matesis
dedas

Modernliğin Sıkıntıları - Charles Taylor Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Modernliğin Sıkıntıları kimin eseri? Modernliğin Sıkıntıları kitabının yazarı kimdir? Modernliğin Sıkıntıları konusu ve anafikri nedir? Modernliğin Sıkıntıları kitabı ne anlatıyor? Modernliğin Sıkıntıları PDF indirme linki var mı? Modernliğin Sıkıntıları kitabının yazarı Charles Taylor kimdir? İşte Modernliğin Sıkıntıları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 03.12.2022 16:00
Modernliğin Sıkıntıları - Charles Taylor Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Charles Taylor

Çevirmen: Uğur Canbilen

Orijinal Adı: Malaises of Modernity

Yayın Evi: Ayrıntı Yayınları

İSBN: 9789755395739

Sayfa Sayısı: 112

Modernliğin Sıkıntıları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Modernleşmeye düşünerek karar vermiş olmaktan çok maruz kaldığımız söylenebilir; toplumumuz, modernliği ciddi olarak daha yenilerde tartışmaya başladı. Ama bu tartışmalarda daha çok topyekün red (fundamentalizm) ya da topyekün kabullenme (liberalizm) tavırları hüküm sürüyor.İşte “komüniteryanizm” adı verilen düşünce akımının en önde gelen temsilcisi Kanadalı filozof Charles Taylor, bu kitabında, hem ihtişamını hem de sefaletini gözler önüne serdiği modernliğin ahlâkının ve kültürünün temellerini tartışıyor. Önce modernliğin üç “sıkıntı”sını teşhis ediyor: Bireycilik, araçsal aklın hâkimiyeti ve ortak bir siyasi proje yokluğu yüzünden siyasal katılımın ve dolayısıyla özgürlüğün azalması.Taylor, kitabın büyük bölümünü, insanın anlam ufuklarını daraltan bireyciliğin temelinde yattığını düşündüğü pozitif ideali tanımlamaya ayırıyor. Taylor’ın “sahicilik etiği” dediği bu ideal, kişinin kendine karşı dürüst olması, hayatını kendisine göre, başka kimseye öykünmeden yaşaması, yaşam modelini kendi içinde bulması gerektiği düşüncesine dayanır. Burada, doğruyu yanlışı bilme, yani ahlâk, herkesin kendi iç sesine kulak vermesinin sonucudur. Sahicilik bir özgürlük idealidir, insanı kendine karşı sorumlu kılar.Sahicilik “benmerkezcilik” değildir; çünkü insan kendi kimliğini ancak insan dillerinin zengin anlatım araçlarını edinerek, tüm hayatı boyunca “anlamlı ötekiler”le diyalog, hatta mücadele içinde biçimlendirir.Kendimi tanımlamak, ötekilerle aramdaki farkta önemli olanın ne olduğunu belirleyecek bir anlam ufkunu gerektirir. Bazı seçimlerin diğerlerinden daha değerli olmasını da yine bu anlam ufku mümkün kılar. Yani kişi ancak tarihin, doğanın taleplerinin, diğer insanların ihtiyaçlarının, yurttaşlık görevlerinin önemli olduğu bir ortamda anlamlı bir kimlik edinebilir.Yani bireyi atomcu, araçsalcı bir dünyada tek başına bırakan ve “iyi yaşam nedir” konusunda yansız kalmayı tercih eden ve seçimi tek tek bireylere bırakan liberalizm, yanlış yoldadır. Taylor’a göre, kolektif bir “iyi”yi hep birlikte tanımlamak (dayatmak değil) mümkün ve gereklidir. Modernlik, sahicilik, teknoloji, şiir ve akıl konusunda serinkanlı bir biçimde düşünmek için olağanüstü çıkış noktaları sunuyor Taylor.

Modernliğin Sıkıntıları Alıntıları - Sözleri

  • Kendi varoluşumuzun koşullarını yeniden oluşturabildiğimiz, bize hükmeden şeylere hükmedebildiğimiz zaman özgürüz.
  • Herkesin gerçekten önemli ya da değerli bulduğu şeylere bağlı olarak kendi yaşam biçimini geliştirme hakkı vardır. İnsanlar kendilerine karşı dürüst olmaya ve kendini gerçekleştirmenin yolunu bulmaya çağrılır. Kapsamını son kertede herkes kendisi belirler. Başka hiç kimse bunu belirlemeye çalışamaz ya da çalışmamalıdır.
  • "lyi" ve "yüksek" sözcükleri, isteklerimiz ya da ihtiyaçlarımız bağlamında değil, ne istememiz gerektiğine ilişkin bir standart sunmak bağlamında tanımlanıyor.
  • İnsanların artık daha yüksek amaçları, uğrunda ölmeye değecek bir şeyleri yok...
  • Kendime karşı dürüst olmam demek kendi özgürlüğüme karşı dürüst olmam demek ve onu yalnız ben berraklaştırabilir, yalnız ben keşfedebilirim. Onu berraklaştırırken aynı zamanda kendimi tanımlarım. Tamamen benim olan bir potansiyeli gerçekleştiririm...
  • "Bu benlik-merkezli biçimlerin insanları kışkırtmadığı ve tahrik etmediği çağa dönemeyiz. Bireyciliğin ve özgürlüğün tüm biçimleri gibi sahicilik, deyim yerindeyse bir "sorumlu-kılma” çağı açıyor. Bu kültür gelişmekte olduğu için insanlar kendilerinden daha fazla sorumlu olmak durumundalar. İnsanlar batabilir de yükselebilir de, bu tür bir özgürlük artışının doğasında bu var. Hiçbir şey düzenli ve inişi olmayan bir yükselmenin garantisini veremez."
  • Kendini tanımlamak, ötekilerle arandaki farkta neyin önemli olduğunu belirleyecek bir anlam ufkunu gerektirir...
  • Hiçbir ahlaki temeli tanımayan biriyle doğruyu yanlışı tartışmak, çevremizdeki algı dünyasını kabul etmeyi reddeden biriyle ampirik konuları tartışmak kadar olanaksızdır.
  • Bireycilik aynı zamanda birçok insana göre modern uygarlığın en büyük kazanımı. İnsanların, kendi yaşam tarzlarını saptama, benimseyecekleri inançları bilinçli olarak seçme, atalarının kullanamadığı çok çeşitli yollarla yaşam biçimlerini belirleme hakkının bulunduğu bir dünyada yaşıyoruz. Ve bu haklar çoğunlukla yargı sistemlerinin koruması altında. İlke olarak insanlar onları aşan, güya kutsal buyrukların gereklerine kurban edilmiyor artık.
  • Toplumsal düzeyde en önemli ilke adil olmak. Bu ilke herkese kendi kimliğini geliştirebilmesi için eşit şans verilmesini gerektirir ki, bu kimlikle ne biçimde ilgisi olursa olsun, ister cinsiyete, ister ırka, ister kültüre, isterse de cinsel eğilime ilişkin -şimdi daha iyi anlayabildiğimiz- farklılıkların evrensel olarak tanınmasını da içerir.

Modernliğin Sıkıntıları İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitap, öncelikle günümüzde, her ne cepheden olursa olsun kişiye savunduğu fikri,ideolojiyi sorgulama gibi entelektüel bir edinimi kazandırabilecek nadir eserlerden. Düşünür, adı üstünde "modernliğin sıkıntılarını" önce birey sonra toplum perspektifinden irdeliyor. Burada modernliğin sıkıntılarından kasıt ise bireyin ve haliyle toplumun dönüşümlü şekilde bir yozlaşmayı dolaşıma sokması. Buradaki yozlaşma tamamen fanatikleşme ile ilgili. Düşünür kitabın başında modernliğin üç koldan girift şekilde birbirinden beslenen mahut sıkıntıları irdeler öncelikle. Bunlar, bireyin bir anlamda "bencillik" diyebileceğimiz sahicilik ideali, ve buna ardışık olarak araçsal aklın gelişimi,(burada araçsal akıl'dan kasıt kapitalizmin işleyiş politikaları diyebiliriz) ve bütün bunların hemen ardından gelen siyasi-politik iktidarın bunları kullanarak beslenmesi. Yazarımız bu hususları güzelce irdeledikten sonra, biraz önce de dediğim gibi modernliğin bu mahut sıkıntılarını giderebileceğimiz reçeteyi uzatır bize; fanatizm'den uzak, sorgulayan bir toplum yaratmak. İlgililerin sevebileceği sağlam bir sosyoloji irdelemesi,tavsiye ederim. (Selami Krks)

Açıklamamız gereken şey çağımıza özgü olanın ne olduğu. Bu yalnızca insanların kariyerlerini sürdürmek için sevgililerini ve çocuklarını feda etmeleri değil.Benzer şeyler belki de her zaman vardı . Önemli olan bugün çoğu insan buna zorlandığını hissediyor,yapmazsa yaşamın bir biçimde zayi ya da gerçekleşmemiş olacağı hissine kapılıyor. (Mustafa)

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki kitabı zor kılan ele aldığı konudan çok çevirinin yeterince iyi olmamasıdır. Yazar, Modernizmin yarattığı sıkıntıları 3 başlıkta ele alıyor. Bu sıkıntılar; 1.)Bireycilik(atomlarına bölünmüş toplum): Ahlaki ufkun yitirilmesi ve benliklerimizin ötesiyle ilgilenmeme. 2. )Araçsal aklın öncelik kazanması. Şeyler dünyasının kutsal olmaklığını yitirmesi, dünyanın halesini yitirmesi. Şeylerin verimlilik ile ölçülmesi. Maliyet fayda kriterinin temel ölçüt olması.3.) özgürlük kaybı. Araçsal akıl ve bireyciliğin sonucunda vardığımız bireylerin özyönetim faliyetlerine katılmaması, isteksizliği. Kollektif alanların kapanması. Bürokratik vekil devletine geçiş. Taylor, tüm bu sıkıntılar olmakla birlikte modernizmi ve sonuçlarını kutsayan veya lanetleyen fikirlere eşit ölçüde karşı çıkar ve bu karşıt yorumlar yerine modern sıkıntıların giderilebilme imkanının konuşulmasını, tartışılmasını önerir. (Umut çelik)

Modernliğin Sıkıntıları PDF indirme linki var mı?

Charles Taylor - Modernliğin Sıkıntıları kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Modernliğin Sıkıntıları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Charles Taylor Kimdir?

Yirminci yüzyılın en önemli düşünürleri arasında yer alan Charles Malgrave Taylor, özellikle modernlik, kimlik oluşumu, çokkültürcülük ve sekülarizm tartışmalarına katkıda bulunmuş bir siyaset kuramcısıdır. Taylor, McGill Üniversitesi’nde gördüğü tarih eğitiminin ardından Oxford Üniversitesi’nde felsefe, siyaset ve ekonomi alanlarında yüksek lisans ve doktora yaptı. Oxford Üniversitesi’nde ve Montreal’deki McGill Üniversitesi’nde toplumsal ve siyasal kuram alanında yıllarca ders veren Taylor, halen Nortwestern Üniversitesi’nde ve McGill Üniversitesi’nde profesördür

Charles Taylor Kitapları - Eserleri

  • Modernliğin Sıkıntıları
  • Seküler Çağ
  • Modern Toplumsal Tahayyüller
  • Çokkültürcülük
  • Laiklik ve İnanç Özgürlüğü
  • Hegel Üzerine Yorumlar - 1
  • Benliğin Kaynakları
  • Hegel ve Modern Toplum

Charles Taylor Alıntıları - Sözleri

  • En çok değer verdiğim bazı şeyler,benim için ancak sevdiğim kişi aracılığıyla ulaşılabilecek şeylerse,o zaman o kişi kimliğimin bir parçası haline gelir. (Çokkültürcülük)
  • "Bu benlik-merkezli biçimlerin insanları kışkırtmadığı ve tahrik etmediği çağa dönemeyiz. Bireyciliğin ve özgürlüğün tüm biçimleri gibi sahicilik, deyim yerindeyse bir "sorumlu-kılma” çağı açıyor. Bu kültür gelişmekte olduğu için insanlar kendilerinden daha fazla sorumlu olmak durumundalar. İnsanlar batabilir de yükselebilir de, bu tür bir özgürlük artışının doğasında bu var. Hiçbir şey düzenli ve inişi olmayan bir yükselmenin garantisini veremez." (Modernliğin Sıkıntıları)
  • Eğer kendime sadık kalamazsam, yaşamın özünü kaçırmış olurum; benim için insan olmanın ne anlama geldiğini yakalayamam... Kendine sadık olmak, kendi özgürlüğüne sadık olmak demektir. (Çokkültürcülük)
  • Bireycilik aynı zamanda birçok insana göre modern uygarlığın en büyük kazanımı. İnsanların, kendi yaşam tarzlarını saptama, benimseyecekleri inançları bilinçli olarak seçme, atalarının kullanamadığı çok çeşitli yollarla yaşam biçimlerini belirleme hakkının bulunduğu bir dünyada yaşıyoruz. Ve bu haklar çoğunlukla yargı sistemlerinin koruması altında. İlke olarak insanlar onları aşan, güya kutsal buyrukların gereklerine kurban edilmiyor artık. (Modernliğin Sıkıntıları)
  • İlişkilere, kendimizi tanımlamak için değil, kendimizi gerçekleştirmek için gereksinim duyarız. (Çokkültürcülük)
  • Kendi varoluşumuzun koşullarını yeniden oluşturabildiğimiz, bize hükmeden şeylere hükmedebildiğimiz zaman özgürüz. (Modernliğin Sıkıntıları)
  • Ortaçağda iki ebediyet modeli vardır: Birine Platon ebediyeti, yani yükselip zamandan çıkarak ulaşmayı istediğimiz ku­sursuz hareketsizliğin, dinginliğin ebediyeti diyebiliriz; diğeriyse za­manı iptal etmeyen, ama onu bir anın içinde toplayan Tanrı'nın ebe­diyetidir. Buna ancak Tanrı'nın yaşamına iştirak etmekle ulaşabiliriz. (Seküler Çağ)
  • Rousseau başkasına bağımlılığı,başkalarının olumlu kanılarına duyulan gereksinme ile bağıntılı görür. (Çokkültürcülük)
  • Öğretmenin başörtüsünü yasaklamak, eğitim kurumunun tarafsızlığını vurgulamakta fakat bu şekilde onun din ve inanç özgürlüğü sınırlandırılmakta ya da sayesinde topluma katkıda bulunabileceği bir kariyerin kapıları ona kapatılarak fırsat eşitliği ilkesi onun aleyhine kullanılmaktadır. (Laiklik ve İnanç Özgürlüğü)
  • Yönetim yönetilenin rızasını almak zorundadır - sadece başta değil, meşruluğun sürekli bir koşulu olarak. (Modern Toplumsal Tahayyüller)
  • Erasmus halk dindarlığının, ona göre tümüyle çıkarcı olan yapısından tiksiniyordu. (Seküler Çağ)
  • 500 yıl öncesinin sihirli dünyasında, fiziksel ile manevi arasına net bir çizgi çekilmemişti. (Seküler Çağ)
  • Bir ahlak fikri olarak modern bireycilik, aidiyetin hepten sona erdirilmesini değil, kişinin daha geniş ve daha gayrı şahsi varlıklara, devlete, harekete, insanlık cemaatine ait olduğunu tahayyül etmesi anlamına gelir.Bu değişim başka bir açıdan, “ağsal” veya “ ilişkisel” kimliklerden “ kategorik” kimliklere kayış olarak tanımlanmıştır. (Modern Toplumsal Tahayyüller)
  • Adam Smith Ulusların Zenginliği'nde, kendi bireysel zenginlik arayışımızın genel refaha vesile olduğunu anlatarak, bu mekanizmanın en bilinenini sunmuştur. (Modern Toplumsal Tahayyüller)
  • "O halde laiklik sorunu , modern toplumlardaki vatandaşların çoklu değerleri , inançları ve yaşam biçimleri karşısında devletin , olması gereken en geniş tarafsızlığı çerçevesinde ele alınmalıdır. " (Laiklik ve İnanç Özgürlüğü)
  • Emerson, " Her çağ, kendi kitaplarını yazmalıdır," sonucuna varır. Neden? Çünkü iyi eğitilmiş, açık fikirli insanlar ve liberal demokratik vatandaşlar, kendileri için düşünmelidirler. Liberal demokrasilerde, güzel sanatlar eğitimi veren liberal üniversitelerin öncelikli amacı, kitap kurtları yaratmak değil, gerek siyasal gerekse kişisel yaşamlarında iradeli ve kendi kendilerini yönetebilen insanlar yetiştirmektir. Emerson, " Kitaplar en iyisidir, iyi kullanıldıklarında," diyor, "ama kötüye kullanıldıklarında, en kötüsüdür. Doğru kullanım nedir?... Kitapların esin vermekten öte hiçbir işlevleri yoktur." (Çokkültürcülük)
  • Siyasi toplumlar artık yıllanmış terimlerle anlaşılamazlardı; olayların hangi çağda meydana geldiği de hesaba katılmalıydı. Modernlik, emsalsiz bir çağdı. (Modern Toplumsal Tahayyüller)
  • Laiklik din ile devlet arasında organik bir bağın olmamasını zorunlu kılmaktadır; devlet halkın düzenini dini topluluklarla değil, seçilmiş temsilcileri aracılığıyla sağlamalıdır. (Laiklik ve İnanç Özgürlüğü)
  • "Her çağ, kendi kitaplarını yazmalıdır." (Çokkültürcülük)
  • Karşıtlıklar kendilerinden önceki özdeşliklerden doğarlar zorunlu olarak; özdeşliklerse kendi başlarına varlıklarını sürdüremez, zorunlu olarak karşıtlık doğururlar. (Hegel ve Modern Toplum)

Yorum Yaz