tatlidede

Melankoli - Serol Teber Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Melankoli kimin eseri? Melankoli kitabının yazarı kimdir? Melankoli konusu ve anafikri nedir? Melankoli kitabı ne anlatıyor? Melankoli PDF indirme linki var mı? Melankoli kitabının yazarı Serol Teber kimdir? İşte Melankoli kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 04.07.2022 01:00
Melankoli - Serol Teber Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Serol Teber

Yayın Evi: Say Yayınları

İSBN: 9789754682151

Sayfa Sayısı: 384

Melankoli Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Melankolik kişiliğin gizemini anlamaya yönelik çalışmalar Homeros destanlarında başlamış, Hipokrat yazınında sürmüş, Sophokles'in trajedilerinde doruğa ulaşmıştır. Aristoteles, olağanüstü kişiliklerden, özgün bir ahlak ve tutkulu bir heyecan içinde yaşayanların genellikle melankolik olduklarını söylemiştir. Demokritos, Herakleitos, Empedokles örneklerinde olduğu gibi... Albrecht Dürer, Hölderlin, Walter Benjamin vb. hep bu tür bir melankolik yaşamın aurasını yaymışlardır. Melankolik yaşamda çok kez, sıradan varoluşun acılı sefaleti aşılabilmekte, trajik fakat onurlu (hatta bazen) estetik özellikleri (bile) olabilen yepyeni bir benlikle karşılaşılmaktadır. Kabalıklardan ve kalabalıklardan uzak, hiçbir yerden ve hiç kimseden bir şey beklemeden yaşanan yalnızlıkları salt toplumsal yalıtlanmalar olarak (da) düşünmemek gerekir. Bu tür içselleşme durumları insanın kendi kendisiyle buluştuğu, her şeyden kurtulup hiçbir dayanak noktasının kalmadığını duyum-sadığı, özbenliğin kendi kendisini yaratmaya başladığı anlardaki olağanüstü coşkular, hazlar, güzelliklerle dolu serüvenler olarak da düşle-nebilir. Melankolik yaşamın satır aralarında, uyumsuzluğun, toplumsallaşamamanın, her dem günahkârlığın ve saçmalığın keyfi (de) yaşanır.

(Tanıtım Bülteninden)

Melankoli Alıntıları - Sözleri

  • Sevgi güzelliktir.
  • Sanatlar içinde sadece müziğin insan ruhunun en derin noktalarına kadar ulaşıp, en yoğun duyguları bile evrensel harmoniyle bütünleştirebileceği öngörülmüştür.
  • Melankolikler, her zaman bilinçli olarak ayırdına varamasalar bile, insanların benliğinin (de) 'siyasal bir ürün olduğunu ve yanlış bir hayatın doğru yaşanamayacağını,' bizzat kendi özbenliklerinde sezinlerler.
  • Sokrates, olağanüstü ironisiyle ilk varoluşçudur.
  • Varolma... kendi hükmetmediği fırlatılmışlığını taşır... Varolma şu anlama gelir: Hiçin içine bırakılma... Hiç köklü bir şekilde açığa çıkarılmaksızın, kendi olma da özgürlük de yoktur.
  • ''Aman ne güzel / Artık güneşe günaydın diyorum...''
  • "Anlamayacak olanlara söyleme sakın / Bilebileceğin en güzel şeyleri"
  • "Bilinir ne usta olduğum içlenmek zanaatında/Canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını."
  • "Mutlu bir insansınız siz. Bu denli kolay mutlu olmanızdan dolayı acıyoruz size, Mösyö. Bir insanın kendisini mutlu sanacak kadar alçalması mı gerek!.. Ah! Mutlusunuz Mösyö. Ya! Eğer siz: 'Erdemliyim ben' deseydiniz; ben bunu anlardım: Başkalarından daha az acı çekiyorum. Ama hayır, mutlusunuz siz. Demek ki kolayca hoşnut oluyorsunuz! Acıyorum size ve kendi keyifsizliğimi sizin üstün mutluluğunuzdan daha değerli buluyorum...''
  • "Neden, ister felsefede ya da politikada ister şiir ya da sanatta olsun olağanüstü kişiliklerin hepsi melankoliktir?"

Melankoli İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Serol Teber, melankolinin resmen külliyatını yazmış. Milattan öncesinden günümüze değin, melankolinin toplumdaki yeri, algilanisi, melankoliklere karşı yaklaşımları titizlikle ele almış ve melankolinin sanat eserlerine nasıl yansıdığını da detaylı incelemis. Ders kitabi niteliğinde, oldukça başarılı bir eser. Ve işin sonunda yine her kapı Freud 'a çıkıyor sanki. Onun da dediği gibi, uygarlığın bedelini nevrozla ödedik. (Merve)

arada sıkıcı tekrarlar ve biyografik teferruatlar olsa da, melankolik ve depresif ruh yapısına sahip insanların kendilerini daha iyi tanımak ve anlamak adına mutlaka okumaları gereken bir kitap olarak görüyorum. (Ilgaz)

Melankoli PDF indirme linki var mı?

Serol Teber - Melankoli kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Melankoli PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Serol Teber Kimdir?

Serol Teber 1938 yılında İstanbul'da doğdu, 2004'te yine İstanbul'da öldü. Haydarpaşa Lisesi'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeokududuktan sonra Nöro-Psikiyatri Kliniği'nde uzmanlık eğitimi aldı. Almanya'daki çeşitli kliniklerde psikiyatr olarak görev yaptı. Son olarak DüsseldorfÜniversitesi'ne bağlı bir öğretim kliniği olan Landensklinik Viersen'de çalıştı.

Çeşitli dergilerde yazıları yayımlanan Serol Teber, bir dönem Açık Radyo'da "Didik Didik Freud" adlı bir program hazırladı.

Serol Teber Kitapları - Eserleri

  • Davranışlarımızın Kökeni
  • Bilimsel Bir Peri Masalı
  • Melankoli
  • "Tutunamayanlar"ın Politik Psikolojisi
  • Doğanın İnsanlaşması
  • Didik Didik Freud
  • Aşiyan'daki Kahin
  • Politik - Psikoloji Notları
  • İlk Toplumların Değişimleri
  • İnsanın Hiçleşme Serüvenine Giriş
  • Toplama Kampı Sendromu
  • Picasso
  • Melankoli
  • İşkence Sonrası Yaşam
  • Nükleer Savaş ve Gezegenimizin Biyolojik-İklimsel Değişimi
  • Mehmet, Reşat ve Nuri Beyler - Paris Komünü'nde Üç Yurtsever Türk

Serol Teber Alıntıları - Sözleri

  • Toplumsal yaşamda ortaya çıkan kriz ve bunun getirdiği korku huzursuzluk-güvensizlik-kuşku oluşturan olaylar karşısında bu tür kişiliklerin hızla savunma konumuna çekildikleri ve dogmatik reaksiyoner tutumlar gösterdikleri belirlenmiştir. Bu süreç içinde, tutucu kişilikler kendilerini güvence altında duyumsayacakları toplumsal ve politik ve de psikolojik alanlara kadar geri çekilirler ve bu gerileme (regresyon) sürecinde yapamayacakları "fedakarlık" yoktur... Bu durumlarda -genel olarak- toplumsal dengeyi düzenleyecek (uyarına gelirse karizmatik) bir otorite aranır; ve böylesi otoriter düzenler ve otoriter kişiler her zaman her yerde bolca bulunur. (İnsanın Hiçleşme Serüvenine Giriş)
  • Bu korkutucu ama aynı zamanda çekici bir durumdur. Çünkü değişmek insanın kendisine yabancılaşması demektir. Fakat amaç canlının bütünlüğünü korumak olunca yabancılaşma pahasına da olsa değişme, benliğin bütününü savunan sistemin bir parçası olur. ("Tutunamayanlar"ın Politik Psikolojisi)
  • Henry Ford , " ideal bir fabrika işçisi iyi yetiştirilmiş bir maymundur. Halklar , sonsuz sayıda sıfırdır, ancak ciddi bir şekilde düşünen bir tamsayı, bir kahraman tarafından yönetildiğinde olumlu bir toplam haline gelebilirler," demiştir. (Doğanın İnsanlaşması)
  • Padişahların sarayına en güç giren şey doğruluktur. (Mehmet, Reşat ve Nuri Beyler - Paris Komünü'nde Üç Yurtsever Türk)
  • "Bilinir ne usta olduğum içlenmek zanaatında/Canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını." (Melankoli)
  • Ayağa kalkmak, yürümek zorunda kaldığından, denge organı beyinciği içeren arka kafa bölgesinin şempanzeye oranla büyüdüğü saptanmıştır. Beyin hacmi, şempanzeyle hemen hemen aynı, gorilinkinden biraz daha az olmasına karşılık beynin beden ağırlığına oranı, diğer bütün maymuninkilerden daha büyüktür. (Davranışlarımızın Kökeni)
  • tüm toplum üyelerine, toplumsal çalışmalara katılma ya da katkıda bulunma zorunluluğu getirilmiştir... Çalışanlardan toplanan artık değerler çoğaltılmış, bunların bir kısmı kanal-Tapınak-yol baraj-Saray gibi kamu hizmetlerinin yapımı için kullanılırken, çoğu küçük bir sömürücü katmanın lüks tüketimine harcanmıştır. (İlk Toplumların Değişimleri)
  • Bir toprak parçasının etrafını çitle çevirip «bu benimdir» diyebilen, ve buna inanacak kadar saf insanlar bulabilen ilk insan, uygar toplumun gerçek kurucusu olmuştur. (İlk Toplumların Değişimleri)
  • Avrupa’nın hemen her tarafında amele sınıfı yürekler dayanmıyacak bir haldedir. Bir fabrikacı mâlik olduğu sermayesi kuvvetiyle birkaç bin kişiyi esir gibi kullanıyor. Gördükleri işin onda birine mukabil olacak derecede bile ücret vermiyor. Öyleyse niçin çalışıyorlar? Ya ne yapsınlar? Ameleden biri ücretin kılletinden (azlığından) dolayı bir fabrikayı terkettiği takdirde başka fabrikaya kabul olunmaması için fabrikacıların ittifakı var. (Mehmet, Reşat ve Nuri Beyler - Paris Komünü'nde Üç Yurtsever Türk)
  • "Zavallı bir çocuk gibi minnetle ağlasam... Ah ağlasam, seninle dudak dudağa ağlasam; Bir kez olsun bunda sevinçle ağlasam!" (Aşiyan'daki Kahin)
  • Sömürgeciler, Avustralya yerlilerine gerçek bir soykırım uygulamışlardır. İngiltere, daha 1783 yılında, kaptan Artlıur Phillip denetiminde, 757 adi suçluyu Avustralya’ya göndererek, bu anakaranın tüm güzelliklerini sistemli bir biçimde tahrip ettirmiştir. (İlk Toplumların Değişimleri)
  • Ergin maymunlar, yavrularının her türlü yaramazlıklarını insanlarda bile az rastlanan bir hoşgörüyle karşılarlar. Genellikle bebeğe kötü davranılmaz. (Davranışlarımızın Kökeni)
  • "Neden, ister felsefede ya da politikada ister şiir ya da sanatta olsun olağanüstü kişiliklerin hepsi melankoliktir?" (Melankoli)
  • Çok vicdanlıymış gibi görünenlerin gerçekte günaha eğilimli oldukları için çok fazla vicdandan söz ettiklerinin ya da çok fazla ibadet ettiklerinin altını çizer. (Didik Didik Freud)
  • “Babamızın biz çocuklarına sunduğu en büyük özgürlük, kendisinden istediğimiz kadar korkabilme özgürlüğüydü.” (Didik Didik Freud)
  • Mutlu bir insansınız siz. Bu denli kolay mutlu olmanızdan dolayı acıyorum size Mösyö. Bir insanın kendisini mutlu sanacak kadar alçalması mı gerekir! Mut­lusunuz siz... Demek ki kolayca hoşnut oluyorsunuz? Acı­yorum size ve kendi keyifsizliğimi sizin üstün mutluluğunuzdan daha değerli buluyorum. (Aşiyan'daki Kahin)
  • Sanatlar içinde sadece müziğin insan ruhunun en derin noktalarına kadar ulaşıp, en yoğun duyguları bile evrensel harmoniyle bütünleştirebileceği öngörülmüştür. (Melankoli)
  • Zavallı bir çocuk gibi minnetle ağlasam... Ah ağlasam, seninle dudak dudağa ağlasam; Bir kez olsun bunda sevinçle ağlasam! (Aşiyan'daki Kahin)
  • Bu koşullarda birazcık olsun bir şeyler bilen ya da bilmek isteyen bir insanın çıldırmadan, en azından şizofreni olmadan bu toplumda tutulabilmesi (artık) olanaksızlaşmıştır. Bir anlamda insanlar tutunamamaya mahkûm olmuşlardır. Kuşkusuz bütün bunlara karşın sonlarının ne olacağını bile bile de olsa böyle insanlar her zaman ortaya çıkacaklar ( hiç olmazsa kendi konumlarını göstererek) ve bir anlamda tutunanların ( bir kısmına olsun) yaşamlarını zindan edeceklerdir. Bunu yapmak onları üzmek için değil, başka türlü yaşamak ellerinden gelmediği için yapacaklardır... Tıpkı başka türlü dilenmeyi bilmeyen Beyaz Mantolu Adam gibi... ("Tutunamayanlar"ın Politik Psikolojisi)
  • Evrim süreci içinde saptanan genel bir yasaya göre canlılarda gelişme, basitten karmaşığa doğru olmakta ve her gelişen yeni örgütlenme, kendinden öncekilerini denetletip yönetmektedir. Genel olarak bütün sinir sistemi hastalıklarında da bu evrimsel gelişimin tersi bir çözülme saptanır. Yani ilk kez en son gelişen, en karmaşık yapıların işlevleri bozulmakta, ve sonucu olarak da bunların, daha alt yapılar üzerindeki denetim yetenekleri azalmaktadır. (...) Bu nedenledir ki korku, sıkıntı ile özgür ve yaratıcı düşüncenin bir arada bulunmaları pek olası değildir. (Davranışlarımızın Kökeni)

Yorum Yaz