Yetenekli Bay Ripley - Patricia Highsmith Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Yetenekli Bay Ripley kimin eseri? Yetenekli Bay Ripley kitabının yazarı kimdir? Yetenekli Bay Ripley konusu ve anafikri nedir? Yetenekli Bay Ripley kitabı ne anlatıyor? Yetenekli Bay Ripley PDF indirme linki var mı? Yetenekli Bay Ripley kitabının yazarı Patricia Highsmith kimdir? İşte Yetenekli Bay Ripley kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Patricia Highsmith
Çevirmen: Esra Birkan
Orijinal Adı: The Talented Mr. Ripley
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9789750700408
Sayfa Sayısı: 280
Yetenekli Bay Ripley Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Patricia Highsmith’in bütün dünyada okur kitleleri kadar sinemaseverler tarafından da tanınan ve beğenilen ünlü “Ripley” dizisi ilk defa bütün romanlarıyla Türkçede. 1955’te Yetenekli Bay Ripley’yle başlayan serüven, Ripley Yeraltında (1970), Ripley'nin Oyunu (1974), Ripley ve Peşindeki Çocuk (1980) ve Ripley Su Altında’yla (1991) devam etmişti.
Dizinin ilk kitabı Yetenekli Bay Ripley’de, New York’ta yaşayan hırslı, zeki ve kurnaz bir genç olan Tom Ripley’yle tanışıyoruz. Ripley, zengin bir ailenin, aile işlerine sırt çevirmiş oğlu Dickie’yi geri getirmek üzere İtalya’ya gönderilir. Dickie’nin yaşamı onu öylesine cezbeder ki, Dickie gibi olmak, ona yakın olmak arzusu Ripley’de kısa sürede bir takıntıya dönüşür.
Bu takıntı, edebiyat tarihinin en unutulmaz antikahramanlarından birini doğuracaktır.
Yetenekli Bay Ripley Alıntıları - Sözleri
- İsmim beni belirliyor. Herkes öncelikle adımı, sonra işimi, son olarak da yaşımı öğrenmek istiyor. Kimse "en büyük korkun ne?" diye sormuyor.
- İnsana varlığını hatırlatan, varolmanın tadını çıkarmasını sağlayan sahip olduğu eşyalardı.
- Kendisi gibiydi ama kendisi değildi.
- İnsanın ruhu gözlerinden okunur.
- Kendim olmak için dayanılmaz bir ihtiyaç duyuyorum.
- Beklentinin kendisinin, onu yaşamaktan daha güzel geldiğini fark etti.
- Nefret ettiği bir duygu varsa, o da birinin, herhangi birinin kendisini izlediği duygusuydu.
- Yalnızdı ve tek kişilik bir oyun oynuyordu.
- Her geçen gün onun kişisel güvenliğini artırırken varoluşunun anlamsızlığını da vurgulamıştı.
- Bir işe yaramayan, korkularla dolu, tanımadığı ortamlarda terleyen, konuşmayı sevmeyen, rahatlamasına alkolün yetmediği, zavallı bir adamım.
- Birlikte geçirdiğimiz güzel anlar için teşekkür ederim sana. Onlar, müzede korunan ya da kehribar içinde donup kalan nesneler gibi biraz gerçekdışı bir nitelik kazandı.
- Dostça bir gülüş genellikle mucizeler yaratırdı.
- Bazen, cinayet işlediğini tümüyle unutabildiğini fark etmişti.
- Dickie' nin polis tarafından sorguya çekilmiş olmasından ötürü hem sıkıldığını, hem öfkelendiğini, tanıdıkların ve yabancıların telefonlarıyla rahatsız edilmemek için evinden otele taşınmak zorunda kaldığını açıkladı. Dickie'nin resim çalışmalarında umduğu başarıyı gösterememesinden ötürü duyduğu üzüntüyle düş kırıklığını da kattı işin içine. Dickie'yi inatçı ve gururlu bir delikanlı, babasından korkan ve o korku yüzünden adamın isteklerine karşı koymakta direnen, yabancılara da, dostlarına da cömert davranmakla birlikte ruh hali çok çabuk değişebilen -bir an dostluk gösterirken bir an sonra surat asıp içine kapanan- ne yapacağı kestirilemeyen bir insan olarak tanıttı.
- Hastalık geçiren, bu yüzden çevresindekilere sıkıntı yaratan, yine de, iyileştikten sonra tatlı bir söz bekleyen bir çocuk gibi alınmıştı.
Yetenekli Bay Ripley İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Yalanım görülüyor mu?: Bazen bir yalan söyleriz; herkes yalınımızı biliyormuş da her an bizi bununla yüzleştirecek, yerin dibine sokacak, gururumuzu kıracak gibi gelir. Ama bizden başka pek fazla kimse bizim söylediklerimizle ilgilenmediği için bu yalan da diğer sözlerimiz gibi havaya uçuşup gider genelde. Yalanımızla yüzleşmeyeceğimizi anlayınca gelen rahatlama ve bir daha asla kendimizi bu duruma düşürmeyeceğimize dair içimizden ettiğimiz yeminler sanırım herkese tanıdıktır. Kitap farklı frekans ve yoğunluklarla bu hissi tekrar tekrar yaşattı. (CUCU)
Spoiler var! !!! Öncelikle kitap klasik polisiyelerden çok farklı, hatta bence polisiye sayılmaz. Olayların çoğu İtalya'da geçiyor o yüzden oraları geziyormuş gibi oldum. Kahramanımız Tom Ripley bir arkadaşının babası tarafından, oğlu Dickie'yi Amerika'ya geri dönmeye ikna etmesi için İtalya'ya yollanıyor. Ancak Dickie'yi ikna edemiyor ve onunla yaşamaya başlıyor. Zaman içinde kıskançlık yapıp arkadaşının yerine geçmek istiyor ve bu yüzden onu öldürüp denize atıyor. Fiziksel olarak benzedikleri için bir süre onun kimliğiyle yaşıyor, parasını yiyor. Başka ayrıntılar da var ama uzatmayayım, başka bir cinayet daha işliyor. Polis araştırıyor ama bir sonuca varamıyor. Ben son ana kadar yakalanıp cezasını çekmesini bekledim ama biraz zekası biraz da şansı sayesinde her şeyden sıyrıldı hatta öldürdüğü çocuğun mirasına kondu. Bu yüzden sonu hoşuma gitmedi. Masum iki insanı öldürdü ama kral gibi yaşamaya devam etti. Yazıldığı tarih düşünüldüğünde yakalanmaması normal karşılanabilir ama bugün olsa kesin yakalanırdı. Vakit bulursam serinin diğer kitaplarını da okurum belki. (Gülşah A)
Bana polisiye değil daha çok sosyolojik bir kitap gibi geldi. Özellikle Tom Ripley'in karmaşık ruh hali çok güzel ve gerçekçi anlatılmış. Daha sekiz yaşındayken Dottie teyzesinden kurtulmaya yeminler ederek, düşlediği şiddet sahneleri ile başlayan gidip gelen aklı, ruhsal değişimleri, korkulari, kendini her seferinde haklı çıkarması, başkasının yerine geçme isteği ve kabiliyeti, insan öldürmekten dolayı kisa suren pişmanlığı, tasarlayarak bilinçli şekilde olayları kurgulamasi, insanlari yönlendirmesi ve şansının hep yaver gitmesi kitabı okunabilir kılmış. Monoton olmayan bir kitap. Bence psikolojik olarak hasta bir bireyin yakınımızda yaşarken ne kadar tehlikeli olabileceğinin somut, ete kemiğe bürünen şeklidir Tom Ripley. (Selfinaz Çıldır)
Yetenekli Bay Ripley PDF indirme linki var mı?
Patricia Highsmith - Yetenekli Bay Ripley kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yetenekli Bay Ripley PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Patricia Highsmith Kimdir?
Patricia Highsmith (19 Ocak 1921 - 4 Şubat 1995) daha çok psikolojik gerilim romanlarıyla tanınan, kitapları 20'den fazla filme kaynaklık etmiş Amerikalı polisiye yazarı.
Hayatı
19 Ocak 1921'de Mary Patricia Plangman olarak Teksas'ta doğdu. Altı yaşında ailesiyle birlikte New York'a geldi, orada eğitim gördü. Yazar olmaya 16 yaşındayken karar verdi. İngilizce kompozisyon, dramaturji ve kısa hikâye yazımı dersleri aldığı Barnard College'den 1942 yılında mezun oldu. 1942 ve 1948 yılları arasında New York ve Mexico'da yaşadı, çizgi romanlar için hikâyeler yazdı.
İlk romanı Strangers on a Train (Trendeki Yabancılar) 1950'de yayımlandı ve ses getirdi. Alfred Hitchcock'un 1951'de bu romanı aynı isimle filme uyarlaması ile büyük ün kazandı. Peşisıra diğer romanları da sinemaya uyarlandı. The Blunderer (Becerksiz) 1954'te, This Sweet Sickness (Tatlı Hastalık) 1960'ta, The Talented Mr. Ripley (Becerikli Bay Ripley) 1955'te, Ripley's Game (Ripley'nin Oyunu) 1974'te sinemaya uyarlandı.
1991'de yazdığı Su Altında Bir Ripley Serüveni adlı kitabını, Filistin intifadasına ve Kürtlerin mücadelesine adadı. İthaf sayfasına şu notu düştü: "İntifada’nın ve Kürtlerin ölülerine, ölenlerin, hangi ülkede olursa olsun baskıyla mücadale edenlere, yalnızca sayılmak için değil de vurulmak için ayağa kalkanlara… " Ne var ki, bu ithaf yazısı İsrail ve Türkiye edisyonlarında yer almadı.
1963 yılında Avrupa'ya taşındı, ömrünün son 12 yılını İsviçre Locarno'da geçirdi. 4 Şubat 1995'te lösemiden hayata veda etti.
Ödüller
1946 : O. Henry Ödülü, En İyi İlk Hikaye, "The Heroine"
1951 : Edgar Ödülü, En İyi İlk Roman Adayı, Strangers on a Train
1956 : Edgar Ödülü, En İyi Roman Adayı, The Talented Mr. Ripley
1957 : Grand Prix de Littérature Policière, Uluslararası Ödül, The Talented Mr. Ripley
1963 : Edgar Ödülü, En İyi Kısa Öykü Adayı, "The Terrapin"
1964 : Dagger Ödülü İngiliz Polisiye Yazarlar Derneği En İyi Yabancı Roman Ödülü, The Two Faces of January
1990 : Chevalier dans l'Ordre des Arts et des Lettres Fransa Kültür Bakanlığı
Patricia Highsmith Kitapları - Eserleri
- Yetenekli Bay Ripley
- Kadın Düşmanlığı Üstüne Küçük Öyküler
- Trendeki Yabancılar
- Carol
- Ripley Yeraltında
- Ripley'nin Oyunu
- Fidyecinin Peşinde
- Cam Hücre
- Su Altında
- El Sürçmesi
- Ripley ve Peşindeki Çocuk
- Ocak Ayının İki Yüzü
- Derin Sular
- Tatlı Hastalık
- Beceriksiz
- Baykuş Çığlığı
- Merhameti Ertelemek
- Küçük G: Bir Yaz Masalı
- Carol
- Sokakta Bulundu
- Edith'in Güncesi
Patricia Highsmith Alıntıları - Sözleri
- Erkekler bütün kadınların birbirine benzediğini söylerlerdi, oysa ona sorsanız erkeklerin hepsi birbirine benzerdi. Hepsinin istediği tek bir şeydi. Kadınlar hiç değilse, kürk mantolar, pahalı kokular, Bahamalar'da tatil, lüks deniz gezileri, mücevher isterlerdi, kısacası bir sürü şey. (Kadın Düşmanlığı Üstüne Küçük Öyküler)
- Acı hızla azalmaya başladı, çekilen bir taşkın gibi, kuruyan bir okyanus gibi. Cennet gibi. Hoş, tatlı bir dalgalanma kapladı başını yavaşça dans edermişçesine, hafif bir müzik gibi. (Cam Hücre)
- Polisiye romanlar iyidir. Her çeşit insanın cinayet işleyebileceğini kanıtlarlar. (Trendeki Yabancılar)
- Yağmurlu günlerde odasında oyalanmaktan ve şiirleri üzerinde çalışmaktan hoşlanırdı Rydal. (Ocak Ayının İki Yüzü)
- "Sana göre günler çabucak geçip gidiyordur, ama burada bitmek bilmiyor." (El Sürçmesi)
- Kimi kızların hüzün ve ölüm anlamına gelmesi çok garip. Kimileri de güneş ışığına benzer, yaratıcılığı ve neşeyi çağrıştırır ama aslında anlamları ölümdür. (Ripley ve Peşindeki Çocuk)
- -Bazen belirli bir zaman ister. İnsanlara ikinci bir şans tanımak gerektiğine inanmıyor musun? -Ama neden? Zevk almıyorum. Üstelik onu sevmiyorum. -Bu sorunu çözersen belki de onu sevebileceğini düşünmüyor musun? -İnsanlar yatma meselesini çözünce mi aşık oluyorlar? (Carol)
- Güven duygusu sıradan bir hayal olabilirdi ama devam ettiği sürece diğer her şey kadar gerçek değil miydi? Başka ne vardı? Mutluluk, bir zihinsel davranış biçiminden başka neydi ki? (Ripley'nin Oyunu)
- "do people always fall in love with things they can't have?" "always," carol said. (Carol)
- “Başına geleceklerden hiç korkmaması,inişe geçtiğinin en önemli kanıtı değil miydi,daha iyi bir kanıt bulabilir miydi arasa?” (Trendeki Yabancılar)
- "Bugüne kadar birçok kez yalnız olduğumu sanmıştım, ama buradaki yalnızlık bambaşka." (El Sürçmesi)
- bu dünyada her şey mümkün, öyle değil mi? (Beceriksiz)
- Habersizlik iyi haberdir derler ya, (Ocak Ayının İki Yüzü)
- Zaman zaman, çoktan ölmüş biri gibi hissediyorum kendimi. İşin ilginç yanı benliğimin parçalara ayrıldığını, kişiliğimin yok olduğunu anlayacak kadar bir ben kalmış bende. (Ripley Yeraltında)
- "İnsanlar hep elde edemeyecekleri şeylere mi aşık olurlar?" Carol gülümsedi. "Hep," dedi. (Carol)
- Benimle tanıştı, kör talih işte. (Su Altında)
- “Perhaps it was freedom itself that choked her.“ "Belki de onu boğan, özgürlüğün kendisiydi." (Trendeki Yabancılar)
- “Benliğindeki kötülüğün bütünlüğüne inanıyorsa, bunu açığa vurmaktan kaçınmanın da doğal olduğuna inanması gerekiyordu.” (Trendeki Yabancılar)
- Her kuşak bir şeylerin işlevini yitirmesini yaşıyor, sonra da umutsuzca sarılacak yeni bir şey arıyorlardı. (Ripley ve Peşindeki Çocuk)
- Tom, "yerdeki bir adama asla vurma" diye düşündü ve Pritchard'ın bu kez tam karnına şiddetli bir tekme daha indirdi. (Su Altında)