Reklam
dedas
ARTUKBEY

Türk Evi - Cengiz Bektaş Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Türk Evi kimin eseri? Türk Evi kitabının yazarı kimdir? Türk Evi konusu ve anafikri nedir? Türk Evi kitabı ne anlatıyor? Türk Evi PDF indirme linki var mı? Türk Evi kitabının yazarı Cengiz Bektaş kimdir? İşte Türk Evi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 13.04.2022 20:00
Türk Evi - Cengiz Bektaş Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Cengiz Bektaş

Yayın Evi: Yapı Endüstri Merkezi Yayınları

İSBN: 9786058177772

Sayfa Sayısı: 152

Türk Evi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Türk Evi", Cengiz Bektaş'ın, içinde doğup büyüdüğü, coğrafyanın birikiminden, yaşama kültüründen doğan "ev"i tanıyabilmek için Balkanlar'da, Adalar'da, tüm Anadolu'da sayısız araştırma-inceleme gezisi yaparak, fotoğraflayarak, yazıp-çizerek, çoğunu ölçüp-biçerek yaptığı ayrıntılı saptamaların okuyucuya bir sunumu...

Cengiz Bektaş, ana ilkelerden kullanılan gereçlere, plan tiplerinden esnekliğe, biçemden dönemlere uzanan geniş bir bakış açısıyla "Türk evi" kavramına bakar:

"Yöresel bütün renkleri içeren Osmanlı yaşama kültürünün ürünü olan evleri, Saraybosna'dan Erzurum'a, benzer temel ilkelere göre gerçekleştirilmiş olarak buluyoruz. Hangi gereçle, nerede, kimin için yapılmış olurlarsa olsunlar, bugün de yaşayan örneklerini incelediğimizde, bu evlerde kimi ortak yönleri, aynı temel ilkeleri saptayabiliyoruz. Yaşadığı topraklar üzerinde, gelmiş geçmiş bütün kültürlerin doğal kalıtçısı önce orada büyüyenlerdir. Bu nedenle, elbette Makedonya'daki Osmanlı evine bugünün Makedonyalısı Makedonya evi, Filibe'deki Osmanlı evine Bulgaristanlı Bulgaristan evi, Yunanistan'daki Osmanlı evine de bugünün Yunanistanlısı Yunanistan evi diyecektir. Gerçekten de bu evler, yaratıldıkları coğrafyanın evleridir tam tamına... Ben bugün 'Türkiye evi' dersem de, ya da Türkiye vatandaşı olarak yaşayanlara, üst kimlik olarak Türk dendiğine göre, 'Türk evi' dersem de doğru bir şey söylüyorum elbette... Ama bunu, Osmanlı yaşama kültürünün, bütün bu topraklar üzerinde ortak yaşamdan yarattığını bilerek söylüyorum 'Türk evi' sözünü."

Türk Evi Alıntıları - Sözleri

  • İletişim, bireyi, dünyanın her yanından etkilenebilen bir konuma getirdi. Bölgeler birbirine karıştı.
  • Kent, insanlaşma yolunda yaşamın öteki insanlara göre biçim almasıdır... Çevrenin insancılaşması, insancalaşmasıdır...
  • Kimse kimsenin içine bakmıyor. Kimse kimsenin havasını, güneşini, göz hakkını (bakışını) kesmiyor. Kimse kimseyi kirletmiyor.
  • Saklayan, koruyan, gelecek kuşağı yetiştiren kadın, kap kacak yapar gibi, dallardan örgüyü çamurla sıvayarak ilk duvarlı evi yapandı belki de...
  • Saklayan, koruyan, gelecek kuşağı yetiştiren kadın, başlarda da yazdım, kimilerine göre, kap kacak yapar gibi, dallardan örgüyü çamurla sıvayarak ilk duvarlı evi yapandı belki de… Ev evi, evler evleri doğurdu…
  • Bu evi yaratan insan, bütün öteki yaratıkları, her şeyi, evreni, kendisi için yaratılmış bir çevre olarak görmüyor. Kendini öteki varlıklardan biri, hem de onlarla dengede olması gereken, onlarla birlikte var olan biri olarak görüyor. Evin kapısı atlı araba için açılırken, bir kanadında, insan için, daha küçük ayrı bir kanat, kedi için küçücük bir başka kanat açılabiliyor.
  • Doğanın kan dolaşımı içerisinde olmak.. Havayı,suyu, toprağı kirletmemek Doğaya, çevreye,insana saygı Kimsenin havasını, güneşini, göz hakkını kesmemek.. Katılımcılık
  • Kapının büyüklüğü, sahibinin yüreğinin büyüklüğünü gösterdiğine inanılır. Üzerinde, önünde bekleyeni yağmurdan ya da güneşten koruyacak bir saçağı vardır.
  • Fesleğeni Okşadı Gülü Kokladı Asmalara Baktı Doğana Doğurana Şükür
  • En azla, en akıllı çözüme ulaşma çabası görülüyor. Gerekmeyen yerde çivi bile kullanılmıyor..
  • İklime, güneşe göre çözüm... İncelediğim evlerin belki de en önemli özelliği doğayla savaşmadan ona uymaları, belki de daha doğru bir deyişle, doğanın kan dolaşımı içinde olmaları... Doğrudan yaşama biçiminden doğmaları... Çevreye saygılı kalmaları...
  • Antalya'yı, Bergama Kralı 2. Attalos (İÖ 159-138) kurdurmuş. Adamlarına yeryüzündeki cenneti bulmalarını buyurmuş söylenceye göre. Onlar da bugünkü Antalya kentinin yerini bulup göstermişler. Beğenmiş.
  • Taş işçiliği bir ustalık onurudur denilebilir.
  • 19.yüzyılda Amasya'da,Yeşilırmak'ın kıyısında taşkına yakalanmamak için önceden üretilmiş pencere,kapı,dolap,tavan vb. öğelerle 16 odalı bir konağın 80 işçiyle bir günde kuruluverdiğini biliyoruz.
  • Saklayan,koruyan,gelecek kuşağı yetiştiren kadın...dallardan örgüyü çamurla sıvayarak ilk duvarlı evi yapandı belki de.

Türk Evi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Tipik Türk mimarisinin elemanlarını, bu evlerin nasıl çözümlendiği, esnekliği ve çevreyle uyumunu güzel bir dille anlatan. Resimlerle bol bol örneklendirilen bir kitap. Türk mimarisine ilgisi olan insanların okuması gereken bir kılavuz niteliğinde eser (Fatma Çalışkan)

Anadolu'nun yapı kültürü;Hititlerden başlayarak Antik Yunan,Roma,Selçuklu,Osmanlı olmak üzere birçok uygarlıktan etkilenmiş.Tarihteki ilk yerleşmelerinde yine bu topraklarda başladığını biliyoruz. Kitap yapılaşmanın ilk dönemlerinden başlayarak Anadolu'daki yapı kültürünün gelişimi ve genel özellikleri hakkında kaba taslak bilgiler veriyor. Örneğin Osmanlı'daki ortak kültür,kimi zaman Ankara bir evin Saraybosna'dakiyle aynı genel hatlara sahip olduğunu ortaya koyuyor.Ortak yaşama geleneği birçok etkileşime olanak sağlıyor;bu etkileşimler yapı mirasını daha ileriye taşıyan noktalar. Anadolu yapı kültürün temel taşlarından biri; saygı.Komşunun güneşine,havasına,suyunu kesmeden doğaya karışmak. Kitapta resimler eşliğinde bu topraklardaki yapı kültürene ait birçok örneği görsel olarak bakma imkanınız var.Konunun meraklılarına tavsiye edebileceğim bir kitap. Herkese iyi okumalar... (UnutGan Adam)

Kitapta aslında dönüşürken neleri kaybettiğimizi anlatıyor. Mimarimizle birlikte neler kaybetmişiz belki de şu an toplumdaki birçok sorunun ana kaynağı mimarimizi kaybettiğimizden dolayı kaynaklanıyor. Ayrıca kitap şunuda göz önüne seriyor evlerin apartmanlaşmasıyla birlikte şehirlerde karakterlerini yitirmeye başlıyor... (Sadi Dönmez)

Türk Evi PDF indirme linki var mı?

Cengiz Bektaş - Türk Evi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Türk Evi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Cengiz Bektaş Kimdir?

Cengiz Bektaş (d. 1934 Denizli). Cengiz Bektaş 26 Kasım 1934’te Denizli’de doğdu. Kendisi, yüksek mimar, mühendis, ozan ve yazar. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi İç Mimarlık, Mimarlık bölümlerinde okudu, 1959’da Münih (Almanya) Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümünü bitirdi. 1960 Alman Şehircilik Akademisi kurslarını izledi. 1959-62 yılları arasında Münih’te Prof.Dr. Fred Angerer ve Alexander Baron von Branca’nın ortak oluşturdukları bir büroyu yönetti. Serbest Mimar olarak çalıştı. 1962 de Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ne öğretim görevlisi olarak çağrıldı. Orada inşaat İşleri Mimarlık Bürosunu yönetti. Üniversiteden isteğiyle ayrıldı.

1963’den beri özel işliğinde çalışıyor. 1966-69 arasında Zafer Mühendislik Mimarlık Yüksek Okulunda öğretim görevliliğini yürüttü. Trakya Üniversitesi’nde iki yıl “Halk Yapı Sanatı” dersi verdi. 1999 güzünden beri Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehircilik Bölümü lisansüstü öğrencilerine “Kültürün Planlamaya Etkisi” konusunda, Güzel Sanatlar Fakültesi’nde de “Estetik” konusunda ders veriyor. Çağrılı olarak gittiği Makedonya, Amerika, Almanya’da kısa süreli konuk hocalık yaptı, konferanslar verdi. Uluslararası ve ulusal Mimarlık yarışmalarında 25’in üzerinde ödül aldı. Cumhuriyet Dönemi örnekleri arasında sayılan yapılar gerçekleştirdi.

Cengiz Bektaş Kitapları - Eserleri

  • Türk Evi
  • Nazım Hikmet'in Mimarlığa Bakışı
  • Mimarlık Nedir? Mimar Ne Yapar?
  • Kuş Evleri
  • Çağıl Nasıl Mavi Oldu?
  • Akdeniz Dört Kişiydiler Bir De Ben
  • Duvarların Dışı da Senin
  • Sevgiyle Yap
  • Çağdaş Türkiye Mimarları Dizisi - 4
  • Mimarlıkta Eleştiri
  • İstanbul
  • Halk Yapı Sanatı
  • İçlerin Dışı
  • Sevgi Alnımın Teri
  • Dışların İçi
  • Kuşadası - Halk Yapı Sanatından Bir Örnek
  • Kıyılarımızı Yağmalayanlar 2015
  • Mor
  • Halk Yapı Sanatından Bir Örnek Şirince Tirilye Evleri
  • Sevgi Örülünce Yapıda
  • Şirinköy Evleri
  • Kentli Olmak ya da Olmamak
  • Yeryüzünün Yüreği
  • Kuşla Kuş
  • Su Gölgesi
  • Doğaya Uyumlu Mimarlık
  • Denizli
  • Su İnsan
  • Hoşgörünün Öteki Adı: Kuzguncuk
  • Anlamıyorlarsa Anlatamıyorsun
  • Bu Ezgi Kimin 2011
  • Zeytinli Fırın Sokağı
  • Bedri Rahmi Nakışlı Bir Deneme 2013
  • Kentini Yaşamak
  • Onu Birden
  • Ebemevi
  • Bir Yerli Olmak

Cengiz Bektaş Alıntıları - Sözleri

  • Aydın kişi, tüm halkların kültürünü, fakat öncelikle kendi halklarının kültürünü bilmeye zorunludur. Anlıyor musunuz, zo-run-lu-dur!.. (Nazım Hikmet'in Mimarlığa Bakışı)
  • Serçeler titreşiyorlar dışarda Benim kışım mı bu Bu sevgisiz sevişmeler Neden çekip gidemiyorum (Mor)
  • Fesleğeni Okşadı Gülü Kokladı Asmalara Baktı Doğana Doğurana Şükür (Türk Evi)
  • Doğanın kan dolaşımı içerisinde olmak.. Havayı,suyu, toprağı kirletmemek Doğaya, çevreye,insana saygı Kimsenin havasını, güneşini, göz hakkını kesmemek.. Katılımcılık (Türk Evi)
  • Kent, insanlaşma yolunda yaşamın öteki insanlara göre biçim almasıdır... Çevrenin insancılaşması, insancalaşmasıdır... (Türk Evi)
  • Her çağ bir bıçak çizgisi Hep hep çizginin ötesi Bir ağır başlı özlem (Akdeniz Dört Kişiydiler Bir De Ben)
  • Çakıl taşları batacak tabanlarıma Küçük balıklar kaçışacaklar Nasıl herşey Akdeniz (Akdeniz Dört Kişiydiler Bir De Ben)
  • "Şair; bulutlarda uçtuğunu vehmeden dejenere değil, hayatın içinde, hayatı teşkilâtlandıran bir vatandaştır!" (Nazım Hikmet'in Mimarlığa Bakışı)
  • Her taş yerine sevgiyle, okşana okşana konmalıydı. Yapı sevgiyle kurulmalıydı. (Sevgiyle Yap)
  • Sanattan, kültürden pay almamış bir mühendis, dalında da iyi olamaz (Kentini Yaşamak)
  • Ne yalnız sen Ne yalnız ben At kısrak yelelerinde Uçarak Yaşamak (Akdeniz Dört Kişiydiler Bir De Ben)
  • Bir avuç yasemin Döküldü yapraklari gülün Çirilçiplak Toprağa karişacak Yarına Senle ben Doğacağiz bütün zamanlarda Bütün oylumlarda. (Su Gölgesi)
  • İklime, güneşe göre çözüm... İncelediğim evlerin belki de en önemli özelliği doğayla savaşmadan ona uymaları, belki de daha doğru bir deyişle, doğanın kan dolaşımı içinde olmaları... Doğrudan yaşama biçiminden doğmaları... Çevreye saygılı kalmaları... (Türk Evi)
  • Yukarıda da dedim ya, ben toptan yeni kübik yapıların düşmanı değilim. Ancak bu yeni yapıcılığın standardize olması canımı sıkıyor. Kendimi soluk alan, duyan varlıklar arasında değil, ölen bir yaşayışın donmuş taş yığınları arasına düşmüş sanıyorum. (Nazım Hikmet'in Mimarlığa Bakışı)
  • Çağımızın sorumluluklarını, topluma karşı ödevlerini bilinçli olarak yükümlenmiş olan mimar, kendi deneylerini yayınlayacak, başkalarının deneylerini izleyecek, böylece ginelemelere düşmeden ilerleyebilecek, daha çabuk ilerleyebilecektir. (Mimarlıkta Eleştiri)
  • Bir yanımda güneş batıyor Bir yanım çoktan özlem Duruşum senin gözlerine Kaldır başını bak (Akdeniz Dört Kişiydiler Bir De Ben)
  • "Aydın kişi, tüm halkların kültürünü, fakat öncelikle kendi halkının kültürünü bilmeye zorunludur, anlıyor musunuz, zo-run-lu-dur!" (Nazım Hikmet'in Mimarlığa Bakışı)
  • Biz bize “sahip” çıkmadıkça hiçbir şey olmayacak. (Kentini Yaşamak)
  • Kapının büyüklüğü, sahibinin yüreğinin büyüklüğünü gösterdiğine inanılır. Üzerinde, önünde bekleyeni yağmurdan ya da güneşten koruyacak bir saçağı vardır. (Türk Evi)
  • Sinan da, her gerçek sanatçı gibi, gününü gün etmek için çalışmamış... Geleceğin onu sorgulayacağını bilerek çalışmış. (Sevgiyle Yap)

Yorum Yaz