Memlük - Sıtkı Öztürk Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Memlük kimin eseri? Memlük kitabının yazarı kimdir? Memlük konusu ve anafikri nedir? Memlük kitabı ne anlatıyor? Memlük PDF indirme linki var mı? Memlük kitabının yazarı Sıtkı Öztürk kimdir? İşte Memlük kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Sıtkı Öztürk
Yayın Evi: Anatolia Kitap
İSBN: 9786059937948
Sayfa Sayısı: 416
Memlük Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
İki büyük istila!
Ateş çemberi arasında kalmış hayatlar!
Cesur adamlar!
Ve taht oyunları!
Bozkırın özgür çocuklarıydı onlar. Acımasız bir istilaya uğradılar. Zorla sürüldüler atalarının yaşadığı topraklardan. Hürriyetleri için savaştılar ve köle olarak getirildikleri topraklara hükümran oldular. “Memlük!” dediler onlara. İsimlerini belki duydunuz ama hikâyelerini hiç bilmiyorsunuz!
***
İlk romanı KUTSAL SAVAŞ ile edebiyat dünyasına adım atan, eserlerinde oluşturduğu güçlü kurgu ve tarihsel gerçekliğiyle dikkatleri üzerine çeken Sıtkı ÖZTÜRK, bu kez dördüncü romanı olan MEMLÜK ile okurun karşısına çıkıyor. Tarihin dehlizlerinden bulup çıkardığı özgün hikâyeleriyle okuyucusunu adeta büyüleyen yazar, bu sefer dikkatleri 13. Yüzyılın ortalarında, Ortadoğu’da yaşanan kanlı savaşlara ve isyanlara çekiyor… Bir yandan Haçlı seferleri devam ederken, diğer yandan Moğol uğultularının duyulduğu, Eyyubi Meliklerinin birbirlerini yediği, hilafetin hükmünü yitirdiği zamanlarda ortaya çıkan Memlük emirlerinin hikâyesi bu… Bu hikâye, Arap istilası sırasında yurtlarından sökülüp, Ortadoğu’nun kızgın çöllerine sürülen Türk çocuklarının hiç anlatılmamış hikâyesi. Ve bu hikâye, Nil’in serin sularında filizlenen, adına Ed-Devlet’üt Türkiyye (Türkiye Devleti) diyen Memlüklülerin diriliş hikâyesi. Unutmayın! Bu hikâyenin inanılmaz tarafları da gerçektir.
Memlük Alıntıları - Sözleri
- "Savaşı krallar başlarsa da unutmayın ki askerler bitirir.Bir çivi bir malı, bir nal bir atı, at bir askeri, bir asker de bir orduyu kurtarır"
- Zaten aşk sabretmenin, beklemenin, söylenemeyen sözlerin adı değil miydi?
- "Güvenliği önemsedigimiz kadar güveni önemsemedik.Hata ile ihaneti birbirine karıştırdık.öyle oldu ki, bazen hataları affetmedik, fakat bazen de ihaneti bile affettim.Oysaki olması gereken; hataları affetmek, ihaneti ise asla affetmem ekti.Hepsinden önemlisi adaletti.Adalet, düşmana bile gerekti.Biz dostlarımıza dahi reva görmedik.liyakatı değil sadakati öne çıkardık.Bilgiye değil, münakaşaya ehemmiyet verdik.Kim hamaset yaptıysa bizi memnun etti.Tevazu ve saygıdan uzaklaştık.Kibir ve haset bataklığına sallandık.Biriktirdikçe değil, paylaştıkça çoğalırmış meğer..Biz biriktirçe azaldık.Kalelerifethetmeyi, gönülleri fethetmeye tercih ettik.kaleler yeniden onarıldı ama gönüllüler asla.."
- Unutma! Zirveler tehlikelidir. En güçlü olduğun an, aynı zamanda en zayıf olduğun andır.
- Tepende akıl yerine ne taşıyorsun sen Allah aşkına! Bazen de bir kere de anlasana! İki dostun minik atışması..
- Ehaztü naran biyeydi ve zatüha fi kebedi. Men eşkeytü ya seyidi, ahraktü kalbi beyedi. " Ateşi aldım ve onu kendi elimle göğsüme koydum. Kime şikayet edeyim efendim, kendi elimle yaktım kalbimi. " La Edri
- Kitaplar ölüleri canlandırmaz efendim! Bir budalayı akıllı, bir aptalı zeki kılmazlar. Sadece zekayı uyandırır, biler ve keskinleştirirler. Bilgi açlığını giderirler ondan susmasını istediğinizde dilsizdir. Konuşmasını istediğinizde güçlü bir hatip oluverir.
- Memlük: Kölelikten Sultanlığa “Çok kalabalıklar!” dedi Kalavun. Endişeliydi. “Sayının bazen hiçbir önemi yoktur!” dedi Baybars. “ Çokluğu ifade eden sıfır değil bir’dir. Bir’i sıfırların önünden çektin mi kalan sadece “hiç” tir.”
- Ya ilim öğren, ya cihat et!
- Kitap insanı iğrenç insanlarla düşüp kalkmaktan, aptal ve anlayışsız insanlarla ilişki kurmaktan kurtarır.
Memlük İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Okudum bitirdim ve şöyle düşündüm; tarihimizde ne kadar kahraman, kahramanlıklar neler var neler. Biz inanın ki çeyreğini, büyük çoğunluk olarak bilmiyoruz. Baybars var mesele bir kahraman duymuşuz ama kimdir, hikâyesi nedir bilmemiş, merakta etmemişiz, hiç kimsede bize bunu bu şekilde anlatmamiş. Bizim tarihimizde, roman olacak o kadar çok olay, kahramanlık, malzeme var ki yazmakla bitmez ve bu yöntem tarihimizi anlamak kavramak için çok etkili. Sıtkı Öztürk gibi tarih öğretmenlerine ihtiyacımız var bizim hatta böyle değerli insanları el üstünde tutup daha çok bu şekilde eserler ortaya koymaları için destek, teşvik, kolaylık yapılmalı.Gençler tarihimizi böyle güzel bir roman şeklinde hep okuyabilse keşke..... Kitap kolay bir dili var çabuk ilerliyor.Okurken zevkle okuyup ve çok şey öğreneceğiniz dolu bir kitap. "Ne demişti: ya ilim öğren ya cihat et!" Biz ne yaptık! Ne ilim öğrenebildik, ne de cihat edebildik. servet biriktirdim oturduk ve mülk için birbirinizi öğrendik" (Vildan cansu)
Herkese Selammmm BAYILDIM. Evet evet cümlelerimi bu kelime ile başlayacağım kitap o kadar güzeldi ki derinden etkiledi beni. Kitabın yazarı stkztrk hâlâ aktif görev yapan tarih öğretmeni. Ve tarihi böyle saygıdeğer hocalardan öğrenmek oldukça gurur verici. Yazar kitapta Memlüklerden bahsetmiş. Biraz çalkantılı dönemler, isimleri aklımda tutmak da zorlandım. 3 bölümden oluşan kitap birinci bölümünde Necmeddin Eyyubun idaresinden cariyesi Şecerüddürün yoldaşlığı ndan bahsediyor. Necmeddün Eyyubun vefatından sonra tahta Turanşah geçiyor. İkinci bölümünde Turanşah ın idaresinden, kibrine esir düşen lider bir darbe ile yıkılıyor. Deneyimsiz askerleri yanında tutması Memlûk emirlerinin işine yarıyor. Turanşahtan sonra tahta geçen Şecerüddür kadın hali yine yönetimde yapamayacağı için İzzeddin Aybek ile nikah kıyıyor. Taht kavgası işte, o şatafata kapılan biri bir daha eskisi gibi olmuyor. Ve gelelim benim hayran olduğum karakterlere Selma ve Hüseyin.. İkisi de bir ailenin yanında köle olarak yaşıyor. Hüseyin daima Selmayı koruyan biri. Bir gün istenmeyen şeyler yaşanıyor. Selma ve Hüseyin kaçarken yolları ayrılıyor. Selma'yı Kutuz, Hüseyin'i Baybars buluyor. Hüseyin asker olurken, Selma sarayda cariye oluyor. Selma'nın peşine düşen Hüseyin onun sarayda bulunca büyük bir sevinç yaşıyor. Lakin Bağdat'a gönderilen Selma dönüşü olmayan bir yola giriyor. Hüseyin ve Selma'dan çok umutluydum. Buluşurlar diye beklemiştim. O kısımları çok sevdim. Benim için güzel bir kitaptı. Tarihi öğrenmek adına güzel bir eser olabilir. Tavsiye ediyorum. (Türkan Kılıç)
Memlük PDF indirme linki var mı?
Sıtkı Öztürk - Memlük kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Memlük PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Sıtkı Öztürk Kimdir?
1975 yılında Giresun iline bağlı Görele ilçesinde doğdu. Aslen Çanakçılı olan yazar, ilk ve orta tahsilini Giresun’da, lise tahsilini ise Gümüşhane Mareşal Çakmak Anadolu Öğretmen Lisesinde tamamladı. 1991 yılında girdiği Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesin Tarih Öğretmenliği Bölümünden 1995 yılında mezun olduktan sonra aynı yıl, ilk görev yeri olan Nevşehir Ürgüp Mustafa Paşa İlköğretim okuluna sosyal bilgiler öğretmeni olarak atandı. 1996-1997 yılları arsında İzmir ili Menemen ilçesi Topçu Kışlasında askerlik görevini yaptı. Ardından, sırasıyla, Görele Çatakkırı İlköğretim okulu, Görele Lisesi, Tirebolu Anadolu Lisesi ve Eynesil Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde yönetici ve öğretmen olarak çalıştı. Halen Görele Nihat Gürel Fen Lisesinde müdür yardımcısı olarak görev yapmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır…
Yayınlanmış Eserleri:
Kutsal Savaş -Çocuk Haçlılar, Derviş ve Fedai- (Roman) 2015
I. Baskı Şubat-2015(Anatolia Kültür Yayınları-İstanbul)
II. Baskı Mart-2015(Anatolia Kültür Yayınları-İstanbul)
Aşk ve Taht-Bir Geline İki Güvey Olmaz- (Roman) Aralık 2015
Sıtkı Öztürk Kitapları - Eserleri
- Gazihan Osman
- Memlük
- Son Yeniçeri - İsyan
- Kutsal Savaş
- Aşk Ve Taht
- Attila
- Bilge Kağan & Kül-Tigin
- Oğuz Kağan & Mete Han
Sıtkı Öztürk Alıntıları - Sözleri
- Ehaztü naran biyeydi ve zatüha fi kebedi. Men eşkeytü ya seyidi, ahraktü kalbi beyedi. " Ateşi aldım ve onu kendi elimle göğsüme koydum. Kime şikayet edeyim efendim, kendi elimle yaktım kalbimi. " La Edri (Memlük)
- "Ölmek değildir ömrümüzün en feci işi, Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi. " (Aşk Ve Taht)
- Kitap insanı iğrenç insanlarla düşüp kalkmaktan, aptal ve anlayışsız insanlarla ilişki kurmaktan kurtarır. (Memlük)
- Güden çoban sürüyü döndürünce ters yöne, geçmez mi sürüdeki topal koyun en öne? (Kutsal Savaş)
- "Acı insanı daha güçlü, korku daha cesur ve hayal kırıklığı ise daha bilge yapmalı. Övünmek ders almayanlar içindi." (Gazihan Osman)
- Gözlerinde biriken damlaları sildi. Şimdi ağlama zamanı değildi lakin. (Aşk Ve Taht)
- Zaten aşk sabretmenin, beklemenin, söylenemeyen sözlerin adı değil miydi? (Memlük)
- “Unutma Osmancık! “ dedi Aksungur. “Başarı, düşmemekte degil; her düştüğünde kalkabilmekte.” (Gazihan Osman)
- "Yapabileceğin en büyük hata, bir hata yapacağından sürekli korkmaktır; unutma!" (Gazihan Osman)
- Sofokles kılıcını kınından sıyırıp havaya kaldırdı ve sandukanın etrafında bir fatih edasıyla dolaşmaya başladı. Şöyle diyordu: "Kalk ey sarıklı Kara Osman! Kalk ve bak! Bak, bütün tarih nasıl da devriliyor. Kalk da torunlarının hâlini gör! Kurduğun devleti yıktık! Seni sonsuza dek gömmeye geldim." Bu sözlerin ardından kendince son vuruşunu şöyle yapar: Bir ayağını sandukaya dayar, günlerdir beklediği fotoğrafçısına dönüp "Çek bakalım bir Bursa hatırası!" der.. (Gazihan Osman)
- “Cesaretiyle yaşamayanlar, esaretiyle ölürler.” (Son Yeniçeri - İsyan)
- "Savaşı krallar başlarsa da unutmayın ki askerler bitirir.Bir çivi bir malı, bir nal bir atı, at bir askeri, bir asker de bir orduyu kurtarır" (Memlük)
- "Bu Hasan!" dedi, Aksungur. "Atlara fısıldayan adamın oğlu... Tıpkı babası gibi... O da atlarla konuşuyor." (Gazihan Osman)
- Aşka dokunur gibi dokundum kitabın bütün sahifelerine, okşadım ve kokladım bütün kitapları belki nazenin parmakları değmiştir diye' (Kutsal Savaş)
- Sarı saçlı, Mavi gözlü adam Bursa'ya varmazdan önce otomobilini bir an için durdurdu. Şoförün, yaverin ve kendisine eşlik edenlerin şaşkın bakışları arasında birkaç adım ilerleyip durdu. Uludağ'dan esen serin havayı içine çekti ve gülümsedi. Sonra bakışlarını ovaya çevirdi ve bir süre sessizce izledi. "Hürriyet!" dedi. "Türk'ün karakteri... Tıpkı Uludağ'ın zirvelerinde uçan bir aksungur, Bozkırın efendisi bir Bozkurt ve rüzgârla yarışan hür bir kısrak gibi... (Gazihan Osman)
- Çalışmak ibadettir. İşyerini, çalışma alanını ibadet yeri gibi koru, temiz ve değerli tut. Çünkü işyerin "Hak" kapısıdır... (Kutsal Savaş)
- Memlük: Kölelikten Sultanlığa “Çok kalabalıklar!” dedi Kalavun. Endişeliydi. “Sayının bazen hiçbir önemi yoktur!” dedi Baybars. “ Çokluğu ifade eden sıfır değil bir’dir. Bir’i sıfırların önünden çektin mi kalan sadece “hiç” tir.” (Memlük)
- Tarih bitmiş olan değil başlamış olandır (Aşk Ve Taht)
- Ya ilim öğren, ya cihat et! (Memlük)
- "Unutma Osmancık!" dedi, Aksungur. "Başarı, düşmemekte değil; her düştüğünde tekrar ayağa kalabilmekte!" (Gazihan Osman)