Otağ 1 / Büyük Doğuş - Ahmet Şimşirgil Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Otağ 1 / Büyük Doğuş kimin eseri? Otağ 1 / Büyük Doğuş kitabının yazarı kimdir? Otağ 1 / Büyük Doğuş konusu ve anafikri nedir? Otağ 1 / Büyük Doğuş kitabı ne anlatıyor? Otağ 1 / Büyük Doğuş PDF indirme linki var mı? Otağ 1 / Büyük Doğuş kitabının yazarı Ahmet Şimşirgil kimdir? İşte Otağ 1 / Büyük Doğuş kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Ahmet Şimşirgil
Yayın Evi: Timaş Yayınları
İSBN: 9786050825312
Sayfa Sayısı: 208
Otağ 1 / Büyük Doğuş Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Yıllardır birçok tarihçi yetiştiren, yaptığı televizyon programlarıyla ve yazdığı kitaplarla tarihi yediden yetmişe herkese sevdiren Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil'in kaleminden yepyeni bir seri: Otağ!
Osmanoğullarının bir cihan devletine dönüşme macerasını anlattığı KAYI serisiyle yüz binlere ulaşan Prof. Dr. Şimşirgil, tarih okunun yayını bu defa daha geriye çekiyor ve İslâmlaşma sonrası Türk tarihini, kurulan devletleri, tarihe yön veren hükümdarları anlatıyor. Herkesin anlayabileceği, akıcı bir üslupla kaleme alınmış Otağ serisinin ilk kitabı Büyük Doğuş Türkler ve İslâmiyet ile alakalı merak edilen pek çok meseleyi aydınlatıyor.
-Türkler, gerçekten Şaman mıydı?
-Peygamber Efendimiz’in Türklerle alakalı Hadis-i Şerifleri nelerdi?
-Tarihi değiştiren Talas Savaşı’nda neler yaşandı?
-Türkler, kılıç zoruyla mı Müslüman oldu?
(Tanıtım Bülteninden)
Otağ 1 / Büyük Doğuş Alıntıları - Sözleri
- "gayret bizden, tevfik Allah'tan"
- "Dün öldü, bugün can veriyor, yarın ise henüz doğmadı. Zamanızı bu açıdan görün ve yararlı iş yapmaya bakın."
- Türk İslâm'a İslâm Türk'e yar olur!
- Türk İslâm'a, İslâm Türk'e yâr olur..
- Gün doğusu, gün batısına daima üstündü. Bu yüzden doğuya hükmeden batıya hükmedenden üstün olurdu.
- Aslında dikkatle incelenirse İslamiyet'ten önceki Türk hükümdarlarında görülen hâkimiyet anlayışının çok küçük nüanslar dışında İslâm hukukuna benzediği görülmektedir.
- Osmanlı sarayının ana kapısı (Bab-ı Hümayun) yanında yer alan yazılarında sağında " es - sultan zıllullahi fi'l-arz" yazar. Sultan yeryüzünde Allah'ın emir ve yasaklarını uygulamakla vazifelidir. Soldakinde ise, " Ye'vi ileyhi külli mazlumin" bütün mazlumlar ona sığınır.
- “Eğer kısmetin olmayan bir rızk peşindeysen, kıyamete kadar gitsen onu ele geçiremezsin. Şayet kısmetin olan bir rızk peşindeysen onun arkasında koşmana lüzum yoktur. Çünkü sana ayrılan rızkın seni bulur.”
- Dün öldü, bugün can veriyor, yarın ise henüz doğmadı. Zamanınızı bu açıdan görün ve yararlı işler yapmaya bakın.
- Yine bir gün İbrahim bin Edhem'den biri nasihat istedi. Bunun üzerine o buyurdu ki, "Altı şeyi kabul edersen, hiçbir işin sana zarar vermez. O altı şey şunlardan ibarettir: Günah yapacağın zaman, Onun rızkını yeme! Rızkını yiyip de isyan etmek olur mu? Ona asi olmak istersen, onun mülkünden çık. Mülkünde olup da ona isyan etmek, olur mu? Ona isyan etmek istersen gördüğü yerde günah yapma, yani görmediği bir yerde yap. Onun mülkünde olup rızkını yiyip, gördüğü yerde günah yapmak uygun değildir. Can alıcı melek ruhunu almaya geldiği zaman, tövbe edinceye kadar izin iste. O meleği kovamazsın. Kudretin varken, o gelmeden önce tövbe et. O da bu saattir zira Melekü'l-Mevt ani gelir. Mezarda Münker ve Nekir ismindeki iki melek, sual için geldikleri vakit, onları kov. Seni imtihan etmesinler." Soran kimse dedi ki, "Buna imkân yoktur. " Şeyh buyurdu ki, "Öyle ise onlara şimdiden cevap hazırla. Kıyamet günü Allah, 'Günahı olanlar cehenneme gitsin, diye emredince, ben gitmem de." Bundan dolayı o kimse tövbe etti. Ölünceye kadar tövbesinden vazgeçmedi.
Otağ 1 / Büyük Doğuş İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitap kısa ve öz , en azından kitap okuma alışkanlığı olan 14-15 yaşlarında bir genç bile anlar rahatlıkla,hitap edeceği kitleyi bilerek geniş tutmuş Ahmet hoca,ilk defa duyacağınız ilginç bilgiler de olacak içinde,ve elinize telefonu alıp araştırmanızı gerektirecek şeyler de göreceksiniz, şaşıracağınız yerler de olacak,kitabı bu konuya ,tarih okumalarına yeni başlayan kişiler için tavsiye ederim,ileri seviye okuyucular için basit gelecektir biraz,ben diğer ikisini henüz okumadım 3 kitap halinde bu seri,bu arada hocamız görüşlerini beğendiğim tarihçilerdendir diğer kitaplarını da tavsiye ederim (Mutlu ŞAHİN)
Bu kitap Türkler ve İslamiyet ile ilgili birçok sorunun cevabını barındırıyor. İslamiyet'in nasıl kabul edildiği Türk ülkesindeki gönülleri feth eden erenler ve evliyalar kimlerdi. Talas savaşında ne yaşandı. Özellikle ilk Müslüman Türk devletinin hangisi olduğunu şaşırarak okuyacaksiniz. Herkesin bildiği üzere Karahanlılar değil farklı bir devlet. Kitap gerçekten konusuna çok hakim istediginizi aliyorsunuz. Tek eleştirim biraz yer isimleri ve şahıs isimlerinin fazlalığı olmuş bazen sıkıcı oluyor. Ayrıca Rusların neden İslamiyeti tercih etmedikleride ilginç bir konu başlığı olmuş (Özkan)
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil'den yepyeni ve çok güzel bir seri! Bu zamana kadar çoğunluk Osmanlı Devleti ve sonrası tarihten bahsedildi. Bu seri ise bizi Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) doğumuna götürüyor. Oradan başlayarak İdil Bulgarlarının Moğallar tarafından yıkılmasına kadar olan süreci anlatıyor. Türklerin islamla tanışması, islamla tanışmalarına nelerin sebep olduğu, kurulan devletler, savaşlar, İslamın yayılmasında etkili olan büyük alimler ve onların kısa hayat hikayeleri.. Kitapta çok şeye yer verilmiş. Ayrıca yazım dili de insanı sıkmıyor. Kitabı elinize aldığınızda olaylar içerisinde bulabilirsiniz kendinizi. Hatta, bir uçtan diğer uca göç edip, devlet bile kurabilirsiniz. Türkler ve onların İslamiyeti kabulüne dair bilgileri içeren bu kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum. (Nefise)
Otağ 1 / Büyük Doğuş PDF indirme linki var mı?
Ahmet Şimşirgil - Otağ 1 / Büyük Doğuş kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Otağ 1 / Büyük Doğuş PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Ahmet Şimşirgil Kimdir?
1959'da Boyabat'ta doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini aynı yerde tamamladı. 1978'de girdiği Atatürk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü'nden 1982'de mezun oldu. 1983'te aynı bölümdeki Yeniçağ Anabilim Dalı'nda Araştırma Görevlisi olarak vazifeye başladı. 1985'te Yüksek Lisansı'nı tamamladı. 1989'da Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü'ne naklen geçiş yaptı.
1990'da "Osmanlı Taşra Teşkilatı'nda Tokat (1455-1574)" isimli çalışmasıyla Tarih Doktoru ünvanını aldı. 1997'de "Uyvar'ın Osmanlılar Tarafından Fethi ve İdaresi" isimli takdim teziyle Doçent oldu. Seyyid Muradi'nin kaleme aldığı Barbaros Hayreddin Paşa'nın gazalarını "Kaptan Paşa'nın Seyir Defteri" ismiyle sadeleştirerek, ayrıca Osmanlı tarihi ile ilgili "Kayı I", "Kayı II", "Kayı III", Kayı IV, “Taşa Yazılan Tarih Topkapı Sarayı” ve “Ahmed Cevdet Paşa ve Mecelle” ile “Slovakya’da Osmanlılar” adlı eserlerini yayınladı. 2003'te Profesör kadrosuna atanan Şimşirgil'in Osmanlı şehir tarihi, siyasi hayatı ve teşkilatı ile ilgili çeşitli dergilerde yayınlanmış çok sayıda ilmi makalesi bulunmaktadır.
Halen Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde Öğretim Üyesi görevine devam etmektedir.
Evli ve üç çocuk babasıdır.
Ahmet Şimşirgil Kitapları - Eserleri
- Kayı 1: Ertuğrul'un Ocağı
- Kayı 2: Cihan Devleti
- Kayı 3: Haremeyn Hizmetinde
- Kayı 4: Ufukların Padişahı Kanuni
- Kayı 5: Kudret ve Azamet Yılları
- Kayı 6: İmparatorluğun Zirvesi ve Dönüş
- Otağ 1 / Büyük Doğuş
- Kayı 10: II. Abdülhamid Han
- Osmanlı Gerçekleri
- Kayı 7: Kutsal İttifaka Karşı
- Otağ 2 / Emir Timur
- Kayı 8: Islahat, Darbe ve Devlet
- Valide Sultanlar ve Harem
- Kayı 9: Sonun Başlangıcı
- Kayı 11
- En Sevgili Efendimiz ve Sevdalıları
- Otağ - 3 Sultan Alparslan
- Devr-i Gül Sohbetleri
- Mızraklı Hakikat
- Osmanlı Gerçekleri 2
- Eşrefoğlu Rumi
- Barbaros Hayreddin Paşa
- Sultan 2. Kılıçarslan ve Aksaray
- İstanbul: Fetih ve Fatih
- Edep Yâ Hû
- Denizler Fatihi Piyale Paşa
- Yavuz Sultan Selim
- Slovakya'da Osmanlılar 1663 - 1685
- Topkapı Sarayı
- Fatih Sultan Mehmet
- Fethin Kahramanları
- Bir Müstakil Dünya: Topkapı Sarayı
- Birincil Kaynaklardan Osmanlı Tarihi Kayı 1
- İstanbul Fetih ve Fatih
- Hakimiyet Sembolü Ayasofya Camii
- Asırlara Hitabeden Alim Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi
- Osmanlı Gerçekleri 3
Ahmet Şimşirgil Alıntıları - Sözleri
- "Ey Muhibbî bağlamak dünyaya dil layık degül Çünki senden olısardur akıbet âlem cüda" Bu dünyanın gönül bağlanacak yanı yoktur; zira nasılsa insan bir gün onu bırakacaktır.. [Kanunî Sultan Süleyman Han] (Kayı 4: Ufukların Padişahı Kanuni)
- Hayali mihmandır daima bu çeşm-i pür-nemde Onunçündür kesilmez eşk-i hasret hiç bir demde Firakıyla nola hep böyle ebyat olsa hamemde “Görenler seyl-i eşki diyeler sahra-yı sinemde Bahar eyyamıdır güya ki ırmaklar bulanmıştır” (Bu sürekli ağlayan gözde sevgilinin hayali misafirdir. Bu yüzden de hiç bir zaman hasret gözyaşları durmaz. Onun ayrılığı yüzünden kalemim hep böyle beyitler yazsa buna şaşılmamalı. “Göğüs düzlüğünde gözyaşı selini görenler sanırlar ki güya bahar zamanıdır ve nehirler bol yağış yüzünden bulanmıştır.”) (III.SELİM HAN) (Kayı 8: Islahat, Darbe ve Devlet)
- "Osmanlı padişahları içinde Halvetiliğe ilk intisap eden II.Bayezid Han'dır. Onun intisabı Çelebi Halife namıyla meşhur Cemal-i Halveti vasıtasıyla olmuştur." (Osmanlı Gerçekleri 3)
- Okuma bilmeyip yazan Odur dünyayı bozan (Osmanlı Gerçekleri)
- "İttihatçılar, Sultan II. Abdülhamid Han'dan o kadar nefret ediyorlardı ki, Sultanın cenaze namazını kendilerinin Şeyhülislam yaptıkları Mason Musa Kâzım Efendiye kıldırttılar.." Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil (Kayı 10: II. Abdülhamid Han)
- "Edirne'yi vermemek üzere iktidara gelenler bırakın Edirne'yi kurtarmayı devletin bütün bekasını Avrupalı büyük devletlerin inisiyatifine bırakmaktan rahatsız olmamışlardı. " (Kayı 11)
- "Evet, ben bir askerim ama her şeyden önce Türk'üm ve Müslümanım! Burası benim mukaddes mâbedimdir. en büyük âmir olan vicdânımdan aldığım emirle buraya sizi sokmayacağım! Eğer cebren girmeye çalışırsanız buradaki askerlerim ve ben hepimiz ölünceye kadar çarpışacağız ve bu ihtimâli de düşünerek camiin sütunlarına yerleştirdiğim tahrip kalıplarıyla koca mâbed, taburumuzun üzerine çökecek ve yine buraya giremeyeceksiniz!” (Hakimiyet Sembolü Ayasofya Camii)
- Emir Timur’un bir diğer önemli lakabı da dünyaya Hükmeden manasına gelen sahipkırandır. Gökyüzündeki gezegen satürün ve Jüpiter’in birbirlerine en yaklaştığı zamanda dünyaya gelen erkek çocuklar bu ünvanı almaya aday olurlardı. Bu iki gezegenin birbirlerine yaklaşması sekiz yüzyılda bir tekrarlanmaktadır. Bu gün doğan çocuklar bahtlı olurlar. Bu şekilde dünyaya üç kişi gelmiştir. İskender-i Zülkarneyn -ki ona Oğuz Han da denilmektedir-, Peygamber efendimiz ve Emir Timur. (Otağ 2 / Emir Timur)
- Ana başa tâc imiş Her derde ilaç imiş Bir evlat pîr olsa da Anaya muhtaç imiş (Valide Sultanlar ve Harem)
- İnsan ilimle yaşar. Cahil ise ölü gibidir. (Osmanlı Gerçekleri)
- Osmanlı devleti Fazıl Ahmet Paşa ile Avrupa’da en haşmetli son 15 yılını geçirmiş ve bir kez daha dünyanın tek kutuplu devlet olduğunu göstermişti. O 15 seneye Yaklaşan sadrazamlığının neredeyse dokuz yılını cephelerde geçirmişti. Fatih, yavuz ve kanuni sultan Süleyman zamanlarında olduğu gibi seferlerinde kısa sürede netice alıyordu. Devletin demir yumruğu Avusturya. Venedik ve Lehistan‘a bir kez daha iniyor dünya bu muazzam gücü gücün karşısında eriyordu. Osmanlı tuğlarını 15 sene Avrupa’da Haşmet ve kudretle gezdirmişti. (Kayı 6: İmparatorluğun Zirvesi ve Dönüş)
- Ya Rabbi! Dinine yardım edenlere yardım eyle. Müslümanlar arasında fitne çıkaranları kahreyle. (Kayı 3: Haremeyn Hizmetinde)
- "gayret bizden, tevfik Allah'tan" (Otağ 1 / Büyük Doğuş)
- 1949'dan itibaren açılmaya başlanan İlâhiyat Fakülteleri'nde tamamen pozitivist bir din yerine koyan bir zihniyet ortaya çıkmaya başlamıştır ve bilim dinin yerini almıştır. Neticede ilahiyatlarımızda önce müctehid alimler, mezhep imamları ve tasavvuf erbabı hafife alındı hatta aşağılandı. Sonra hadisler tartışılmaya ve ayıklanmaya başlandı. İşlerine gelmeyen yaşantılarına uymayan her hadis "mevzu" uydurma denerek atıldı. (Mızraklı Hakikat)
- Osmanlı-Rus savaşında Hristiyan ordularıyla işbirliği yapılmasını mahzurlu görenler de az değildi.Bu dedikodular üzerine fetva alınmak zarureti doğdu. “Avrupalı askerleri kendi ordumuzda kullanmak caiz midir? “ sorusuna “El Cevab; Madem ki avcılar av tutmak için köpekleri kullanıyorlar biz de onları kullanabiliriz, “ diye teşbihli bir cevaz verilmişti. (Kayı 9: Sonun Başlangıcı)
- "Allah, peygamber korkusu bilmez alçaklar! Unutmayın ki, intikam gecikir ama asla yaşlanmaz!" (4.MURAD HAN) (Kayı 6: İmparatorluğun Zirvesi ve Dönüş)
- Çünkü denildi ona “Ve’ş-Şems” dahi “Ve’d-Duhâ” Rûyuna alnına mihr ü mâhı benzetsem nola Kur’ân-ı Kerîmdeki sûrelerden biri Şems suresidir. Onun ilk ayetinde geçen “Veşşemsi veduhâ” ifadesi Türkçe anlam olarak “Güneş’e ve onun parıltısı” anlamına gelir. Kanuni sonraki beytinde Resulullah Efendimizi “Güneş’e” benzeterek anlatır. Güneş, nasıl dünyayı aydınlatmışsa Hazreti Peygamber de insanlığı aydınlatan bir güneş hükmündedir. Ay da aynı şekilde aydınlatıcı bir gezegendir. (En Sevgili Efendimiz ve Sevdalıları)
- Sakarya Meydan Savaşı, Türkler için bir ölüm - kalım mücadelesi oldu. Nitekim Sakarya 'da Türk milleti kadınlı erkekli, vatanlarına saldıran düşman kuvvetlerine kahramanca karşı koyma kudretini gösterdi. Türk ve Yunan kuvvetleri, Sakarya kıyılarında 100 kilometrelik bir sahada 22 gün ve gece süren bir meydan savaşı yaptılar. Meydana gelen kanlı muharebelerde bazen Yunan kuvvetleri, bazen Türk kuvvetleri başarılı oldu. Nihayet Türk hatlarını yaramayan yunan birliklerinde moral çöküntüsü oluştu. Türk ordusu 10 Eylül'de genel taarruza geçti. Beylikköprü, Duatepe ve Kartaltepe muhrebelerinde ağır kayıplar veren yunan ordusu Sakarya'nın batısına çekildi. (Kayı 11)
- Tarih nostalji demek değildir.Dünü anlatırken bugüne neler miras kaldı,neleri yitirdik görmek gerekir. (Devr-i Gül Sohbetleri)
- " Öyle bir nesil, öyle bir zaman ki, her şeyin fiyatını biliyor, fakat değerini bilmiyor." (Barbaros Hayreddin Paşa)