Uzak Ülke - Fatma Barbarosoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Uzak Ülke kimin eseri? Uzak Ülke kitabının yazarı kimdir? Uzak Ülke konusu ve anafikri nedir? Uzak Ülke kitabı ne anlatıyor? Uzak Ülke PDF indirme linki var mı? Uzak Ülke kitabının yazarı Fatma Barbarosoğlu kimdir? İşte Uzak Ülke kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Fatma Barbarosoğlu
Yayın Evi: Profil Yayıncılık
İSBN: 9789759962517
Sayfa Sayısı: 344
Uzak Ülke Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
1890ların dünyası ona ziyadesiyle aşina idi.
Namı sadece Osmanlı coğrafyasında değil İngilterede, Fransada, Amerikada da duyuldu. Kitapları Arapça, Fransızca ve İngilizceye çevrildi.
Ortadoğunun bütün kadınları bir kale gibi Fatma Aliyeye yaslandı.
Sonra.
Olanlar oldu.
İttihat Terakki ile silinmeye çalışılan adı, Cumhuriyet döneminde tamamen unutuldu.
Adı ne antolojilerde yer aldı ne edebiyat tarihlerinde.
Ta ki Uzak Ülke yayınlanana kadar.
Fatma K. Barbarosoğlu, Uzak Ülke dedi. Uzak Ülkeye kelimelerden seferler düzenledi.
Fatma Aliyeyi artık herkes Barbarosoğlunun kaleminden tanıyor.
Uzak Ülke Alıntıları - Sözleri
- Hayat ve düşünce berrak bir su. Onu kirleten, bozup dağıtan içine konduğu kaplar.
- Unutulmaya çalışılan her şey en çok hatırlanan olmuyor mu?
- "Yatağına küsmüş nehirler gibiyim."
- Her arayan bulamaz, lâkin bulanlar yalnız arayanlardır
- Kimlikler okullarda kazanılıp okullarda kaybediliyor.
- Şatafat, sahibinin güçsüzlüğünü ifade eden oyuncaktır.
- İyi ki kâğıt yalnız kalemi görüyor. Yalnız kaleme yüklenmiş kelâmı görüyor. Ya korku, okunabilen yazı gibi desen desen kâğıtlara aksetmiş olsaydı!!!
- Geçmiş ne zaman ölür?
- İnsanın kanadı kelâmdan. İnsan önce kendinde birikmiş olanın okuyucusu.
- Tahammülü en güç olanın habersizlik olduğunu... Hüsnümelek' ten biliyor
- Ah hasret, ne yaman alevin var!
- Düşüncenin kanadı çeliktendir. Hiç bükülmez. Eskimez, yıpranmaz. Ve düşünce bir defa kanat açtı mı, kimselerin gücü yetmez o kanatları koparmaya.
- Güzellik yüktür hanımefendi, diye girmek istiyor söze. Güzellik kadınların yolunmuş kanatlarıdır. Güzel olmaktan vazgeçerseniz ya da güzelliğinizi parantez içine alıp, önce siz kendiniz, bizzat güzelliği umursadığınızı fark ettirirseniz, kanatlarınız yerine geri gelecektir.
- Gülümserken yakalıyor kendini. Hatıralar böyle işte. Bir uçtan bir uca savurur sahibini.
- İyi ki kağıt yalnız kalemi görüyor. Yalnız kaleme yüklenmiş kelamı görüyor. Ya korku, okunabilen yazı gibi desen desen kağıtlara aksetmiş olsaydı!!
Uzak Ülke İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Fatma Aliye Hanım'ın biyografik romanı. Zaman zaman duygu akışına da yer veriliyor. Bana Fatma Aliye Hanım'ı tanıttığı, anlattığı, hissesttirdiği için yazara teşekkür ediyorum. Çünkü bu hanım öyle zorlu bir dönemde öyle şeyleri mümkün kılmış ki bütün kadınlara rehber olmalı. (EsA26)
Muharrire Fatma Aliye'nin dimağlardan silinmiş, bu zamana kadar toza bulanmış hikayesini büyük bir incelikle, inceden inceye işlemiş Fatma Barbarosoğlu. Ölmeden önce ölen, ömrünü İslam için harcayan, kızı İsmet'in ardında ömrünü tüketen, "babasının kızı" olarak ebediyete intikal eden biri o. Sükutunu kalemine yükleyen, cümlelerini yüreğinde taşıyan bir anne. Fatma Aliye zamanın tozundan arınıp bu kez Fatma Barbarosoğlu'nun dilinden, gözünden çıkıyor karşımıza. Hayranlık, hayal kırıklığı, öfke... Okurken onlarca duyguya mihmandar olacak yüreğiniz... (Ayşe Nur)
Uzak ülke İlk kadın yazarlarımızdan Fatma Aliye... Fatma Barbaroğlu Uzak Ülke’yle Fatma Aliye’nin doğumundan ölümüne kadar olan hayatını anlatıyor. Fatma Aliye’nin çocukluğu,Fransızcaya olan aşkı,ilim için babasına ve eşine verdiği mücadeleyi, ayrıca yaşadığı döneme ait sosyolojik ,kültürel ve tarihsel bakış açısıyla tarihi yeniden gözler önüne seriyor.O dönemlerde hem kadın olmanın hem de yazar olmanın dezavantajlarını sonuna kadar yaşıyor. Ve Fatma Aliye kendi isteyerek kendini unutturup, kendi uzak ülkesine gidiyor. Bu arada dört kızı oluyor. Ve bu kızların ayrı hikayeleriyle Fatma Aliye biraz daha hayata yoğunlaşıyor. Kızlarından en çokta İsmet’e üzülüyor. İsmet’in hiç mazeretsiz Avrupa ‘ya gitmesi ve tamamen habersiz bırakması Aliye’yi çok etkiliyor. Ona sayısız mektuplar yazıyor ama çoğunu göndermiyor. Bir annenin evladı tarafından eziyet etmesi evlamı bilmiyorum. Her tür arayışına rağmen (dedektif bile tutuyor)Aliye kızını göremiyor.Bu kısmı çok duygusal Kitap şiirsel bir dille yazıldığı için açıkçası beni yordu. Daha hikayeleştirilse daha mı iyi olurdu #fatmabarbarosoğlu nu okuduğum ikinci kitabı ben ilk okuduğumu daha çok beğenmiştim. Onun yorumunu okumak isterseniz sayfada mevcut #mutlulukonaybelgesi kitabın ismi.. Sizin bu yazardan okuduğumuz başka kitabı var mı önermek istediğiniz yorumlarda yazarsanız (Suzan Yetim)
Uzak Ülke PDF indirme linki var mı?
Fatma Barbarosoğlu - Uzak Ülke kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Uzak Ülke PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Fatma Barbarosoğlu Kimdir?
Fatma Karabıyık Barbarosoğlu (d. 1962, Afyon) Sosyoloji doktoru, hikâyeci, roman yazarı. Yeni Şafak Gazetesi'nde köşe yazıları yazmaktadır.
Ortaöğrenimine, son yıla kadar, İstanbul'da devam etti, daha sonra 1980 yılında Afyon Lisesi'nden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nden 1984 yılında mezun oldu. Yüksek lisans eğitimini, aynı bölümde "Türk-İslam Felsefesinde Tasavvufî Eğitimin Değerlendirilmesi" başlıklı bir tez hazırlayarak 1987 yılında tamamladı. İ.Ü. İktisat Fakültesi Sosyal Yapı-Sosyal Değişme Anabilim Dalı'nda "Modernleşme Sürecinde Moda-Zihniyet İlişkisi" başlıklı teziyle sosyoloji doktoru oldu. Söz konusu tezi, "Moda ve Zihniyet" adı ile İz Yayıncılık tarafından 1995yılında yayınlanmıştır.
Akademik çalışmalarının yanı sıra edebiyat ile de meşgul olmuştur, roman, hikaye ve deneme türünde birçok kitap kaleme almıştır.
Fatma Barbarosoğlu Kitapları - Eserleri
- İmaj Ve Takva
- İçimdeki Sazlar Başka Söz Başka
- Şov ve Mahrem
- Hakikat İncinmesin
- Gün Akşamsızdır
- Ahir Zaman Gülüşleri
- Son On Beş Dakika
- Senin Hikayen
- Sözün ve Sükûtun Renkleri
- Moda ve Zihniyet
- Hayat Teselli Olmaktır
- İki Kişilik Rüyalar
- Mutluluk Onay Belgesi
- Hiçbiryer
- Fatma Aliye: Uzak Ülke
- Cumhuriyet'in Dindar Kadınları
- Uzak Ülke
- Acı Deniz
- Yaşadığımız Şehir - Otobüsname
- Rüzgar Avı
- Hatıra Kadar Narin, Hafıza Kadar Zalim
- Okuyucu Velinimetimizdir
- Ramazanname
- Medya Senfoni
- Kamusal Alanda Başörtülüler
- Bahçeler Sokaklar
- Sözüm Söz
- Medya Senfoni
Fatma Barbarosoğlu Alıntıları - Sözleri
- Sosyal medya cumhuriyetinin sanal vatandaşı olarak kendimizi, dert anlatmaya yeten ya da yetmeyen, 140 karakter ile; ne kadar iyi bir tüketici olduğumuzu ispat etmek niyetiyle mutluluk efekti verilmiş fotoğraf paylaşımları üzerinden ifade ediyoruz. Bu "paylaşımlar" yüzünden, "beriki" bile giderek "öteki" haline geliyor. (Mutluluk Onay Belgesi)
- Vakte sohbet edebildiğimiz sürece egemen olacakmışız gibi durmadan konuşuyoruz. Ama hep dünü. Dünü konuşmak güzel. Bugünü konuşmak yavan. Ne zaman bugünü konuşmaya kalksak evler, arabalar, yazlıklar, tatil köyleri devremülkler giriyor odaya. Bize hiç bir yer kalmıyor. (Senin Hikayen)
- Ölülerimiz bile bize ölümü hatırlatamıyor. (İmaj Ve Takva)
- Yalnız olmak mesele değil. Ama kalabalıkların içinde yalnızlık sürekli izah bekleyen bir problem gibi duruyor. (Ahir Zaman Gülüşleri)
- ...Dinlemeseydin soylemeyecekti... (Ahir Zaman Gülüşleri)
- Modanın zevklere ve tercihlere bağlı olan değişim lokomotifi, tesettürün dini ilkelere bağlı olan değişmezlik anlayışı ile uyum içinde olabilir mi?... (Şov ve Mahrem)
- “Dostluk, ortak tarihi olanların yazdığı bir kitaptır.” (İki Kişilik Rüyalar)
- Kime söyledim? Hiç kimseye. İçime içime. Baktım içim doldu. Dolmasın dedim. Neticede atalarım istiridye değildi, içime attıklarımdan inçi çıkarabilecek kapasitem yok (Mutluluk Onay Belgesi)
- Modern toplumlarda, modanın daha hızlı bir şekilde yayılması tüketim toplumunun özellikleriyle ilgili olduğu kadar aynı zamanda modern insanın cemiyet içindeki yalnızlığıyla da alakalıdır. Bu noktada farklı olma ve faklı olmama isteğinin çatışması daha belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. Modayı takip ederken fert, kendinden üstün gördüğü modayı takip edenler grubundan ayrı olmamak için onlarla arasındaki bütün farkları gidermeye çalışmakta; diğer yandan kendi içinde bulunduğu küçük grubun insnaları arasından seçilerek göze çarpmak istemektedir. (Moda ve Zihniyet)
- Modanın toplumsal, ahlaki ve dini bir değeri yoktur. (Moda ve Zihniyet)
- Biz çok ilimden ziyâde, az edebe muhtacız.. (Okuyucu Velinimetimizdir)
- “Kendin için okursan her öğrendiğini onlara satmak zorunda kalmazsın.” (İki Kişilik Rüyalar)
- "Sanki çok yakındasın. Aynı ağacı görüyoruz, aynı kuşların sesini işitiyoruz gibi bir his var içimde.." (Hiçbiryer)
- Annem daima ağaçtı. Gölge eden, koruyan, kollayan, meyve veren bir ağaç. (Hayat Teselli Olmaktır)
- Siyahlar siyahlığını beyaza,beyazlar beyazlığını siyaha borçlu ha. (Medya Senfoni)
- Sekülerleşmenin ikinci safhasında ise din önemsizleştirilerek dini ifadelerin kullanılması tamamen terk edilir. Mesela "Allah'a emanet olunuz" yerini "kendine iyi bak"a bırakır, "Allah'a ısmarladık" yerine "hoşça kal", "Selamün Aleyküm" yerine "iyi günler" ifadesinin kullanılmaya başlanması dinin kamusal hayattan çıkarılmasıyla doğrudan alakalıdır. (İmaj Ve Takva)
- Oysa kadınlar en çok birbirilerini eziyor. En çok birbirlerinin üzerinden politika üretmeye kalkıyor ve en çok birbirlerini yok sayıyor. (İmaj Ve Takva)
- "Kendini tanı.Kendini, yani eriyeni, dağılanı, dumanlaşanı. Sen acılarında ve zilletlerinde aynısın. Rüyaların, hayallerin ve dileklerinle bir başkası." (Şov ve Mahrem)
- İnsanın kaderi pek değişmiyor. Daha doğrusu herkesin kaderinin bir teması var, hayat itinayla o temaya dair hikayelerle dolduruyor o defteri. Ama çoğumuz kaderimizin ana temasının ne olduğunu hiç bilmiyoruz… (Hatıra Kadar Narin, Hafıza Kadar Zalim)
- "Aslolan kendi sesini duymaksa, gönül sesi neylesin kulağı." (Gün Akşamsızdır)