diorex
Dedas

Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine - Leyla Navaro Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine kimin eseri? Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine kitabının yazarı kimdir? Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine konusu ve anafikri nedir? Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine kitabı ne anlatıyor? Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine PDF indirme linki var mı? Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine kitabının yazarı Leyla Navaro kimdir? İşte Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 23.03.2022 12:00
Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine - Leyla Navaro Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Leyla Navaro

Editör: Yasemin Aktaş

Tasarımcı: Ömer Erduran

Yayın Evi: Remzi Kitabevi

İSBN: 9789751407115

Sayfa Sayısı: 199

Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Temeli aile olan yakın ilişki sistemlerini oluşturan biz, kadın ve erkekler, toplumca belirlenmiş cinsel rollerimiz, rol kalıplarımız içinde tutsak olup benlik kaybına uğrarız. Özgün düşünce ve duygu dünyalarımıza yabancılaşır, toplumun belirlediği rol ve yaşam biçimlerini sorgusuzca benimser, sisteme uyum sağlama adına benliğimizden uzaklaşırız. Böylelikle ilişkide oluşan sorunlarımızla ne denli işbirliğinde bulunduğumuzu da gözden kaçırırız. Bu kitabı yazmaya başlamamın en önemli nedeni, çalışmalarımla içinde yoğrulmakta olduğum insan ilişkileri, evlilik, birliktelik, aile gibi yakın ilişki sistemlerinin sancılı ve çetrefil yollarında öğrendiklerimi paylaşabilmek... ‘Sahnede’ görülenlerle ‘sahne arkası’ yaşananların oldukça farklı olduğuna tanık olma ayrıcalığına sahip bir ‘kulis işçisi’ sıfatıyla, inandıklarımız, öğrendiklerimiz ve ‘sahnede’ sergilenen davranışlarımızın arkasındaki yerleşik toplumsal koşullanmaları, sistemin bizi ne denli yoğurduğunu, bunların içinde kültürel ve ailevi mirasımızın etkilerini paylaşmayı arzu ediyorum. Çünkü kulisten bakıldığında, "Tapınağın Öbür Yüzü" oldukça farklı gözüküyor.

Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine Alıntıları - Sözleri

  • Kadın olmak,sürekli diğerlerini düşünmek,başkaları için uğraşmak, onları mutlu etmeye çalışmaktır. Kendini düşünmek, kendi isteğini yerine getirmek, kendinize zaman ayırmak en büyük ayıp en büyük bencillikti…
  • Sağlıklı ilişki tarzı, yakın ilişkide benlik kaybına karşılıklı yol açmayan ilişkidir. Her iki tarafın da ihtiyaç, duygu ve önceliklerinin duyulduğu, yaşama geçebildiği bir ilişkidir.
  • Yani bir kadın hem sevecen,şefkatli, yumuşak anaç, hem de aynı zamanda güçlü, hırslı, başarılı, kararlı olabilir; aynı şekilde erkek de hem güçlü, otorite sahibi, kararlı, hem de şefkatli, anlayışlı duyarlı, bağımlı olabilir.
  • Beğensek de beğenmesek de, anne ve babamızın davranışları kaçınılmaz olarak kimliğimizi örselemiş, gerek kendi cinsel rolümüzü, gerekse karşı cinsi nasıl algıladığımız ypılandırmıştır
  • Genelde davranışlarımızın %90 kadarı aile mirasımızdan, sadece %10'u o anda yaşamakta olduğumuz durumdan kaynaklanır.
  • Dış görüntü ve yaşam tarzımız her ne kadar değişse de, düşünce ve değerlerimizin değişimi aynı oranda hızlı olmaz. Çağdaş düşünce ve değerler zihnen kabul edilip onaylanabilir, ancak bunların yaşama ve davranışlara yansıması daha uzun zaman alır. Kabaca tanımlandığında tutum ve davranışlardaki değişimlerin tamamen yerleşebilmesi için en az iki kuşak gerekmektedir.
  • Babayla özdeşleşme, erkek çocukların erkek kimliğinin gelişmesinde, hayati önem taşır.
  • Dış görüntü ve yaşam tarzımız her ne kadar değişse de, düşünce ve değerlerimizin değişimi aynı oranda hızlı olmaz.
  • Sağlıklı ilişki tarzı, yakın ilişkide benlik kaybına karşılıklı yol açmayan ilişkidir. Her iki tarafında ihtiyaç, duygu ve önceliklerinin duyulduğu, yaşama geçebildiği bir ilişkidir.
  • Sistem, öngörülen cinsel roller adına her birimizi tam, bütün insan yapan nitelikleri ikiye bölüp yarısını kadına, diğer yarısını da erkeğe vermiş, böylelikle bizleri yarım ve sınırlı insanlar haline dönüştürmüştür. Bu anlayışın temeldeki amacı, iki yarımın bir elma gibi bütünü oluşturması, dolayısıyla da ilişkinin tamamlanmasıdır. Oysa, “yarım insanların kurduğu ilişkiler sadece yarım ilişkilerdir.”
  • " Büyükanne koruk yemiş, torununun dişi kanamış" Tatar Atasözü
  • Psikolojik tedaviye başvuranların çoğunlukla kadın olmasının en önemli nedenlerinden biri de, toplumun kadınlar üzerine kurmuş olduğu bu gerçekleştirilmesi imkansız, insanüstü beklentilerdir.
  • " Sevdiğini özgür bırak Geri dönerse, senindir Dönmezse, zaten değildir." Kızılderili atasözü
  • " Yan yana olun, ama fazla sıkılmadan, Çünkü tapınağı taşıyan sütunlar da ayrıdır, Çünkü bir selvi ile bir meşe birbirinin gölgesinde yetişmez." Halil Cibran
  • Kızın gözünde baba dış dünyayı, gücü, otoriteyi, macerayı temsil eder. Babasıyla kurduğu diri ve sağlıklı ilişki kızın özgüvenini sağlamlaştırır.

Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kadının cinsel kimliği, toplumdaki yeri ,geleneksel aile yapısının kadına yüklediği sorumluluklar ,kadının bu yükle bahsetme yöntemi,bağımlı ilişkilerin nedenleri anlatılıyor. (Zehra Hatipoğlu)

Temeli aile olan yakın ilişkiler,evlilik, ebeveynlik, inandıklarımız... Tam bir gelişim kitabı. İlişkilerimiz ve bu ilişkilere yaklaşım şeklimiz o kadar ince ayrıntılarla analiz edilmiş ki hayran olmamak elde değil. (Saadet Gadiri)

Kitap insan ilişkileri, evlilik, birliktelik, aile gibi yakın ilişkileri derin bir süzgeçten geçirerek göz önüne sermeye çalışmış. Yazılanların çoğunu biliyoruz, yanlış diyoruz ama okudukça bakıyorum da bazı şeyleri çok kanıksamışız. Kadın-erkek cinsel kimlikleri üzerine yapılan çıkarımları pekiştirmek üzere bazı örneklere de yer verilmiş. Bu da daha iyi bazı şeylerin gözler önüne serilmesini sağlamış. Ayrıca bu kitap bir üçlemenin ilki. Diğerlerini de en kısa zamanda alıp okuyacağım. Merak ediyorum. " Yaşam, ilişki için değil, ilişki içinde yaşamayı bilmektir. Bu anlamda ilişkiler bir sonuç değil, sadece birer süreçtir. Başkalarıyla ilişki içinde yaşamayı bilmek için, kişinin öncelikle özüyle, yani kendiyle, kendi benliği, kendi duygu, ihtiyaç ve istekleriyle ilişkide olması gerekir. " " Özen ve çaba gösterilen her türlü ilişki bağlılık üretir. Oysa, özellikle kadın/erkek birlikteliklerinde, çaba ve özen sadece ilişkinin başında gösterilir. Her iki tarafın çaba ve özeni nedeniyle ilişkinin başında yaşanan heyecan ve güzel duygular sanki bundan böyle yaşamın sonuna kadar aynen devam edecekmiş gibi kabul edilir genellikle. ... Oysa, evlilikler mutlu son değil, sadece mutlu ve umutlu başlangıçlardır. Sonunun ne olacağı, eşlerin ilişkiye gösterecekleri karşılıklı özen ve çabayla doğrudan orantılıdır." (Giz)

Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine PDF indirme linki var mı?

Leyla Navaro - Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Leyla Navaro Kimdir?

Leyla Navaro, Türk psikolog ve psikoloji yazarı.

İstanbul Üniversitesi psikoloji lisans, Boğaziçi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık Yüksek Lisans mezunu olan Leyla Navaro, kişisel gelişim ve bireysel potansiyel oluşumu konusunda çalıştı. Yurt içi ve yurt dışında, yazılarla ve uygulamalarla seminer ve grup çalışmalarında bulundu.

İlk kitabını 1987 yılında yazan Navaro, Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapmakta, kurucusu olduğu Nirengi Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nde sürdürmektedir. Yazarın ayrıca; IAGP Uluslararası Grup Psikoterapileri Derneği yönetim kurulu üyeliği, ve Türk Psikologlar Derneği Akademik Kurul üyeliği bulunmaktadır.

Leyla Navaro'nun tanınması, Beni Duyuyor musun kitabıyla olmuştur.

Leyla Navaro Kitapları - Eserleri

  • Gerçekten Beni Duyuyor musun?
  • Bir Cadı Masalı
  • Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
  • Haset ve Rekabet
  • İki Boy Ufak Pabuç
  • Dile ki Uzun Sürsün Yolun

Leyla Navaro Alıntıları - Sözleri

  • Kültürümüzün en büyük yanılgılarından biri de, anneliği ( kadınlığı ) sürekli hizmet olarak görmektir. (Gerçekten Beni Duyuyor musun?)
  • "Duyguları değiştirmek ya da reddetmek mümkün değildir; duygular sadece duyulur, anlaşılır ve kabul edilir. "Bunu neden böyle duyuyorsun?" veya "Öyle hissetmemen, kızmaman gerekirdi" gibi müdahaleler anlamsızdır. Duygular sadece duyulur ve anlaşılabilir. Genelde kabul gören, anlaşılan duygunun ruhumuz üzerindeki baskısı azalır. Dolayısıyla duygular değiştirilemez ancak duygunun neden olduğu davranışları denetlemek ya da değiştirmek pekâlâ mümkündür." (Haset ve Rekabet)
  • ... ve külkedisi kaçarken, pabucu ayağından fırladı. Ertesi gün Prens, ayağı bu pabuca sığacak genç kızı aramaya koyuldu. Ülkenin tüm kızları, Prens tarafından beğenilmek için, ayaklarını daha ufak hale getirme çabasına giriştiler. İşte o gün bu gündür kadınlar, ayaklarını, erkekler tarafından belirlenmiş kalıplara sıkıştırmaya çalışır, böyle yaparak erkeğin ‘Prensesi’ olacaklarını düşler dururlar. Zaman geçtikçe topallamalarının, kendilerini depresif hissetmelerinin sebeplerini sürekli kendi eksikliklerinde arayarak... ve “Papuç”un ne denli geçerli olduğunu hiç sorgulamadan... Erkekler ise ellerindeki ‘ayakkabıya’ (veya düşlerindeki kalıba) ‘ayağını’ (kendini) sıkıştıracak kadını arar; ‘ayağı sıkışmış’ bir kadının ne denli gerçek, ne kadar huzurlu, mutlu olup, mutlu edebileceğini bile sorgulamadan... Ve birlikte yalınayak yaşayabilmenin özgür keyfinden habersizce... (İki Boy Ufak Pabuç)
  • Anlatırken ağlıyordu. Belki de daha önceki yıllarda içinden yeraltı suları gibi geçip de dökemediği yaşlardı bunlar. (İki Boy Ufak Pabuç)
  • Sistem, öngörülen cinsel roller adına her birimizi tam, bütün insan yapan nitelikleri ikiye bölüp yarısını kadına, diğer yarısını da erkeğe vermiş, böylelikle bizleri yarım ve sınırlı insanlar haline dönüştürmüştür. Bu anlayışın temeldeki amacı, iki yarımın bir elma gibi bütünü oluşturması, dolayısıyla da ilişkinin tamamlanmasıdır. Oysa, “yarım insanların kurduğu ilişkiler sadece yarım ilişkilerdir.” (Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine)
  • Küçük kızların yumuşak, anlayışlı, tatlı ve cici olduklarında daha çok onay ve kabul gördüklerini, kızgın ve isyankar olduklarındaysa tepki görüp mahçup edildiklerini de göz önüne alırsak, kadınların varoluş bilinci sertlikten uzak, kızmayan, karşı gelmeyen, yumuşak, verici, tatlı olmakla sınırlanmaktadır. (Bir Cadı Masalı)
  • "Seni başkasına yar etmem!" söylemiyle işlenen cinayetler, gelişmemiş bir benliğin biriciklik ve tümgüçlülük hayallerinin yok olması sonucunda oluşur. (Haset ve Rekabet)
  • Kültürümüz bir kadın için anne olmayı en ulvi şey ve tek sevinç kaynağı olarak romantize etmiştir. (Bir Cadı Masalı)
  • "Duygular enerji yüklüdür ve bize benliğimiz,ruhumuz hakkında bilgiler verir. Onları duyup kendimizi daha iyi anlayabilir,tanıyabiliriz." (Haset ve Rekabet)
  • Yani bir kadın hem sevecen,şefkatli, yumuşak anaç, hem de aynı zamanda güçlü, hırslı, başarılı, kararlı olabilir; aynı şekilde erkek de hem güçlü, otorite sahibi, kararlı, hem de şefkatli, anlayışlı duyarlı, bağımlı olabilir. (Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine)
  • Sağlıklı ilişki tarzı, yakın ilişkide benlik kaybına karşılıklı yol açmayan ilişkidir. Her iki tarafında ihtiyaç, duygu ve önceliklerinin duyulduğu, yaşama geçebildiği bir ilişkidir. (Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine)
  • "Haset etmek acı verir çünkü: Eksiklik duygusu, yetersizlik, küçük düşme, değersizlik, özgüven kaybına yol açar. İçerleme, kırgınlık, kızgınlık, öfke, hırs, intikam, nefret gibi duygular haset nedeniyle yaşanır. Saldırganlık, yok etme, zarar verme, ortadan kaldırma arzusu gibi ilkel dürtüler harekete geçer. Bu dürtüler nedeniyle iç kargaşa, huzur kaybı, kaygı, saldırganlık, korku, suçluluk gibi çapraşık ve zorlayıcı duygular deneyimlenir." (Haset ve Rekabet)
  • 1901 yılında Freud, "Güçlü denetim ve baskı uygulayan, çalışma gücünü acımasızca kullanan, şefkat göstermeyen ve para vermeyen, saygısız bir kocaya varmış bir kadının tek silahı hastalıktır," demişti. (İki Boy Ufak Pabuç)
  • Soruları her zaman çok sevmişimdir. Sorular, soranı da, yanıt vereni de düşündürür. (Gerçekten Beni Duyuyor musun?)
  • Dış görüntü ve yaşam tarzımız her ne kadar değişse de, düşünce ve değerlerimizin değişimi aynı oranda hızlı olmaz. Çağdaş düşünce ve değerler zihnen kabul edilip onaylanabilir, ancak bunların yaşama ve davranışlara yansıması daha uzun zaman alır. Kabaca tanımlandığında tutum ve davranışlardaki değişimlerin tamamen yerleşebilmesi için en az iki kuşak gerekmektedir. (Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine)
  • Kendimize koyduğumuz iç sınır ve kısıtlamalar, genellikle dışarıdan gelebilecek olanlardan çok daha güçlüdür. (Bir Cadı Masalı)
  • Çevresinden dışlanmamak ve yakın ilişkilerini kaybetmemek adına, çoğu kadın benliğinden ödün verir; onu özel yapan ve öne çıkaran gıpta yaratabilecek niteliklerinden vazgeçer; çevresiyle ‘eşit-miş’ gibi davranarak onu özel kılan renklerini soldurur. (Haset ve Rekabet)
  • “Aşırı titizlik ve aşırı temizlik, yaşam engellenmişliğinin oluşturduğu iç kızgınlığın obsesif bir dışavurumudur.” (Bir Cadı Masalı)
  • "Tanrım, bana Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SÜKÛNET Değiştirebileceklerimi değiştirmek için CESARET İkisini birbirinden ayırt edebilmek için de AKIL ver. " (Gerçekten Beni Duyuyor musun?)
  • Belirleyici olan, yaşadığımız duygular değil, bu duyguların davranışlarımıza ne şekilde yansıdığıdır (Gerçekten Beni Duyuyor musun?)

Yorum Yaz