tatlidede

Orta Doğu Gerçeği - Ali Bulaç Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Orta Doğu Gerçeği kimin eseri? Orta Doğu Gerçeği kitabının yazarı kimdir? Orta Doğu Gerçeği konusu ve anafikri nedir? Orta Doğu Gerçeği kitabı ne anlatıyor? Orta Doğu Gerçeği PDF indirme linki var mı? Orta Doğu Gerçeği kitabının yazarı Ali Bulaç kimdir? İşte Orta Doğu Gerçeği kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 16.05.2022 00:00
Orta Doğu Gerçeği - Ali Bulaç Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Ali Bulaç

Yayın Evi: Bir Yayıncılık

İSBN:

Sayfa Sayısı: 191

Orta Doğu Gerçeği Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Nedir Ortadoğu'nun Gerçeği? Bu soruya herkesin verdiği cevap farklı. Bu kitabın yazarına göre bütün bu olup bitenler tek bir gerçeğin ifadesi: Müslüman dünya kendi gücünü ve kimliğini yeniden keşfetmenin engin heyecanı içinde bir yandan derin, entellektüel, ahlaki ve kültürel değişim geçiriyo, öte yanidan özgürlüğü ve bağımsızlığı için başkaldırıyor...

Orta Doğu Gerçeği Alıntıları - Sözleri

  • Süper güç olma, zayıf halkları hegemonya altına almaya yetmiyor. Hele bu mazlum halklar iman, hicret, cihâd ve şehâdet temelleri üzerinde yükselen İslâm gibi tevhîdi bir dine inanıp savaşmayı göze almışlarsa; haksızlık, zulüm, işgal, cinayetler ve katliam günün birinde son bulur. Allah zayıflara yardım ederek, onları yeryüzünün onurlu önderleri kılar.
  • İbn Haldun'a göre bir toplum, asabiyet gücünü, yani bir toplumu medeni ve haderi kılan büyük insani ve toplumsal enerjisini tükettikçe, yerini bu enerjinin farkına varan toplumlara bırakmak zorundadır. Avrupa, sömürgecilik, kapitalizm ve toplumsal iç dinamiklerle kurduğu büyük medeniyetinin sonuna yaklaşmış, şimdi Avrupa'ya refah toplumunun getirdiği olumunun getirdiği koyu muhafazakarlık çökmüştür. Avrupa topluluğu sanıldığının aksine yeni bir diriliş ve dinamizm değil, bir muhafazakarlık tezahürüdür.
  • İslâm dairesi, merkezindeki Tevhid inancından güç ve kuvvet aldıkça kırıklar onarılacak; sonunda kendi içinde tutarlı, çelişkisiz ve yine önderliğe tâlib sıhhatli bir organizma doğacaktır.
  • "Bütün dünya; insanın içine kapatıldığı, sıkışıp kaldığı bir hapishane gibidir."
  • "Avrupa, iç enerjisi tükenmekte olan bir uygarlığın temsilcisidir."
  • İbn Haldun'a göre bir toplum; asabiyet gücünü yani bir toplumu medeni ve haderi kılan büyük insanî ve toplumsal enerjisini tükettikçe, yerini bu enerjinin farkına varan toplumlara bırakmak zorundadır. Avrupa sömürgecilik, kapitalizm ve toplumsal iç dinamiklerle kurduğu büyük medeniyetinin sonuna yaklaşmış; şimdi Avrupa'ya refah toplumunun getirdiği koyu bir muhafazakârlık çökmüştür. Avrupa topluluğu sanıldığının aksine, yeni bir diriliş ve dinamizm değil; bir muhafazakârlık tezâhürüdür.
  • Eğer bir ülke, bir halk şamar oğlanı gibi elden ele dolaşıyorsa; her el kendine göre ona bir şekil, bir kişilik vermeye çalışıyorsa bir süre sonra o ülke kişiliğini kaybeder.
  • Biz İsmailoğullarıyız ve atamız İbrahim gibi bu savaşta tek başımıza kalsak da bir ümmet gibi savaşmasını biliriz. Çünkü bizler 'İbrahimin tek başına bir ümmet' olduğuna inanıyoruz .
  • Bir ülke temel ideolojik yaklaşımı ve politik öngörüleri hangi oranda İslâmî olursa olsun, eğer Batı kalkınma modelini benimsemişse sosyo-kültürel düzlemlerde kendini paradoksa düşmekten; sonunda da dünya sistemine eklemlenmekten kurtaramaz.
  • "anahtar slogan İslâm'dır."
  • Avrupa, iç enerjisi tükenmekte olan bir uygarlığın temsilcisidir.
  • Bugünkü tarihsel süreçte Avrupa haderiliği; İslam, bedeviliği temsil etmektedir. Tarihte ise "bedeviler her zaman haderilerin yerini almıştır." Bu da insan toplumlarına boyun eğdiren tarihsel bir kanunun İbn Haldun tarafından keşfedilerek bize sunulan değerli bir armağanıdır.
  • "...öncelikle göz önünde bulundurulması gereken gerçek şu ki; sömürgecilik insanlık tarihini kaçınılmaz kaderi ve birtakım ulusların mutlaka yaşamak zorunda oldukları bir olgu değildir.Avrupa'nın kapitalistleşme tarihinde sermaye birikiminin birinci şartını gerçekleştiren sömürgecilik başka ulusların, kavim ve dinlerin tarihinde yaşanmamıştır. Sözgelimi Müslümanlar Peygamber'in irtihalini izleyen bir kaç on yıl zarfında İspanya'dan Çin Seddi'ne kadar uzanan muazzam bir alanı fethettikleri halde hiçbir yeri sömürgeleştirmemişlerdir. Ama batılı insan, Malik bin Nebi'nin deyimiyle tarihi boyunca ya köle olarak yaşadığından veya başkalarını köleleştirdiğinden Avrupa'nın dışına örgütlü olarak çıktığında ayak bastığı ilk toprak parçasını sömürgeleştirmiştir."
  • Reagon, ABD'nin ve bütün Batı'nın bu mücadelede çizdiği en son hedefi şu cümleyle belirliyordu. "Ortadoğu'da son İsmailoğlunu çölün derinliklerine sürünceye kadar mücadelemiz devam edecektir. " ........ Biz İsmailoğullarıyız ve atamız gibi bu savaşta tek başımıza kalsak da bir ümmet gibi savaşmasını biliriz. Çünkü bizler '"İbrahim'in tek başına bir ümmet"" olduğuna inanıyoruz.
  • NATO, başlangıçta Sovyet yayılmacılığına karşı bir savunma hattı oluşturmak üzere kurulduğu halde, bugün Sovyetler ile ABD arasında ciddi ihtilaflar tehlike olmaktan çıktıkça NATO, Ortadoğu'yu kontrol etme hedeflerine yönelmekte, kısaca İslam dünyası üzerinde bir tehdit unsuru teşkil etmektedir. Son yıllarda NATO ve Pentagon merkezlerinde temel esasları yeniden çizilen stratejilerde hedef olarak Sovyetlerin yerini Ortadoğu'nun almaya başladığı artık kolayca biliniyor.

Orta Doğu Gerçeği İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Türkiye ile NATO ilişkileri, Afrika kitasindaki durum, açlık ve darbeler, verilen mücadeleler, Afganistan'ın sosyo-ekonomik yapisi, darbeler, direniş ve Filistin sorunu anlatılmaktadır. Özellikle Afganistanin en yoksul ülkelerden biri olmasına ragmen SSCB gibi bir süper güce karşı verdiği ve kazandığı mücadele, İran devriminin yine müslüman kitlelere direniş umudu vermesi, Lübnan'da İsrail'e karşı verilen direniş ve Israilin ilk kez işgal ettiği topraklardan ayrılması çokça vurgulanan olaylar. Afrika'da Nijerya başbakanı Ahmedu Bello'nun sömürgecilerin verdiği tahribatı onarmak amacıyla insanlara İslami kimlik kazandırmak için giriştiği eğitim ve kültürel faaliyetler, binlerce kişinin müslüman olmasina vesile olması ve nihayetinde kendisi, hanımı ve çocuklarının Umre dönüşü suikaste kurban gitmeleri en etkileyici bölümlerden biriydi. Ortadoğu hakkında genel bilgi edinmek için kesinlikle okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. (Aysen K)

Orta Doğu Gerçeği PDF indirme linki var mı?

Ali Bulaç - Orta Doğu Gerçeği kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Orta Doğu Gerçeği PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ali Bulaç Kimdir?

Mardin’de,1951 yılında dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Mardin’de, yüksek öğrenimini İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü (1975) ve İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nde (1980) yaptı. Hareket dergisinde bir süre çalışmasının ardından 1976’da Düşünce dergisi ve Düşünce Yayınları’nı, 1984’te de İnsan Yayınları’nı kurdu. 1998 yılında ise bir kez daha Zaman Gazetesi'nde yazmaya başlamıştır. Bu gazetenin dışında çeşitli dergilerde,birçok gazetede çok sayıda yazı ve araştırmaları yayımlanmıştır

Ali Bulaç Kitapları - Eserleri

  • Çağdaş Kavramlar ve Düzenler
  • İnsanın Özgürlük Arayışı
  • Orta Doğu Gerçeği
  • Din ve Modernizm
  • İslam Dünyasında Düşünce Sorunları
  • Modern Ulus Devlet
  • İslam Düşüncesinde Din -felsefe - Vahiy - Akıl
  • Kıble Arayışı
  • İslam ve Demokrasi
  • Bilgi Neyi Bilmektir
  • Din ve Siyaset
  • Hedefteki Ülke İran
  • Kürtler Nereye?
  • İslam Dünyasında Toplumsal Değişme
  • Bir Aydın Sapması
  • Tarih, Toplum ve Gelenek
  • Modernizm, İrtica ve Sivilleşme
  • Kadını Kim Örttü?
  • Nuh'un Gemisine Binmek
  • Kur'an ve Sünnet Üzerine
  • Medine Sözleşmesi
  • Avrupa Birliği ve Türkiye
  • Ortadoğu'dan İslam Dünyasına
  • Aydın Sapması'ndan Aydın Ulemâ Profiline
  • Kutsala, Tarihe ve Hayata Dönüş
  • Nüzul Sırasına Göre Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Anlamı
  • Göçün ve Kentin Siyaseti
  • Din - Kent ve Cemaat
  • Göçün ve Kentin İktidarı
  • İslam'dan Korkmalı Mıyız?
  • Vahiy Nedir?
  • Kur'an Dersleri
  • İslam ve Fanatizm

Ali Bulaç Alıntıları - Sözleri

  • " Tanzimatçı dışişleri bakanlarından Fuad Paşa,batılı dostlarına : Yavaş yavaş diyordu,siz sadece kulağımıza fısıldayın,oyunu sahneye koymak ve oynamak bizden." (İslam Dünyasında Toplumsal Değişme)
  • FATIR SURESİ 36. 37. AYETLERİ "İnkar edenlere gelince, onlar için de cehennem ateşi vardır. Onlar için ne, karar verilir, ki böylece ölüversinler, ne de kendilerine onun azabından (bir şey) hafifletilir. İşte Biz, her nankör olanı böyle cezalandırırız." "İçinde onlar (şöyle) çığlık atarlar: "Rabbimiz, bizi çıkar, yaptığımızdan başka salih bir amelde bulunalım." Size orda (dünyada), öğüt alabilecek olanın öğüt alabileceği kadar ömür vermedik mi? Size uyaran da gelmişti. Öyleyse (azabı) tadın; artık zalimler için bir yardımcı yoktur." (Nüzul Sırasına Göre Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Anlamı)
  • " Bir toplum kendinde olanı değiştirmedikçe ( tağyir ) Allah da onun hakkındaki hükmünü değiştirmez." İşte temel kural budur. (İslam Dünyasında Toplumsal Değişme)
  • Seçimsiz biat , yönetimi meşru kılmaya yetmez . Muaviye'den başlamak üzere tarihi İslami yönetimlerin tamamı seçimsiz biatle yetinmişlerdir. (Medine Sözleşmesi)
  • Zihnin ufukları daralmışsa, dünya da küçülür. Yürekleri küçük olanların dünyaları da küçülür (Kıble Arayışı)
  • Ben , ben olduğum için sen , sensin ; sen , sen olduğun için ben , benim . ( Nelson Mandela ) (Medine Sözleşmesi)
  • "Ant olsun, biz Kur'an'ı öğüt alıp düşünmek (zikr) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp düşünen var mı?" (54/Kamer, 17) (Kur'an Dersleri)
  • Avrupa, iç enerjisi tükenmekte olan bir uygarlığın temsilcisidir. (Orta Doğu Gerçeği)
  • Dünya, ona yabancı duran insana bir zindan değil, gelip geçici bir mekân, yolculukta verilen bir mola, bir duraktır. Asıl vaat edilen sonsuz ve mutlu hayat buradan geçerek kendisine ulaşacağımız ebedî yurttur. (İnsanın Özgürlük Arayışı)
  • Bu durumda siz Hıristiyan, Budist ve Müslüman okullar, kolejler, üniversiteler kurabilirsiniz; ama modern hayatın üretimini sağlayan standartların dışına çıkıp başka hayatların sürebileceği özgür ve muhalif alanlar yaratamazsınız. Bu bağlamda sivil talepler de birer sahte rehabilitasyonlardır ve esasında modern devletin böyle şeylere ihtiyacı vardır. (Modern Ulus Devlet)
  • Dünya hayatı bir merdiven gibidir kimisi merdiveni çıkar, bitirir ; kimisi yeni yeni tırmanmaya başlar. (İnsanın Özgürlük Arayışı)
  • Müşrik toplumda, insan kendini, dışındaki bütün varlıklara karşı kesintisiz bir mücadele içinde görür ve en çok savunma mekanizmaları geliştirir. Tabiatı tahrip eder, öldürücü silahlar üretir ve gücünün yettiği her şeyi her varlığı kayıtsız - şartsız egemenliğine geçirmek ister. Yani şirk, despotizmin ve sömürünün felsefesidir. (İslam Dünyasında Düşünce Sorunları)
  • Her kapitalizmde komünizm de her iki düzende kadının düşmanıdır İkisi de kadının fıtrî temellerini anlamamakta onun kişiliğini öldürmektedir (Çağdaş Kavramlar ve Düzenler)
  • Geleneğin en büyük tehlikesi, içinde bilinç kalmamış davranışları alışkanlık haline getirmesidir. (Kürtler Nereye?)
  • "muttakiler için yol gösterici bir kitaptır." |Bakara,2 (Nüzul Sırasına Göre Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Anlamı)
  • " Felsefe aklın ürünü olan bir zihin faaliyetidir; buna karşılık din vahy ürünüdür. Felsefe mantık yöntemine, din ise iman yoluna dayanır." (İslam Düşüncesinde Din -felsefe - Vahiy - Akıl)
  • " 1.Abdülhamit zamanında ( 1774-1789 ) İstanbul'a gelen Fransız elçisine Paris'ten şu direktif verilmiştir : Eğer Osmanlı,büyük devletler arasında kalmak istiyorsa ülkenin yalnız yönetimini değil,Osmanlıların karakterini de değiştirmek zorundadır." (İslam Dünyasında Toplumsal Değişme)
  • (Allah'tan )Sabır ve namazla yardım isteyin. Bakara,45 (Nüzul Sırasına Göre Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Anlamı)
  • " Güneş tutulmasını,güneşin üzerindeki lekelerin varlığını ve dünyanın durmadığını ilk defa müslümanlar ortaya koymuşlardır." (İslam Dünyasında Toplumsal Değişme)
  • Eğer bir toplumda - o toplumsal düzenin Şeriat esasları üzerine kurulduğu iddia ediliyorsa da - adalet yoksa sömürü , yalan , gelir adaletsizliği , yoksulluk , siyasi baskı , tahakküm varsa ifade özgürlüğü kısıtlanıyorsa , o toplumda peygamber ve Kitabın etkisi yok demektir ; takvası olmayanı Kur'an doğru yola erdirmez . (Medine Sözleşmesi)

Yorum Yaz