diorex
Dedas

Tekerrür - Soren Kierkegaard Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Tekerrür kimin eseri? Tekerrür kitabının yazarı kimdir? Tekerrür konusu ve anafikri nedir? Tekerrür kitabı ne anlatıyor? Tekerrür PDF indirme linki var mı? Tekerrür kitabının yazarı Soren Kierkegaard kimdir? İşte Tekerrür kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 23.05.2022 22:00
Tekerrür - Soren Kierkegaard Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Soren Kierkegaard

Çevirmen: Zeynep Talay

Yayın Evi: Pinhan Yayıncılık

İSBN: 9786055302474

Sayfa Sayısı: 136

Tekerrür Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Umut, kişinin elinden kayıp giden güzel bir bakiredir; hatırlama, kişinin şimdi tatmin olmayacağı güzel ama yaşlı bir kadındır; tekerrür, hiçbir zaman kendisinden bıkılmayan sevilen eştir, çünkü kişi sadece yeni bir şeyden bıkar... Tekerrürün diyalektiği kolaydır, çünkü tekrar edilen var olur - aksi takdirde tekrar edilemezdi - ama varolması tekerrürü yeni bir şeye dönüştürür... Eğer Tanrı'nın kendisi tekerrürü istemiş olmasaydı, dünya varolmazdı..."

Tekerrür 1843 yılında yayınlandı. Korku ve Titreme ile aynı yılda. Kierkegaard sadece 31 yaşındaydı. Eser, Kierkegaard'ın Regine Olsen ile ilişkisinde yaşadığı ıstırapların açığa çıktığı otobiyografik özelliklere sahiptir.

Tekerrür, ilişkisinde etik talepleri yerine getiremeyen ve bu taleplerin evlilik sırasında daha da kuvvetleneceğini düşünen bir şairin ironik hikayesi eşliğinde, kişilik ve kimlik birliğinin derin biçimde sorgulanmasıdır. Şair zamanla etik alanda tekerrürden umudunu keser, tıpkı akıl hocası ve dostu Constantius'un estetik alanda yaptığı gibi. Kitap Constantius'un üçüncü bir tür tekerrüre -dini alana- yaptığı imalarla son bulur.

(Tanıtım Bülteninden)

Tekerrür Alıntıları - Sözleri

  • Yoksa çıldırıyor muyum ? O zaman en mantıklı şey beni bir yere kapamak, çünkü insanlar özellikle delinin ve ölüyor olanın sözlerinden alçakça korkarlar.
  • Sadece gerçekten sevebilen insandır.
  • Memento o homo! quod cinis es et in cinerem revertaris [ Hatırla Ey insan! Topraksın ve toprağa döneceksin]
  • "Sana duyduğum içten bir özlem sarar beni, Sen kadınların güneşi."
  • Sadece umudu isteyen kişi korkaktır; sadece hatırlamayı isteyen kişi şehvetlidir; tekerrürü isteyen ise insandır.
  • Umut yeni bir kıyafettir, serttir, kolalanmıştır ve parlaktır ama hiç denenmemiştir.
  • İnsan dili dedikleri ne de sefil bir icat, bir şey söylüyor ama başka bir şey ima ediyor.
  • Bir şey desem de bunun ne faydası olurdu ki? Beni anlayacak kimse yok. Benim ağrım ve acım isimsiz, tıpkı benim gibi, benim isimsiz olmam gibi.
  • İnsanlardan hiçbir şey istemiyorum, sadece bilinçlerinin tözünü istiyorum. Tartarım ve eğer ağırsa hiçbir bedel çok fazla değildir benim için.
  • Neşeli birinin, onu neşeli yapan şeyin kendi içindeki sevinç olmasına rağmen, şenlik peşinde koşması, şenliğe katılması gibi acı çeken biri de acının peşinde koşar.
  • Öyle değil midir, insan yaşlandıkça, hayat insana gitgide daha bir aldatıcı gelmez mi; insan daha akıllandıkça, kendi başının çaresine bakacak daha çok yol öğrendikçe, başını bir o kadar daha belaya sokmaz, bir o kadar daha fazla sıkıntı çekmez mi?
  • Gizemli birey gürültülü, kuvvetli duygulara, kötülüğün sahtekar fısıldaması kadar az inanır; neşenin esrik şenliğine, kederin sonu gelmez iç çekişi kadar az inanır; birey sadece acısıyla görmek ve duymak ister
  • Bir insan, başına gelen musibetin, kendi suçlarından dolayı olduğunu düşünürse, bu güzel ve doğru ve mütevazi olabilir, ama bu onun Tanrı’yı belli belirsiz bir zalim gibi algılamasından dolayı da olabilir, ki insan bunu, Tanrı’yı derhal etik hükümlerin kapsamına sokarak, anlamsız bir şekilde ifade ederek yapar.
  • Anlamın bütün tonlarını betimlemek ve anlamın benim için ne kadar katmanlı olduğunu tarif etmek imkansız.

Tekerrür İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitap 'felsefe' kategorisinde yer alsa da klasik bir felsefe kitabı olarak görmek yanlış olur. Kierkegaard, kitaplarını farklı rumuzlarla yazar ve burada da 'Constantin Constantinius' rolüne girmiş. 'Tarihteki en uzun aşk mektubu' olarak atıfta bulunulan bu eseri okumak için, Kierkegaard'ın yaşamı ve Regina'yla olan ilişkisi hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. Kitabın ilk bölümü Constantin'in genç arkadaşı ve genç kız hakkındaki düşünceleri ile geçerken, kitabın ikinci yarısı 'genç arkadaş'ın mektuplarıyla tamamlanıyor. Son bölümlerde, dini atıflar yoğun -Kierkegaard'dan bekleneceği üzere- Kitapta üstadın içsel dünyasındaki karışıklığı rahatça hissediyoruz. (arifsahin)

Tekerrür PDF indirme linki var mı?

Soren Kierkegaard - Tekerrür kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Tekerrür PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Soren Kierkegaard Kimdir?

Soren Aabye Kierkegaard (1813-1855), Danimarkalı filozof ve teolog.

Kierkegaard dindar babasının etkisiyle din eğitimi alarak ve katı bir dini atmosfer içinde yetişti.Tüm yaşamında bu çocukluğun etkisi görülür.Kendisi de dinsel düşünceleri olan birisi olmakla birlikte sürekli din adamlarıyla, kurumlarıyla ve düşünceleriyle çatışma halinde oldu. Mevcut Hıristiyanlığın yozlaşmış olduğunu ileri sürdü ve Hıristiyan inancinin tamamen yenilenmesine yönelik eleştiriler geliştirdi. Kierkegaard, din ve Tanrıyı tamamen bireysel bir konu olarak değerlendirdi. Bu yönde giderek sistematik felsefenin bireyi göz ardı eden bütüncüllüğünü de reddetti. Felsefesinde bireyi merkeze aldı.

Felsefesi

Kierkegaard, varoluşçuluğun öncülerinden sayılır.Varoluşçu felsefe bir bakıma her varoluşçu filozofta kendine özgü bir nitelik kazanarak ayrıca tanımlanır, ancak bilinen genel nitelikleri ve felsefi özgürlüğü açısından varoluşçuluğun kurucu isimlerinin başında Kierkegaard sayılmaktadır. Kierkegaard'ın belli bir felsefî sistematik geliştirmediği doğru olmakla birlikte (Kierkegaard bu anlamda Nietzsche gibi bağımsız ve dizgesiz filozoflardandır), kullandığı kavramlar ve felsefe yapma tarzı sonradan varoluşçu felsefelerde görülen nitelikleri barındırır. Kierkegaard'ın itiraz ettiği ve sürekli eleştirdiği filozof Hegel'dir. Hegel'in rasyonalist ve sistematik felsefesi Kierkegaard için kabul edilemezdir.Varoluşçu felsefelerde görülen kavramların çoğunluğu öncül olarak Kierkegaard'da görülür: saçma, bunaltı, korku ve kaygı.Kierkegaard'ın felsefî sorunsalı bir bakıma mevcut Hıristiyanlık içinde ve hatta karşısında nasıl iyi bir Hıristiyan olunacağı noktasına da bağlıdır. Kierkegaard, felsefe tarihinin soyut mantıksal kurgularla geliştiğini ve bu nedenle bireyi, bireyin gerçek yaşamını gözden kaçırdığını düşünür.Ona göre varoluş, somut ve öznel insanın yaşamıdır.Bu nedenle felsefe somut düşünmeye, yani varoluşa yönelmelidir.

Soren Kierkegaard Kitapları - Eserleri

  • Baştan Çıkarıcının Günlüğü
  • Korku ve Titreme
  • Ölümcül Hastalık Umutsuzluk
  • Kahkaha Benden Yana
  • Kaygı Kavramı
  • Felsefe Parçaları ya da Bir Parça Felsefe
  • Kendinizi Sevmeyi Unutmayın
  • Hakikat Şaraptadır
  • Kırdaki Zambak ve Gökteki Kuş
  • Hayat Çözülecek Bir Problem Değil, Yaşanacak Bir Hakikattir
  • Aforizmalar
  • Meseller
  • Tanrı'ya İhtiyaç Duymak
  • Tekerrür
  • Evliliğin Estetik Geçerliliği
  • Ya / Ya Da
  • Etik-Estetik Dengesi
  • İroni Kavramı
  • Şimdiki Çağ-Başkaldırının Ölümü Üzerine
  • Müzikal Erotik
  • Sevginin İşleri
  • Günlüklerden ve Makalelerden Seçmeler
  • Ölüme Götüren Hastalık
  • Evliliğin Estetik Geçerliği / Korku ve Titreme
  • Toplu Eserler 1
  • İtirazlara Cevaben Evlilik Üzerine Muhtelif Gözlemler-Bir Kocanın Kaleminden
  • Dolayımsız Erotik veya Müzikal Erotik Evreler
  • Kierkegaard Yazılarından Seçmeler
  • Fear and Trembling and The Sickness Unto Death
  • For Self-Examination
  • Suçlu mu? Suçsuz mu?
  • The Difference Between a Genius and an Apostle
  • Aşk Eserleri

Soren Kierkegaard Alıntıları - Sözleri

  • Benim için önemli olan, uğrunda yaşayıp uğrunda ölmek istediğim fikri bulmaktır. (Hayat Çözülecek Bir Problem Değil, Yaşanacak Bir Hakikattir)
  • "Her insanda, kendisine karşı tamamen şeffaf olmaktan bir derece alıkoyan bir şeyler var. Bu şeffaflıktan uzak olma, kişinin kendi dışında yer alan yaşam şartları yumağına açıklanamaz bir şekilde dâhil olması ve bu yüzden neredeyse kendisini açıklayamaz hale gelmesi ölçüsünde gerçekleşmektedir. Kendisini açıklayamayan kişi sevemez ve sevemeyen kişi tüm insanların en mutsuzudur. Ve sen aynı serkeşlikle kendini herkese karşı bir bilmece olma sanatında eğitiyorsun. Genç dostum! Peki ya hiç kimse senin bilmeceni çözme zahmetine katlanmazsa O zaman yaptığının ne zevki kalacak? Ama her şeyden önce kendin için, kendi kurtuluşun için bu vahşi kaçışı, içinde kabaran bu imha etme hırsını durdur. Senin yapmak istediğin bu; sen her şeyi yok etmek yaşama dair kuşku açlığını doyurmak istiyorsun. Kendini bu amaca göre yetiştiriyorsun. Zihnini buna göre eğitiyorsun. Memnuniyetle kabul edeceğin gibi, başka hiçbir şeyde iyi olmasan da bunda iyisin. Sana zevk veren her şey yaşamın etrafını yedi kez dolanıyor ve borusunu üflüyor ve böylece her şeyin tepe taklak oluyor ki senin ruhun huzur bulabilsin. Evet ne üzücü ki yankı yapıyorsun ve yankı ancak boşlukta işitilebilir." (Toplu Eserler 1)
  • Asıl mesele kendimi anlamak, Tanrının gerçekten benden ne yapmamı istediğini görmek; asıl mesele, benim için doğru olan bir hakikati bulmak, uğrunda yaşayıp öleceğim fikri bulmak. (Kahkaha Benden Yana)
  • Evlenirsen pişman olursun; evlenmezsen yine pişman olursun. Evlen ya da evlenme, ikisinden de pişman olursun. (Hayat Çözülecek Bir Problem Değil, Yaşanacak Bir Hakikattir)
  • Deliler ve gençler insan için her şeyin mümkün olduğunu düşünürler. Yanlış! (Korku ve Titreme)
  • "Korkaklığın en korktuğu şey karardır, zira karar, bir anlığına olsun, sisleri daima dağıtır. Bu yüzden korkaklık en sevdiği düşüncenin ardına saklanır: Zamanın koltuk değneği. Korkaklık ve zaman acele etmemek için "Bugün değil yarın " demeye daima bir neden bulur. Oysa göklerdeki Tanrı ve ebediyet der ki : "Bugün yap. Kurtuluş günü şimdidir." (Tanrı'ya İhtiyaç Duymak)
  • Kendi olmayı istememek, kendi ben 'inden kurtulmayı istemek, ve bu da şu anlama gelmektedir; kendi olmanın umutsuz istenci. (Ölümcül Hastalık Umutsuzluk)
  • . Aslında artık her şey için elkitapları var, yakın zamanda eğitim, tüm dünya çapında, az ya da çok sayıda ezbere yorumun öğrenilmesinden oluşacaktır. Baskı makinesinin mektupları tek elden çıkarması gibi, insanlar da muhtelif olguların arasından uygun olanı seçip çıkarma kapasitelerine bağlı olarak başarı gösterecekler, bu arada hiçbir şeyin anlamından haberleri olmayacak. . (Şimdiki Çağ-Başkaldırının Ölümü Üzerine)
  • Benim için önemli olan, uğrunda yaşayıp uğrunda ölmek istediğim fikri bulmaktır. (Hayat Çözülecek Bir Problem Değil, Yaşanacak Bir Hakikattir)
  • Hayat nasıl da boş ve anlamsız. (Hayat Çözülecek Bir Problem Değil, Yaşanacak Bir Hakikattir)
  • Aşk en üstün neşe olsa bile ondan vazgeçiyorum, birini gocundurmayı ya da kıskandırmayı istemeden; ve eğer aşk hayal edilebilecek en büyük faydayı bağışlama hali olsa bile bana onun için verilen fırsatı reddediyorum -fakat düşüncelerimi fahişeliğe sunmadım. (Kierkegaard Yazılarından Seçmeler)
  • “Ben kendim için acı çekerken tutunacak bir şeyim olabilsin diye ızdırabın yoluna işaretler yerleştiririm, ama başkası için acı çektiğim vakit, yolumu kaybederim, zira başkasının aslında nerede olduğunu haliyle bilemem ve her an sil baştan başlamam, bir sonraki an herhangi bir şeyi es geçmemek için kabusuna dayanmak zorunda olduğum daha da korkunç bir ihtimali düşünebilmeye hazırlıklı olmam gerekir.” (Suçlu mu? Suçsuz mu?)
  • “Oğul, babanın kendi yansımasını gördüğü bir ayna ve baba ise, oğulun kendisinin gelecekte ne olacağını gördüğü bir aynadır.” (Hayat Çözülecek Bir Problem Değil, Yaşanacak Bir Hakikattir)
  • İnsan konuşabiliyor diye, tam da bunun içindir ki susabilmek bir hünerdir. (Kırdaki Zambak ve Gökteki Kuş)
  • “sevgi her şeye inanır - ve yine de hiçbir zaman aldanmaz..” (Sevginin İşleri)
  • Hiç kimse sahici ben olmaya cesaret edemiyor. Herkes bir tür "beraberlik" içerisinde gizleniyor. Duyarlı organların bedenden korunduğu ve nesnelerde doğrudan temas içinde olmayışı gibi biz sıradan insanlar da ebedi olana kişisel, dolaysız bir temasa girmeye korkuyoruz. Bunun yerine geleneklere ve başkalarının sesine bel bağlıyoruz. Hakikatin önünde bireysel sorumluluktan korunan bir yaşam süren bir numune ya da nüsha olmaktan memnunuz.. (Tanrı'ya İhtiyaç Duymak)
  • “Hayata bakışım tek kelimeyle anlamdan yoksun. Kötü bir ruh burnumun üzerine bir gözlük yerleştirdi herhalde, gözlüğün bir camı dev gibi büyütüyor, öbür camı aynı ölçüde küçültüyor.” (Ya / Ya Da)
  • . Kendini kaybetmişleri veya her anlamda bütünüyle yoldan çıkmış olanları anmayacağım bile: Onlar para için köpek rolünü oynayanlardır... . (Şimdiki Çağ-Başkaldırının Ölümü Üzerine)
  • Belki de sana karşı aşırı derecede yumuşak sözlerle konuşuyorum. Belki de sana çok fazla katlanıyorum. Belki de tüm gururuna karşı üzerinde kullandığım otoriteyi artırmalıydım. Ya da belki seni bu konuya hiç katmamalıydım, zîra sen bir çok yönüyle tehlikeli bir kişisin ve bir kimse seninle ne kadar birlikte olursa, o kadar kötüleşir... (Evliliğin Estetik Geçerliği / Korku ve Titreme)
  • Herkes kendisi tarafından kandırılır. (Kaygı Kavramı)

Yorum Yaz