Vakitsiz Kaybedenler - Eddi Anter Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Vakitsiz Kaybedenler kimin eseri? Vakitsiz Kaybedenler kitabının yazarı kimdir? Vakitsiz Kaybedenler konusu ve anafikri nedir? Vakitsiz Kaybedenler kitabı ne anlatıyor? Vakitsiz Kaybedenler PDF indirme linki var mı? Vakitsiz Kaybedenler kitabının yazarı Eddi Anter kimdir? İşte Vakitsiz Kaybedenler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Eddi Anter
Yayın Evi: Destek Yayınevi
İSBN: 9786053113010
Sayfa Sayısı: 368
Vakitsiz Kaybedenler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Ya zihnimiz bize kullanmayalım diye verildiyse!
Ruh uçar, zihin çalışır, beden sürünür.
Kuş ruhtur, karınca zihin, solucan beden...
Ya sen?
Toprağın altında sürünen solucan mısın,
yerde gezinen karınca mı, yoksa havada uçan bir kuş mu?
Belki de ayakta uyuyan bir insansın, ya da her şeyi
Yaratan’sın.
Uyan artık! Ve kim olduğunu hatırla...
Albert Karako, Kuledibi’nde başlayan hayat yolculuğunu Alper Karaköy olarak devam ettirmek zorunda kaldığında geçmişini sorgulayacak ve bir gün başına gelen bir olay yüzünden tüm yaşamı değişerek vakitsiz kaybedenlerden olacaktı.
Vakitsiz Kaybedenler Alıntıları - Sözleri
- Bana baktığınızda gördüğünüz ben miyim, Yoksa BEN gördüğünüzün içinde bir yerde midir?
- Korku, korkulan şeyden daha büyüktür, enerjisi daha güçlüdür.
- Kendi dünyamın kralıyım; başkasının dünyasında çoban olsam ne yazar
- İnsan denize benzer; keşfedilmeyi bekleyen derinliklere sahiptir.
- Insan denize benzer; keşfedilmeyi bekleyen derinliklere sahiptir.
- "An an'da yaşanmazsa, zaman an'ı anıya dönüştürür."
- Bilmedigini bilenle, bildigini zanneden arasinda pek cok okul vardir
- Gönül gözüm açık zannediyorum, ancak gönül kapım henüz kilitli. Belki de kapıyı çalan olmadı ya da ben duymadım... Kapınızı çalan herkese açın, ancak içeri kimi buyur edeceğinizi seçin!
- Hayvanlar dünyasında iyi veya kötü yoktur. Onlar içgüdüleriyle hareket ederler. Kötüyü tanıyan insanoğlu, onu kullanmamak konusunda ne kadar güçlü olacaktı? Sınav buydu! Bununla sınanacaktı... Yasak meyve nefis miydi? Tadı mı nefisti yoksa nefsi mi tatlıydı?
- Kışlık ve yazlık olması gereken kıyafetler marka, şekil, boy ve renklerine göre pazarlanıyorlar. Bizler de bunu onaylıyor, eskimeden yeni şeyler satın alıp, bir duygu boşluğunu doldurmaya çalışıyoruz. Duracağımız yok. Özenmek, dikkat çekmek, onay almak ihtiyaç olduğu müddetçe herkesten farklı olmak gayreti de devam edecektir. Herkes özüne dönebilse hem dışarıda herkesten farklı olduğunu anlayacak, hem de içinde herkesle bir olduğunu deneyimleyecek. Olmuyor, belli ki olmayacak. Besbelli işte olmayacağı. Uyananlar biliyor. Uykuda olanlarsa, bilmeden uyumaya devam edecek.
- Geç kalmaktan korkmayan cesur değil, henüz hayatı tanımamış cahildir. Ve ben geç kaldım ve ben cahil yaşamışım bugüne kadar ve ben bugünü farklı yaşamayı seçtim. Ben bugün yaşıyorum. Bugün var ve ben burdayım.
- Çocuk, kin, nefret, öfke, kıskançlık ve intikam hislerini deneyimlese bile uzun süre taşımaz. Unutur ya da düşünmez! Yetişkinler bu yükü taşır ve taşıdığının farkına varmaz. Halbuki gücünü veya gününü göstermek yerine insana kapıyı göstermekte fayda vardır.
- Inancın ispata gereği yoktur.
- Kapınızı çalan herkese açın, ancak içeri kimi buyur edeceginizi seçin!
Vakitsiz Kaybedenler İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Ruhumu tatmin etti: Yüksek puan vermemin sebebi, bana göre, kitap gerçekten manevi gelişim arayışında olanlara, veya bazı sorulara cevap arayanlara güzel yön ve cevaplar veriyor. Okurken kendi yaşamımdan, olayalara bakış açımdan benezlikler gördüğüm için de beğendim diyebilirim. Herkese hitap etmeyebilir, okuyunca ne demek istediğimi anlarsınız. Saygilar (Elvin Muradzade)
Kitap musevi bir azınlık olan, 77 yaşındaki Albert Karako (yasa ile adı Alper Karaköy olarak değiştirilmiş)'nun bir gece evine hırsız girmesiyle yaşamını değiştirmesini anlatıyor. Geçmişe yolculuk, sorgulamalar bol bol var. Dili ve üslubu samimi, hikaye kurgusu güzeldi. Yanıbaşımızda olmasına rağmen duyarlılık gösteremediğimiz, sosyal ve tarihi gerçeklerden beslenmiş. Azınlık olarak kalanların yaşadıkları üzücü şeyler ve buna rağmen "Türküm" diyebilmeleri; ve İstanbul'a küsmemeleri okuyanı etkiliyor. Kitapta kahramanın bir sırlar kitabı bularak o çerçevede bize yansıttığı sorgulamalar yer yer bunalttı. Gerçi yazarın üslubudur; kişisel gelişimle karışık mistik sorgulamalar sunar. Ama bu kitapta bunaltacak derecede aşırıya kaçmış gibi geldi. Ve çok tanıdık cümleler var, aynı şeyi hissettiğimizden değil de sanki, bir yerlerde bir benzerini okuduğumuzdan. Özetle tavsiye edemeyeceğim kitaplardan oldu maalesef. Ama eminim sevenleri olacaktır. Hak ettiği yeri bulması dileğiyle, keyifli okumalar... (Kassiopeia)
Ya zihnimiz bize kullanmayalım diye verildiyse! Ruh uçar, zihin çalışır, beden sürünür. Kuş ruhtur, karınca zihin, solucan beden... Ya sen? Toprağın altında sürünen solucan mısın, yerde gezinen karınca mı, yoksa havada uçan bir kuş mu? Belki de ayakta uyuyan bir insansın, ya da her şeyi Yaratan'sın. Uyan artık! Ve kim olduğunu hatırla... Albert Karako, Kuledibi'nde başlayan hayat yolculuğunu Alper Karaköy olarak devam ettirmek zorunda kaldığında geçmişini sorgulayacak ve bir gün başına gelen bir olay yüzünden tüm yaşamı değişerek vakitsiz kaybedenlerden olacaktı. (İncila Nisa Tüzün)
Vakitsiz Kaybedenler PDF indirme linki var mı?
Eddi Anter - Vakitsiz Kaybedenler kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Vakitsiz Kaybedenler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Eddi Anter Kimdir?
1961 yılında İstanbul’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Nişantaşı Işık Lisesinde aldıktan sonra üniversiteyi İngiltere’de Brighton Polytechnic ve Amerika’da University of Miami’de okudu.
Uluslararası Pazarlama uzmanı olup, uzun bir süre tekstil işiyle uğraşmıştır. Bir kaç yıl boyunca bir internet sitesinde Don E adı altında kültür ve sanat üzerine yazılar yazdı.
Makale ve öyküleri bir çok gazete ve dergide yayımlandı. İlk romanı 2006 yılında piyasaya çıktı. “Lilly- Ben Bir Arap Yahudisi’yim” aylarca En Çok Satanlar Listesinde yer aldı. 2007 yılında çıkan “Kumbara” adlı ikinci ve 2009 yılında çıkan “İkilem” adlı romanı da uzun bir süre En Çok Satanlar Listesinde kaldı. “İnkar” 2011 yılının son aylarında raflarda yerini aldı.
5 Lisan biliyor. Üç çocuğu var. Yaşamını Türkiye, New York ve Florida’da sürdürüyor.
Eddi Anter Kitapları - Eserleri
- Kabile
- İnkar
- Kumbara
- Lilly
- Ben Benim
- İkilem
- Kesmeşeker
- Vakitsiz Kaybedenler
- Karanlıkta Yürüyen Yabancı
- El Ele
Eddi Anter Alıntıları - Sözleri
- İnsanlar genel anlamda kötüydü. Kötülük yapmak için zaman ve mekan kolluyorlardı. (El Ele)
- En uzun yol kendine varış sürecidir. (Karanlıkta Yürüyen Yabancı)
- Hayvanlar dünyasında iyi veya kötü yoktur. Onlar içgüdüleriyle hareket ederler. Kötüyü tanıyan insanoğlu, onu kullanmamak konusunda ne kadar güçlü olacaktı? Sınav buydu! Bununla sınanacaktı... Yasak meyve nefis miydi? Tadı mı nefisti yoksa nefsi mi tatlıydı? (Vakitsiz Kaybedenler)
- Biz almayı bilmiyor, beceremiyoruz. Hayal kurmayı unuttuk yuvarlanıp gidiyoruz. Ben gidiyorum... (Karanlıkta Yürüyen Yabancı)
- Ben Benim (Ben Benim)
- "Her şeyi bildiğini zanneden cahil insanlar vardır; hiç bir şeyi bilmediğinin farkında olan bilgeler de." (İnkar)
- ''Hayatta en önemli olan şey, düşmanla savaşmak değil, düşmanı dosta çevirebilmektir.'' (İnkar)
- İlişki, farklı kişilerle aynı şeyi sürekli tecrübe etmek değil, tek bir kişiyle farklı her şeyi yaşayabilmektir. (Karanlıkta Yürüyen Yabancı)
- Anladım ki ben benin ilacıydım... Kendimin şifacısıydım... .. (Kesmeşeker)
- İnsanoğlu bir şeyi yapmaya kesin karar vermesi halinde o an hemen karşısına yapmaması için gerekli onlarca tahrik edici unsur, yoldan saptırıcı fikirler ortaya çıkar. (İnkar)
- Gözler herkesi ve her şeyi görür kendini görmek dışında. (El Ele)
- Hayatın sırları basitlik ve sadelikte gizlidir. (Ben Benim)
- Kışlık ve yazlık olması gereken kıyafetler marka, şekil, boy ve renklerine göre pazarlanıyorlar. Bizler de bunu onaylıyor, eskimeden yeni şeyler satın alıp, bir duygu boşluğunu doldurmaya çalışıyoruz. Duracağımız yok. Özenmek, dikkat çekmek, onay almak ihtiyaç olduğu müddetçe herkesten farklı olmak gayreti de devam edecektir. Herkes özüne dönebilse hem dışarıda herkesten farklı olduğunu anlayacak, hem de içinde herkesle bir olduğunu deneyimleyecek. Olmuyor, belli ki olmayacak. Besbelli işte olmayacağı. Uyananlar biliyor. Uykuda olanlarsa, bilmeden uyumaya devam edecek. (Vakitsiz Kaybedenler)
- “Az ve özünde olan, çok ve sözünde durmayandan iyidir” (Kesmeşeker)
- Evrende hiç boşluk yoktur. Evrenin merkezinde yeryüzü vardır. Yeryüzü aşağıdan ve yukarıdan sularla çevrilmiştir. Sular içinde gökkubbe, gökyüzü yani hava bulunur, tüm bunların dışında ateş, Öz vardır. Kutsalın Kutsalı olan Öz'dür. Bunların her biri bir birini çevreleyen elementlerdir" diye arkasını getirdi Madam. (El Ele)
- Hayat ayrıntılarda yatar. Bunları fark etmeyen hayatı kaçırır, uyuyakalır. (Karanlıkta Yürüyen Yabancı)
- Kendi dünyamın kralıyım; başkasının dünyasında çoban olsam ne yazar (Vakitsiz Kaybedenler)
- "Hayat, kıymetini fark bile etmediğin her nefestir." (Kabile)
- Bilmezler mi bir şeyi ne kadar unutmaya çalışırsan, o şey kendini hatırlatmak konusunda o kadar güç kazanır. (Kabile)
- Tanıyıp bildiğini sandığın insanlar hakkında önyargıya ve nihayetinde de yargıya düştüğünde kendini bir şey sanmaya da başlarsın.İnsanın doğası yazık ki bu şekilde çalışır.Kendinden güçlü olduğunu sandığın ,bu şekilde gördüğün herkese kıymet veren olursun .Bu kişilere de kıymet verdikçe sen değerden düşersin. Sonunda kendi kuyruğunu yakalamaya çalışan kediye dönersin. (Kabile)