Selahaddin - Abdulkadir Turan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Selahaddin kimin eseri? Selahaddin kitabının yazarı kimdir? Selahaddin konusu ve anafikri nedir? Selahaddin kitabı ne anlatıyor? Selahaddin kitabının yazarı Abdulkadir Turan kimdir? İşte Selahaddin kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Abdulkadir Turan
Yayın Evi: Dua Yayıncılık
İSBN: 9786054024735
Sayfa Sayısı: 288
Selahaddin Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bu, tarihi bir roman değildir. Tarihi romanda yazar, bir tarih olayını hayal gücüyle zenginleştirerek verir. Gerçeğin üzerine ağır bir hayal yükü yükler. Bu eserde, hayale çok az yer vardır. Bu, bir biyografik romandır. Amaç, sanatsal (estetik) bir üretim yapmak değil, Selahaddin-i Eyyübi'yi tanıtmaktır. Bunun için, bu eserde sözü süslemek ve gerçekleri dallandırmak yoktur. Anlatılanlar, Selahaddin-i Eyyübi ile ilgili karşılaştırılmış, süzülmüş tarihi bilgilerden oluşmaktadır. Eserdeki her bilginin kaynağı vardır. Bazı olayları diyologlaştırma dışında bu bilgilerle oynanmamış, ancak bilgiler bir kurgu içinde yeni bir dille verilmiştir.
Selahaddin Alıntıları - Sözleri
- Kim diyebilirdi kundaktaki bu çocuk , adaşı Hz. Yusuf (as)'un Hz. Yakup (as) ' u karşıladığı gibi Mısır'da babasını karşılayacak ve kendi tahtına oturtacaktı...
- Ama Allah katında günler hesaplıdır; hiçbir şey zamanından önce gerçekleşmez .
- Kudüs ezansız, Kudüs Haçlı, Kudüs yaslı, Kudüs esir , Kudüs sırtında kanlı gömlek. .. Kudüs sahipsiz, Kudüs kimsesiz...
- Belinde çıban çıktı hekimler ata binme dedi Selahaddin eyyübi şunu demiştir "attan inince agrılarım başlıyor binince geçiyor" Selahattin eyyübi boş zamanlarında hadis ve kitap okurmuş mısırdaki kütüphaneler onun sayesinde var
- Ah Kudüs... Ah Mescid-i Aksa sana ulaşmak ne zordu! Sen ne çok kıymetliydin ki bir hazine gibi perde perde çevrelenmiştin. O perdeleri bir bir açmak, o hayat sahnelerini bir bir yaşamak gerekiyordu. Buna ancak Selahaddin'in sabrı yeterdi.
- "Kendi zamanındaki en düşük fakir bile ondan daha fazla para harcardı ."
- Bir gün arkadaşlarından biriyle beraber ata bindi. Güneş arkalarında,gölgeleri önlerindeydi . Gölgelerine kavuşamıyorlardı. Sonra geri döndüler . Bu defa gölgeleri arkalarına düştü.Nureddin atını sürdü,koşturdu. Gölgesi onu takip ediyordu. Arkadaşına dedi ki : "İçinde bulunduğumuz durumun neye benzediğini biliyor musun ? Ben, dünyaya benzettim. Dünyayı elde etmek isteyen kimseden dünya kaçar. Ama dünyadan kaçan kişiyi ise dünya kovalar."
- "Değil bir gözüm,her iki gözüm de kör olsa ben bu işten vazgeçmeyeceğim" deyip onları umursamadan yoluna devam etti.
- Hashasiler para karşılığında suikastlar düzenleyerek İslam dünyasının zelzelesinin şiddetini artıyordu Eyyubi zamanında ama Eyyubi Allah'ın yardımıyla onları altüst etti kısacası tarihte en tehlikeli suikastçı hashasiler ama onların bir planı varsa Allah'ın da bir planı vardı
- Ama kim bilir hainlerin başına ne gelir? Yılan deliğinde hain ihanetinde ölür ama tarih daima şerefli insanları hatırlatır
- Hani bir zamanlar İslam dünyasının uçlarında "ribat" denilen kaleler vardı o kalelerde görev alan askerlere "murabbıt" denilirdi
- Nureddin Mahmud Zengi'nin yanında iyi bir asker ve iyi bir devlet adamı olarak yetişen, esirlerine bile şefkat ve merhamet ile muamelede bulunan büyük Mücahid, Mehmet Akif'in deyimiyle "Şark'ın En Sevgili Sultanı" Selahaddin Eyyubi'nin adalet, şecaat ve kahramanlık timsali hayatını konu edinen bir eser.
- "İmtihanı dua, plan ve sabırla kazanmalıydı."
- Şirkuh, imadeddin ile birlikte haçlılara karşı savaşıyor; Esedüddin (dinin aslanı) ünvanını alıyordu. Eytüb de Necmeddin (dinin yıldızı) olmuştu o savaşlarda.
- "..ama Allah katında günler hesaplıdır; hiçbir şey zamanından önce gerçekleşmez."
Selahaddin İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Selahaddin Kudüs fatihi Işığın savaşçısı Haçlıların korkusu Parçalanmış olan müslünları tek bir bayrak altında ve tek bir amaç doğrultusunda birleştirmiş olan tarinin en önemli komutanlarından.. Onun hayatını öğrenmek isteyenler için gerçekten iyi yazılmış bir biyografi. Anlatım akıcı okurken sıkılmıyorsuz, o dönemi iyi tasvir etmiş. Keyifli okumalar dilerim... (Furkan)
Tabiri caizse kitabı elimden hiç bırakmadan bir solukta bitirdim :).. Selahaddin(dinin kurtuluşu) Haçlıların korkulu rüyası, Kudüs fatihi, aslan yürekli!!!richard ların korkulu belası... müslümanların sıkıntılı bir dönem geçirdiği bir dönem ansızın çıkageldi. Ümmeti cihad için toplamaya başladı ama şuan ki gibi içimizde bulunan munafık , yıkıcı, nemelazımcı, entrikacı insanların ataları gene şuan olduğu gibi sinsi propagandalarla Selahddin in İslam çoğrafyasına hükümdar olmak istediğini kara propagandalarla yaydılar unutukları bir şey vardı Allah onların kirli siyasetini bozdu. Ve Selahaddin 88 yıllık hasrete son verdi. Ve şimdi Kudüsün gözü yaşlı o mübarek kent Selahaddinleri, Ömerleri bekliyor... (Hiram abif)
"Haçlılar Salahuddin Yusuf el Eyyubi el Kürdi'nin mezarının başında... Hicri 1336.. Miladi 11aralık 1917... İngiliz orduları komutanı Orgeneral Edmund Henry Hynman Allenbey, muzaffer bir komutan olarak Kudüs'te... Allenbey, kendisini destekleyen Yahudilere ve Hristiyanlara sesleniyor. Belki seslendiklerinin arasında Mekke Şerifi Abdullah'ın adamları da vardı. Allenbey muzaffer, Allenbey coşkulu, Allenbey sevinçli... Selahaddin'in manevî şahsiyetine sesleniyor, "Kalk, Selahaddin biz yine geldik" diyor. 730 yıl sonra da olsa Selahaddin'in zaferini gölgelemekten duyduğu mutluluğu ilan ediyor. İngiltere tarihinin en ünlü kahramanı Fransız asıllı Arslan Yürekli Rişard'ın başaramadığını başarmanın mutluluğunu yaşıyor. İngilizler ancak 730 yıl sonra Rişard'ın yeğeni Henry'nin başındaki serpuşu çıkarabildiler. Selahaddin, kalplerine öyle bir korku salmıştı ki buna bile sevindiler ve Şam'ı Fransızlara vererek Selahaddin'i ciğerinden vurdular. Üç yıl sonra Şam (Dımaşk)... Hicri 1339... Miladi 1920... İngilizler, Fransız lara atalarının yüz yıla yakın savaşıp alamadıkları Şam'ı hediye ettiler. Bir zamanlar bir Frank kölenin değerinin üç Dinara düştüğü Şam... Bir Müslümanın otuz Haçlıyı bir çadır ipine bağlayıp önüne kattığı Şam... İşte o Şam Fransız larındı artık. Fransız Generali Garo, gururla şehre girdi, Selahaddin'in türbesine gitti ve "Ey Selahaddin! Haçlı Seferi şimdi bitti! İşte biz döndük!.." dedi. Hayır, Haçlı seferleri burada bitmemeli... Filistin çocuklarının, Lübnan gençlerinin bu Frank'a gücü yetmez, Sultan Alparslan'ın, Aksungur el Porsuki'nin, Nureddin Mahmud Zengi'nin ve Selahaddin'in can dostları Fakih İsa El Hakkari'nin, El Meştub'un, Ebu'l Heyca El Kürdi'nin, Emir Lü'lü'nün torunları yeniden Kudüs yoluna düşmeli..." kitap/selahaddin--512 (Nurmelek Enfal AKDUMAN)
Kitabın Yazarı Abdulkadir Turan Kimdir?
Dini konulardan oluşan kitapları mevcuttur. Ayrıca Doğru Haber gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır.
İlkokulu doğum yeri Mardin’in Dargeçit (Kerburan) ilçesinin Kurucu (Şikeftika) Köyü’nde, ortaokulu Dargeçit’te okudu. Mardin İmam Hatip Lisesi ve Dicle Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyat Öğretmenliğinden mezun oldu. Bir süre Burdur’da Milli Eğitim kurumlarında öğretmenlik yaptıktan sonra kendi isteğiyle istifa etti. Ankara’da farklı dershanelerde ders verdi. Uzun yıllar aynı anda birden çok üniversiteye hazırlık dergisinde Türkçe-Edebiyat zümresini yönetti. Türk Dili ve Edebiyatı bilgilerinin sınav için hazırlık aracına dönüştürülmesi üzerinde çalıştı. Bu alanda çok sayıda kitabı yayımlandı. 2008’de öğretmenlikten ayrıldı.
Yüksek lisansını Sakarya Üniversitesi’nde sosyoloji (Toplumsal Değişim Analizleri) alanında yapan yazarın İnzar, Doğruhaber, Kelhaamed, Milli Şuur dergilerinde yazıları yayımlanırken “Müteahhit” ve “Selahaddin” adlı iki romanının yanı sıra “Kürtlerde İslamî Kimliğin Gelişmesi” ve çocuklar için hazırlanan “Peygamberimi Tanıyorum” adlı kitapları vardır. Doğruhaber gazetesine yazdığı rehberlik yazılarının bir bölümü de bir broşür niteliğinde kitaplaştırılmıştır.
Abdulkadir Turan Kitapları - Eserleri
- Selahaddin
- Müteahhit
- İsa'nın Oğlağı
- Türkiye Batı ve İslam
- Kürtlerde İslami Kimliğin Gelişmesi
- Nureddin Mahmud Zengi
- Kudüs'ün İstilasından Urfa'nın Fethine
- Eğitimde Özgün Rehberlik
- Peygamberimi Tanıyorum 1 ve 2 Tek Kitap
- Fetihler, Hareketler ve Şahsiyetler Açısından Kürtler
- Ve Kudüs Düştü
- Selahaddin Sonrası Eyyübiler
- Yüreğim Tetiktedir
Abdulkadir Turan Alıntıları - Sözleri
- "..ama Allah katında günler hesaplıdır; hiçbir şey zamanından önce gerçekleşmez." (Selahaddin)
- Ev içinde aile olduğu zaman evmiş yoksa başını sokacak bir barınaktan başka bir şey değilmiş (Müteahhit)
- Şu hakikat bilinsin ki şeref İslam’dadır ve Kürtlerin İslam’la tanışması bir kavmin şeref kazanma hikayesidir. (Kürtlerde İslami Kimliğin Gelişmesi)
- Milliyetçilik, bireyler için habis bir hastalık; toplumlar için sonu gelmez bir kargaşa ve huzursuzluk kaynağıdır. (Fetihler, Hareketler ve Şahsiyetler Açısından Kürtler)
- Ama kim bilir hainlerin başına ne gelir? Yılan deliğinde hain ihanetinde ölür ama tarih daima şerefli insanları hatırlatır (Selahaddin)
- "Değil bir gözüm,her iki gözüm de kör olsa ben bu işten vazgeçmeyeceğim" deyip onları umursamadan yoluna devam etti. (Selahaddin)
- "Deliliğin bulaştığı insanlar, (u)mutludurlar, ben de onlardan biri olduğumu düşünüyorum. " (Türkiye Batı ve İslam)
- Ah Kudüs... Ah Mescid-i Aksa sana ulaşmak ne zordu! Sen ne çok kıymetliydin ki bir hazine gibi perde perde çevrelenmiştin. O perdeleri bir bir açmak, o hayat sahnelerini bir bir yaşamak gerekiyordu. Buna ancak Selahaddin'in sabrı yeterdi. (Selahaddin)
- Baudouin, Sur'u alamayacağını anlayınca dört buçuk ayın ardından, 10 Şevval 505/10 Nisan 1112'de şehrin çevresini terk etti. Haçlılar Sur'dan uzaklaşırken inşa ettikleri yapıları yıktılar, iki yüze yakın gemilerini de yaktılar. Buna rağmen onlardan Sûr halkına çok silah kaldı. Haçlılar ilk kez böyle bir teknikle karşılaşmışlar ve iki bin civarında kayıp vermişlerdi. Surluların kaybı ise yüz kişi ile sınırlıydı. Baudouin çekildiğinde Sur valisi. Tuğtegin'e verdiği sözde durmadı, şehri ona teslim etmedi. Tuğtegin, buna rağmen valiye istediği zaman yardım etme sözü verdi. (Kudüs'ün İstilasından Urfa'nın Fethine)
- Rabbim, daha çok bozulmama, içimdekini yapmama izin vermeden canımı al. Rabbim, bana kötülük yolunda fırsat verme. Beni maddeye tapanlardan kılma. Rabbim, senin için çalıştığım günlerin hatırına bana yardımcı ol. Beni bu halden kurtar. (Amin) (Müteahhit)
- Hafız Şirazi der ki "Denenmişi deneyen, pişmanlığı yüklenir." (Türkiye Batı ve İslam)
- Rabbim! İnancımı sağlamlaştır, ahlakımı güzelleştir, amelimi salih kıl! Rabbim! Haramı benim için zorlaştır, helali kolaylaştır! (Müteahhit)
- Üretken ve kimseye zarar vermeyen her el mukaddestir, korunmuştur, korunmalıdır. (İsa'nın Oğlağı)
- Ahmet önce kararsızlaştı, sonra iç sesinin çıkmasını engeller gibi bogazını içten sıktı, sanki kafasıyla gövdesi birleşmiş, karnı adeta sırtına yapışmıştı. (Müteahhit)
- Her usta yanlız bir işle geçinebilirdi. Birçok iş bilse de başkalarının işine engel olmamak için yanlız kendi işi için para alırdı. (İsa'nın Oğlağı)
- Bir Kırgız romancının anlattığı "Mankurt" efsanesinde Juan-Juan adlı toplum, esirin saçını kökünden koparırmış. Taze deve derisini , kan içindeki kazınmış başına sımsıkı sararmış. Başını yere sürtmesin diye boynuna bir kütük bağlayıp çığlıkları duyulmasın diye uzak bir yere götürürlermiş. Elleri, ayakları bağlı; kızgın güneşin altında bırakırlarmış. Ancak beşte ikisi sağ kalırmış. Onlar da hafızalarını, kimliklerini kaybetmiş birer "mankurt" haline gelirmiş. Mankurt; Kim olduğunu, hangi soy ve kabileden geldiğini, neye inandığını, Anne ve babasını, çocukluğunu bilmezmiş. Insan olduğunun bile farkında değilmiş. Efendisine sadık, başkalarını dinlemeyen, yakıtı su ve yemek olan, Her emre hazır bir yaratık... En pis, En çekilmez işleri yapan emir kulu... Aslına dönmesini isteyen öz anasını bile öldürecek kadar, kimliğinden ve kişiliğinden uzaklaşan bir köle... Teknik gelişti, işgal biçimleri değişti, kolelestirme biçimleri farklılaştı. Mankurtlaştırma eskiden eziyetle, acıyla yapılırken bugün zevk ve eğlenceyle uyuşturularak yapılıyor. Mankurtun zihninde kafasının dışında işlem yapılarak müdahale edilirken bugün kafalarını içine doğrudan müdahale ediliyor, beyinler işgal ediliyor, aklın ayarlarıyla oynanıyor, akıl denetim altına alınıyor, insanlar kendilerine ve toplumlarına yabancılaştırılıyor. Kendi dinlerine ve dinlerinden iz taşıyan her türlü değerin düşmanı haline getiriliyor. Kendilerini saadete ulaştırmak isteyenlere karşı her emre hazır bir saldırgan noktasına sürükleniyor. (Türkiye Batı ve İslam)
- "İmtihanı dua, plan ve sabırla kazanmalıydı." (Selahaddin)
- "Kendi zamanındaki en düşük fakir bile ondan daha fazla para harcardı ." (Selahaddin)
- Terörist, terim anlamıyla siyasi düşüncelerini kabul ettirmek için şiddette, toplumu korkutup yıldırmada, sınır tanımayan kişi veya kurumdur. Kendini kabul ettirme konusunda Amerika ve israilden daha aşırı giden kim var? Terörist denince öncelikle onların hatırlanması, onların uygulamalarının göz önüne gelmesi gerekir. (Türkiye Batı ve İslam)
- “Meşru ezanı okumayan müezzinlerin başına minareleri yıkarım.” Nureddin Zengi (Nureddin Mahmud Zengi)