Papadopulos Apartmanı - Altar Kaplan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Papadopulos Apartmanı kimin eseri? Papadopulos Apartmanı kitabının yazarı kimdir? Papadopulos Apartmanı konusu ve anafikri nedir? Papadopulos Apartmanı kitabı ne anlatıyor? Papadopulos Apartmanı PDF indirme linki var mı? Papadopulos Apartmanı kitabının yazarı Altar Kaplan kimdir? İşte Papadopulos Apartmanı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Altar Kaplan

Tasarımcı: Elif Çepikkurt

Tasarımcı: Zuhal Turan

Yayın Evi: Alfa Yayınları

İSBN: 9786051710396

Sayfa Sayısı: 390

Papadopulos Apartmanı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Biz serüven yazmıyoruz, yazmanın serüvenini yaşıyoruz.”

1907 yılında Galata Kulesi’nin eteklerinde inşa edilmiş, art nouveau tarzıyla göze çarpan, yüzyılı aşkın bir süredir tarihe tanık olmuş ve zamanın tüm acımasızlığına inat ayakta durmayı başaran Papadopulos Apartmanı...

Fotoğrafları ve enstelasyonlarıyla tanıdığımız M. Altar Kaplan, bu defa anlatıcı kimliğini ortaya koyarak bizleri Galata’da, farklı olduğu kadar da tanıdık bir dünyaya davet ediyor. Papadopulos Apartmanı’nda, renkli kişilikleri ve göndermeleriyle günümüz insanını, yaşadıklarını, özellikle de toplumun bireyler üzerindeki yansımalarını biraz alaycı, ama bir o kadar gerçekçi şekilde dile getiriyor. Bu kendine özgü binanın tarihiyle Cumhuriyet tarihine paralel bir patika açan Kaplan’dan keyifli bir okuma...

Papadopulos Apartmanı Alıntıları - Sözleri

• Daha önce hiç kimse tarafından incitilmemiş gibi sev.
• Günümüzde hepimizin kullandığı bilgisayar, cep telefonu gibi teknolojik aletlerin bir nevi öncülüğünü yapmış olan "Apple" firması, İkinci Dünya Savaşı'nda Almanların kullandığı ünlü "Enigma" isimli şifre mekanizmasını çözerek savaşın gidişatını ciddi bir biçimde etkileyen ve böylece günümüz bilgisayarlarının temellerini atan, dâhi matematikçi Alan Turing'in cinsel tercihinden dolayı gördüğü baskı nedeniyle içine zehir enjekte ettiği elmayla intihar etmesine atfen, hepimizin bildiği üzere "bir ısırık alınmış elma" amblemini kullanmaktadır.
• Hiç kimse seni izlemiyormuş gibi dans et
• Yıldızlı Gece ünlü ekspresyonist (dışavurumcu) ressam Vincent van Gogh'un , Nisan 1889'da Fransa'nın Arles kasabası yakınlarında bulunan St. Remy'deki St.Paul de Mausole Akıl Hastanesi'nde psikolojik sorunları ve sara hastalığı nedeniyle tedavi görürken yaptığı tablonun adıdır.
• Televizyondaki bir sağlık programında,alışık olunan güzergâh yerine farklı güzergâhların kullanımının beyni değişik yönde çalıştırarak zinde tuttuğunu ve böylece alzheimer hastalığını engellediğini duymam üzerine, bir yerlere giderken farklı güzergâhlar kullanmaya başlamıştım.
• John Lennon: Hayat, biz gelecek için planlar yaparken başımızdan geçenlerdir.
• Søren Kierkegaard: Hayat ancak geriye doğru baktığında anlaşılabilir, ama hep ileriye doğru yaşanır.
• İttihat ve Terakki'nin önde gelen liderlerinden, Tehcir Kanunu'nun fikir babası Talat Paşa, 15 Mart 1921'de Berlin'de bir Ermeni komitacı tarafından öldürüldü.
• Jorge Luis Borges: Eğer hayatımı yeni baştan yaşayabilseydim, o yaşamda hayatın anlamını aramaya çalışmazdım.
• İnsan, yek katre-i hunest ve hezar endişe* (İnsan, bir damla kan ve binlerce endişeden fazlası değil.)Şeyh Sadi Şirazi

Papadopulos Apartmanı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kendime has özel rutinlerim olmasını çok seviyorum. Yakın takipçilerim artık biliyor, her #cumagecesi bir #şiirkitabı ve her ay adında #apartman geçen bir kitap okuyorum. Bu #ayınapartmankitabı canım arkadaşım dilekcekitaplar ın hediyesi alfakitap tan çıkmış altarkpln ‘ın yazdığı #papadopulosapartmanı Size daha önce de okuduğum tüm apartman kitaplarının birbirinden güzel olduğunu söylemiştim. Papadopulos Apartmanı da şahaneydi. Öncelikle #galatakulesi nin dibinde 1907 yılında inşa edilmiş İstanbul’un yaşayan tarih olarak bilinen apartmanlarından biri olan Papadopulos Apartmanı’ndan söz etmek isterim. Lüleci Hendek Caddesi 46 numarada bulunan apartmanımız Türkiye’nin ilk apartmanlarından olma özelliğini de taşıyan beş katlı 20 dairelik #tarihi bir apartman. Apartmanın ilk sahipleri üç dul hanım olup Ermeniler, Museviler ve İstanbul’a çeşitli yerlerden göç eden Türkler bir arada ayrım gözetmeksizin huzur içinde yaşamaktaymış. 1923 yılında başlayan #mübadele ile birlikte apartman sakinlerinin çoğu evlerini terk etmek zorunda kalmış. Hala ayakta ve sağlam olan bu enfes binayı iliklerimize kadar hissetmemizi sağlayan #papadopulosapartmanıkitabını ise aynı zamanda bu apartmanda yaşayan #altarkaplan akıcı kalemi ile yazmış hem dolu dolu macera hem de #cumhuriyettarihi ne tanıklık etmemizi sağlayan müthiş keyifli bir kurgu yaratmış. Apartmanda #lojman olarak tahsil edilen dört daireden 4 numarada oturan anksiyeteden obsesyona pekçok hastalığı mevcut bir anlatıcımız var ki bu açıdan bakılıp anlatılan olaylar daha da keyifli hale geliyor.Tüm daireleri tek tek geziyoruz onunla birlikte. Bir yandan üç numarada meydana gelen #cinayet olduğu düşünülen bir ölüm vakasının üzerindeki sır perdesini aralamaya çalışıyoruz. İşte bu sırada her bir dairede yaşayanların hayatlarından enteresan kesitler de okuyoruz. Bir de #apartmankarardefteri var ki işte Cumhuriyet tarihine ışık tutan bu karar defteri ile kitabımız çok daha ilginç ve okunası hale geliyor. İçinde apartman resimlerininde olduğu, tarihi olaylardan bahsederken aynı zamanda dolu dizgin bir #macera da yaşatan bu kitabı #mutlakaokumalısınız diyorum. #sağliklavekitaplakalın (Özlem)

....Papadopulos Apartmanı....: İstanbul Beyoğlu'nda, 1907 yılında inşa edilmiş tarihi bir bina ve Türkiye’de apartman kültürünün ilk örneklerinden olan, Papadopulos Apartmanını anlatan bir kitap. Beş katlı, yirmi daireli olan yapı, tarihte bir çok olaya ve insana tanıklık etmiştir. İşte 4 numarada kalan, anksiyete hastası anlatıcımız, bu apartmanda kalan insanların hayatlarından kesitlerle bir gününü anlatır. Pos-modern türde yazılmış kitapta, gün içinde rastladığı insanlar üzerinden, daire numaralarıyla birlikte, ev sahiplerinin hayatları anlatılıyor. Ayrıca bölüm sonlarında, apartman karar defterinden bölümlerde, dönemin olaylarından bahsederek verilen kararlar, tarihe ışık tutuyor. Bölüm başlarında ise, çeşitli karelerden, apartman resimleri ve bölümle ilgili ünlü sözler yer alıyor. Apartman sakinlerinin meslekleri ve başlarına gelen olaylar da, ayrıntılı şekilde anlatılmış. Cumhuriyet dönemi öncesi ve sonrası verilen apartman kararlarının yer aldığı defterden kesitler sunuyor kitap. Türkiye’de kentleşme sürecinin başlangıcındaki apartman kültürünün ilk örneği olarak Papadopulos apartmanı anlatılıyor. Daha çok tarihi olaylardan bahseden, akıcı anlatımıyla güzel bir kitap. Tarihe ilgisi olanlara tavsiye ederim. . “ Alışkanlıkların kaygıları körüklüyor, onun için hiçbir şeyi alışkanlık haline getirme .” “ Bir kitap satın alabilirsin ama bilgiyi değil” Alman Atasözü . #bloghemsire #papadopulosapartmanı #altarkaplan #alfayayınları altarkpln alfakitap (bloghemsire)

#kitap yorumu ; 1907 yılında Galata Kulesi yanında inşa edilmiş tarihî bir apartman Papadopulos Apartmanı. Adından anlaşılacağı üzere ilk sahibi rumlarmış. 6 Eylül olaylarından sonra tamamen el değiştirmiş . Her katında ayrı bir renkli karakteri konu ediliyor bölümlerde . 20 daire ve bir müştemilatı olan apartmanı, her bölümde devlet memuru olarak görev yapan baş karakterimiz ile geziyoruz. Tabii bulunduğu sokağı da. Apartman karar defteri Cumhuriyet tarihine paralel bilgilerle dolu. Apartman sakinleri günümüz insanı , devlet memuru, gazeteci,ressam, fotoğraf sanatçısı, kitapçı,imam gibi renkli kişilikler. 437 sayfa kitap bir solukta bitiyor. Tavsiye ediyorum keyifle okuyunuz Genel anlamda her hikâyeyi beğendim fakat en çok Galata Kulesi ile Kız Kulesi aşkına, Beyazıt Kulesi 'in dahil olması ile oluşan hikâyeyi beğendim (Serap)

Papadopulos Apartmanı PDF indirme linki var mı?

Altar Kaplan - Papadopulos Apartmanı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Papadopulos Apartmanı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Altar Kaplan Kimdir?

İlk ve orta eğitimini Kütahya'da, lisans ve yüksek lisans eğitimini İstanbul'da İstanbul Üniversitesi'nde tamamlamıştır. Çeşitli akademik çalışmalar ve köşe yazılarını takriben ilk kitabı olan Papadopulos Apartmanı, 2015 yılında Alfa Yayınları tarafından yayımlandı. Kasım 2015'te yayımlanan Halifeler Köyü adlı romanında, Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki köy yaşantısında; kadı, mutasarrıflar, eşraf, âyan köylü ilişkilerini konu almaktaydı. Nisan 2016'da piyasaya sürülen lipogram tekniğiyle yazılan üçüncü romanı Aloda'da, kitap adı dışında "o" harfi kullanmamıştır. Son romanı İki Nehir Arası (Alfa yayınları, Şubat 2019) ise İkinci Dünya Savaşında Almanya'nın Doğu Cephesinde, Barbarossa Harekâtı’nda görevli bir asker ve Frankfurt’ta onu bekleyen eşi ile mektuplaşmaları ve günlükler üzerinden, metin-resim kurgusunda ilerleyen bir romandır. Yazarlığının yanı sıra fotoğraf ile de ilgilenmekte aynı zamanda İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nda gelir uzmanı olarak görev yapmaktadır.

Altar Kaplan Kitapları - Eserleri

• Papadopulos Apartmanı
• Aloda
• İki Nehir Arası
• Halifeler Köyü

Altar Kaplan Alıntıları - Sözleri

• İnsanlar langırt masasındaki çubuklara takılı bebekler gibi, durmadan yinelenen bu caddelerde sıralanırkardı. Aynı langırt masasındaki gibi bu hayatta da kaleyi kimin tutacağını bebeklerin kendi kabiliyetleri değil, takıldıkları çubuklara aktarılan temas belirlerdi, bu temas her birine görünmez bir işaret bırakırdı. Darbenin şiddeti, hızı, eğimi, yönü, sadece bu işareti görünür kılmaktan ibaretti. (Aloda)
• Daha önce hiç kimse tarafından incitilmemiş gibi sev. (Papadopulos Apartmanı)
• John Lennon: Hayat, biz gelecek için planlar yaparken başımızdan geçenlerdir. (Papadopulos Apartmanı)
• Gıynaşanı tımarlayacaksın. (Halifeler Köyü)
• ... savaş insan budalalığının zirvesi. (İki Nehir Arası)
• Okurken zihnimiz aslında başka birisinin düşüncelerinin oyun alanından başka bir şey değildir ve durmadan düşünmeksizin okuyan kimse yavaş yavaş kendi kendine düşünme yeteneğini kaybeder. (İki Nehir Arası)
• Günümüzde hepimizin kullandığı bilgisayar, cep telefonu gibi teknolojik aletlerin bir nevi öncülüğünü yapmış olan "Apple" firması, İkinci Dünya Savaşı'nda Almanların kullandığı ünlü "Enigma" isimli şifre mekanizmasını çözerek savaşın gidişatını ciddi bir biçimde etkileyen ve böylece günümüz bilgisayarlarının temellerini atan, dâhi matematikçi Alan Turing'in cinsel tercihinden dolayı gördüğü baskı nedeniyle içine zehir enjekte ettiği elmayla intihar etmesine atfen, hepimizin bildiği üzere "bir ısırık alınmış elma" amblemini kullanmaktadır. (Papadopulos Apartmanı)
• Eğer kimse duymayacaksa iyi bir hikâye yazmanın ne anlamı vardı? (Aloda)
• ... söylendiği gibi gerçekten kader gayrete âşıkmış. (İki Nehir Arası)
• Bugün dünün, yarın bugünün tekrarıydı. (Halifeler Köyü)
• “İnanki günün birinde, bu savaş bittiğinde hatırlayacağım tek şey, Nazilerin yaptıkları değil komşularımızın bu sessizligi olacak.” (İki Nehir Arası)
• “İnsanda yaratıcı düşüncelerin tamamı gençlikte meydana çıkar. Yaşlı kimseler ise sadece tecrübelerden ibarettir. Yaşlılık sadece yılların getirdiği, o sözde akıl ve hikmet deposudur ama gençliğin dinamizminden de yoksundur. O nedenle dünyayı değiştiremezler. Başkalarının şarkılarını söylememek için gençliğinin kıymetini bil. Bu konuda da sana en çok kitaplar yardımcı olacak.” (İki Nehir Arası)
• İttihat ve Terakki'nin önde gelen liderlerinden, Tehcir Kanunu'nun fikir babası Talat Paşa, 15 Mart 1921'de Berlin'de bir Ermeni komitacı tarafından öldürüldü. (Papadopulos Apartmanı)
• Penceremden, insanlara, kendi fil kulemden, önümde akan nehri izler gibi bakardım. Binlerce yöne akan bu nehrin ne kaynağı, ne de denize döküldüğü ağzı gören vardı. Durmadan akardı öylesine. Yatağı adeta kağıtlarla yapılan bu nehir, günün birinde taşıp su taşkını yapmasın diye durmadan yasalarla nehrin etrafında önlemler alınırdı. Bu yapı, tüm resmi ve gayri resmî kağıt parçalarının inşa ettiği bir duvar misali nehir çevresinde uzar giderdi; bir şehir, akıp giden bir hayat... (Aloda)
• Belirsizlik biliyorsun beni hep daha fazla yorar (İki Nehir Arası)
• Dışarıda yeni bir ses duyamayacağımı bilmeme rağmen, ben de diğer insanlar gibi yine de dışarı çıkıp her yenilik iddia eden sesin peşine düşmekten kendimi alamazdım. (Aloda)
• [...] esasında hayat da bisiklet sürmek gibiydi, pedal çevirmeyi bırakınca düşerdin. Hızı değil sürekliliği muhafaza etmek önemliydi. (Aloda)
• Kendine yeni bir hayat kurma derdi taşıyanların işiydi hikâye yazmak. (Aloda)
• "Savaş da aynı hayat gibi, yürüdüğümüz yol hep iki nehir arası," (İki Nehir Arası)
• Her şey bölüşürken ortaya çıkıyordu. Kavgalar, dostluklar, hasetlikler, sevgiler... Adamın hası da, adamın boku da kendine ayırdığı payla belli oluyordu. (Halifeler Köyü)