Yarın Yapayalnız - Selim İleri Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Yarın Yapayalnız kimin eseri? Yarın Yapayalnız kitabının yazarı kimdir? Yarın Yapayalnız konusu ve anafikri nedir? Yarın Yapayalnız kitabı ne anlatıyor? Yarın Yapayalnız PDF indirme linki var mı? Yarın Yapayalnız kitabının yazarı Selim İleri kimdir? İşte Yarın Yapayalnız kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Selim İleri
Yayın Evi: Everest Yayınları
İSBN: 9789752899339
Sayfa Sayısı: 480
Yarın Yapayalnız Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Selim İleri, bütün aşkların mutsuzluğu, imkânsızlığı izleği içinde, toplum ahlâkının da yadsımasıyla bin kez zorlaşan bir aşka tutmak istemiş merceğini. Gerçekçiliğini sorgulamamıza kapı açmıyor. İstediği, zehir acısını, jilet keskinliğini duyumsatmak."
-Füsun Akatlı-Radikal Kitap
"Selim İleri, aşkın dışlanan hallerinden birini pastoral bir hikâye içinde, Reşat Nuri romanları ve opera klasikleri eşliğinde öylesine şiirsel bir biçimde dile getirmiş ki, aşkın cinsiyeti artık önemsizleşiyor. Anlıyoruz ki, erkek, kadın, gay ya da lezbiyen gibi sözcüklere, kendimize bakarak 'normal'leştirdiğimiz tek bir biçime asla hapsedilemeyecek insani bir duygudur aşk. Önemli olan yaşanan bir 'an'dır; bittiğindeyse yalnızlık ve buruk bir tat kalacaktır geriye."
-A. Ömer Türkeş-Radikal Kitap
"Yarın Yapayalnız'da ilişki bittikten sonra aşk, acı, sorgulamalar, iç hesaplaşmalar başlıyor. Yarın Yapayalnız bir ayrılık kitabı, ama yalnızca aşk ayrılığı değil; tüm ayrılıkların kitabı.
Masumiyetten, güvenden, genel geçer değerlerden, mevsimlerden, hayattan, doğanın biçtiği rollerden ayrılışın acısı ince ince her sayfada.
-Birsen Ferahlı-Cumhuriyet Kitap
(Tanıtım Bülteninden)
Yarın Yapayalnız Alıntıları - Sözleri
- Hayatın sürüklediği yerlerden sıyrılıp sanata bağlanıyordum.
- Hayatımın bir yara olduğunu söyledim mi? Kalp yarası değil. İşleyen, cerahatli bir yara, Hiç kapanmadı. Bu yüzden insanlardan ve aşktan uzak durmaya çalıştım.
- Anılar yitirilmişliktir. Yitirdiğimiz her şey hüzün veriyor.
- Onun sevgilim olduğunu hayatımız yıkıldıktan sonra fark ettim.
- bütün gün yağmur yağdı. yağmurdan ibaret bir sonbahar. o kadar çok sevdiğim yağmur nicedir içimi acıtıyor. yağmur, yalnız olduğumu ve sonuna kadar yalnız kalacağımı söyledi.
- Şimdiki gözyaşlarım kimseyi ilgilendirmez.
- Yaşadıklarımızın şiddeti geçince geriye tortu kalır, işe yaramaz sandığımız çökelti. Oysa sebep ve sonuç artık onundur, ondadır.
- sana yazıyorum, hiçbir zaman okumayacağın mektuplar yazıyorum, kelimeler ve satırlar birbirine ölüm veriyor.
- sesin, heyecanın... sesin kulaklarımda niye çınlıyor ki? o zamanlar anlamsız bulduğum heyecanın kalbime saplanıyor.
- "Bir daha hiç kavga etmeyelim.." Ne vardı bu sözde? Hiçbir şey. Her şey. Öylesine içten söylenmişti ki, öylesine içten bir dilekti ki, masumiyetiyle, arınmışlığıyla alıp götürüyordu sizi, insanın insan olduğu bir anla, duyarlığa. Sonra her hatırlayışta içimi sızlattı. Her hatırlayışta, bu sözü söyleyebilecek kadar kimsenin beni sevmediğini hissettim, en çok bu koydu bana, bu sözü yitirmiş olmak, bu sözün bir daha kimse tarafından söylenmeyeceğini bilmek.
- 'Yanmak', 'yakmak', 'sönmek' bunlar kötü fiiller. Anneannem 'ışığı dinlendir' derdi. Kötü fiiller, ocağını söndürmek. 'Işığı dinlendir.. Işığı uyandır.. 'Nasıl bir gönül terbiyesiydi anneanneminki?
- Bütün gün yağmur yağdı. Yağmurdan ibaret bir sonbahar. O kadar çok sevdiğim yağmur nicedir içimi acıtıyor. Yağmur, yalnız olduğumu ve sonuna kadar yalnız kalacağımı söyledi.
- Anılar yitirilmişliktir. Yitirdiğimiz her şey hüzün veriyor.
Yarın Yapayalnız İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitabımızın ana karakteri opera sanatçısı Handan Sarp.Handan Sarp bir lezbiyen. Toplum tarafından doğru karşılanmaz diye kendini saklamış ve kendini sakladığı için kendine çok kızgın aslında. Sürekli iç hesaplaşmar yapmakta. Bir gün bir modaevinde yolu Elem isimli dikişçi kızla kesişiyor. Elem fakir bir ailede büyümüş ve sosyal statü olarak Handan Sarpla aralarında dağlar var. Kitap bu iki kadının aralarındaki ilişkiyi uzun uzadıya ele almış inişleri,çıkışları duygu karmaşaları, aralarındaki kültür farkı... Selim İleri ismini hep duyduğum bir yazardı yazarla tanışmam bu kitapla oldu. Alıntı yapılabilecek çok fazla cümle vardı kitapta. Yazarın Türkçeyi kullanma şeklini sevdim. Son olarak kitabı tavsiye eder miyim ? Valla ben okurken çoğu zaman çok sıkıldım çünkü romanda çok da fazla olay yok genel olarak iç konuşmalar Handan Sarpın dilinden yazılmış. Sizi heyecanlandırıp meraklandıracak bir olay yok. Şunu da ekliyeyim bazı bölümler o kadar ustalıkla kaleme alınmış ki o kadının kalabalıklar içindeki yalnızlığını yüreğinizde hissedebiliyorsunuz. Ama eşcinselleri bir nebze olsun anlayabilmek istiyorsanız okuyun derim. Değişik bakış açıları kazanabilirsiniz. Aşkın çeşit türlü hâlleri var işte bu roman da onlardan birini tüm çıplaklığıyla ele almış. (Selin)
Aşkı anlatıyor bu kitap. Aşkın hallerini.. başlangıçta müthiş duygular yaşatan ve hep bu sekild3 süreceğini düşündüğünüz, yaşamınıza anlam kattığına inandığınız o mucizevi duygu.. Ve pek çoğumuz biliyoruz ki başladığı gibi kalmıyor. Aşktan önce nasıldınız, nasıl yaşardınız, neyle mutlu olurdunuz, unutturuyor insana. Ayrılık.. bitmek zorunda olması, yarim kalmışlık. Bir daha tamamlanamama ihtimali.. kanayan zamanla ince bir sizi ya dönüşen öldürmeyen ama yaşatmayan kıymık batısı gibi. Aşk kimde olursa olsun güzel ve acı. Eşcinsel opera sanatçısı Handan Sarp'in ilişkilerini ve en son tutuklu kaldigi aşkı Elem'in hikayesini anlatiyor kitap.Gerçek bir yaşantıdan kurgulanmış. Aşk gerçekten bu kadar zorken onun yaşadığı daha da zor. Ağlarım aklıma geldikçe gülüşlerimiz.. der ve susarım. (Elif ECVET)
Yarın Yapayalnız: (eh işte fena değil diyebileceğim bir kitap) Dünyanın meydan okunmaması gereken bir hiç olduğunu anladım. Ödemek isteyerek yaşadım hep. Oysa kimseye ödeyeceğim bir şey yoktu. (Vacip Örger)
Yarın Yapayalnız PDF indirme linki var mı?
Selim İleri - Yarın Yapayalnız kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yarın Yapayalnız PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Selim İleri Kimdir?
Bilim adamı Profesör Hilmi İleri'nin oğludur. 1968 yılında Atatürk Erkek Lisesi'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini yarıda bıraktı. 19 yaşında Cumartesi Yalnızlığı isimli ilk öykü kitabı yayınlandı. İlk yazısını 1967 yılında, Yeni Ufuklar dergisinde yayımladı.
1998 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığınca verilen Devlet Sanatçısı unvanını almıştır.
Romanlarında ve öykülerinde bireyin zengin iç dünyasını başarıyla yansıtabilen yazar,ilk eserlerinde bireyler arasındaki iletişimsizlikleri de ön plana çıkarır.
Yıllarca, Cumhuriyet gazetesinin kültür-sanat sayfasında, "Yazı Odası" köşesinde makaleler yazmıştır. Radyo ve televizyonlara bir çok program yapan yazar, 2008'in yarısında başlayan programı "Selim İleri'nin Not Defterinden"i de sunuyor. Her pazar canlı olarak yayımlanan programı, TRT-2 sunuyor. Ayrıca 2008 yılından beri Zaman Gazetesi'nin Cumartesi ekinde İstanbul'la ilgili yazılar kaleme almaktadır.
Eserleri
* Cumartesi Yalnızlığı
* Bir Denizin Eteklerinde
* Pastırma Yazı (kitap)
* Dostlukların Son Günü (1978 Sait Faik Hikaye Ödülü)
* Eski Defterlerde Solmuş Çiçekler...
* Fotoğrafı Sana Gönderiyorum
* Kötülük
Romanları
* İlkgençlik Çağına Öyküler(Derleme)
* Yarın Yapayalnız
* Bu Yaz Ayrılığın İlk Yazı Olacak
* Hayal ve Istırap
* Destan Gönüller
* Her Gece Bodrum (1977 TDK Roman Ödülü)
* Ölüm İlişkileri
* Bir Akşam Alacası
* Cehennem Kraliçesi
* Yaşarken ve Ölürken
* Saz Caz Düğün Varyete
* Ölünceye Kadar Seninim
* Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın
* Allahasmarladık Cumhuriyet (Oyun)
* İstanbul Lâle İle Sümbül
* Kafes
* Anılar; Issız ve Yağmurlu
* Daha Dün
* Oburcuğun Edebiyat Kitabı
* Evimizin Tek Istakozu
* Rüyamdaki Sofralar
Selim İleri Kitapları - Eserleri
- Dostlukların Son Günü
- Bu Yaz Ayrılığın İlk Yazı Olacak
- Destan Gönüller
- Ölü Bir Kelebek
- Hayal ve Istırap
- Mel'un - Bir Us Yarılması
- Her Gece Bodrum
- İstanbul'un Sandık Odası
- Son Yaz Akşamı
- Kamelyasız Kadınlar
- İstanbul Seni Unutmadım
- Gramofon Hâlâ Çalıyor
- Yıldızlar Altında İstanbul
- İstanbul'un Tramvayları Dan Dan!..
- Annem İçin
- İstanbul - Hatıralar Kolonyası
- Kar Yağıyor Hayatıma
- Daha Dün
- Kafes
- Ölünceye Kadar Seninim
- Bir Denizin Eteklerinde
- Yaşadığım İstanbul
- Hepsi Alev
- Yarın Yapayalnız
- Yağmur Akşamları
- Yaşarken ve Ölürken
- İstanbul - Lale İle Sümbül
- İstanbul Mayısta Bir Akşamdı
- Ayışığı
- Bir Akşam Alacası
- Bu Yalan Tango
- Cemil Şevket Bey, Aynalı Dolaba İki El Revolver
- İlk Gençlik Çağına Öyküler - Birinci Cilt
- İlk Gençlik Çağına Öyküler - İkinci Cilt
- İstanbul, İlk Romanımda Leylak
- Kapalı İktisat
- Kırık Deniz Kabukları
- Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsan
- Oburcuk Mutfakta
- Peride Celal'e Armağan
- Saz Caz Düğün Varyete
- Solmaz Hanım, Kimsesiz Okurlar İçin
- Cehennem Kraliçesi
- Cumartesi Yalnızlığı
- Ölüm İlişkileri
- Pastırma Yazı
- Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu
- Evimizin Tek Istakozu
- Kırık İnceliklerin Şairi Behçet Necatigil
- Eski Defterde Solmuş Çiçekler
- Hüzün Kahvesi
- Fotoğrafı Sana Gönderiyorum
- O Aşk Dinmedi
- Türk Romanından Altın Sayfalar
- Düşünce ve Duyarlık
- İlk Gençlik Çağına Öyküler - Üçüncü Cilt
- Sona Ermek
- Nam-ı Diğer Kaptan - Attila İlhan'ı Dinledim
- Hatırlıyorum
- Yalancı Şafak
- İstanbul Bu Gece Yine Sensiz
- Cahide
- Beklenen Sevgili
- Kumkuma
- Geçmiş, Bir Daha Geri Gelmeyecek Zamanlar
- Ay Hala Güzel
- Uzak, Hep Uzak
- Seni Çok Özledim
- Destan Gönüller - Fotoğrafı Sana Gönderiyorum
- Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın
- Bir Gölge Gibi Silineceksin
- Oburcuğun Edebiyat Kitabı
- Rüyamdaki Sofralar
- Anılar; Issız ve Yağmurlu
- Yaşadınız Öldünüz Bir Anlamı Olmalı Bunun
- Kırık Bir Aşk Hikâyesi
- Kötülük
- İstanbul Öyküleri
- Gece Sirenleri
- Perisi Kaçmış Yazılar
- Düşüşten Sonra
Selim İleri Alıntıları - Sözleri
- Çünkü benim hasta, zayıf bir kalbim var, sizin kavi, parlak bir tebessümünüz… Çünkü ben şairim ve siz pürşiir ve hayal, siyah, ilahi gözlere maliksiniz… (İlk Gençlik Çağına Öyküler - Birinci Cilt)
- Hayatımın bir yara olduğunu söyledim mi? Kalp yarası değil. İşleyen, cerahatli bir yara, Hiç kapanmadı. Bu yüzden insanlardan ve aşktan uzak durmaya çalıştım. (Yarın Yapayalnız)
- Trenden indim,yine Yedikule.Saat henüz erken ; değerli dostum Sarkis Açık'la buluşacağım ,Safa Meyhanesi'ne gideceğiz .Şöyle yürümek geçti içimden. (Yıldızlar Altında İstanbul)
- Dünyanın bütün acısını yazdım! saniyordun. Sonra cam kırıkları. Yazdığın her satır cam kirigiydi. hayal kırıklığı, dusbozumu da diyebilirsin. (Fotoğrafı Sana Gönderiyorum)
- - Evliliğe karşı mısın? + Hayır. Birbirini sevmeyen karı kocalara karşıyım, mutsuz çocuklara, sevgisiz evlere karşıyım. (Kırık Bir Aşk Hikâyesi)
- Belki bu yüzden uzun yıllar böyle şifresini çözememiş olduğum kitaplara karşı bir çekingenlik, ürkeklik hissettim. Kitapları özellikle romanları gitgide hayatın ta kendisi gibi görmeye başlayacaktım. (Hatırlıyorum)
- Bu mâzi hastalığı beni mahvetti. (Saz Caz Düğün Varyete)
- Olduğum gibi yaşamalıyım. Bir yaşama acemisi olarak. Ustalıklarda gözüm yok. (Destan Gönüller - Fotoğrafı Sana Gönderiyorum)
- Aynı dili konuşmalarına karşın, çoğu kez, kimse kimsenin dilinden anlamıyordu. (Son Yaz Akşamı)
- İşte o arada 1960 darbesi oldu. Darbe olmadan çok karışık bir durum vardı. Menderes, solcuları Anadolu'nun çeşitli yerlerine sürmeye karar vermişti. Hepimizin isimleri tespit ediliyordu. Birer-ikişer çağrılıp nereye gideceğimiz söyleniyordu. (Nam-ı Diğer Kaptan - Attila İlhan'ı Dinledim)
- Zamanla öğrendim. O kırılıp dökülmelerimiz, bayağılaşmalarımız, hepsi çaresizlikten. (Solmaz Hanım, Kimsesiz Okurlar İçin)
- Kalbimdeki şarkı bitti. (Destan Gönüller - Fotoğrafı Sana Gönderiyorum)
- Daima yenilik,daima eylem,daima devinim! (Saz Caz Düğün Varyete)
- Yaşadıklarımızın şiddeti geçince geriye tortu kalır, işe yaramaz sandığımız çökelti. Oysa sebep ve sonuç artık onundur, ondadır. (Yarın Yapayalnız)
- Zamanın yıpratıcılığını silemezsin: Eskimiştir, sarı, pembe, mavimsi krizantemlerin rengi atmıştır. Kirli gibi durur; istediğin kadar yıka!, zamanın kirinden pasından arındıramazsın. (Daha Dün)
- -Evliliğe karşı mısın? +Hayır. Birbirini sevmeyen anne babalara karşıyım. Mutsuz çocuklara, sevgisiz evlere karşıyım. (Kırık Bir Aşk Hikâyesi)
- Yüreğinde bir çılgın yel esiyor. Ama o değil, beklediğin insan şimdi kimbilir nerde, (Eski Defterde Solmuş Çiçekler)
- Öyle, para yok. Biraz bohem, ama gerisinde gençlik heyecanı olan bir yaşama biçimi. Bu sohbetler, konuşmalar arasında ikide bir de şu konu ortaya geliyor: Nazım Hikmet cezaevinde haksız yere yatıyor, onu mutlaka kurtarmak lazım, bu da uluslararası bir hareketle olur... (Nam-ı Diğer Kaptan - Attila İlhan'ı Dinledim)
- Sessizliğinde, kendini teslim edişinde, gözlerinin o kadar saf ve duru bakışında insanı çıldırtan bir acı vardı. (Annem İçin)
- Eski evlerin hayatı insanları tabiattan şimdiki apartmanlar gibi ayırmazdı. Eve bahçeden geçilir, bahçe sulamak için bir kuyudan su çekilir, çiçekler bahçeden evlere girer, lavanta çiçekleri temizliği duyuran kokularını yataklara dökerdi. İnsanlar ne tattıkları zevkleri değiştiren mevsimleri, ne de sevdikleri hayvanları düşünmemezlik edemezlerdi. Evin en rahat köşelerinde kediler horlardı. Abdülhak Şinasi Hisar, Boğazifi Mehtapları, 1942. (Yıldızlar Altında İstanbul)