Rüyet - Derviş Zaim Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Rüyet kimin eseri? Rüyet kitabının yazarı kimdir? Rüyet konusu ve anafikri nedir? Rüyet kitabı ne anlatıyor? Rüyet PDF indirme linki var mı? Rüyet kitabının yazarı Derviş Zaim kimdir? İşte Rüyet kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Derviş Zaim
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
İSBN: 2789788615712
Sayfa Sayısı: 264
Rüyet Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Derviş Zaim’in ikinci romanı olan Rüyet geçmiş ve gelecek, özgürlük ve zorunluluk, arzu ile gerçeklik arasında sıkışmış insanın kendisine bir anlam, bir kimlik, bir hikâye, tutarlı ve bütünlüklü bir “metin” yaratma çabasını anlatıyor.
Amcalarının inşaat şirketinde mimar olarak çalışan Sine mesleğinin günümüzde büründüğü biçimden rahatsızdır. Asıl istediği, insanların rüya anlatımlarını temel alan bir çağdaş sanat performansı düzenlemektir. Şirketin maddi durumundan,
hayatına giren iki erkek arasında kalmaktan bunalan Sine bir çıkış yolu ararken eline geçen Osmanlıca bir hatıratı okumaya ve amcasının ricası üzerine, günümüz Türkçesine çevirmeye başlar. Anılarda Hüsn-ü Aşk mesnevisine yapılan göndermeler ve bu iki metin arasındaki paralellikler dikkatini çeker...
Kendi oluşturduğu metin de, ister istemez, bağlama göre inşa ediliyordu. O nedenle benlik dediğimiz şeyi, baştan sona kalıcı bir şey olarak tahayyül etmek tehlikeliydi.
Etrafa yolladığımız işaretler değiştiği zaman benlik de, metnin özü de değişebiliyordu. ... Tam bu nedenle, insan hayatının değişen taraflarının içindeki değişmeyen örüntüleri bulmak ya da değişmez gibi duran şeylerin arasına sinmiş farklılıkları keşfetmek önem kazanıyordu.
Rüyet Alıntıları - Sözleri
- İnsanın hayatı nasıl yaşadığına dair anlamlı bir hikâyesi varsa, yürüdüğü yolun yaşanmaya değer addedilebileceğini düşündü.
- "Kimi zaman susmak, konuşmaktan daha soylu ve yüce bir şeydi."
- "Hayat ile mimari yapı arasında bir karşılıklılığın peşindeyim ben."
- Her insanın onu bekleyen bir imtihanı olduğuna inanırım. O imtihanı bulmak gerekir, şahsi imtihanını seçmek insanın asli görevidir. Geçer ya da geçmez, o ayrı konu.
- "bütün tutku ve eylemlerin amacı yaşamı daha büyük bir sevinçle sürdürmeye yönelik olmalıdır"
- Peki onun istediği şey ile Allah'ın istedikleri farklı ise sonuç nereye uzanabilirdi?
- Geri dönüşü olmayan noktayı aştıktan sonra aşk veya nefret harlanıyor, krizler doğuyor, krizler yükselerek daha üstte bulunan gerilim ve tutku anlarına doğru kesintisizce tırmanıyordu.
- "Anma ve anımsama tuzaklarıyla dolu bir yapı yükseltmeyi başardık sonunda. Bir binayı hafıza ekseninde kurmak kadar tehlikeli şey var mı günümüzde?"
- Hayal alemin, akıl ile aynı düzlemde bulunmayan duyusal ve tinsel alanları birbirine bağlıyordu. Orası o an var olmayan ama mevcudiyetini devam ettiren, üstelik bir madde şekline bürünmeyen şeylerin, hayali ya da sana görünümlerin devşirileceği alandı.
- "Belki de eksik sayfaların varlığı serüvendeki boşlukları hayal edebilmesi için bir şanstı. Her okumanın aslında bir yazma girişimi olduğunu biliyordu"
Rüyet İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Rüyet: Derviş Zaim'in ikinci romanı olan Rüyet,geçmiş ve gelecek, özgürlük ve zorunluluk, arzu ile gerçeklik arasında sıkışmış insanın kendisine bir anlam ,bir kimlik,bir hikâye,tutarlı ve bütünlüklü bir metin yaratma çabasını anlatıyor. Hüsn-ü Aşk mesnevisine yapılan göndermelerden dolayı kapalı bir anlatımı var bundan dolayı kitabın anlaşılması zorlaşıyor.Yazar kitabı ayrıntılı betimlemelerle zenginleştirmiş.Bu sayede kitabın içindeymiş hissi veriyor.Sona geldiğimde ise kafamda soru işaretleri oluştu bazı yerler eksik kalmış gibi.Belki de kapalı anlatımının bir sonucudur. (Sevgi Ataklı)
Daha önce de Mevlana'nın Mesnevisi'nin merkeze alınıp olayların kurgulandığı birkaç kitap okumuştum. Bu kitap da Hüsn-ü Aşk merkezli birtakım kurgusal olaylardan meydana geliyor. İnsanın anlam arayışı belli ki biraz da tasavvufi temellere dayandırılmak istenmiş ama eksik kalan kurgu bu arayışa balta vuruyor. Bilinç akışında nasıl ki her şey hızlı ve bağlantısız akıp gidiyorsa burada da olaylar sona doğru kopuk kopuk gelişiyor. Kitaba girememek de o kopukluğun ilk sebebi sanırım. (Zeynep Karabali)
Rüyet PDF indirme linki var mı?
Derviş Zaim - Rüyet kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Rüyet PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Derviş Zaim Kimdir?
Derviş Zaim Boğaziçi ve Warwick Üniversitelerinde; sırasıyla İşletme ve Kültürel Çalışmalar (MA) eğitimi gördü. Yunus Nadi Roman ödülünü kazanan Ares Harikalar Diyarında (1994) adlı kitabından sonra ilk filmi Tabutta Rövaşata’yı (1997) çekti. Yurtiçi ve yurtdışında birçok ödül kazanan bu filmi, yine benzer biçimde, prestijli birçok ulusal ve uluslararası festivallerden başarıyla dönen Filler ve Çimen (2000), Çamur (2003), Cenneti Beklerken (2006), Nokta (2008), Gölgeler ve Suretler (2011) ve Devir (2012) adlı uzun metrajlı kurmaca filmleri ile Paralel Yolculuklar (2003-Ortak yönetmen: Panicos Chrysanthou) adlı belgeseli izledi. Derviş Zaim, halen, çeşitli üniversitelerde sinema konusunda ders vermektedir.
Derviş Zaim Kitapları - Eserleri
- Rüyet
- Ares Harikalar Diyarında
Derviş Zaim Alıntıları - Sözleri
- "bütün tutku ve eylemlerin amacı yaşamı daha büyük bir sevinçle sürdürmeye yönelik olmalıdır" (Rüyet)
- Uydurmak bir haktır. Uydurmaktan utanmayın. Çünkü herhangi bir yüzeyselliğin ya da iktidarın el koyamadığı bir kaleyi gerektiğinde korumanın ilk yolu özgürce uydurmaktır. (Ares Harikalar Diyarında)
- Peki onun istediği şey ile Allah'ın istedikleri farklı ise sonuç nereye uzanabilirdi? (Rüyet)
- Artık karşı çıkma gücüyle dolu kahramanlar yok. Bir zamanlar vardı belki. Ama artık yok. (Ares Harikalar Diyarında)
- Her insanın onu bekleyen bir imtihanı olduğuna inanırım. O imtihanı bulmak gerekir, şahsi imtihanını seçmek insanın asli görevidir. Geçer ya da geçmez, o ayrı konu. (Rüyet)
- Bedel ödeniyordu. Bedel ruhsal boşluk olarak ödeniyordu: Dolu bir mideye karşılık ruhsal boşluk! İnsanların spor arabaları, ipek kravatları, lazer ayakkabıları, yazlık evleri, dondurulmuş yemekleri ve seans başına bilmem ne kadar para alan psikologları vardı. Vardı ama insanlar yine de ne istediklerini bilemiyorlardı. Ne istediklerini bilememek bir yana, çoğu durumda ne hissettikleri üzerinde de net bir fikre sahip değillerdi. Karar verme yetersizlikleri ve acı verici güçsüzlük duyguları içinde bir o yana bir bu yana salınıp duruyorlar, kimlik bunalımıyla derinlikten yoksun biçimsel değerlere bağnazca sarılıp uyumlarını sürdürüyorlardı. Oysa derinlikten yoksun değerlerin bir işe yaramadığı, insan ruhundaki boşluğa çare olamayacağı, onu dolduramayacağı açık bir gerçek! (Ares Harikalar Diyarında)
- "Anma ve anımsama tuzaklarıyla dolu bir yapı yükseltmeyi başardık sonunda. Bir binayı hafıza ekseninde kurmak kadar tehlikeli şey var mı günümüzde?" (Rüyet)
- Bir ruh ne kadar gerçeğe dayanabilir ve ne kadar gerçeğe cesaret edebilir? Sağlığın ölçüsü insanın ne kadar enerji toplayıp boşalttığıdır (Ares Harikalar Diyarında)
- "Belki de eksik sayfaların varlığı serüvendeki boşlukları hayal edebilmesi için bir şanstı. Her okumanın aslında bir yazma girişimi olduğunu biliyordu" (Rüyet)
- "Hayat ile mimari yapı arasında bir karşılıklılığın peşindeyim ben." (Rüyet)
- Her iktidar gerçeği işine geldiği gibi oluşturmaya çalışır. (Ares Harikalar Diyarında)
- Artık karşı çıkma gücüyle dolu kahramanlar yok. Bir zamanlar vardı belki. Ama artık yok. (Ares Harikalar Diyarında)
- Geri dönüşü olmayan noktayı aştıktan sonra aşk veya nefret harlanıyor, krizler doğuyor, krizler yükselerek daha üstte bulunan gerilim ve tutku anlarına doğru kesintisizce tırmanıyordu. (Rüyet)
- "İnsanın varoluşu" dedi ekrandaki gözlüklü yaşlı adam. "İnsanın varoluşu ona yalnızca verilmemiştir. Ondan istenir de. İnsan varoluşundan sorumludur ve kendisine ne yapmış olduğu sorulduğunda cevap vermekle yükümlüdür. Bu soruyu ona yönelten kendi yargıcıdır, yani kendisi. Böyle bir durumda anksiyete yaşanır. Göreli bir deyimle suçluluk anksiyetesi: Daha kesin bir deyimle, kendini aşağılama ve lanetleme anksiyetesi." (Ares Harikalar Diyarında)
- "Kimi zaman susmak, konuşmaktan daha soylu ve yüce bir şeydi." (Rüyet)
- İnsanın hayatı nasıl yaşadığına dair anlamlı bir hikâyesi varsa, yürüdüğü yolun yaşanmaya değer addedilebileceğini düşündü. (Rüyet)
- Hayal alemin, akıl ile aynı düzlemde bulunmayan duyusal ve tinsel alanları birbirine bağlıyordu. Orası o an var olmayan ama mevcudiyetini devam ettiren, üstelik bir madde şekline bürünmeyen şeylerin, hayali ya da sana görünümlerin devşirileceği alandı. (Rüyet)