diorex
Dedas

Pervaneler - Müfide Ferit Tek Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Pervaneler kimin eseri? Pervaneler kitabının yazarı kimdir? Pervaneler konusu ve anafikri nedir? Pervaneler kitabı ne anlatıyor? Pervaneler PDF indirme linki var mı? Pervaneler kitabının yazarı Müfide Ferit Tek kimdir? İşte Pervaneler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 16.01.2023 20:00
Pervaneler - Müfide Ferit Tek Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Müfide Ferit Tek

Yayın Evi: Kaknüs Yayınları

İSBN: 9799756698487

Sayfa Sayısı: 176

Pervaneler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Meşrutiyet ve Milli Mücadele döneminin ilginç yaşam öyküsüyle dikkat çeken, önde gelen kadın yazarı Müfide Ferit Tek (1892-1971), Aydemir (1918) ve Pervaneler (1924) adlı romanlarıyla edebiyat tarihimize geçmiştir.

Pervaneler yalnız bir roman değil, bir araştırma eseridir ki memleketin hazin bir macerasının hatırlatır ve içimizde kurulan bir suikast ocağının bütün o saklanmaya çalışılan ateşini eşeler.

Eserin konusu, İstanbul'un en göze görünen tepesine kurulmuş yabancı bir müessesenin Türk kızları üzerinde ne kadar feci eserler ve tesirler bıraktığını göstermekten ibarettir. Burhan Ahmet Bey milli duyguları şuurlu bir surette hisseden genç bir doktordur. Fransa'daki tahsilinin en canlı hediyesi de Fransız karısıdır. Genç doktor, hayatı ile şuurunun tezadı altında ezilirken hemşiresi Leman'ın Bizans Kolej'den aldığı hiçbir şeye benzemeyen kozmopolit terbiyenin sonucuyla karşılaşıyor. Leman ve mektep arkadaşları Nesime ile Bahire Türklüğe karşı lâkayt ve mekteplerinin verdiği terbiye ve telkin neticesi olarak Amerika'ya karşı perestişkârdır. Görmedikleri, fakat işite işite anavatanlarından çok sevdikleri Amerika için çıldırırlar. Nihayet günün birinde, bir şeyh kızı olan Nesime, bir Protestan sıfatıyla Amerika'ya firar ederken Leman'ın da bir Amerikan zabiti ile beraber aile ocağını terk ettiğini öğreniriz.

Amerikan terbiyesi, Amerikan mektebi; her gün işite işite kulaklarımızda bir uğultu haline gelen bu iki terkibin hakiki manasını anlamak için Pervaneler'den daha güzel bir araştırma eseri vücuda getirmek kabil değildir.

Eğitim konusunu işlediği Pervaneler gibi "tez"li romanlar yazan Müfide Ferit Tek, hem roman yazdığı dönemin düşünce dünyasını yansıtır, hem de günümüzün bulanık postmodern ortamında romanımızın durduğu yeri ve gideceği yönü romancı gözüyle doğrulukla gösterir.

Pervaneler Alıntıları - Sözleri

  • – Doktor, benliğimi kaybetmemek için bir de ilaç isterim! – Seyahat ediniz.
  • Uykuda insanı seyretmek, biraz ruhunun sırlarını çalmaktır.
  • Nesime, kalbini dolduran bütün umutların eridiğini duydu. Onu uçurup götüren, bütün hülyaların kanatları kırıldı... ve oraya, beyaz yastığın üstüne yaralı bir pervane gibi düştü...
  • Ruhunda bütün ölümlerin umutsuzluğunu buldu...
  • "Bir kere kökünden kopan bitki gibi, bir türlü toprağa tutunamıyorum."
  • - Meğer burası kahramanlık gösterisi yeriymiş! Nereden tramvay aklıma geldi!
  • Ebediyen ayrılırken, kalpte saklamak istenilen sevgili yüzler için yapıldığı gibi, gözlerini onunla doldurmak istiyor ve bu resmi alıp tâ öbür dünyalara götürecek...
  • Kaç zamandır soğuyan kalbi birer birer gelen bu hatıralarla tekrar ısındı.

Pervaneler İncelemesi - Şahsi Yorumlar

- Öncelikle, okuduğum en güzel romanlardan biriydi. Ayrıca Türk Eğitim Tarihi dersimizde kitabı öneren hocama teşekkürü borç bilirim. - Müfide Ferit Tek, Türkçü ve Milliyetçi düşüncenin etkin olduğu Millî Edebiyat devrinde eser vermeye başlamış; ikinci romanı olan Pervaneler'i ise Cumhuriyet'in ilanından sonra 1924 yılında yayımlamıştır. Roman, çok unsurlu bir etnik yapıya sahip olan yabancı okullar sorununu yani misyoner okullarını ele almaktadır. Tezli bir roman olduğu ayrıca şüphe getirmez bir gerçektir. Tezi ise; ülkede faaliyet gösteren yabancı okulların, mutlak surette zararlı olduğudur. Bu zararı yazar, Bizans Koleji çerçevesinde vermektedir. Okulun tesadüfi olmayan seçkin öğretmenleri ve öğrencileri vardır. Bu öğretmenlerin amacı Amerika'ya, Amerika'nın örfüne, âdetine, dinine, milliyetine iman eden bireyler yetiştirmektir. Nesime ve Leman karakterlerimiz bu tuzağa düşmüş pervanelerdir*. Dinlerini, milliyetlerini, kültürlerini, dillerini birer birer kaybeden bu iki pervane aslında görülen zararın iki somut örneğidir. Hem ailelerinden hem de ülkelerinden kopan bu iki genç kız aslında durumun ne kadar vahim olduğunu bize göstermektedir. Koşup gittikleri yerde büyük hüsranlar yaşayacaklarını belirten yazar bize burada milli tarih bilinci, milliyet bilinci, din, dil ve kültür bilincini de vermeye çalışmaktadır. Bir başka noktadan bakar isek; zamanın aydınlarının köklerinden kopmayan, dinine, diline, örfüne ve âdetine bağlı ve bu hasletleri hiçbir şekilde yitirmemelerini isteyen ve karakterler üzerinden bunu dile getiren bir yazar yorumu görmekteyiz. Ki bu sebeple de karakteri olan Burhan'dan konuya geçiş yapmıştır. Önce evrensellikten bahseden Burhan'ın gerçekle karşılaştığı an millileşmeye çalışması yazar tarafından ağır bir şekilde eleştirilmektedir. Ayrıca aydın olarak karşımıza çıkan Burhan Bey'in kardeşinin yabancı bir insan ile yaptığı evliliğe kızmasına rağmen kendisinin Fransız bir hanımefendiyle evlenmiş olması durumu ve yabancı uyruklu bir insanla evlenildiği takdirde yaşanacak zorlukları tek tek bu romanda ele aldığı görülmektedir. Her ne kadar aşk evliliği de olsa kültürlerin, dinlerin, dillerin, milliyetlerin farklılığı, evliliği ve bu evlilikten zedelenen çocuklardan özellikle bahsetmiştir. Romanda gördüğümüz Claire ve Andree karakterleri bedenen İstanbul'dadırlar fakat ruhen Fransa'da, kendi yaşadıkları kültür coğrafyalarındadırlar. Didaktik bir eser olarak kabul edebileceğimiz bu romanı her Türk'ün okuması gerekmektedir. Zamanında Acem, Arap gibi farklı ülkelerin kültürlerini almış olup kültürel değişime nasıl uğramışsak, Frenk veyahut başka kültürleri aldığımız takdirde de aynı şekilde geri dönülmeyecek değişimlere uğramış olacağız. Gelişim ve değişim kisvesi altında Amerikan veyahut başka ülkelerin kültürlerini tamamıyla şiar edindiğimizde bunun bize bir faydası olmayacaktır. Kitapta da belirtilen husus; bizler aklımızı kullanmalıyız Türkler olarak. Bizi bitiren birçok dış unsur var, bu su götürmez bir gerçek. Fakat özentilikle, her kültürden bir öge almaya çalışırsak sonumuzun vahim olacağını unutmamız gerekmektedir. Bu sebeple kitabı herkese önerir, şimdiden iyi okumalar dilerim. bayankitaptozu (Ece K.)

Müfide Ferit Tek, ilk olarak 1918 yılında Türk Kadını mecmuasında tefrika edilen Aydemir romanıyla tanınır.Milli Edebiyat dönemi içinde eserler veren Müfide Ferit Tek, milliyetçilik ve Türkçülük akımının etkisiyle tezli romanlar yazar.Aydemir romanı pek çok yazarı etkilemiş.Şevket Süreyya Aydemir " Aydemir" soy ismini bu kitaptan etkilendiği için almış. Müfide Ferit Tek, Milli Mücadele döneminde Halide Edip Adıvar gibi yazılarıyla mücadeleye destek vermiş.Panturanizm, pantürkizm görüşlerinden ayrılarak, Misak-ı Milli esaslarına, Kemalist bir anlayışa doğru kaymış Müfide Ferit Tek. Pervaneler kitabıyla Müfide Ferit Tek, Tanzimat Fermanı ile birlikte Osmanlının karşı karşıya kaldığı, misyonerlik faaliyetlerini sürdürmek amacıyla açılan yabancı okulların, Türk kültürü üzerinde yarattığı tahribatı gözler önüne sermeye çalışır.Milli kültür, milli birlik kavramları vurgulanır. Kendisi de Paris'te Versailles Lisesi'nde okuyan Müfide Ferit Tek, yabancı okullarda yapılan eğitimi, yabancılarla yapılan evlilikleri, milli kültür ve bilinç üzerinde tehdit olarak görür. Pervaneler'deki olaylar, Amerikalılar tarafından kurulan Bizans Koleji etrafında geçer. Her ikisi de yabancı kadınlarla evlenen Burhan ve Sami arasındaki Bizans Koleji üzerine geçen diyalog romanın tezini açıkça ortaya koyar nitelikte. "-Memleketimiz içinde ayrı bir devlet gibi, bizi tanımadan, bizim kanunlarımız haricinde, kendi hakimiyetleriyle, kendilerine mahsus teşkilâtıyla, muhitleriyle, medeniyetleriyle, hattâ sokaklarıyla, aydınlatmalarıyla apayrı karışmaksızın yaşıyorlar ve böyle yaşayarak, memleketlerinin kudret ve nüfuzunu daha müessir yapacaklarını hesap ediyorlar...Hakkın var; pervaneleri çeken fanus... -Çeken ve yakan." syf 97 Bir dönemin eğilimlerini, ideolojik yapısını anlama açısından okunulması gereken bir kitap olsa da Pervaneler, benim açımdan tezli romanlar savunduğu tez ne olursa olsun edebi açıdan tatmin edici değil. (Özlem Akbaş)

Hülasa eser, Bir tarafta bir milliyetperver bir insanın(Türk doktor Burahn) bir başka insanla hayatlarını birleştirirken onun mensup olduğu cemiyetin (ki Fransız Katolik Claire) tevlid ettiği hisleri hesaba katmaması veya hafife alması neticesinde şahsiyetsiz yetişen çocuklar ve bunların yaşattığı elem… Diğer tarafta daha iyi eğitim almak/aldırmak umuduyla tamamen öz kültür ve değerlerinden ayrı ecnebi müesseselerinin(Bizan Koleji) insanı kendi istedikleri bir modelde kültür emperyalizmi tabiiyyetinde yetiştirdiği kendi öz ailesine, memleketine, milletine, değerlerine tamamen yabancı ve bunlardan utanç duyan bir neslin(Leman, Nesime) hazin sonu… Hasılı okunası bir eserdir.. (Selçuk Bayramoğlu)

Pervaneler PDF indirme linki var mı?

Müfide Ferit Tek - Pervaneler kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Pervaneler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Müfide Ferit Tek Kimdir?

Türkçülük akımının roman türündeki ilk temsilcilerindendir. Kurtuluş Savaşı'na kalemiyle katılmış bir kadın yazardır. Türkiye'nin ilk İçişleri Bakanı Ahmet Ferit Tek'in eşidir. Sanat tarihçi Emel Esin'in annesidir.Babası Kemahlı Mazhar Paşa'nın oğlu ve "hürriyet" yanlısı bir subay olan Şevket Bey, annesi Plevne şehitlerinden Zâimzâde İsmail Efendi'nin kızı Feride Hanım'dır.

Babasının görevi dolayısıyla ilköğrenimine Trablusgarp'ta başladı. Trablusgarp'ta henüz bir Türk mektebi olmadığı için İtalyanların yönetiminde bulunan St. Joseph Rahibe Okulu'nda okudu. Okulda İtalyanca ve Fransızca öğrendi. Ayrıca özel ders yoluyla Arapça ve Farsça öğrendi. O yıllarda, İstanbul'da bulunan Harbiye Mektebi'nde bir kanundışı faaliyetlerde bulundukları gerekçesiyle Fizan'a sürgün edilen bir grup öğrenci arasında Ahmet Ferit Tek ile Yusuf Akçura da vardı. İleride evleneceği Ahmet Ferit Bey ile burada tanıştı.

Yazar, 1903 yılında gizlice gönderildiği Paris'te Versailles Lisesi'ne kaydedildi. Onun Paris'teki öğrenimini, velisi sıfatıyla babasının yakın arkadaşı ünlü Jön Türklerden Ahmet Rıza Bey takip etti. Müfide Ferit, Trablus'tan kaçarak Paris'e gelmiş olan Ahmet Ferit Tek ile 1907 yılında -15 yaşında iken - evlendi. Bundan sonraki hayatı, kocasının sürgün veya görevli olarak bulunduğu çeşitli şehir ve ülkelerde geçti.

İkinci Meşrutiyet'in ilan edilmesinden sonra eşi ile İstanbul'a geldi. Ahmet Ferit Tek, İttihat ve Terakki'ye muhalefetten Sinop'a sürülünce Müfide Ferit Hanım, kocasıyla birlikte Sinop'a gitti.1913- 1918 arasındaki yıllarını Sinop ve Bilecik'te geçirdi. Bu arada Yusuf Akçura'nın desteğiyle ilk romanı olan Aydemir'i' yazdı ve 1918 yılında yayınlattı. Halide Edip'in 1912'de yayımlananYeni Turan adlı romanından sonra ikinci "Turancı" roman olan bu eser, birk kaç gazetede tefrika edildi. Roman, bir kuşağı etkiledi ve yıllar sonraŞevket Süreyya Bey, Aydemir soyadını bu romandan etkilenerek aldı.

İşgal yıllarında yazdığı makaleler nedeniyle İngilizler tarafından arandığı için Anadolu'ya geçti. Mütareke ve Millî Mücadele yıllarında İfham ile Hakimiyet-i Milliye gazetelerinde Milli Mücadele'yi destekledi. Savaşın sonlarına doğru Mustafa Kemal Paşa ile Türk-dostu Pierre Loti arasındaki yazışmalara aracılık etti. Eşi 1921 yılında diplomatik görevle Fransa'ya gönderildiğinde École des Sciences Politiques'ten mezun oldu; bu arada Pierre Loti'yi ölüm döşeğinde ziyaret etti. İkinci romanı Pervaneler'i 1924 yılında kaleme aldı; roman, Yedigün Dergisi'nde tefrika edildi.

Eşinin diplomatik görevleri nedeniyle 22 yıl yurtdışında bulundu; Paris, Londra, Varşova, Tokyo'da yaşadı. Yurtdışında bulunduğu sırada Affolunmayan Günah adlı üçüncü romanı Almanca olarak basıldı (Die unverzeihliche Sünde, çeviren: Otto Spies, Krefeld, 1933), Türkçesi yayımlanmadı. Son roman, konusunu Kurtuluş Savaşı'ndan almaktaydı.

1948 yılında Türkiye'deki ilk Soroptimist Kulübün kurucusu oldu. 24 Mart 1971 tarihinde 77 yaşında iken İstanbul'da hayatını kaybetti. Erenköy Mezarlığı'na defnedildi.

Müfide Ferit Tek Kitapları - Eserleri

  • Pervaneler
  • Aydemir
  • Leyla İşgal Istanbul'unda Aşk

Müfide Ferit Tek Alıntıları - Sözleri

  • - Meğer burası kahramanlık gösterisi yeriymiş! Nereden tramvay aklıma geldi! (Pervaneler)
  • “Çoçuklarım, bugün biz öleceğiz; fakat emelimiz artık yaşayacak, yaşasın emel, yaşasın TÜRKLER!” (Aydemir)
  • Ruhunda bütün ölümlerin umutsuzluğunu buldu... (Pervaneler)
  • Ben, bütün bu milli sefaletin kökünü, kaynağını fakirlikte buluyorum; cehalet de ondan geliyor, hastalık da, ziraatın ibtidai bir şekilde kalışı da ve bunun neticesi olarak köylünün borçlanması, faiz altında ezilmesi de! Hatta memurların rüşvet alması, küçük sınıfların ölmesi, büyük sanaatın doğmaması, ticaretin bakkallıktan ibaret kalması... (Aydemir)
  • Madem ki aşk var; hayat da var (Aydemir)
  • Alışkanlıklar nefrete bile üstün gelebiliyormuş (Leyla İşgal Istanbul'unda Aşk)
  • “Hakiki aşk, bütün hislerin üstünde sever, en büyük felaketler karşısında bile merhametle değil, hürmetle rüku eder.” (Aydemir)
  • – Doktor, benliğimi kaybetmemek için bir de ilaç isterim! – Seyahat ediniz. (Pervaneler)
  • Uykuda insanı seyretmek, biraz ruhunun sırlarını çalmaktır. (Pervaneler)
  • “Türk olan her yer memleketim.” (Aydemir)
  • Ebediyen ayrılırken, kalpte saklamak istenilen sevgili yüzler için yapıldığı gibi, gözlerini onunla doldurmak istiyor ve bu resmi alıp tâ öbür dünyalara götürecek... (Pervaneler)
  • “-Milletin yanında bizim ne ehemmiyetimiz var, nine?” (Aydemir)
  • “Türklerin birliğini doğuracak milletin uyanışı burada, Türkiye'de başlayacak, doğru! Bunun için de İstanbul'un fikir sefaletini, Anadolu'nun duygu sefaletini tedavi etmek lazım...” (Aydemir)
  • “Benim memleketim Türk olan her yer.” (Aydemir)
  • “Musikîsi ağlamaya, sevinç sayhaları feryada benzeyen bir memlekette, neşe yaşamıyor demektir. O hâlde bu riyakâr sevinçler neden?” (Aydemir)
  • Kaç zamandır soğuyan kalbi birer birer gelen bu hatıralarla tekrar ısındı. (Pervaneler)
  • "Bir kere kökünden kopan bitki gibi, bir türlü toprağa tutunamıyorum." (Pervaneler)
  • Nesime, kalbini dolduran bütün umutların eridiğini duydu. Onu uçurup götüren, bütün hülyaların kanatları kırıldı... ve oraya, beyaz yastığın üstüne yaralı bir pervane gibi düştü... (Pervaneler)
  • Sen mi yükseksin yoksa benim hayalim mi sana bu yüksekliği veriyor? (Leyla İşgal Istanbul'unda Aşk)
  • “Hayat ne kadar dolu olsa, ne kadar sarhoş edici, ne kadar bayıltıcı anları olsa, ne kadar bahtiyar geçse yine bitecek değil mi?..” (Aydemir)

Yorum Yaz