diorex
life
Dedas

Özlenen Şafak - Ahmet Lütfi Kazancı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Özlenen Şafak kimin eseri? Özlenen Şafak kitabının yazarı kimdir? Özlenen Şafak konusu ve anafikri nedir? Özlenen Şafak kitabı ne anlatıyor? Özlenen Şafak PDF indirme linki var mı? Özlenen Şafak kitabının yazarı Ahmet Lütfi Kazancı kimdir? İşte Özlenen Şafak kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 19.06.2022 15:00
Özlenen Şafak - Ahmet Lütfi Kazancı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Ahmet Lütfi Kazancı

Yayın Evi: Ensar Neşriyat

İSBN: 9786055309077

Sayfa Sayısı: 264

Özlenen Şafak Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Saadet yolunun en büyük ve en son rehberi, Allah Teâlâ’nın en sevgili kulu ve Resulü Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) Efendimizin, her haliyle güzel, dürüst ve örnek olan hayatını olduğu gibi verebilmek, ashabının ona olan sevgilerini, vefa duygularını tam olarak anlatabilmek, düşmanlarının kin ve haset dolu davranışlarını aksettirebilmek, kanaatimizce hiçbir insan için mümkün değildir. Mesela Hz. Ebu Bekir’in Resulullah (s.a.v.) Efendimize karşı duyduğu hürmet ve sevgi, Ebu Cehil ‘in beslediği kin ve haset, ucu bucağı olmayan birer umman, birer okyanus… Bugüne kadar anlatılanlar da, anlatılacak olanlar da, bu okyanuslardan alınan birkaç damladan ibaret…

Elinizde ki kitap, Server-i Enbiya (s.a.v.) Efendimizin doğumundan nübüvvet vazifesini alıncaya kadar geçen hayatını ve içinde yaşadığı cahiliye çağını anlatmayı hedeflemiştir. Daha sonra, nübüvvet ve risalet vazifesini almasından, kendini âlemlere rahmet yapan Rabbine kavuşmasına kadar geçen zamana “Saadet Devri” denilecektir.

Özlenen Şafak Alıntıları - Sözleri

  • Lat ve Uzza adına yemin vererek bana bir şey sorma. Vallahi ben onlara karşı duyduğum nefreti hiçbir şeye karşı duymuş değilim.
  • Her yaşayan ölür, her yeni eskir, her yaşlanan göçüp gider,her çok olan tükenir, fâni olur.
  • 'Bu kesinti, Büyük Peygamberi, ikinci defa gelecek olan vahyi karşılamak için alabildiğine susatıp, onu karşılayacak azmi içine yerleştirme maksadına dayansa gerek..'
  • Çoşkun ırmaklar, önlerine gelen her şeyi tahrip ederler, ağaçları söker, evleri yıkar, hayvan sürülerini sürükleyip götürür, geçtiği yerler bir zaman bataklık halinde kalır. Ancak ilmin ve tekniğin kuracağı barajlar, azgın suları durdurur, insanlığın hizmetine arzeder. Faydası tek yönden değil, pek çok yönden olur.
  • <>
  • Bugün Medine'nin Baki mezarlığı'na giren ve sol ileriye doğru üç yüz adım kadar girenler, yolun sonundaki toprak yığınının başında bir müddet durmalı, şimdi burada medfun bulunan değerli annenin, Rasulü Emin Efendimize süt veren Halimees-Sa' diye olduğunu düşünerek ona bir Fatiha okumalıdır.
  • Yüce Allah, gönderdiği her peygamberden, onun zamanına ulaşıldığı takdirde iman etmeleri ve ona yardımcı olmaları konusunda söz almış, her peygamber de ümmetine, en son Peygamber olan Ahmed Muhammed'i(s.a.s) vasiyet etmiş, onun etrafında, onun ümmeti olarak toplanmalarını emretmiştir.
  • "Bu gece bir yıldız doğdu diyorum size. Ahmed'in yıldızı. Allah'ın son Peygamberinin yıldızı. Bu gece o Peygamber, hem de bu şehirde doğmuş olmalı. Bütün mukaddesatım üzerine yemin ederim ki, o Allah'ın en son Peygamberidir. Artık İsrailoğulları'ndan Peygamberlik gitti. Ellerinden kitap da gitti. Yahudi âlimlerinin kıymet ve itibarları kalmadı artık. Bu onların öldürülecekleri hakkında verilmiş bir hükümdür. Araplar peygamberlikle kurtuluşa ereceklerdir. Ey Kureyşliler, huzura kavuşun artık, vallahi size, dünyanın her tarafına ulaşacak bir şeref verilecektir."
  • Fecr suresi o gün müminleri ayrı bir yoğuruşla yoğurmuş, varlıklarını eritmiş, tekrar dökmüştü. Kalıp aynı; fakat kalp değişmişti sanki.. Yepyeni bir ruh kazanmış, yeni bir hayat bulmuşlardı. ... 'Yüce Allah kuluna şöyle seslenir: Ey ibadet ve itaatle huzura kavuşan nefs!.. Dön Rabb'ine, sen O'ndan razı, O da senden razı olarak.. Haydi gir salih kullarımın arasına, gir cennetime..' Hz Ebu Bekir'i bu ayetler mest etmişti. Gözlerinde öyle bir sonuca ulaşmanın, öyle bir mutluluğu elde etmenin ışığı parlamayan kimse yoktu. Bu saadete erişmek, bu sonsuz manevi zevki tatmak kime nasib olurdu ki.. -Ya Nebiyyallah dedi, Ebu Bekir, bu ne güzel, ne hoş bir mükafat!.. Rasulullah (s.a.v.) mübarek gözlerini ona çevirdi: - Ya Ebâ Bekir, ölürken, yüce Mevla, melek vasıtasıyla sana böyle diyecektir, Hz. Ebu Bekir, duyduğu bu müjdeyi, o anda alır gibi olmuş, dünyada yahut ahirette yaşadığını bilemez hâle gelmişti.
  • "her yaşayan ölür, her yeni eskir, her yaşlanan göçüp gider, her çok tükenir, fani olur."
  • Ebrehe başını eğmiş düşünüyordu.daha sonra tercümana bir şeyler mırıldandı. Onun söylediklerini abdulmuttalib'e anlattı; -Seni gördüğüm zaman heybetinden içim titremişti. Gerçekten büyük bir insanın karşısında olduğumu düşünmüştüm. fakat gözümden düştün. Bana alınan birkaç deveden bahsetmeye kalktın. Halbuki ben; senin ve atalarının dini sayılmaya layık olan bir beyt'i yıkmaya geldim. Zannediyordum ki benden beyt'i yıkmamami rica edeceksin. Abdülmuttalib, gayet sakin cevap verdi; -ben develerin sahibiyim, beyt'i de sahibi koruyacaktır.
  • Her tarafta, "ovada insanları, dağ başlarında hayvanları doyuran" diye şöhret bulmuş, sofrasından misafir eksik olmamış olan abdulmutalib, muhammed'inin süt anne ücretini vermekten mi çekinecek.
  • Yatarak ölme, sürünerek öl
  • Çöl ortasında uzun zaman susuz kalan insanın bir bardak suya olan hasreti gibi tatlı söze hasretti Zeyd...

Özlenen Şafak İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Peygamber Efendimizin hayatı roman şeklinde anlatılmış. . Kitaplara başladığınızda 6 cildini bitirmeden elden bırakılmayacak kadar sürükleyici... Ve okurken sanki o iklimdeymiş gibi hissediyorsunuz. (Ayşenur KOÇ ÇELİK)

Efendimiz hayatını detaylı bir biçimde ama roman gibi bir üslupla aktarmış geride beş kitabı daha var. Çok güzel bir kaynak. Bilgiler çok güzel aktarılmış dipnotlar düşülmüş. Herkese hitap eden bir kitap. Sonuna kadar tavsiye ediyorum :) (M.Sümeyye Kara)

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s)'in hayatını anlatan 6 kitaplık serinin ilki. O dönemi anlatan birçok kitap okudum ancak bu seri en beğendiğim idi. Ben burada bu kitabı ve tüm seriyi yorumlayacağım. Aktarılan her olaydan sonra kaynak belirtilmiş,kitap yazılmadan önce titiz bir çalışma yapılmış. Yazarın dili sade ve anlaşılır. Akıcı ve güzel bir üsluba sahip öyle ki başladığınızda kitabı bitirmeden bırakamıyorsunuz. Kitabı okuduğunuzda hem siyer bilgisi edinecek, hem ayetlerin hangi olaylardan sonra indiğini öğrenecek hem de o zaman ve mekan hakkında tarihi bilgi edineceksiniz. Bir kültürün, yaşayışın kısa bir süre içinde nasıl kökten değiştiğine kısacası bir devrime tanıklık edeceksiniz. Kitabı okurken sanki o iklimde imişsiniz de uzaktan izliyormuşsunuz hissine kapılıyorsunuz. İslamın ilk yıllarını öğrenmek isteyen herkese tavsiye ederim. Son olarak, kitapla ilgili olumsuz eleştirilerim ne olabilir düşündüm. Şu var; yazar zaman zaman olayları ve bazı kişilerin davranışlarını eleştiriyor, bazı durumları kendi bilgi birikiminin de etkisiyle yorumluyor. Yorum olmamalı sadece yaşanan olaylar anlatılmalı diyen arkadaşlar olursa belirtmek istedim. (bihruze)

Özlenen Şafak PDF indirme linki var mı?

Ahmet Lütfi Kazancı - Özlenen Şafak kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Özlenen Şafak PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ahmet Lütfi Kazancı Kimdir?

İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü'nden 1964 yılında mezun oldu. Çorum ve Isparta'daki imam-hatip liselerinde öğretmenlik yaptı. Daha sonra 1977'de Bursa Yüksek İslam Enstitüsü'nde Arap Dili ve Belagatı asistanı oldu. 1980'de bu üniversitenin öğretim görevlisi kadrosuna geçti.Sonra İstanbul'da özel bir fakültede çalışmaya başladı.1983 yılında Ailesi ile birlikte Bursa'ya taşındı. 'Hitabet-i Nebeviye' teziyle doktor (1983), 'Abdülmelik b. Mervan ve Ziyad b. Ebih' teziyle doçent oldu. Daha sonra profesörlüğe yükseldi. 16.07.2003 tarihinde Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden emekliye ayrıldı.

İslam Tarihi ve Peygamberler Tarihi üzerine çok sayıda kitabı, araştırma, derleme, tercüme ve makaleleri vardır. Ayrıca İslâm ahlakına vurgu yaptığı romanlarıyla da tanınmıştır.

Ahmet Lütfi Kazancı Kitapları - Eserleri

  • Özlenen Şafak
  • Aydınlıklara Doğru
  • Hicret Yurdunda Sabah - Doğuş
  • Yükseliş
  • Guruba Yaklaşırken
  • Kavuşma
  • Peygamberler Tarihi
  • Üvey Anne
  • Bir Vicdan Uyanıyor
  • İlk ve Büyük Halife Hz. Ebubekir (r.a.)
  • Kaynana Münevver Hanım
  • Adil Halife Hz. Ömer
  • Saadet Devri Serisi
  • Emirü'l Mü'minin Hz .Ali
  • İslam Akaidi
  • Emevilerin Mahvettiği Şehit Halife Hz. Osman
  • Dört Ulu Çınar
  • Son Fırtına
  • Adil ve Zahid Halife Ömer B. Abdülaziz
  • Peygamberimizin Hitabeti
  • Peygamberimize Neden İnanmadılar?
  • Kerbela'nın Hesabı
  • Peygamberin İki Gülü Hasan - Hüseyin
  • Hazreti Hatice El Kübra
  • Hz. Süleyman'dan Hz. Muhammed'e (s.a.s.) Peygamberler Halkası
  • Benim Peygamberim
  • Peygamber Efendimizin Hitabeti
  • Nübüvvet Pınarından Kırk Hadis
  • Hazreti Osman 1
  • Peygamberler Tarihi
  • Nübüvvet Pınarından 40 Hadis
  • Peygamberler Tarihi - 2
  • İslam Akaidi
  • Büyükler Büyüğü Peygamberimiz
  • Hz. Ömer 2
  • Hazreti Ömer 1
  • Peygamberimize Neden İnanmadılar
  • Hazreti Osman 2
  • İslamda İrade, Kaza ve Kader

Ahmet Lütfi Kazancı Alıntıları - Sözleri

  • Ancak bu yokuşlar, muhakkak bir gün düzlüğe kavuşacak, dökülen terlerin, katlanılan eziyetlerin ardından rahat ve huzur dolu günler gelecekti... (Aydınlıklara Doğru)
  • İçlerinde insanlık şuuru bulunanlar, bir başkasının iffeti için endişe duymadan edemezler. Bu endişeyi duymayan, kendisini namus meydanının tek kahramanı olarak gören, rastladığı her kadında kendi şahsı için bir nasip bulunduğu kanaatiyle hareket eden kimse... İşte hakiki alçak budur. (Bir Vicdan Uyanıyor)
  • Süruri Bey, Ezanın Türkçe okunmasının milli bir duygu olmaktan ziyade, dine ve dindarlara vurulmuş esaslı bir darbe olduğunu bölenlerdendi. (Bir Vicdan Uyanıyor)
  • "Lâ sağirate meal ısrar, velâ kebirate meâl istiğfar" Israr ede ede küçük günah kalmaz, büyük günah olur. İstiğfar ede ede büyük günah kalmaz, erir. (İslam Akaidi)
  • Hz. ŞUAYB Medyen halkına gönderilen bir Peygamberdir. Medyen halkı çeşit çeşit ahlaksizca işler sergilemekle tanınmislardi. Ölçü ve tartida hile yapıp ,halkin malını haksız yere düşürüp hile yapmaktadırlar. Hz. ŞUAYB; - EY Kavmim ,Allah a kulluk edin. Sizin ondan başka hiç bir tanriniz yoktur . Rabbinizden size açık bir delil gelmiştir. Artık ölçüyu ve tartıyı dürüst yapın. İnsanların esyasina karşı haksızlık ederek mallarının değerini düşürüp ellerinden almaya çıkmayın. Yeryüzünü ,ıslah edildikten sonra fesada vermeyin. Eğer inanan kimseler iseniz ,bu dediklerim sözler için elbet saha hayrlidir. ( Araf süresi /85. Ayet ) Medyen halkı ise Hz. Şuayba donerek: -Ey Şuayb, sen ancak sihir yapılmış , buyulenmis kisilerdensin ve sen peygamber değil, bizim gibi bir insansın. Biz elbet ve elbet seni yalancılardan biri zannediyoruz. Eğer doğru söyleyenlerdensen, hemen üzerimize gökten parçalar düşür, dediler. Hz. Şuayb i her firsatta yalanlayan kavmi onun bahsettiği azabi getirmekle israrci davraniyorlardi. Be nihayet beklenen azap geldi. Pek sıcak bir gündü. Başlarına yaklaşan bulutun serinlikte getirdiğini saniyorlardi. Fakat sanki buluttan ateş yagiyordu. Beyinleri kaynayacak gibi oldu. Evlerine, en izbe yerlere girdiler. Durulacak gibi degildi. Kur'an'da "gölge gününün azabi " denilen bu azap onlari deliye dondurmus ne yapacaklarını bilemez hale gelmişlerdi. Daha sonra müthiş bir ses ve sarsıntı onlari yakaladı . Bulunduklari yerde yüzüstü cokuverdiler. Sanki onlar orada oturup yerleşmemis, yasamamis gibi olmuslardi. Onların taş gibi ,oldukları yerde cakilmis gibi kalan sessiz ve sakin duran cesetlerine ibret gözüyle bakan Hz. Şuayb suz sözleri söylemekten kendini alamadı. - yemin ederim ki ey kavmim , ben size , Rabbimin gönderdiği hükümleri ulastirdim. Sizin iyiliginizi istedim. Şimdi ben o kafirler topluluğuna karşı nasıl üzüntü duyar tasalanirim. Hz. Şuayb Kuran da 11 ayette zikfedilmistir. (Peygamberler Tarihi)
  • Kim Allah’a olan saygısını devam ettirirse Allah ona bir kurtuluş yolu açar, onu hiç hesap etmediği bir yoldan rızıklandırır. (Talâk sûresi, 3. Ayet) (Kavuşma)
  • Sevgili peygamberimizin gözlerinin nuru Hüseyin varken Yezid gibi seviyesiz, şahsiyetsiz, içki müptelası, dini değerlere yabancı, aşağılık bir kişiye "Müminlerin Emiri" diye bakmayı ve baş eğmeyi kendilerine yediremiyorlardı. (Peygamberin İki Gülü Hasan - Hüseyin)
  • Nebi (s.a.v.)'in soru soranı takdir etmek suretiyle cevap vermesi, öğretim açısından da ayrı bir değer taşır. Soru soranın itimadını arttırır, ikinci bir soru sorma cesaretini verir. (Peygamber Efendimizin Hitabeti)
  • "Sizden biri kendi şahsı için arzu ettiğini mümin kardeşi için de arzu etmedikçe gerçek manâsıyla iman etmiş olmaz." (Hicret Yurdunda Sabah - Doğuş)
  • Allah her şeye kadirdir... O' nun kudreti karşısında olmaz diye bir şey yok... Peygamber Davut'un elimde demiri yumşatan yüce Mevla, dilerse taşları, demirleri yontacak sertlikte olan bu kalpleri de yumuşatır, ipek gibi yapıverir. (Aydınlıklara Doğru)
  • Her tarafta, "ovada insanları, dağ başlarında hayvanları doyuran" diye şöhret bulmuş, sofrasından misafir eksik olmamış olan abdulmutalib, muhammed'inin süt anne ücretini vermekten mi çekinecek. (Özlenen Şafak)
  • Dünyanın tadı tuzu şu dört insanla olur : İlmi ile amel eden ve insanlara iyi örnek olan alim. Öğrenmekten çekinmeyen bilmediğini sormaktan utanmayan cahil . Malını iyilik yolunda sarf eden cömert bir zengin . Ahiretini dünya karşılığında satmayı düşünmeyen ve iffetini muhafaza eden fakir . (Dört Ulu Çınar)
  • Alçak gönüllü olmak, şeref ve faziletlerin merdivenidir. Kibirlenmek ise mahvolma sebeplerinin başıdır. (Emirü'l Mü'minin Hz .Ali)
  • Hz.Ali yanı başında oturan Hasan ve Hüseyin'e döndü: "Allah'a karşı saygılı olmanızı tavsiye ediyorum. Dünya size yönelmiş olsa da sizin ona yönelmemenizi, ondan uzak durmanızı istiyorum. Elinizden çıkıp uzaklaşan ve size bir daha dönmeyecek olan şey için üzülmeyin." (Emirü'l Mü'minin Hz .Ali)
  • Sadece iki tane kusursuz insan vardır: Biri ölmüştür, diğeri de henüz doğmamıştır. (Yani kusursuz insan aramak boşunadır) (Adil Halife Hz. Ömer)
  • Ey insanlar, ben bir Müslümanım, Allah'ın kullarından herhangi bir kulum. Onun yardımı olmadığı takdirde zayıfım. Üzerime aldığım bu görev İnşallah benim huyumu değiştirmeyecektir. Büyüklük sadece Allah'a mahsustur. Kulların kibir ve azametle hiçbir ilgisi yoktur. Sakın sizden bir kimse "Ömer halife olunca değişti " demesin. Kimin hakkını çiğnedi ve zulmetti isem ona hakkım vermeye razıyım. (Hazreti Ömer 1)
  • Müminlerin emiri belime iki Kılıç bağladı. Biri Merhamet, biri ceza kılıcı. Ben Merhamet kılıcını yolda gelirken düşürdüm, elimde sadece ceza kılıcı kalmış oldu. Şimdiden bir takım başlar görüyorum. Sarıklarının kenarından, sakallarının arasından sızan kanlar, olgunlaştığını, koparılma zamanının çoktan gelmiş olduğunu haykırıp duruyor. Ben bu başları koparmak için paçalarını sıvamak durumdayım. (Kerbela'nın Hesabı)
  • Mümin olanın diğer mümin kişiye karşı durumu, birbirine kenetlenen ve destek olan bir bina gibidir. (Hicret Yurdunda Sabah - Doğuş)
  • İnsanı şaşkınlığından ve gafletinden uyandıran musibet ve felaketler ne hoş şeydir... (Bir Vicdan Uyanıyor)
  • " İnsanda bir dert vardır.Yaptığını kendinden başkasına duyurma derdi..." (Üvey Anne)

Yorum Yaz