su ve sabunla yıkanalım, su ile birlikte kirlerin ve bakterilerin gittiğini zannedelim, yine de vücudumuz üstünde ölü deri hücreleri kalır ve kurulanırken bunlar havluya geçer. Bundan sonraki sorun havalandırmadır. Zaten havası devamlı nemli olan banyolar küflenme için ideal ortamlardır. Bu nedenle banyoları yıkanma sırası nda değil de az sonra açıp havalandırmak gerekmektedir.
  • Süratli okuma teknikleri ise paragraf okumak, sütun okumak, çapraz okumak gibi çeşitlidir. Bunların içinde anlama bakımından sütun okuma en etkin olanıdır. Bu teknikte 3-4 kelimelik dar bir sütunu okuyorsanız, sütunun ortasından bir doğru boyunca gözleri aşağıya doğru kaydırmak yeterlidir. Devamlı bir çalışma sonunda sütunu tamamıyla anladığı nızı göreceksiniz.
  • Tavşan başını çevirmeden aynı zamanda hem arkasını hem önünü görebildiğinden arkadan habersizce yaklaşıp onu yakalamak mümkün değildir. Ancak bir tavşan başını çevirmeden burnunun ucunda olup biteni göremez. ... Böylece ot yiyen hayvanların arkalarından yaklaşan et yiyici hayvanları fark edip kaçabilmeleri kabiliyeti sağlanmıştır. Yırtıcı et yiyicilerin ise gözleri önde olup görme alanları daha dardır ama gelişmiştir, düşmanın uzaklığını çok iyi ölçebilirler.
  • Yeryüzündeki tüm canlı türlerinin etraflarındaki nesneleri farklı biçimde gördüklerini biliyor muydunuz? Yani ne kadar canlı türü varsa, o kadar da farklı göz ve bakış açısı vardır.

Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2 İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Tam bir boş zaman öldürme ve kafa dağıtma kitabı. Birbirinden ilginç bilgileri öğrenebileceğimiz hoş bir kitap. Bu arada dili de son derece sade okurken hiç yormuyor ve tek solukta bitirebiliyorsunuz. (Serhat kose)

herşeyi bildiğimizi sanıyoruz..: Emin değilim ama sanıyorum Einstein şu sözü etmişti. Bir şeyi bilmek onu en iyi şekilde anlatabilmektir. Hepimiz hapşırık, şimşek, safra kesesi, halkçılık, yüksek basınç, golgi aygıtı vb pek çok terim veya kelimenin anlamını bildiğimizi söyleriz. Peki beş cümle ile anlatır mısın dediklerinde neden anlatamıyoruz? Bu iki kitap bu konuya kafa yordu iseniz yardımınıza koşuyor. kitap/luzumsuz-bilgiler-ansiklopedisi-1--24179 kitap/luzumsuz-bilgiler-ansiklopedisi-2--41236 (Selanik)

Güzel bir bilim ve bilgi eseri daha. İlk kitaba benzer bir şekilde İnsan, Günlük Yaşam, Adetler, Hayvanlar Alemi, Teknoloji, Yiyecek ve İçecekler, Dünyamız ve Gökyüzü kategorilerinde pek çok bilgiyi bize sunuyor. Her ne kadar çoğu lüzumsuz olsa da faydalı bilgiler de mevcut. Yazar, ilk kitaptaki örnekleri vermemeye çalışsa da bir kaç yerde unutmuş. Kendine göre bir mizah anlayışı olan yazarın bu kitabı da keyifle okunan bir kitap. (Serdar Poirot)

Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2 PDF indirme linki var mı?

Tamer Korugan - Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2 kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Tamer Korugan Kimdir?

1948 yılında Ankara' da doğmuş, orta doğu teknik üniversitesi makine mühendisliği fakültesinde lisans ve master eğitimini tamamlamıştır. evli ve iki çocuk babasıdır.

Lüzumsuz bilgiler ansiklopedisi gibi çok eğlenceli ve yeri geldiğinde, aslında ne kadar lüzumlu olduğu fark edilebilecek bilgileri de içeren 6 kitabı vardır.

Tamer Korugan Kitapları - Eserleri

  • Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 1
  • Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2
  • Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 3
  • Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 4
  • Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 6
  • Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 5

Tamer Korugan Alıntıları - Sözleri

  • anti-alerjiktir, terletmez serinletir, sinirleri yatıştırır, sakinleştirir. Deriyi tahriş etmez, beyaz saçları yüzde yüz kapatır. (Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 6)
  • Kibrit kutusu büyüklüğündeki saf altın tenis kortu büyüklüğündeki bir sahayı kaplayacak kadar inceltilerek yassılaştırılabilir. (Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 6)
  • Tarihte kayda geçen ilk doğum giinü kutlaması, milattan önce 3000 yıllarında yaşamış bir Mısır firavununa aittir. (Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 3)
  • Tavşan başını çevirmeden aynı zamanda hem arkasını hem önünü görebildiğinden arkadan habersizce yaklaşıp onu yakalamak mümkün değildir. Ancak bir tavşan başını çevirmeden burnunun ucunda olup biteni göremez. ... Böylece ot yiyen hayvanların arkalarından yaklaşan et yiyici hayvanları fark edip kaçabilmeleri kabiliyeti sağlanmıştır. Yırtıcı et yiyicilerin ise gözleri önde olup görme alanları daha dardır ama gelişmiştir, düşmanın uzaklığını çok iyi ölçebilirler. (Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2)
  • 70 kiloluk bir insanın bedeninde yaklaşık 7 miligram altın vardır. Okyanus sularının her litresinde ise 0,002 miligram altın bulunur. Bu hesaba göre tüm denizlerde toplam 10 milyon ton altın bulunuyor ama bu altını denizlerin içinden alabilmenin maliyeti elde edilecek altının değerinin çok üstündedir. (Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 6)
  • Tokalaşırken elleri sallama alışkanlığı, elleri daha iyi kavrayarak, rakibin giysisinin içinden aniden bir silah çıkarmasını önlemek için başlamış olabilir. Ancak sonraları dostluğun bir ifadesi oldu. (Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 1)
  • Leyleklerin ses telleri yeterince gelişmemiştir. Eşlerini çekmek için gagalarını tıkırdatarak, kanatlarını açıp kaparlar. Yani ‘leyleğin ömrü laklakla geçer’ ifadesi haksızdır. Laklak denilen sesler aslında sevgi sözcükleridir. Leyleğin (Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 3)
  • ses hava içinde saniyede 331 metre hızla hareket ederken helyum içinde 2,5 kat daha hızlı, saniyede 891 metre hızla hareket eder. (Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 6)
  • ‘yazı-tura’daki ‘tura’ kelimesinin kökeni ‘tuğra’dır. Tuğra Osmanlı padişahlarının imza yerine kullandıkları özel şekilli işarettir. (Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 3)
  • Kurşun kalemlerin içinde kesinlikle kurşun yoktur. İçindeki siyah malzeme bir çeşit karbon olan grafittir. Kurşun kalem denilmesinin sebebi on altıncı yüzyılda grafiti bulan İngiliz bilimcinin başlangıçta onu bir çeşit kurşun elementi sanmasındandır. (Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 6)
  • Çaysız bir dünya nasıl olurdu acaba? Çay keşfedilmeseydi, çaydanlık, çay fincanı, kaşığı, işyerlerinde çay paydosu, şehirlerarası otobüslerde çay molası olamazdı. Shen Nung bir gün bahçede ağzı açık bir kapta su kaynatırken çalılıklardan bir kaç yaprak kaynayan suyun içine düştü. Nung yaprakları suyun içinden toplayamadan yapraklar suda kaynamaya, hoş bir koku etrafa yayılmaya başladı. İmparator merak edip suyun tadına bakınca çay keşfedilmiş oldu. (Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2)
  • sıfır derecedeki havanın her 1 kilogramı 3,8 gram su tutabilirken, 10 derecede iki misli, 30 derecede ise 8 misli fazla su tutar. (Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 6)
  • Süratli okuma teknikleri ise paragraf okumak, sütun okumak, çapraz okumak gibi çeşitlidir. Bunların içinde anlama bakımından sütun okuma en etkin olanıdır. Bu teknikte 3-4 kelimelik dar bir sütunu okuyorsanız, sütunun ortasından bir doğru boyunca gözleri aşağıya doğru kaydırmak yeterlidir. Devamlı bir çalışma sonunda sütunu tamamıyla anladığı nızı göreceksiniz. (Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2)
  • Tarih öncesi erkeğinin sakal tıraşı olma nedeni, kesilmezse 150 santimetreye kadar uzayabilecek olan sakalın hareket kabiliyetini hayli kısıtlamasıdır. Ancak sinek kaydı tıraş olma ihtiyacının nedeni bilinmemektedir. Her gün kesilmesi gerekiyorsa erkekler niçin sakallı yaratılmışlardır, o da ayrı bir konu. Erkekler günümüzde olduğu gibi geçmiş zamanlarda da din, toplumsal konum ve moda gibi nedenlerle tıraş oluyorlardı. Örneğin, Roma'da sadece özgür insanlar tıraş olabilirdi. (Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 1)
  • İnsanların evlenince yüzük takmaları eski Mısırlıların inançlarına dayanıyor. Milattan 2800 yıl önce Mısır'da yaşayanlar dairenin veya halka şeklindeki cisimlerin, başlangıç ve bitiş noktalarının olmaması nedeni ile sonsuzluğu temsil ettiklerine inanıyorlardı. Yüzük evliliğin sonsuza dek süreceğini simgeliyordu. (Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 1)
  • İnsanlar çok kısa bir zaman süresini belirtmek için göz kırpma süresini esas alır ve "göz açıp kapayıncaya kadar" derler. Halbuki göz kırpma 0,4 saniye, yani neredeyse yarım saniye kadar sürer, ama bu arada sivrisinek 400 kere kanat çırpmıştır bile. (Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2)
  • Çin Seddi uzaydan bakıldığında görülebilir mi? Bu görüş nereden, kimden doğdu belli değil. Bir kere burada uzay denilince gezegenler ve ışık yılı bazında uzaklıktaki yıldızlar kastedilmiyor. Gözlemin yapıldığı yer olarak dünya üzerinde yörüngede dönen, insan yapısı uzay araçlarından çekilen fotoğraflar ve astronotların gözlemleri esas alınıyor. Dünya yörüngesinde dönen uzay araçlarından dünyadaki pek çok şey görülebilir. Uzay araçları dünya üzerinde ortalama 165 ile 330 kilometre yükseklikte dönüp dururlar. Bu yükseklikten ancak kilometrelerce düz olarak devam eden kanallar hatta otoyollar görülebilir. Oysa dünyadaki insan yapısı şekiller ile akarsular gibi tabiat yapısı şekillerin çoğunluğu böyle değildir. Çin Şeddi milattan önce 3. yüzyılda Hun Türklerine ve Moğollara karşı ülkenin kuzey sınırım oluşturmak ve korumak için parça parça yapılmaya başlanmıştır. 6,000 kilometre uzunluğunda olan Çin Şeddi, ortalama yüksekliği 7-8 metre olan iki duvardan oluşmuştur. Bu iki duvarın arasındaki ortalama 6,5 metre mesafe doldurulup taş döşenmiş, birkaç atlının yan yana at koşturabileceği bir yol haline getirilmiştir. Çin Seddi 7. yüzyılda stratejik önemini kaybetmiştir. ideal görüşe sahip bir insan, 6,5 metre genişliğindeki Çin Seddi'ni teleskop kullanmadan ancak 20 kilometre yükseklikten görebilir. Yere düşen gölgesi de hesaba katıldığında bu mesafe 60 kilometreye çıkabilir ama burada atmosferin görüş mesafesine olan olumsuz etkisini de unutmamak gerekir. Her iki durumda da bu yükseklik dünya etrafında dönen bir uzay aracı yüksekliğinin çok altındadır. Uzaya altı kere giderek, en çok gitme rekorunun sahibi, Gemini ve Uzay Mekikleri uçuşlarının da ilk komutanı olan John Young, hiç bir uçuşunda Çin Seddi'ni göremediğini, gören birisini de bilmediğini, Seddinin uzaydan görülebilecek kadar belirgin şekil ve renk farkı oluşturmadığını, ancak 250 kilometre yükseklikten Piramitleri ve Rusya'da Baykonur'daki Uzay Merkezini, hatta karla kaplı düzlüklerde temizlenmiş geniş yolları görebildiğini söylüyor. Bırakın uzay araçlarını insan daha aya gitmeden önce bazı kişiler Çin Seddi'nin Ay'dan görülebildiğini iddia etmekteydiler. Şüphesiz bu hiç de doğru değildir. Ay'a giden astronotlara ve bu görevler sırasında çekilen fotoğraflara göre, Ay'dan bakınca dünyada görülenler, beyaz kısımlar (bulutlar), mavi kısımlar (okyanus ve denizler), sarımsı k ısımlar (çöller) ile kahverengi ve yeşil kısımlardır (ormanlar ve bitki alanları). Zaten Neil Armstrong (Apollo-11) ve Jim Irwin (Apollo-15) Ay'dan Çin Seddi'nin görülmediğini, bunu düşünmenin bile çok saçma olduğunu ayrıca belirtmişlerdir. (Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 3)
  • Midenin asıl görevi yenilen yiyecekleri biriktirerek, hidroklorik asit ve diğer salgılarla karıştırıp, çalkalayıp, yumuşatmaktır. Mide asidi cam ve plastiği etkilemez. (Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 6)
  • Bitkilere böcek ilaçlan püskürtüp zararlıların yanında yararlı böcekleri de öldürmek yerine bir kaç uğur böceği koymak daha iyi sonuç verebiliyor. (Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 6)
  • Erkeklerin daha çok kullandıkları beynin sağ yansı ise, analiz, sentez, bir olaya tümüyle bakış gibi görevleri yüklenmiştir. Yani ayrıntıları göz önüne almadan özetlersek, ilk bakışta birbirlerinin aynıymış gibi görünseler de, sol yarımkürede sezgi gücü, sağda ise analiz gücü egemendir. Sol beyin olayları tümdengelim, sağ beyin ise tümevarım ile inceler. İşte bu nedenle sağ beyin fonksiyonlarının gerektiği işlerde erkekler daha başarılı olmaktadırlar. Şüphesiz bu bir genellemedir. Kadınlar arasında orkestra yöneten, opera besteleyen sanatçılar, hatta Marie Curie gibi iki kez Nobel ödülü kazanarak bilim tarihine geçmiş olanlar da vardır. Ancak yine de tüm bu branşlar hala erkeklerin egemenliği altındadır. (Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2)

Yorum Yaz