Sardalye Sokağı - John Steinbeck Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Sardalye Sokağı kimin eseri? Sardalye Sokağı kitabının yazarı kimdir? Sardalye Sokağı konusu ve anafikri nedir? Sardalye Sokağı kitabı ne anlatıyor? Sardalye Sokağı kitabının yazarı John Steinbeck kimdir? İşte Sardalye Sokağı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: John Steinbeck
Çevirmen: Püren Özgören
Orijinal Adı: Cannery Row
Yayın Evi: Sel Yayıncılık
İSBN: 9789755708775
Sayfa Sayısı: 191
Sardalye Sokağı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Konserveciliğin zirveye ulaştığı 1930’lar Amerikası’nda fabrika işçilerinin yanı sıra sanatçılar, bilim insanları, fahişeler ve serserilerin bir arada yaşadığı bir dünyadır
Sardalye Sokağı. Memleketi California’daki bu küçük sokağın tüm renkliliğini, canlılığını, yaşanılan çelişkileri ve kavgaları okurla buluşturan John Steinbeck, gerçek hayattan esinlenerek unutulmaz karakterler yaratır.
Renkli tiplemelerin ve olayların süslediği hikâyede, çalışmayı, düzenli bir hayat sürmeyi, sıradanlaşmayı inatla reddeden Mack’in başını çektiği aylak takımı sistemin dışında yaşamanın, sömürü çarklarına başkaldırmanın, dayanışmanın, ihtiyaç duyulan kadarıyla yetinmenin ete kemiğe bürünmüş halidir.
Her insan gibi hata yapan, kimi zaman coşan, kimi zaman hayata küsen, planlarını her zaman istediği gibi hayata geçiremeyen tüm tanıdık karakterlerin sıradan
yaşamlarından sarsıcı kesitlerle gerçek dünyayı usta yazar Steinbeck’in gözlerinden görmek isteyenler için..
Sardalye Sokağı Alıntıları - Sözleri
- «Erkekler kadınları anlamıyorlar zaten,» «Kendilerini onların yerine koyup düşünmüyorlar.»
- "Ah, durumu idare etmek ya da bi sohbeti canlandırmak için küçük bi yalan atan birini dert etmem, ama kendine yalan söyleyen adamdan nefret ederim."
- İnsanlar doğruyu konuşanlardan hoşlanmazlar.
- Üzgünüm, pişmanım demenin bi faydası olmıycak sanırım. Hayatım boyunca pişmandım zaten. Yeni bi şey diil yani. Bu hep böyleydi.
- Asıl fark yaratanlar, küçük şeylerdir.
- Erkekler bir kadının duygularını hiç anlamıyor, erkekler kendilerini bir kadının yerine koymaya asla çalışmıyor.
- Bana sorarsan, hepimiz cam kırıkları üzerinde yalınayak gezinmişiz, hepimiz de karanlık saatler yaşamışız, acılar çekmişiz.
- "Zaman her şeyin ilacıdır, bu da geçer. İnsanlar unutacaktır." Falan demek kolaydır ancak işin içindeyseniz, zaman bir türlü geçmez, insanlar bir türlü unutmaz ve siz kendinizi hiç değişmeyen bir şeyin ortasında bulursunuz.
- İnsanlarda hayranlık duyduğumuz şeyler, kibarlık ve cömertlik, açık kalplilik, dürüstlük, anlayış ve duygudaşlık gibi nitelikler, aynı zamanda sistemimizdeki arızanın da ayrılmaz parçaları. Nefret ettiğimiz özellikler, kurnazlık, hırs, açgözlülük, gaddarlık, bencillik ve menfaatçilik ise başarının anahtarları. İnsanoğlu ilkinin kalitesine hayranlık duyarken, ikincinin meyvelerine de bayılıyor.
- "Zaman her şeyin ilacıdır, bu da geçer. İnsanlar unutacaktır." Falan demek kolaydır ancak işin içindeyseniz, zaman bir türlü geçmez, insanlar bir türlü unutmaz ve siz kendinizi hiç değişmeyen bir şeyin ortasında bulursunuz.
- Bana sorarsan, hepimiz cam kırıkları üzerinde yalınayak gezinmişiz, hepimiz de karanlık saatler yaşamışız, acılar çekmişiz.
- Asıl farkı yaratanlar, küçük şeylerdir.
- Mutluluklarını satılan mal miktarıyla, egolarını bankadaki hesap bakiyeleriyle ölçmedikleri gibi, herhangi bir şeye duydukları sevgi de o şeyin bedeline bağlı değildi.
- Mutluluklarını satılan mal miktarıyla, egolarını bankadaki hesap bakiyeleriyle ölçemedikleri gibi, herhangi bir şeye duydukları sevgi de o şeyin bedeline bağlı değildi.
Sardalye Sokağı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Umut ve Neşe Sokağı: Yine bir Steinbeck romanı ve yine zihnimizde harika bir tat. Kitap hakkında edebiyat kaygısıyla ilgili eleştiriler okuyorum. Edebiyat’tan ne anladığınıza göre değişir bence. Benim okurken keyif aldığım bir eser oldu. Bir kitabı okumayın, zaman kaybı gibi yorumlar yaparken iyi düşünmek gerekir. Yukarı Mahalle’deki kurguyla ve karakterlerle çok benzer bu kitap da. Özellikle oluşturulan karakterlerin gerçekliği ve sırıtmaması yazarımızın en etkileyici yönlerinden. İki kitapta da iyimselik hakim. İyimser umudu romanlardan da olsa hissetmek ne güzel. Steinbeck’in ömrü bu tarz mahallerde ve sokaklarda geçmiş, o yüzden betimlemelerini canlandırıyor adeta sözcüklerle. Çılgın partiler hep kavgalı, karakterler hep alkolik ancak neşe hiç eksik olmuyor Sardalye Sokağı’nda. Yukarı Mahalle ve bu kitaptan sonra sıra geliyor Tatlı Perşembe’ye, onu da okumayı sabırsızlıkla bekliyorum. Yazarımızın yarattığı mahallelerdeki ve sokaklardaki neşenin ve umudun hepimizi sarması dileklerimle. Teşekkür ediyorum. (Murat Demirci)
"Tanrım çoook güzeldi." dedi, Mack.: Yıl 1930'lar... Amerika'da bir kıyı sokağı. Bu sokaktaki sıradan insanların günlük hayatlarından kesitler. Lakin öyle duru ve akıcı bir dille yazılmış ki (tabi çevirmen Püren Ozgören'e saygı) okurken sizi de çekiyor Sardalya sokağına. Ilginç deniz ve kara hayvanlarını toplayan, inceleyen, işleyen, ticaretini yapan mahallenin aynı zamanda gayrı resmi doktoru Doc kişiliği yaptığı işler ve yardımseverligi ile sizi kendine hayran bırakırken, sokağın bakkalı Çinli Lee Change hem kızıp, hem de hak vereceksiniz. Serserilerin baş karakteri Mack sizi hem eğlendirecek hem de ara ara hüzünlendirecek. Serserileri, işçileri, fahişeleri ve çocukları ile yaşanılan anların damıtılmış öyküleri. Keyifli okumalar dilerim. (Passenger)
John Steinbeck'in romanlarını sevmeme rağmen bu kitabı beni hayal kırıklığına uğrattı. Kitapta olay örgüsü yok. Hatta olay yok. Edebiyat yok. Sonunda birşeyler olması ümidiyle kitabı bitirdim ama sonunda da hiçbir şey olmadı. Zaman kaybı olduğunu düşünüyorum. (Yüzdeyüzpamuk)
Kitabın Yazarı John Steinbeck Kimdir?
John Steinbeck, (27 Şubat 1902 - 20 Aralık 1968) ABD'li yazar.
27 Şubat 1902'de Amerika Birleşik Devletleri'nin Kaliforniya eyaleti Salinas kentinde doğdu. 20 Aralık 1968’de New York'ta yaşamını yitirdi. 1940 Pulitzer Ödülü ve 1962 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi gerçekçi roman-öykü yazarı.
Bir ırgat ailesinin çocuğudur. Babası Prusyalı, annesi ise İrlandalı göçmen bir aileye mensuptur. Yaşıtları gibi o da küçük yaşlarda çiftçilik yaptı. 1920-1926 arasında aralıklarla Stanford Üniversitesi'ne devam etti. Öğrenimini sürdürebilmek için duvarcılık, boyacılık, kapıcılık, eczacılık gibi işlerde çalıştı. Okulu bitiremedi. Öğrencilik yıllarında başladığı yazmayı sürdürdü. Irgatlık ve işçilik yaparken edindiği deneyimler, eserlerinde işçilerin yaşamlarını gerçekçi bir dile anlatmasına büyük katkı sağladı. İlk romanlarından başlayarak hep işçileri, yaşam koşullarını, ilişkilerini anlattı. İlk kitabı " Altın Kupa " (1929). 1936'da yayınlanan "Bitmeyen Kavga"da tarım işçilerinin grevi ve bu greve önderlik eden iki Marksisti anlattı. Amerikan çalışma sistemine keskin eleştiriler yöneltti. Üçüncü kitabı "Fareler ve İnsanlar" 1937'de yayınlandı. Bu kez iki göçmen işçi arasındaki garip ve karmaşık ilişkinin öyküsünü anlatıyordu. Kendisine "Pulitzer Ödülü" getiren ünlü romanı "Gazap Üzümleri" 1940'ta sinemaya aktarıldı. II. Dünya Savaşı yıllarında daha çok ideolojik eserler verdi. İzleyen yıllarda politikadan uzak, eğlendirici yanı ağır basan duygusal öğelerin de yer aldığı eserler ve senaryolar yazdı.1962'de edebiyata katkılarından dolayı Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü.
John Steinbeck Kitapları - Eserleri
- Sardalye Sokağı
- Fareler ve İnsanlar
- Al Midilli
- Altın Kupa
- Ay Batarken
- Bir Savaş Vardı
- Bitmeyen Kavga
- Cennet Çayırı
- Gazap Üzümleri
- İnci
- Kaygılarımızın Kışı
- Kısa Süren Saltanat
- Tatlı Perşembe
- Yukarı Mahalle
- Alev
- Bilinmeyen Bir Tanrıya
- Cennetin Doğusu
- Köpeğim Charley ile Amerika Yollarında
- Uzun Vadi
- Ak Bıldırcın
- Ben Bir Devrimciyim
- A Russian Journal
- Mektuplarda Bir Yaşam
- Çılgın Dünyadan Uzak
- Kaçış
- The Forgotten Village
- Savaş Üzerine Mektuplar
- Asiler Otobüsü
- Krizantemler
- Bir Numaralı Evde Olanlar
- Zapata
- Seçilmiş Əsərləri
- Cennetin Doğusu 2
- Of Mice and Men/Cannery Row
- The Vigilante
- Siçanlar və insanlar haqqında
John Steinbeck Alıntıları - Sözleri
- Jody, annesinin sesinin tonuna göre, yüzünün ifadesinin nasıl değiştiğini bilirdi. (Kaçış)
- Birşeyi çok fazla istemek iyi degildir (İnci)
- İnsanın yüreğinin iyi olması için akla gerek yoktur. (Fareler ve İnsanlar)
- "Seçtiğin yol aydınlık. Parıldıyor ilerisi." (Krizantemler)
- Ancak yeni doğan bir bebek baştan başlayabilir. Sen, ben. Biz artık geçmiş zamanız. (Gazap Üzümleri)
- «Pişmanlık getir, çünkü Öbür Dünya’ya yolculuk yakın!» (Asiler Otobüsü)
- Herkes iyi olsun diyor...oysa insanlar iyi değildir. (Kısa Süren Saltanat)
- "... Sanki seni de düşümde görmüşüm, gerçek değilmişsin gibi geliyor..." (Mektuplarda Bir Yaşam)
- Bir an ya sürdü, ya sürmedi. Kalan kaldı geride. Arkasına bakmadı. (Krizantemler)
- İnsanın başka şeyi yoksa, sahip olduğu her neyse onunla övünür. (Cennetin Doğusu)
- Yalnızlığın yalnız kalmaktan başka çaresi yok. (Köpeğim Charley ile Amerika Yollarında)
- Ailesi yeteri kadar büyüyenler onu bütün diğer ailelere karşı yetiştirdiler... Cemaatler ortaya çıktığında ise her cemaat kendini öteki cemaatlere karşı savunmaya girişti... (Ben Bir Devrimciyim)
- "İnşaatçılar hiçbir zaman ev yapmazlar; onlar yuva yapar..." (Ben Bir Devrimciyim)
- Düşmanın bize yapamadığını biz kendi kendimize yapıyoruz. (Kısa Süren Saltanat)
- Komünistler tarafından kapitalist ve kapitalistler tarafından da komünist olarak damgalanan bir kitabımı hatırlıyorum. Duygular, her zaman olduğu gibi, düşüncelerden daha öndeydi. (Ben Bir Devrimciyim)
- karanlığın arkasına saklanmaya ışıktan kaçmaya çalışma . dünya yıkıldı da sen altında mı kaldın yoksa ? (Alev)
- "Hiçbir şey hissetmiyorsun." (Ak Bıldırcın)
- İnsanın oda öyrəşməsi üçün, bəlkə də, yarım milyon il lazım olub. Fəqət oddan-alovdan da qorxulu olan bu qüvvəni dərk etməyə heç on beş milyon il də bəs eləməz. Onu ram edəcək başqa bir şey tapılmayacaqmı? Əgər mənəviyyat aləminin qanunları şeylər aləminin qanunları ilə eyniləşərsə, ruhun məğzi dəyişərmi, görəsən? Budurmu mənim, bizim hiss etdiyimiz? (Seçilmiş Əsərləri)
- Keşke o kadar cesur olduğumuzu düşünmeseler. Ben o kadar cesur olmak istemiyorum. (Bir Savaş Vardı)
- Saati saatine uymaz, netameli bir ırmaktır San Ysidro. Yılın yarısında ölüdür, öbür yarısında da öldürücü. (Asiler Otobüsü)