diorex
Dedas

Musa'nın Çocukları - Ergün Poyraz Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Musa'nın Çocukları kimin eseri? Musa'nın Çocukları kitabının yazarı kimdir? Musa'nın Çocukları konusu ve anafikri nedir? Musa'nın Çocukları kitabı ne anlatıyor? Musa'nın Çocukları PDF indirme linki var mı? Musa'nın Çocukları kitabının yazarı Ergün Poyraz kimdir? İşte Musa'nın Çocukları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 28.06.2022 11:00
Musa'nın Çocukları - Ergün Poyraz Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Ergün Poyraz

Yayın Evi: Togan Yayıncılık

İSBN: 9789944337076

Sayfa Sayısı: 335

Musa'nın Çocukları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

AKP Genel Başkan Yardımcısı Murat Mercan yazarı ABD'de düzenlenen bir toplantıda CIA Ortadoğu Masası Şefi Richard Perle ve diğer istihbarat örgütlerine şikayet etmiştir.Yazarımız bu kitabında; Tayyip ve Emine Erdoğan'ın doğumundan bugüne kadar olan hayat hikayelerini. Tayip ve AKP'nin İsrail, ABD ve İngiliz büyükelçi ve istihbarat örgütlerinin desteğinde nasıl gelişip serpildiğini görecek, TBMM'de yine bu ülkelerin lehine sergiledikleri faaliyetlerini okuyacaksınız. Tayyip'in Amerikan vatandaşlığı yanında, Arap kökenli olarak tanıttığı eşinin Arap değil, Yahudi soyundan geldiğini ibretle izleyeceksiniz. Keza kendinin de Musa'nın soyundan geldiğini... Kitapta Yasin El Kadı-Tayyip, Tayip-Usame Bin Laden, Tayip-Ülker, Ya-sin El Kadı-Ülker ilişkilerini bulacaksınız.Tayyip'in mal varlığındaki inanılmaz artışlarla, belediye başkan maaşının yanında, belediye şirketlerinden huzur hakkı adı altında aldığı paraları göreceksiniz. Tayyip'in belediye başkanlığı döneminde yapılanması hızlanan "geleceğin başbakanı ve cihat hazırlığının" TBMM'de geldiği son safhalara tanık olacaksınız.

(Tanıtım Bülteninden)

Musa'nın Çocukları Alıntıları - Sözleri

  • Tayyip erdoğan, george w. Bushun ırak halkına ve oradaki soydaşlarımıza karşı katliamlar yaptırırken, kendisine alçak demesi gerekirken; "kahraman evlatlarınızın ana vatana en az kayıpla dönmesi içşn dua ediyorum." diyordu. Tayyip bu kadarla da kalmıyor; 17 eylül 2001 tarihli akp grup toplantısında "tanrı, abd başkanını isa mesihin yolundan ayırmasın" şeklşmde konuşuyordu. Tayyip erdoğan, amerikan askerleri Süleymaniye de bizim özel birliklerin kafalarına çuval geçirip esir aldıklarında nota vermesi istendiğinde; "ne notası müzik notası mı?" diye dalga geçiyordu.
  • AKP iktidara gelirse bakanlarında aranacak vasıfların nasıl olduğunu Mülkiye Başmüfettişi Candan Eren'e ifade veren Milli Görüş kökenli Park ve Bahçeler Müdürü Ali Karakoç'un ifadelerinde görüyorduk. Kuruyacak ağaçlara "uygundur" raporu veren ziraat mühendisi kurulacak kabinede Tarım Bakanı, ithal edilecek ağaçların kuruyacağını bile bile ülkemizin kıt kaynaklarını dolar olarak yabancılara peşkeş çekenler ise Maliye Bakanı olacaktı. Bütün bu yolsuzlukların hepsine izin veren ise Başbakan!...
  • Abdulkadir aksu Aksu, nakşibendi tarikatının iskerderpaşa dergahındandır. Nurcu kesime de oldukça yakın. 12 ekim 1944 diyarbakır doğumlu olan 39604158220 nolu kimliğene göre kütüğüne baktığımızda dedelerinin arasında giregos, nenelerinde de horik isimlerine rastlıyorduk. Sadece bu kadar mı tabiki hayır, tumes ve lurik göze çarpan diğer adlardı. Böylece ermeni soyundan geldiği ortaya çıkıyordu.
  • Potamya'nın gururu Tayyip, başbakan olarak memleketi rizenin güneysu beldesine gittiğinde hemşehrileri kendisini "potamyaya hoş geldin", "potamyanın gururu" pankartlarıyla karşıladı. Buralar güneysu olarak bilinirdi. Potamya ne demekti? İşin aslı çok geçmeden ortaya çıkıyordu: güneysu ilçesinin rumca ismi potamya'ydı. Bu beldenin ahalisinin bir kısmı sonradan müslüman olmuş rumdu. Hala beldenin rumca adını kullandıklarına göre Türklüğü içlerine tam sindirememişler demekti. Tayyip erdoğan bu pankarttan rahatsız olmadı. En ufak bir tepki göstermedi.
  • Yaşamın amacı ölümdür.
  • Nihayet, tayyip başbakan olunca kendisine dert yanan çiftçi karşısında içinde sakladığı cevherleri kusuyordu: "artislik yapma lan... Ananı da al git, lannn"... İhlasa para kaptıranlara; "paraları yatırırken sormuyorsunuz, kaptırdıktan sonra ne yapacağız diyorsunuz" diyordu... Irakı işgal eden abdli askerler için yatıp kalkıp en az kayıpla ülkelerine dönmeleri için dua ediyor ve bu dileklerini içeren bir mektubu busha gönderirken, ŞEHİT olan askerlerimiz için de "kelle" tabirini kullanıyordu.
  • Türkiye 'de mısır ithalatında maliye bakanı kemal unakıtanın oğlu abdullahın ab goda şirketine yurt dışından 400bin ton mısır ithal etme hakkı veriliyordu. Unakıtanın ithali tamamlamasının ardından gümrük değerleri yükseltiliyor, oğul unakıtan kasasına servet üstüne servet katıyordu. Kuş gribi yalanlarıyla Türkiye 'deki tavuklar canlı canlı yakılıp itlaf edilirken yine aynı unakıtanın oğlu yumurtacılığa soyunuyor, küplerini dolarlarla dolduruyordu.
  • Kısacası, tayyip erdoğan Türk kökenli değildi. Zaten Türklük şuuru da taşımıyordu. Zorunlu olmadıkça Türk sözünü kullanmıyor, Türklüğü ve Türk milliyetçiliğini ayrımcılık olarak değerlendirdiğini çok kere vurguluyordu.
  • Tutturmuşlar Laiklik elden gidiyor... Yahu bu millet istedikten sonra, tabi elden gidecek yahu! Sen bunun önüne geçemezsin ki...

Musa'nın Çocukları İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitapta Tayyip Erdoğan'ın ve birlikte yürüdüğü yol arkadaşlarının yaptıkları usülsüzlükler,yolsuzluklar,kanuna aykırı uygulamalar var, kitapta anlatılanları yazar cesurca işlemiş. Fethullah Gülen ile dostlukları,yapılan usulsüz ihaleler,rüşvet,adam kayırma,iltimas,zimmete para geçirme,devleti zarara uğratma,haksız kazanç,yandaşları işe sokma ve ihaleye alma,Istanbul büyükşehir in yağmalanması,belediye başkanı olması var. Tayyip'in okuduğu bir şiirle cezaevine girişi ve oradan sonra adım adım yükselişi.İmam hatip lisesinden,( okulda sadece Beden Eğitimi ve Türkçe'de başarılı)başbakanlığa ve Cumhurbaşkanlığına kadar yükselişi,diploması,kimlerin yardım ettiği,ABD'nin Türk büyükelçisi ve CIA ajanları ile ilişkisi,cezaevindeyken ziyaret edilişleri.Çocuklarını türbanı bahane ederek ABD ve İtalya'da,İngiltere'de okutması. Şehitlere kelle demesi,ülkeyi 37 etnik ırka ayırması,askerlerimizin başına çuval geçirilirken rahat olabilmesi,ensar vakfı,tarikatlara para kaydırılması,laikliğe ve cumhuriyete karşı tutumları,anayasayı ayaklar altına alması,parmağındaki bir yüzükle saraylara, ihtişama ve ABD de ki malvarlıklarına kadar hepsini cesurca belgeleri ve şahısların isimleriyle yazmış. Kısacası Türkiye Cumhuriyetini yönetenlerin iktidarları boyunca ülkeye verdiği zararları,Atatürk'ün ilkelerine ve Cumhuriyete yaptıklarını okuyacaksınız.Yakın tarihimizi,ülkede olan olayları ve bizlerin kimler tarafından yönettirildiğini okuyacaksınız. (Buket Ay)

Kitapta kaynak belirtilmediği için hep önyargı ile okudum fakat bir kaç yerde iddia edilen konuşma metinlerini google üzerinde aradığımda gerçekten de ilgili şahısların belirtilen ifadeleri kullandığını görünce tüylerim ürperdi. Kitabın bazı bölümlerinde iddia edilen konular gerçekse ve bu ülkeyi o adamlar yönetiyorsa bu adamların türlü entrikalarına ve oyunlarına göz yuman, müsade eden kim varsa ihanet ettiği iddia edilen hükumet güçlerinden daha büyük bir ihanet içerisimdedir. Öte yandan, kitabı okurken aklıma şunlarda gelmedi değil " bu kitabı yazan kişi bu kadar bilgiyi biliyorsa aynı yolda yürümüş müdür?" Kitap tartışmalara gebe bir kitap. Ya doğru ise sorusu can sıkıcı ve tüyler ürpertici. (Muhammet Tosun)

Recep Tayyip Erdoğan'ın bilinmeyenlerini öğrenmek isteyenler için ivedelikle okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum sanırım bu kitap bir ara toplatıldı yazarının silivri cezaevinde yattığını biliyorum çıktı mı bilmiyorum ama başka bir kitabında yazıklarından dolayı yattığını duymuştum .bazı yazdıkları ise beni şaşırttı . Çevik Bir paşanın askerle Erdoğan arasında nasıl bağlantı kurduğu gibi. Recep Tayyip Erdoğan İstanbul'a nasıl hizmet etmiş her okur tabi kendi süzgecinden geçirecek o yuzden okuyun derim. . (Serap Durmaz)

Musa'nın Çocukları PDF indirme linki var mı?

Ergün Poyraz - Musa'nın Çocukları kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Musa'nın Çocukları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ergün Poyraz Kimdir?

Ergün Poyraz, (d. 31 Ocak 1963, İstanbul), siyasi partiler ve tarikatların yapılanmaları ve aralarındaki bağlantıları inceleyen araştırmacı yazar.

Yaşamı

1983 yılında Yıldız Üniversitesi İnşaat Bölümü'ne başladı. İkinci sınıfta okuldan ayrılarak evlendi, 1988 yılında eşinden ayrıldı. Bir süre Aydın'da hayvancılık yapmış, 1993-1994 yıllarında ise Bilecik'te bir inşaat şirketinde idari sorumlu olarak çalışmıştır. 32 yaşında askere gitmiş askerlikten sonra Aydın´a ailesinin yanına dönerek yazarlığa başlamıştır.

Refah'ın Gerçek Yüzü isimli kitabı 1998 yılında 28 Şubat sürecinde Vural Savaş tarafından açılan Refah Partisi'nin kapatılma davasında delil olarak kullanıldı. Fethullah Gülen ile ilgili yazdığı kitaplar Fethullah Gülen hakkında açılan ve Gülen'in beraat ettiği davada delil olarak kullanıldı ve bu davada tanıklık yaptı.

Adalet ve Kalkınma Partisi, ideolojisi, parti kurucuları ve ileri gelenleri hakkında yazdığı Takunyalı Führer, Hilafet Ordusundan Arap Kürt Partisine, Patlak Ampul, Musa'nın Gül'ü, Musa'nın Çocukları, Musa'nın Mücahiti, Musa'nın AKP'si, AKPapa'nın Temel İçgüdüsü gibi muhalif kitapları ile tanındı. Bu kitaplar nedeniyle bazı çevrelerce antisemit olmakla suçlanmaktadır.

Misyonerler Arasında Altı Ay: Dünden Bugüne Hıristiyanlık ve Yahudiliğin Analizi isimli kitabında dinlere basın yoluyla hakaret ettiği iddiasıyla Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Mahkeme Poyraz'ın beraatine karar verdi. Yargıtay 4. Ceza Dairesi, yaptığı inceleme sonucunda beraat kararının bozulmasına hükmetti. Yargıtay 4. Ceza Dairesi kitapta yer alan İsa Peygamber,Hıristiyanlık ve Musevilik ile ilgili aşağıdaki ifadeleri beraat kararını bozma gerekçesi olarak belirtti:

"Hıristiyanlar tecavüz ettikleri annenin bebeğini öldürüp, kıyma yapıp aynı anneye yediriyorlardı... Yalancı İsa... Hıristiyanların kutsal kitaplarının hangi sayfasını açarsanız açın karşınıza İsa'nın yalanı, yalanları çıkıyor... Vallahi Dallas bile Mukaddes Kitap'tan çok daha masumdu... Hıristiyanların ve Yahudilerin kutsal kitaplarının hangi sayfasını açarsanız açın bir başka anlamsızlık, bir başka melanet fışkırıyor... O kutsal kitap fahişeliği ve zinayı teşvik ediyor... Kutsal kitap denilen rezillik abidesi... Hıristiyanlığın sapık öğretileri ile yetişen papazlar... Hıristiyanlara göre İsa Allah'ın oğludur diyen katiller, hırsızlar, sapıklar, dolandırıcı ve her türlü melaneti taşıyanların ise gideceği yer tam yol cennet!.. Hiç böyle sapık, böyle iğrenç, bir inanç olur mu?.. İsa'nın tam biri blis olduğuna karar vereceklerdi...

Ergenekon

Ümraniye'de bir gecekonduda bulunan bombalar için yapılan soruşturma çerçevesinde 27 Temmuz 2007'de saat 07.30'da Ankara'da gözaltına alınan Ergün Poyraz tutuklandı.Gözaltına alındığında evinde arama yapıldı ve soruşturma konusu ile ilgili olabileceği düşünülen her türlü belgeye, bilgisayarına, CD'lere polis tarafından el konuldu. Aynı gün, Poyraz'ın avukatı (Necip Hablemitoğlu'nun da eski avukatı olan) Hüseyin Buzoğlu'nun bürosu da arandı ve belgelerine el konuldu.[Ankara'da gözaltına alınan Poyraz İstanbul'a getirildi. Beşiktaş Adliyesi'nde savcıZekeriya Öz tarafından sorgulanarak tutuklanma istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi.TCK'nın 327. maddesine göre, "Devletin savaş imkânlarının tehlikeye sokulması" suçundan tutuklanan Poyraz, evinde bulunan Kara Kuvvetleri İstihbarat Arşivi ve Sevgi Erenerol Misyonerlik 2006 isimli klasörleri içeren CD'yi nereden temin ettiği hakkında İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından sorgulandı. Poyraz "Bana bahsettiğiniz Kara Kuvvetleri İstihbarat Arşivi ve Sevgi Erenerol Misyonerlik 2006 isimli klasörü içeren CD'yi hatırlamıyorum. Nereden geldiğini de bilmiyorum." cevabını verdi. Buna ilaveten o güne (Temmuz 2007'ye) kadar 15 kitap yazdığını anlatan Poyraz, çok okunan bir yazar olduğu için farklı yerlerden kendisine bilgi ve belge geldiğini söyledi; evindeki CD'ler arasında milletvekilleri, valiler, emniyet mensupları ve üniversite görevlilerine ait veriler olmadığını öne sürdü.Ergün Poyraz "Kara Kuvvetleri istihbari yapılanmasına ait gizli ibareli veriyi hatırlamıyorum. Bilgileri de kopyalayıp başkasına vermedim." dedi. Poyraz, aynı soruşturmada terör örgütü üyesi olmaktan tutuklanan Astsubay Oktay Yıldırım tarafından bir yıl önce arandığını ve Güneydoğu'daki hatıralarını kitaplaştırmak istediğini söylediğini savundu. Savunmasında Poyraz, Oktay Yıldırım'a kitabı nasıl yazacağını anlattığını ve Yıldırım'ın bu bilgileri kendisinden habersiz bir şekilde bir internet sitesinde yayımladığını, bir daha da hiç görüşmediklerini öne sürdü. Ergün Poyraz hakimin bir sorusu üzerine, eski Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile de hiç görüşmediğini öne sürdü.

5 Ağustos 2013'te İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanan Ergenekon davasında 29 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Ergün Poyraz Kitapları - Eserleri

  • Musa'nın Çocukları
  • Takunyalı Führer
  • Musa'nın Gülü
  • Kanla Abdest Alanlar
  • Aksaray'da İnecek Var
  • Amerika'daki İmam
  • Diplomasız
  • Musa'nın Mücahiti
  • İplikçi
  • Kalpazan
  • İndeki Vaiz
  • Faili Meçhul mü?
  • İsa Ve Havarileri
  • İhanet ve Darbe
  • Musa'nın AKP'si
  • Patlak Ampul
  • Masonlar
  • Abdülhamit'ten Tayyip'e
  • Tarikat Siyaset Ticaret Cinayet
  • Büyük Yalan Büyük Düşman AB
  • Tilkiyle Vals
  • Fethullah'ın Gerçek Yüzü
  • Misyonerler Arasında Altı Ay
  • Adnan Oktar'ın Gerçek Yüzü
  • Hilafet Ordusundan Arap Kürt Partisi'ne
  • AKPapa'nın Temel İçgüdüsü
  • AKP'nin AB ile Dansı
  • Refah'ın Gerçek Yüzü 1
  • Çoban Sülü
  • Musa'nın Mücahidi

Ergün Poyraz Alıntıları - Sözleri

  • Kanla abdest alanlar kitabımın temelini oluşturan fetullahın gerçek yüzü adlı kitabımı dava eden fetullah gülen, faizi ile birlikte beş milyar lira istiyor ve açtığı davayı kitabın her satırının belgeli olması dolayısıyla kaybediyordu. (Kanla Abdest Alanlar)
  • Dünya üzerindeki belli başlı tüm tarikatlar gibi nurculukta, ingiliz müstemlekeler nazırlığının, ingiliz istihbarat örgütlerinin ve onların adeta taşeron örgütü gibi faaliyetlerde bulunan teşkilatların mahsülüydü. Bu tarikatlardan önde gelenlerinin yani kürt sait ve türevlerinin, Allah tan geldiğini iddia ettikleri kerametleri de bu istihbarat teşkilatlarının senaryolarıydı. Kürt sait ve onun gölgelerinin lerametlerine baktığımızda İncil ve Tevrat çıkışlı olduğunu buralardaki hikayelerden devşirtildiğini görüyorduk. (Kanla Abdest Alanlar)
  • "Son derece ahlaksız, şerefsiz, haysiyetsiz ve kalleş biriydi. Maaşlı bir eleman iken aldığı rüşvetleri yastık altında biriktirdi. Foyası ortaya çıkmaya yüz tutunca, siyasetin dokunulmazlık zırhına bürünmek istedi. Önce Belediye Başkanı oldu. Yağcılık yapa yapa, rüşveti her yere bulaştıra bulaştıra yükseldi. Yağma, talan, soygun ve vurgun etiketi oldu. Yalanlarıyla insanları kandırdı, kamplara ayırdı. Namuslu insanları birer birer harcadı. Atatürkçü insanlara komplolar kurdu. Öylesine yüzsüz, öylesine utanmaz, öylesine alçaktı ki, yolsuzluklarını ortaya çıkaranları hain kendisini ise vatansever ilan etti... Kimden bahsedildiğini anlamışsınızdır. Tabii ki; Zübük'ten. Aziz Nesin'in ünlü eserindeki Zübük'ten!.. (Takunyalı Führer)
  • - AKP'li: Çok büyük, çok fahiş bir hata yaptık. Zaten, Wolfowitz Türk ordusunu bizimkilerin teklifi üzerine cezalandırmaya karar verdi. (Musa'nın AKP'si)
  • Gülen, amaçlarına ulaşmak için "Devletin belli bir kıvama gelmesi gerektiğini söylüyordu. "Devletin kıvama gelmesi" bu üzerinde önemle durulması gereken çok önemli bir cümledir. Aynı zamanda birçok gelişmenin ve yakın tarihimizin bir tespiti... Zira 12 Eylül ve Turgut Özal dönemiyle hareketlenen, Çiller ve Ecevit sürecinde iyice palazlanan, Gül ve Erdoğan hükümetleri ile tavan yapan Ilımlı İslam maskeli Nurculuğun kollanıp, yüceltilmesiyle yeşil devrim yavaş yavaş dal budak salmaya başlıyordu. (Amerika'daki İmam)
  • "İncili Çavuş'un meşhur fıkrası vardır: Padişah 'öyle bir şey yap ki, özrün kabahatinden büyük olsun!' demiş... Padişah merdivenden çıkarken İncili Çavuş yaklaşmış, arkasına el atmış, padişah hızla dönünce, özür dilemiş: 'Affedersiniz padişahım, özür dilerim, sizi valide sultân sandım!' Bunlarınki de o hesap!" (Musa'nın AKP'si)
  • "Önce muhafazakârlaştı sonra liberalleşti, sadece kendi yakınlarına karşı olsa da arada bir yerde demokratlaştı. Sonra Putin'e özendi. Ardından Hitlerleşti. İktidarı döneminde yağma, talan, soygun ve vurgunları ortaya çıkaranları, hainlerin maskelerini düşürenleri, bu ülke için canını ortaya koyan kahramanları terörist, PKK'lı teröristleri ise kahraman ilan etti. Etmekle de kalmadı onları bir de çadır mahkemelerinde affetti. Bu af işi öyle bir safhaya geldi ki, militanlar rahatsız olmasın diye çadır mahkemelerinden Atatürk resimleri ve Türk bayrakları kaldırıldı." (Takunyalı Führer)
  • Hüsnü Mübarek Ankara'ya geldi, sarmaş dolaş oldular, Mübarek döndükten sonra bir daha gün yüzü görmedi. (Aksaray'da İnecek Var)
  • Yaşamın amacı ölümdür. (Musa'nın Çocukları)
  • Abdüllatif Şener, başta Yahudi Ofer’e özelleştirme adı altında sağlanan imkanların altına imza atmadığı için önce özelleştirmenin başından alınıyor, sonra bakanlıktan alınıyor ve ardından partiden uzaklaştırılıyor. (Kalpazan)
  • Mehmet Metiner benim beynimin yarısı, (Kalpazan)
  • Gökçek Ankara DGM tarafından 90'lı yılların sonunda gözaltına alındığında DGM savcısını ilk arayıp ona güvenlerini bildiren ve serbest bırakılmasını isteyen İsrail Büyükelçiliği olmuş, İsrail Büyükelçiliğini Demirel izlemişti. (Musa'nın Gülü)
  • Kurtuluş savaşımızda yunana kurşun atmak için vakit bulamayan şeyh sait ve ardındakiler, ingilizlerden çil çil altınları alınca Türk aakerini sırtından vurarak ayaklanıyor, yüzlerce asker ve sivil insanın hayatıyla da oynuyorlar, musulun ingilizlerin eline geçmesine de sebep oluyorlardı. (Kanla Abdest Alanlar)
  • Fetullah Gülen, neden evlenmediği konusunda İslam kurallarını elinin tersiyle bir kenara itiyor, kendi tavrına İslam da yeri olmayan bir garip ruhaniyet katmaya çalışıyordu: "...Dinin emirlerine kılı kırk yararcasına riayet etmek mahfuz. İşte size, O'nun tilmizlerinden biri ve asrın dertlisi!.. Kendisine niçin evlenmediği sorulunca, cevap verir: 'Ümmet-i Muhammed'in bunca dert ve ızdırabını düşünmekten, evlenmeyi düşünmeye hiç vaktim ve fırsatım olmadı.' (Amerika'daki İmam)
  • Ankara Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'nde Komiser Yardımcısı olan bir başka tanık 361 da adı geçen öğretim görevlilerinin; Atatürk İlke ve inkılaplarının ülkeyi geri götürdüğünü vurguladıklarını, yine Ahmet Eyicil adlı bir öğretim üyesinin harf inkılabının iyi olmadığını, bizi geçmişimizden koparttığını iddia ederek eski alfabenin daha iyi olduğunu söylediğini aktarıyordu. Bu soruşturma sırasında Polis Koleji ve Akademisinden mezun olan onlarca emniyet görevlisi, şeriat sistemini öven, Atatürk ilke ve devimlerinin ülkemizi geri götürdüğünü iddia eden, öğrenciler arasında gruplaşmalara yol açan, laik, demokratik Cumhuriyet'in düşmanı görevlileri; müfettişlere verdikleri ifadelerle anlatmaları, deşifre etmeleri sonucunda müfettişlerin "Fetullah Hoca'nın Talebeleri" adlı örgüt hakkında Ankara DGM Başsavcılığına gönderdiği fezlekeye rağmen Savcı Talat Şalk, Fetullah Gülen ve diğer sanıklar hakkında "Takipsizlik" kararı veriyordu. Benim Polis Akademisi'nde geçen bu olayları kaleme almamın ardından, Prof. Ali Şafak beni mahkemeye veriyor, 1 milyar lira tazminat istiyordu. Ancak mahkeme, Ali Şafak'ın talebini, kaleme alınan yazının belgelere dayanmasını gerekçe göstererek reddediyordu. AKP'liler ise onu bütün polis okullarının başına getirerek ödüllendiriyordu. (Amerika'daki İmam)
  • 1959 yılında vaizlik sınavına giren fetullah gülen diyanet işleri reisliğinin müşavere ve dini eserler inceleme heyetinin 196. Sayılı belgesine göre; Ayeti kerimeden zorlanarak ancak altı alabiliyor, Kelamda ise beşi zor buluyordu. Oysa küçük dünya kitabında dört yaşında Kur'an ı hatmettiğini ve namaza başladığını çok büyük bir övünçle anlatıyordu. (Kanla Abdest Alanlar)
  • (Adnan Oktar'ın Gerçek Yüzü)
  • AKP’nin kurucu isimlerinden Ertuğrul Yalçınbayır, yolsuzlukların ayyuka çıkması sonucu partiden ayrılıyordu, Yalçınbayır; AKP’nin iktidara gelmesinden sonra “Yiyicilik yalakalık yobazlık arttı” diyordu. (Kalpazan)
  • HBB’de program yapan bir başka isim ise Nazlı Ilıcak’tı. Ilıcak o günlerde, bugün sövdüğü ve Ergenekoncu olmakla suçladığı Susurlukçuları TV’lere çıkarıyor, onların “Kahraman” olduğunu savunuyordu. Sadece bu kadar mı?” Yazının devamını kitaptan okuyabilirsiniz. Emire isimli şahıs Ali Kalkancının (Namı diğer Cinci hoca) resmi nikâhlı eşi Emire Deniz Ersoy’dur. HBB Televizyonu ise açılımı Has Bilgi Birikim olup Kadir Has ve ailesine ait şirketler tarafından, Star TV, Teleon, Show TV ve Kanal 6’nın ardından Türkiye’nin beşinci özel televizyonu olarak kurulmuştur. Kanalın adı Türkçe sözcüklerin baş harflerinden oluşmasına rağmen, kanal kendini “eyç, bi, bi” olarak tanıtmıştır. (İplikçi)
  • Düzen Türkiye'de İslam'ı caminin içine hapsetti. Biz islamı hayat tarzı olarak görmek istiyoruz. (Musa'nın Gülü)

Yorum Yaz