diorex
life

Siperlerdeydik (1914-1918) - Jacques Tardi Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Siperlerdeydik (1914-1918) kimin eseri? Siperlerdeydik (1914-1918) kitabının yazarı kimdir? Siperlerdeydik (1914-1918) konusu ve anafikri nedir? Siperlerdeydik (1914-1918) kitabı ne anlatıyor? Siperlerdeydik (1914-1918) PDF indirme linki var mı? Siperlerdeydik (1914-1918) kitabının yazarı Jacques Tardi kimdir? İşte Siperlerdeydik (1914-1918) kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 12.06.2022 01:00
Siperlerdeydik (1914-1918) - Jacques Tardi Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Jacques Tardi

Çevirmen: Murat Yurdakul

Çevirmen: Ulaş Candaş

Yayın Evi: NTV Yayınları

İSBN: 9786055443054

Sayfa Sayısı: 128

Siperlerdeydik (1914-1918) Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ödül alan birçok eserleriyle çizgi roman dünyasının son

30 senesine damgasını vuran ve türün büyük ustaları arasında kendine yer edinen Jacques Tardi'den bir klasik

"1914-1918 Siperlerdeydik bir "tarihçi" çalışması değil... Söz konusu olan Birinci Dünya Savaşı'nın çizgi romana dökülmüş hikâyesinden çok, kandırılarak başları belaya sokulmuş, bulundukları yerde mutsuz oldukları her hallerinden belli, tek gayeleri bir saatçik daha hayatta kalmaktan ibaret olan ve evlerine dönebilmekten, kısaca söylemek gerekirse savaşın sona ermesinden başka hiçbir dilekleri olmayan insanların başlarından geçen durumların gelişigüzel aktarılmasıdır. Adına savaş denen bu iğrenç toplu "macera"da ne bir "kahraman" ne de bir "ana karakter" bulunmakta. Sahipsiz ve bitimsiz bir ölüm çığlığından başka hiçbir şey yok..."

Jacques Tardi 1914-1918 Siperlerdeydik adlı eserini kendi sözleriyle böyle anlatıyor. 1946'da Valence'da dünyaya gelen Tardi, Hindiçin'de savaşmayı reddettiği için 1954'de mesleğinden istifa eden asker bir babanın oğlu. Babasının görevi nedeniyle çocukluğunun bir bölümünü 2. Dünya Savaşı izlerini taşıyan Almanya'da geçirmiş. Çocukken şahit olduğu bu yıkıntıya bir de Korsika kökenli dedesinden dinlediği 1914-18 savaş anıları eklenince, Tardi'nin eserlerinin ana teması da atılmış.

Tardi sırf ibret olsun diye acımasızca kurşuna dizilen askerleri anlatır; çocukken dinlediği korkunç gaz saldırılarını resmeder; o pis kokulu sıçan deliklerinin arasında, yaşanan korkunç caniliğe rağmen hayata bağlanmaya gayret gösteren küçük askerlerin sesini ulaştırır bizlere.

Birinci Dünya Savaşı'nı konu edinen 1914-1918 Siperlerdeydik dünya çapında yankı uyandırdı, heyecanla karşılandı. Jacques Tardi'nin bu klasik eseri NTV Yayınları'nın yeni dizisi Çizgi Roman Tarih Serisi'nde..

Siperlerdeydik (1914-1918) Alıntıları - Sözleri

  • Hissettiği acıdan da öte bir şeydi... Öyle ki canı neredeyse yanmıyordu bile... Ama kurtuluşu olmadığını biliyordu...
  • "Ayrıntıya bakıldığı yoktu, herkes ölüme gönderiliyordu. Eşitlik buydu işte. Özgürlük ise eve dönebilmek olurdu."
  • "Bir vakit sonra cesetler kimsenin umurunda değil, Fransız’ı Alman’ı sağda solda yığılmış halde o kadar çoklar ki üstlerine basa basa ilerliyorlar artık, gömmekle bile uğraşmıyorlar..."
  • "Havan topları toprağa gömülü cesetleri havaya uçuruyordu. Cesetler parçalanmış ağaçların dallarına takılıyor, hayatta kalan insanlara meydan okurcasına kaderlerini haykırıyorlardı."
  • "Karalar bağlasalar da kanları vatan için akan aileler aslında mutludurlar!" ~General Rebillot, Libre Parole, 13 Aralık 1914
  • "Savaş ve Ölümün hayatımızdan çaldığı bu zamana yazık, oysa yoksul da olsak birlikte mutlu yaşayabilirdik. Belki de bizler yoksul olduğumuz için payımıza savaş düşüyor."
  • "Koskoca bir toplu mezar, bize layık gördükleri yer burası."
  • ÖLÜLER... ÖLÜLER... KASKATI KESİLENLER VE HENÜZ SOĞUMAMIŞLAR BİR ARADA! TUHAFLIK ABİDESİ! BÜTÜN “AZAMETİ"YLE BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI! ŞÖYLE YA DA BÖYLE SAVAŞA BULAŞMIŞ 35 ÜLKE! YETMEDİ, RAKAM Ml İSTİYORSUN? GELECEK İÇİN “TARİHİ” BİR MUHASEBE? I0.000.000 öLü! ÇAMURA GÖMÜLÜP KISALMIŞ KAÇ ÖMÜR PEKİ? KAÇ TANE YETİM? GAZİ, DUL? SADECE FRANSA’DA, ÜZERİNDE PANCAR YERİNE HAÇ BİTEN 930 HEKTAR ASKERİ MEZARLIK! FRANSA’NlN BÜTÜN KAYIPLARI l4 TEMMUZ’DA DÖRTLÜ NİZAMDA UYGUN ADIM YÜRÜMEYE KALKSALAR, EN SONUNCUNUN SARARMIŞ BENZİNİ GÖREBİLMEMİZ İÇİN ALTI GÜN, BEŞ GECE GEÇMESİ GEREKİRDİ...
  • 3.595.000 Yaralı... 56.000 Kolsuz, Bacaksız... 65.000 Sakat...
  • ...İnsanoğlu koyundan farksız çünkü, nöbete dikildiği yer ise mezbaha...
  • Ayrıntıya bakıldığı yoktu. Herkes ölüme gönderiliyordu. Eşitlik buydu işte. Özgürlük ise eve dönebilmek olurdu.
  • “Haydi, küçük asker! Yorgunluğunun, yaralarının, sürgünlük halinin hatta ölümünün her biri paha biçilemez. Senin için üzüleceğiz, seveceğiz seni; Tanrı’nın izniyle peşinden ağlayacağız. Ve şöyle diyeceğiz Tanrıya razı olması için yalvarırken: Şeref meydanında verdi son nefesini!”
  • Karalar bağlasalar da kanları vatan için akan aileler aslında mutludurlar...
  • Nasıl olup da bu raddeye, bu yıkıma, bu utanca, bütün bir uygarlığın körleşmesine varmıştık?
  • "Söz konusu olan I. Dünya Savaşı'nın çizgi romana dökülmüş hikayesinden çok, kandırılarak başları belaya sokulmuş, bulundukları yerde mutsuz oldukları her halinden belli, tek gayeleri bir saatçik daha hayatta kalmaktan ibaret olan ve evlerine dönebilmekten, kısaca söylemek gerekirse savaşın sona ermesinden başka hiçbir dilekleri olmayan insanların başlarından geçen durumların gelişi güzel aktarılmasıdır. Adına savaş denen bu iğrenç toplu 'macera'da ne bir 'kahraman' ne de bir 'ana karakter' bulunmakta. Sahipsiz ve bitimsiz bir ölüm çığlığından başka hiçbir şey yok."

Siperlerdeydik (1914-1918) İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Havada KAN kokusu var...!!!: I ve II. Dünya Savaşı Temalı Etkinliğimize yapacağım ilk incelemem olacak. Sizleri de etkinliğimize bekleriz. ---->>>> #31158981 İnsanlığın, insan olma duygularını kaybettiği, sadece kan'ın vuku bulduğu bu anlamı olmayan SİPERLERDEN, uzuvları kopmuş, ruhları parçalanmış askerlerin selamını gönderiyorum. VATAN SAĞOLSUN!! (MU!?) "Öldüreceğiz diyenlere karşı, “ölmeyeceğiz” diye savaşa girebiliriz. Ancak, ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe, savaş bir cinayettir. " ~ yazar/Mustafa-Kemal-Ataturk Tardi'nin çocukluğu savaş dönemleri ile geçmiştir. Babası askerdir ve 1954 yılında ordudan istifa etmiştir. Hem kendi şahit oldukları hem de dedesinin 1914-1918 Dünya Savaşı ile ilgili anlattığı hikayeler bu kitabın çıkmasına vesile olmuş. Bu kitap'ta kahraman yok ve herkes ölmeye mahkum. İyinin yaşadığı kötünün öldüğü bir mutlu tablo bulamayacaksınız. ÖLÜM HER AN, HER YERDE KOL GEZİYOR! 1 SAAT YAŞAMAK İÇİN DUA EDİYORLAR, SADECE 1 SAAT DAHA... TEK İSTEKLERİ VAR; EVE GİTMEK!! KİMİN SAVAŞI, NE İÇİN SAVAŞIYORLAR BİLMİYORLAR! HİÇ TANIMADIKLARI, BELKİ DE ÇOK İYİ DOST OLABİLECEKLERİ İNSANLARI BİR HİÇ UĞRUNA ÖLDÜRÜYOR, BİRBİRLERİNİ BOĞAZLIYORLARDI!!! Savaşların çıkma sebebi, her zaman toprak olmuştur. Kişisel hırslar bir yolunu bulup savaş çıkaracak bir neden bulmuştur. Ülkenin nüfusu, harcanacak asker nüfusudur aslında. Sadece kafa sayıları ön plandadır. Birinci Dünya Savaşı'nın çıkma nedenlerinin en önemlisi yavaş yavaş güçsüzleşen Osmanlı'nın topraklarını paylaşma kavgası bile diyebiliriz. Osmanlı Devleti'nin savaşmış olduğu cephelere bakarsanız, şaka mı bu diyeceğiniz rakamları görebilirsiniz. Bu kadar çok cephede, dağınık bir ordu ile başarı elde etmek mümkün müdür? Kesinlikle hayır. Alman Şansölye Otto Von Bismarck 1878 yılında şu şekilde savaşı öngörmüş; "Avrupa şu an bir barut fıçısı gibi ve liderler de bir cephanelikte sigara içenleri andırıyor. Tek bir kıvılcım hepimizi yakıp kül edecek bir patlamaya sebep olabilir. Size bu patlamanın ne zaman gerçekleşeceğini söyleyemem fakat nerede olacağını söyleyebilirim. Balkanlarda yaşanacak son derece aptalca bazı şeyler buna sebep olacak." Kitap'ta Fransız ve Alman orduları konu edilmiş. Onun dışında ki ülkeler nadir olarak bir kaç cümlede geçiyor. "Savaş ve Ölümün hayatımızdan çaldığı bu zamana yazık, oysa yoksul da olsak birlikte mutlu yaşayabilirdik. Belki de bizler yoksul olduğumuz için payımıza savaş düşüyor." #32919409 Kısa Kısa I. Dünya Harbi; Kitap verilerinin dışına çıkarsak eğer; "Tüm ülkelerden 65.038.810 askerin katıldığı savaş, resmi rakamlara göre toplam" 8.556.315 ölü"," 21.219.452 yaralı" ve" "7.750.945 kayıp veya esir" bırakmıştır. Bu rakamlar muhtemel olarak resmi mercilerce azaltılmıştır. Ne yazıyorsa en az %15-20 fazlasıdır diyelim. İttifak Devletleri; Başlangıçta Almanya , Avusturya-Macaristan ve İtalya’dan oluşan devletler grubudur. İtalya 1915’te İtilaf Devletleri’ne katılmıştır. İttifak Devletleri Almanya, Avusturya-Macaristan, Bulgaristan ve Osmanlı'dan oluşmaktadır. İtilaf Devletleri; İtilaf Devletleri ya da Müttefikler, başlangıçta İngiltere, Fransa ve Rusya'dan oluşan devletler grubudur. İtilaf Devletleri İngiltere, Fransa, Rusya, Japonya, ABD, Yunanistan, Romanya, Portekiz ve İtalya'dan oluşmaktadır. En çok askerî can kaybı; Almanya 1.773.700, Rusya: 1.700.000 *%15-20 Fazlası daha gerçekçi olacaktır. Osmanlı Devleti'nin ne kadar kayıp verdiğini yazmayacağım. Nedense saçma sapan bir şekilde tarihi deformasyon var. Her kaynak çok farklı rakamlar veriyor. Gerçekler yine saf dışı bırakılıyor. Kitaba dönecek olursak, Tardi bu insan katlini çok net ifadelerle bizlere sunuyor. Çizimler gerçekten çok başarılı olmuş. Bir asker, başka bir düşman askere yardım ettiği için kurşuna diziliyor. Bölüğünü kaybeden asker, bir eve sığınıyor. Kendi ülkesinin askerleri geldiğinde ortaya çıkıyor ve vatan haini ilan edilip kurşuna diziliyor. "Koskoca bir toplu mezar, bize layık gördükleri yer burası" #32939300 Otomatik silahlar vücudunu delik deşik ediyor. Vatan için ölüyorsun!? Cesedin toplanıyorsa şanslısın, yoksa toplu mezar. Ordunun sana yeni tahsis ettiği kan gölüne dönmüş bir çukurun içinde bedenin şereflendiriliyor. Ne minnet ama. Çünkü sadece rakamsın...! "Bir vakit sonra cesetler kimsenin umurunda değil, Fransız’ı Alman’ı sağda solda yığılmış halde o kadar çoklar ki üstlerine basa basa ilerliyorlar artık, gömmekle bile uğraşmıyorlar..." #32703031 Kitaptan yapacağım son bir alıntı ile I. Dünya Savaşı nedir soruna bir cevap vermek istiyorum. ÖLÜLER... ÖLÜLER... KASKATI KESİLENLER VE HENÜZ SOĞUMAMIŞLAR BİR ARADA! TUHAFLIK ABİDESİ! BÜTÜN “AZAMETİ"YLE BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI! ŞÖYLE YA DA BÖYLE SAVAŞA BULAŞMIŞ 35 ÜLKE! YETMEDİ, RAKAM Ml İSTİYORSUN? GELECEK İÇİN “TARİHİ” BİR MUHASEBE? I0.000.000 öLü! ÇAMURA GÖMÜLÜP KISALMIŞ KAÇ ÖMÜR PEKİ? KAÇ TANE YETİM? GAZİ, DUL? SADECE FRANSA’DA, ÜZERİNDE PANCAR YERİNE HAÇ BİTEN 930 HEKTAR ASKERİ MEZARLIK! FRANSA’NlN BÜTÜN KAYIPLARI l4 TEMMUZ’DA DÖRTLÜ NİZAMDA UYGUN ADIM YÜRÜMEYE KALKSALAR, EN SONUNCUNUN SARARMIŞ BENZİNİ GÖREBİLMEMİZ İÇİN ALTI GÜN, BEŞ GECE GEÇMESİ GEREKİRDİ... #32939727 Bu dehşetin bir mantığı, bir akla uygun hali olabilir mi? Savaş sempatizanı zihniyetsizlere oturdukları yerden savaşalım çığlıkları basit geliyor olmalı. Karnından dışarı çıkmış bağırsaklar, gözü olmayan kafalar, kafası olmayan vücutlar, kolu bacağı olmayan bedenler size ne kadar basit geliyor sayın savaş çığırtkanları? Bu kısa kitapta savaşı iliklerinize kadar hissedecek, daha fazla anlamak ve detaylı daha fazla kitaplar okumak için araştırmaya gireceksiniz. Bu dehşete daha önce tanık olmadıysanız, şimdi okumaya başlayarak tanık olacaksınız. Son bir söz ile incelememi bitiriyorum. Bu söz ki, anaların gözyaşlarına bir merhem olmuştur. Dünya da benzeri olmayan ve Anzaklar tarafından özel bir yeri olan bir kucaklamadır. "Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar. Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar. Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatarımız olmuşlardır" ~ yazar/Mustafa-Kemal-Ataturk Kesinlikle okuyunuz. (Murat Ç)

çizgi üzerine: Tardi'nin dedesinden dinlediği savaş anılarının (1914/1918 harbi); sefaletin, isyanın kelimelerle ifade edilmesi güç kara bir akıl tutulmasının çizime dökülüşüdür "Siperlerdeydik" çizgi romanı kitap/siperlerdeydik-1914-1918--25752 (Dogan Adsaz)

Adına güzellemeler yapılan idealar dilinin yalancı bekçisi: Savaş: Her şeyi anlatmaya kalkmak insani sınırların çok üstünde. Kaldı ki anlatmaya bile gerek yok. Anlamak yeterli. Anlamak güçtür. Bu güç ile... (Lütfen, boşluğu doldurun!) 14 -18 savaşları ders almamız gereken büyük yıkımların büyük acıların yaşandığı yıllar idi.. Ama hiçbir şekilde ders alamadık yine o toplu maceraya atılma isteği ile ikinci dünya harbi dediğimiz toplu kıyımların toplu gözyaşlarının döküldüğü yılları da yaşadık. Ders almadık yine de. Öldürme araçlarımız mükemelleşti. Düşman kavramını öylesine içselleştirdik ki, anlam arayışları, bilim, sanat, edebiyat, müzik, vs. hizmet ettiği tek şey 'güç' oldu. Bu güç doğayı yok ediyor. Siperlerde savaşan insanlar kalmadı artık, bu yüzyılda. Bu daracık yaşam alanlarının misafirleri gittiler. Evrildi savaş ile ilgili tüm araçlar, mekanlar.. Meyve kokuları ile işlenmiş katliam araçlarına dönüştü silahlar. Yavaş yavaş susatan ve kurutan ve sonra yakan silahlar.. Canlılığı sona erdiren silahlar... Bir neslin sakat doğmasına sebep olan silahlar... Bir neslin kısır olmasına sebep olan silahlar... Savaşın kazananı kim? Toplu maceraya atılan erler olduğunu hiç sanmıyorum. Tek dilekleri, 'şu cehennemden sağsalim kurtulmak ve geri dönmek'. Veya geride bıraktıklarına ait bir kazanım/kazanç var mıdır? Madalyonun diğer yüzü düşman diye adlandırılan kişilerin kendilerine ait bir kazanımları ya da geride bıraktıklarına ait kazançları var mıdır? Sahi var mıdır? Ölümlerine sebep oldukları 'düşman' diye adlandırdıkları kişilere karşı kazanılan o galibiyet kime aittir? Şu savaş bitsin de evime döneyim kaygısından başka bir dileği olmayan erlere mi ait 'galibiyet' ya da onları 'yenen' düşmana mı ait? Galibiyet kimin için?... (sorulara cevap vermek ve boşluğu doldurmak keyfidir!) Kayıtsızlık sadece milyonların yaşamları üzerinde politika yapanlara mı özgüdür, yoksa kapital düzenin içinde halinden memnun 'tutunan' yığınlara mı özgüdür? Siperlerde yaşam nasıldır? Yağmur, çamur ve soğuk içinde bir parça umut nerede aranır? Geri dönüş mümkün olabilecek mi? Soruları yüreğimizi sıkıştırırken soluk soluğa okutuyor aynı zamanda. Nefesi düğümletiyor. Kahramanlar yenik, bezgin, aç ve üşümüş. Dolaysız bir acının yüzü ve dolaysız bir çabanın ürünü erlerin gözündeki solmuş olan o ışık. Bu çizgi roman, edebiyattaki kahraman algısını ters düz ediyor. Evet, bu er amacına kavuşacak derken... Beklentilerimizi boşa çıkarıyor. Ve gerçekten hayatın kısa bir karikatürü izlenimini veriyor, Tardi. Siperdeydik çizimlerini anlattığı videosu: https://youtu.be/eHFNjlBArIw Kazanan kahramanlara yer yok bu dünyada diyor. Onların kayıplarından kazanç sağlayan küçük seçkin bir zümreden başka... Vesselam. (Aimée)

Siperlerdeydik (1914-1918) PDF indirme linki var mı?

Jacques Tardi - Siperlerdeydik (1914-1918) kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Siperlerdeydik (1914-1918) PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Jacques Tardi Kimdir?

Jacques Tardi, Fransız çizgi roman sanatçısı, 30 Ağustos 1946'da Valence, Drôme'da doğmuştur. Tardi ismiyle de tanınır.

Jacques Tardi Kitapları - Eserleri

  • Siperlerdeydik (1914-1918)
  • Ben Rene Tardi - Stalag IIB Kampında Savaş Esiri
  • İstasyon Sokağı No:120
  • Adele Blanc-sec'in Olağanüstü Maceraları 1
  • Ben Rene Tardi: Stalag IIB Kampında Savaş Esiri - Fransa’ya Dönüşüm
  • Halkın Çığlığı - Paris Komünü 2. Cilt
  • Adele Blanc-sec'in Olağanüstü Maceraları 3
  • Adele Blanc-sec'in Olağanüstü Maceraları 2
  • Halkın Çığlığı - Paris Komünü 1. Cilt
  • The Arctic Marauder

Jacques Tardi Alıntıları - Sözleri

  • ...İnsanoğlu koyundan farksız çünkü, nöbete dikildiği yer ise mezbaha... (Siperlerdeydik (1914-1918))
  • "Savaş ve Ölümün hayatımızdan çaldığı bu zamana yazık, oysa yoksul da olsak birlikte mutlu yaşayabilirdik. Belki de bizler yoksul olduğumuz için payımıza savaş düşüyor." (Siperlerdeydik (1914-1918))
  • Rastladığımız piyade kuyruklarındaki askerlerin iki matarası vardı: Biri şarap için, diğeri ise brendi. (Ben Rene Tardi - Stalag IIB Kampında Savaş Esiri)
  • Koca kıç , başlangıçtan sona kadar, hep esaslı bir sorun olmaya devam etti. Koca kıç? Tütün! (Ben Rene Tardi - Stalag IIB Kampında Savaş Esiri)
  • "Söz konusu olan I. Dünya Savaşı'nın çizgi romana dökülmüş hikayesinden çok, kandırılarak başları belaya sokulmuş, bulundukları yerde mutsuz oldukları her halinden belli, tek gayeleri bir saatçik daha hayatta kalmaktan ibaret olan ve evlerine dönebilmekten, kısaca söylemek gerekirse savaşın sona ermesinden başka hiçbir dilekleri olmayan insanların başlarından geçen durumların gelişi güzel aktarılmasıdır. Adına savaş denen bu iğrenç toplu 'macera'da ne bir 'kahraman' ne de bir 'ana karakter' bulunmakta. Sahipsiz ve bitimsiz bir ölüm çığlığından başka hiçbir şey yok." (Siperlerdeydik (1914-1918))
  • Verilen emir alçakçaysa itaatsizlik bir görevdir! (Halkın Çığlığı - Paris Komünü 2. Cilt)
  • Yolculuk sırasında, Belçikalılar yolun kenarına içilmesi için su dolu leğenler koymuştu. Bu çok hoştu. Kadınlar bağırıyorlardı: "Sadece Belçikalı askerler için!". Bu hiç hoş değildi. Belki de onları dinleyeceğimizi düşünüyorlardı.. (Ben Rene Tardi - Stalag IIB Kampında Savaş Esiri)
  • 3.595.000 Yaralı... 56.000 Kolsuz, Bacaksız... 65.000 Sakat... (Siperlerdeydik (1914-1918))
  • Başarısızlıktan başarısızlığa sürüklenen Müfettiş Caponi, artık etkili olmayı becerebilecek mi? (Adele Blanc-sec'in Olağanüstü Maceraları 1)
  • "Koskoca bir toplu mezar, bize layık gördükleri yer burası." (Siperlerdeydik (1914-1918))
  • La Commune ou la mort! / Ya Komün Ya Ölüm! (Halkın Çığlığı - Paris Komünü 2. Cilt)
  • "Havan topları toprağa gömülü cesetleri havaya uçuruyordu. Cesetler parçalanmış ağaçların dallarına takılıyor, hayatta kalan insanlara meydan okurcasına kaderlerini haykırıyorlardı." (Siperlerdeydik (1914-1918))
  • "Yahudi avı" Almanya'da ve Orta Avrupa'da savaştan çok önceleri başlamıştı... Bunu biliyorduk. 1933'ten itibaren Valence'ta okula kabul edilen çocukları hatırla. (Ben Rene Tardi - Stalag IIB Kampında Savaş Esiri)
  • Karalar bağlasalar da kanları vatan için akan aileler aslında mutludurlar... (Siperlerdeydik (1914-1918))
  • Fritz'ler milyonlarca insanı yerinden ederek Avrupa'nın dört bir köşesinde karışıklık çıkarmakla övünebilirleri. Birçokları savaş bitince ülkelerine bile dönemeyeceklerdi. Bosch'lar bunlara "Heimatlos" derdi... Yani yurtsuz. (Ben Rene Tardi - Stalag IIB Kampında Savaş Esiri)
  • "Ayrıntıya bakıldığı yoktu, herkes ölüme gönderiliyordu. Eşitlik buydu işte. Özgürlük ise eve dönebilmek olurdu." (Siperlerdeydik (1914-1918))
  • Biz vergi ödemekten bıktık ama sizin yararlı bir iş yaptığınızı görmedik vallahi, aynasızlar! (Adele Blanc-sec'in Olağanüstü Maceraları 1)
  • '' Duyuyor musun Segure? Senin t*şaklarını cehennem ateşinde kavurmak istiyorlar! Kapatabilirsin yani dua dükkanını. '' (Halkın Çığlığı - Paris Komünü 2. Cilt)
  • Yaşasın Komün! (Halkın Çığlığı - Paris Komünü 1. Cilt)
  • Hissettiği acıdan da öte bir şeydi... Öyle ki canı neredeyse yanmıyordu bile... Ama kurtuluşu olmadığını biliyordu... (Siperlerdeydik (1914-1918))

Yorum Yaz