diorex
life

Peygamberler Tarihi - İhsan Süreyya Sırma Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Peygamberler Tarihi kimin eseri? Peygamberler Tarihi kitabının yazarı kimdir? Peygamberler Tarihi konusu ve anafikri nedir? Peygamberler Tarihi kitabı ne anlatıyor? Peygamberler Tarihi kitabının yazarı İhsan Süreyya Sırma kimdir? İşte Peygamberler Tarihi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 18.02.2022 02:53
Peygamberler Tarihi - İhsan Süreyya Sırma Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: İhsan Süreyya Sırma

Yayın Evi: Beyan Yayınevi

İSBN: 9789754735482

Sayfa Sayısı: 221

Peygamberler Tarihi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Peygamberler tarihi, gün tarihinden ayrılması mümkün olmayan, insanı doğru yola yönelten bir tarih bilgisidir. Bu tarihi bize Kur'an öğretmekte, Hz. Muhammed (s.a.s) de yorumlamaktadır. Bu özelliklere sahip bir tarih kültürü, insanın yaşam rehberidir. Bu nedenle her seviyedeki insan, -ister yöneten ister yönetilen olsun-, bu tarihi iyi bilmelidir ki Allah'tan başkasına kul olmasın! Çünkü kendilerine itaat edilen insanların çoğu, insanı yanlış yola götürür. Bu nedenle bizim rehberimiz başta Peygamberimiz olmak üzere tüm peygamberlerin gösterdiği yol olmalıdır.

Peygamberler Tarihi Alıntıları - Sözleri

  • Bugün size kınama yok. Allah sizi bağışlasın. O, merhametlilerin en merhametlisidir.
  • Ameli kötü olan hiç kimse, hoca olan babasına, şeyh olan kocasına, teheccüd namazı kılan annesine güvenmemelidir. Herkes amelinin karşılığını görecektir.
  • "Tebliğ mücadelesinde, 'birileri dinlemiyor' diye, tebliği ve mücadeleyi bırakıp gitmek yoktur. Hz. Yunus, tebliğde sebat etmeyip, tebliğin muhâtabı olan kavmini terk edince, Allah onu bir balığın içine atarak cezalandırdı. İşte bunun içindir ki, tebliğcilerin sabırlı olmaları, canları tehlikede olmadığı sürece tebliğ mahalini terk etmemeleri gerekir. Allah, hâlisane olarak tövbe edenlerin tövbelerini kabul eder. Allah, kendisine inanıp kulluk eden toplumları, Yunus'un kavmine yaptığı gibi, esenliğe çıkarır.."
  • Müslüman kadınlarımız, Hâcer'i hatırlamalı, kabul ve çay sohbetlerinde vakitlerini öldürmemeli, çocuklarının eğitimine zaman ayırmalıdır.
  • Şeytan, Allah'a karşı kullandığı ifâdeler itibâriyle tarihte ilk “ırkçı” olma sıfatına sahip olmuştur; yâni kendisini başkalarından, insandan üstün görmüştür. Bu manada denilebilir ki, ırkçılığın/faşizmin/milliyetçiliğin müessisi Şeytan'dır.
  • … zaman değişmekte fakat inanmayanların inananlarla mücadele tarzı değişmemektedir.
  • Nûh’un kıssasını yeteri derecede araştırmayanlar, onun neden kendisine inanmayan insanlara beddua ettiği konusuna takılabilirler. Oysaki Nûh’un sabrı örnek alınacak bir sabırdır. Zira o, kavminin kendisine yapmış olduğu bütün hakaretlere, baskılara rağmen bıkmadan, usanmadan 950 sene boyunca onlara ilâhi gerçekleri anlatmaya çalışmış, fakat onlar kendisine zulmetmişlerdir.
  • Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.
  • "Evet, gerçekten ortakların çoğu, birbirlerinin haklarına tecavüz ederler. İnanan ve sâlih ameller yapanlar bunların dışındadır. Ama onlar da ne kadar azdır!" dedi. Dâvûd, kendisini imtihân ettiğimizi sanarak Rabbinden bağışlanma diledi ve rüku ederek yere kapandı; tövbe etti.
  • Haksızlıklara karşı ayaklanmanın potansiyeli, şahsiyettir!

Peygamberler Tarihi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitap, hayat rehberimiz olan Kur'an-ı Kerim'deki anlatılan kıssalardan yola çıkarak Hz.Adem'den Hz.İsa'ya kadar olan -hayatlarından kendimize de çıkarım yapabileceğimiz bir şekilde- peygamberlerin hayatlarını, bölüm bölüm anlatıyor. Peygamberler, ilahi mesajın elçileri ve rehberleridir. Yaradanın dini ve içtimai emirlerini takdim ve o hayatı tatbik etmekle yükümlüdürler. Bu yüzden her birinin hayatı çileler ve ibretlerle doludur. Yaşanabilecek şeyleri fazlasıyla yaşamış, bize çok enteresan ve mucizevi gelebilecek hadiselerin bizzat şahidi olmuşlardır. Bu yüzden Peygamberler Tarihi sadece geçmişin olayı değil de aynı zamanda geleceğin rehberi olması bakımından da mühimdir. . Peygamber efendimiz(s.a.v)'in hayatını farklı farklı kitaplardan okumak, bildiğimizi sandığımız noktaların ayrıntılarını farketmemizi, her kitaptan ayrı bir zevk almamazı sağlıyorsa, farklı farklı kitaplardan peygamberlerin kıssalarını da okumak aynı şekilde bir etki bırakıyor. Bu şekilde bir arayış içerisindeyseniz, peygamber kıssalarını öğrenmek istiyor fakat hangi kitaptan başlayacağınızı bilemiyorsanız bu kitap tam size göre... . . "Peygamberlerinin tarihini bilmeyen birey ve toplumlar, yaşadıkları hayatların benzerlerinin daha önce yaşanmış olduğunu bilmezler. Gördükleri ve yaşadıklarından başka bir hakikati bilmezler. Görmeyi, algılamayı isteseler bile bilgi eksikliğinden dolayı bunu başaramazlar...” (Hanifi’nin Kitaplığından)

Bana göre kitabın dili çok sade rahatlıkla anlaşılabilir. Kur'an'da bahsi geçen peygamber ve kıssalarına yer verilmiş ve hemen hemen her peygamber sonrası değerlendirme yapılmış okunası sürükleyici bir başyapıt diyebilirim. (Yolcu)

Peygamberler, ilahi mesajın elçileri ve rehberleridir. Yaradanın dini ve içtimai emirlerini takdim ve o hayatı tatbik etmekle yükümlüdürler. Bu yüzden her birinin hayatı çileler ve ibretlerle doludur. Yaşanabilecek şeyleri fazlasıyla yaşamış, bize çok enteresan ve mucizevi gelebilecek hadiselerin bizzat şahidi olmuşlardır. Bu yüzden Peygamberler Tarihi sadece geçmişin olayı değil de aynı zamanda geleceğin rehberi olması bakımından da mühimdir. "Peygamberlerinin tarihini bilmeyen birey ve toplumlar, yaşadıkları hayatların benzerlerinin daha önce yaşanmış olduğunu bilmezler. Gördükleri ve yaşadıklarından başka bir hakikati bilmezler. Görmeyi, algılamayı isteseler bile bilgi eksikliğinden dolayı bunu başaramazlar." Bu uzun tarihi yolculukta bir insanın başına gelebilecek en kötüsünden en iyisine her şey yaşanmıştır. Kur'an'da adı en çok zikredilen peygamber olan Musa (a.s)'ın, Allah tarafından bizzat mücadele halinde olduğu Firavun'un sarayında yetiştirilmesi sağlanmışken, bu mücadele esnasında da türlü mucizeler yaşanır. Firavun'un sonunu getiren o büyük olaysa tarihteki en büyük mucizelerdendir. Bu zaman zarfında Hz. Musa'nın kavminin de defalarca ilahi ikaz ve felaketlere, hatta toplu helâklere rağmen bir türlü akıllanmadığını görürüz. Sadece Musa (a.s)'ın hayatı ve peygambelerliğinde yaşadıkları dahi bizler için büyük derslerle doludur. Yine kuyudan saraya, zilleten nimete eren ve Kur'an'da kıssası "kıssaların en güzeli" olarak anlatılan Yusuf (a.s) ın hikâyesi de keza öyle. Anlatım içerisinde daha nice peygamberler ve nice hadiseler söz konusu. Kitapta Hz. Muhammed'e kadar Kur'an'da hikâyesi bahsolunan peygamberlerin hepsi yine Kur'an mesnet tutularak anlatılıyor. Dolayısıyla Kur'an tefsirini baştan sona okuyan birisi için ufak tefek birkaç şey dışında pek yeni bir şey yok. Bir-iki yerde tahrif edilmiş de olsa İncil ve Tevrat'ta o olayın geçiş biçimi anlatılmış. Bazı yerlerde de tarihi rivayetlerden kaynaklar gösterilmiş. Ancak bunların sayıları genel anlatım içerisinde oldukça az. Anlaşılır bir dil; sarih, kısa ve öz bir anlatım söz konusu. Kitapla alakalı yapılacak eleştiri ise yazarın yer yer tekrara düşmüş olması ve bazı bölümleri gereksiz bir biçimde uzatmış olması. Özellikle son kısımlarda bu eleştiri aşikâr bir biçimde karşılığını buluyor. Buna rağmen Peygamberler tarihi konusunda az bilgisi olup da merakı olanları, hızlı ve kolay bir biçimde emeline ulaştıracak iyi bir kitap olduğunu söyleyebiliriz. Kur'an mealini okumuş olanlar açısından bakıldığındaysa; onlara pek fazla bir şey vaadedemese de, konuyla alakalı bilgilerin elde toplanmış olduğu bir kaynak olabilir. (Emin K.)

Kitabın Yazarı İhsan Süreyya Sırma Kimdir?

Prof. Dr. İhsan Süreyya SIRMA, 10 Temmuz 1944 yılında, Siirt’in Pervari ilçesinde doğdu. İlk öğrenimini Pervari’de yaptıktan sonra; Orta ve lise öğrenimini Siirt’te tamamladı. 1962 yılında girdiği Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni, 1966 yılında bitirdi. Üniversite öğrenimi sırasında, bir müddet Batman’da, Türk Petrollerinde işçi, bir müddet de Diyanet İşleri Başkanlığı’nda memur olarak çalıştı.

Üniversite mezuniyetinden sonra, orta öğrenimini yapmış olduğu Siirt Lisesi’ne öğretmen olarak atandı. 1967 baharında, devlet doktora burs sınavını kazanarak, İslâm Tarihi dalında doktora yapmak üzere Fransa’ya gitti. Aslında o, İngilizce’den sınavı kazanıp İngiltere’de doktora yapması gerekirken, yetkililer, bilinmez bir sebepten dolayı onu Fransa’ya gönderdiler. Bundan dolayı bir senesini Fransızca öğrenimine harcadı. Paris’te, College de France’da Prof. Dr. Jacques Berque’le başladığı doktora öğreniminin yan çalışmaları içerisinde, Arapça öğrenimi için 1969-1970 ders yılında Tunus’ta bulundu; ve Zeytuna Üniversitesi’nde, Arapça’nın yanı sıra, Büyük sosyolog Fadıl b. Aşur’un derslerine devam etti.

1973 mayısında, “İslâmî İlimler” dalında doktor olarak Türkiye’ye döndü. 1973-74 ders yılında Erzurum Yüksek İslam Enstitüsünde İslam Tarihi hocalığı yaptı. 1974 yılında Atatürk Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesinde İslam Tarihi Doktoru olarak göreve başladı. 1980 yılında Doçent, 1989 yılında Profesör oldu. 1993 yılında naklen Sakarya Üniversitesine geçti; ve 1995 yılına kadar bu Üniversitenin İlahiyat Fakültesinde İslam Tarihi öğretim üyeliği yaptı; ve aynı yıl zorla bu üniversiteden emekli edildi. 1995-1997 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanlığı görevinde bulundu.

İslam Tarihi dalında 30 kitabı, ve 200’ü aşkın ilmî makalesi yayınlandı. Ulusal, ve uluslar arası bir çok konferansa katılarak tebliğler sundu; Zaman, Yeni Devir, Milli Gazete, Yeni Şafak gibi gazete; ve İslâm Mecmuası, Yeni Dünya, Bilgi ve Hikmet, Tarih Dergisi, Tarih Enstitüsü Dergisi, Tarih ve Toplum gibi değişik dergilerde, tarihle ilgili makaleler yazdı. Kanal 7’de dört seneyi aşkın bir süreyle “Seyahatnâme” adı altında tarih programları yaptı. Kendi alanındaki araştırmalarını takip edip sürdürecek derecede Fransızca, İngilizce, Arapça, ve Farsça bilmektedir. İhsan Süreyya Sırma evli olup, üç çocuk babasıdır.

İhsan Süreyya Sırma Kitapları - Eserleri

  • İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence
  • İslam Öncesi Mekke Dönemi ve Hz. Muhammed
  • İslami Tebliğin Medine Dönemi ve Cihad
  • Emeviler Dönemi
  • İslami Tebliğin Örnek Halifeler Dönemi
  • Nehirlerin Dili

  • Abbasiler Dönemi
  • Nasıl Sömürüldük
  • Peygamberler Tarihi
  • Ah Endülüs
  • Müslümanların Tarihi (1. Cilt)
  • Sömürü Ajanı İngiliz Misyonerleri
  • Pakia Mektupları

  • 2. Abdülhamid`in İslam Birliği Siyaseti
  • İşte Önderimiz Hz. Muhammed
  • Tarih Şuuru
  • Tanzimat'ın Götürdükleri
  • Müslümanların Tarihi (2. Cilt)
  • Dağların Sırrı
  • Müslümanların Tarihi (3. Cilt)

  • Müslümanlarda Yanlış Din Anlayışları
  • İslam ve Tarih
  • Haçlı Seferleri
  • Müslümanların Tarihi (4. Cilt)
  • Medine Vesikası Işığında Yahudi Meselesi
  • Müslümanların Tarihi (5 Cilt Takım)
  • Bir Garip Tarih

  • Ezan Ya Da Ebedi Kurtuluşa Çağrı
  • Müslümanların Tarihi 5. Cilt
  • Neler Sordular
  • Yalan Dünyayı Adımlarken
  • Sömürü Ajanı Amerikan Misyonerleri
  • Belgelerle 2. Abdülhamid Dönemi
  • Selahaddin Eyyûbî

  • Hz.Muhammed
  • Halname
  • Çin Müslümanları ve Çin'e Seyahat
  • Alaturka Demokrasi Alaturka Laiklik
  • Seyahatname-i Süreyya
  • Osmanlı Devletinin Yıkılışında Yemen İsyanları
  • Sen Geldin

  • Ano Yemen'dir
  • Müslümanların Tarihi'ne Giriş
  • Türkiye'de Yanlış Din Anlayışı
  • II. Abdülhamid'in İslam Birliği Siyaseti
  • Viyana Günleri

İhsan Süreyya Sırma Alıntıları - Sözleri

  • Allah, Tûr'a çağırdığı Peygamberi Mûsâ'ya "ayakkabılarını çıkar! Çünkü sen mukaddes Tuvâ vadisindesin!" buyurmuştu... (Seyahatname-i Süreyya)
  • Fransızca'da bir atasözü var: Öğretmek ikinci defa öğrenmektir. (Neler Sordular)
  • Seven sevdiğine sevdiğini söylesin. (Hz.Muhammed)
  • Ne yazık ki Müslümanlar onun içtihadını unutup davranışını gözardı ettiler ve hayatlarını sultanları alkışlamakla geçirdiler. Bir dönem “Padişahım çok yaşa!" dediler, bir başka dönem de “Bizi kim, nasıl ve hangi rejimle yönetirse yönetsin; bize düşen itaat etmektir!” zihniyetinin öncüleri oldular. Böylece Müslümanları zalim yöneticelere ve Batı uşaklarına kul ettiler. Sonuçta da Müslümanlar, asırlar boyu kul oldukları sultanlar ve yöneticiler tarafından sömürüldüler, sömürüldüler... (Müslümanların Tarihi (4. Cilt))
  • Hira üniversiten, Sevr dağı akademin, Hicret menzillerine, ilim ile sen geldin (Sen Geldin)
  • Şu göğe doğru yükselen ince uzun yapılar nedir? -şoför : minare .dedi. Prof.yine sordu: ne için kullanılır bu minareler? -şoför: ezan okumaya. Dedi. Miyahara sordu: ezan ne için okunur? -şoför: namaz bildirmek için dedi . Prof: Namaz Müslümanlığın şartlarından biri ,bunu mazeretsiz terk eden müslümanlar ehli sünnet imamlarından üçüne göre de müebbed hapisle cezalandırılırlar,değilmi şoför efendi? Diye sordu. -şoför gayri memnun bir tavırla : bilmiyorum.dedi. Prof: affedersinüz sizi müslüman sanmıştım da.! Deyince şoför parladı. : tabii Müslümanım babam dört defa Hacca gitti; her sene kurban keseriz ,ama namaz kılmam ,bazen de içerim.Allah affeder be kafanı takma abi yeter ki için temiz olsun !Ehli sünnet dedin ya ; çocuklarımızı da sünnet ederiz tabi ,hem de en pahalı salonlarda ,en pahalı içkilerle ...profesör sustu.. (Pakia Mektupları)

  • "Evet, gerçekten ortakların çoğu, birbirlerinin haklarına tecavüz ederler. İnanan ve sâlih ameller yapanlar bunların dışındadır. Ama onlar da ne kadar azdır!" dedi. Dâvûd, kendisini imtihân ettiğimizi sanarak Rabbinden bağışlanma diledi ve rüku ederek yere kapandı; tövbe etti. (Peygamberler Tarihi)
  • insanların değil, insanları yaratanın emirlerine bağlanmayı kendimize ilke edindiğimiz gün, adımımızı kurtuluş dünyasının kapısından içeri atmış sayılırız. (Türkiye'de Yanlış Din Anlayışı)
  • Müslümanların tarihinde öylesi dönemler var ki, İslam ile ilgisi bulunmamaktadır, ihanet dolu olaylar olduğu gibi, bizlere kahraman olarak tanıtılan mücrimler ve hainler de mevcut bu tarihte. (Neler Sordular)
  • İnsan kendisini zenginleşmiş (bir makama gelmiş, imza yetkisine sahip olmuş, saltanatı eline geçirmiş) görünce sapıtır. Alak suresi 6-7 (Müslümanların Tarihi (5 Cilt Takım))
  • Yoktur bu vücudun i'tibârı, Hakk âyinedir cihan ğubâri. (Sömürü Ajanı İngiliz Misyonerleri)
  • Adem'in şahsında Allah'a secde etmeyip isyan et­tiğinden, melekler arasında olmasına rağmen şeytanlaşıvermiştir. O halde melek ve şeyta n olmak; insan olmak veya olmamak, Allah'a karşı takınılan tavra bağlıdır. (İslam Öncesi Mekke Dönemi ve Hz. Muhammed)
  • Urbain’in iddialarına göre Müslümanlar hen Hristiyan Hacılarına, hem de Kudüs’teki mukim olan Hristiyanlara zulmediyorlardı ki bu, Hristiyan yazarlarının da kabul ettikleri gibi bir iftiraydı (Haçlı Seferleri)

  • İslâm ordusunun içinde münafıklar da vardı. Dilleriyle imân ettiklerini söyleyip, İslâm düşmanlığı yapanlar... İslâm toplumunun kanser kaynağı tipler!... Bunlar, namaz da kılarlar, hatta kıldırırlar, oruç da tutarlar, Hacc'a giderler; hatta ve hatta cihada bile katılırlar. Kur'an okurlar!.. Ne var ki bunlar, İslâm'a savaş açmış devletlerin emrinde olan Allah düşmanlarıdırlar... (İşte Önderimiz Hz. Muhammed)
  • "Dünya insanları üzdüğü kadar sevindirmez. Yani az sevindirir, çok üzer." (Emeviler Dönemi)
  • Bütün tarih boyunca ve günümüzde, ne zaman ki Müslümanlar birbirleriyle uğraşmışlar; bundan yararlananlar düşmanlar olmuş ve fırsattan istifade ederek savaş açmış ve de galip gelmişlerdir. (Abbasiler Dönemi)
  • "La" sı olmayanın, "illa" ile gerçekleştirilecek bir inkılabı yoktur. (Nasıl Sömürüldük)
  • Haydi Filistin'de çocuk katleden Siyonist'e hesap sormaya! Haydi Eba Gurayb hapishanesinde masum kadınların ırzına geçen işgalci Amerikalının igrenç ihtirasını durdurmaya! (Ezan Ya Da Ebedi Kurtuluşa Çağrı)
  • Aslında Islahat Fermanı , gayr-i Müslimlere hak ve imtiyazları verme fermanıdır . (Tanzimat'ın Götürdükleri)
  • Dünya da bir gün yaşayacaksak, şahsiyetli yaşayalım o günü! (Pakia Mektupları)

Yorum Yaz