Aksa Tufanı

7 Kasım 2023 sabahı Hamas’ın askeri kanadı İzzettin El-Kassam Tugayları İsrail`lin “Filistinlilere ve Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı bir saldırı başlattı.

 

Gazze İsrail sınırındaki Beyt Hanun Erez sınır kapısını ele geçirildikten sonra içerdeki yerleşim yerlerine girdi.

 

İşgalci rejim İsrail’in yüzyıldır baskın, hırsızlık, keyfi tutuklama, öldürme, evleri yıkma gibi zulmü her gün artarak devam ediyor.

 

Dünyanın dört bir yanından getirilen Yahudiler, Siyonist politikaların hedefleri doğrultusunda zorla Filistinlilerin mülklerine ve evlerine el koyuyorlar. Bunlara her ne kadar “yerleşimci” deniliyor ise de aslında hırsız demek gerekir.

 

Yüz gündür başta ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya olmak üzere batılı devletlerin açık desteğiyle Gazze hunharca bir saldırıya maruz kalmaktadır.

 

Kassam Turgay’larına karşı çıkmaktan korkan Siyonist askerler sivil hedeflere gaddarca saldırmaktadır. Hastane, okul, cami, kilise ve sivillerin oturduğu evler ağır top ve füzelerle vurulmaktadır.

 

Netanyahu’nun Gazze’ye işgale giden askerlere yazdığı mektupta Eski Ahit’te Tanrı’nın İsraillilere “Hepsini yok edin. Çocukları, bebekleri, esirgemeyin.” Zihniyetiyle soykırım telkin ediyordu. İsrail askerleri cepheye giderken şu şarkıyı söylüyorlardı: “Amlakın soyunu kurutun, olaylara karışmamış sivil yoktur.”

 

Şimdiye kadar 10 bin 300 çocuk, 7 bin 100 kadın olmak üzere 23 bin 843 Filistinli öldürüldü, 60 bin 317 kişi de yaralandı. Gazze’yi yaşanmaz hale getirmeyi amaçlayan ve soykırıma varan bu vahşi saldırıların amacı Filistinlileri topraklarından göç ettirmektir.

 

Yaklaşık 750 bin Filistinli’nin 15 Mayıs 1948 tarihinde topluca göç ettirildiği ve büyük felaket anlamına gelen Nakba’nın tekrarını amaçlanmaktadır.

 

Ancak İsraili’in havadan, denizden ve tanklarla karadan acımasız saldırılarına rağmen 2 milyon 300 bin Gazze halkı “Ya!Şehadet Ya! Zafer” şiarıyla topraklarını terk etmeyeceklerini belirtiyorlar.

 

Kassam Tugaylarının İşgale karşı destansı direnişi Dünya savaş literatüründe özgün yerini almaya başladı. Ellerinde “Yasin 105” dedikleri roketlerle İsrail’in meşhur Merkava taklarını imha ediyorlar. “Şuvaz” adlı el yapımı patlayıcıyı sıfır mesafeden tanklara ve zırhlı buldozerlere yapıştırarak dünya savaş stratejisine yeni bir şekil kazandırdılar.

 

Savaş farklı katmanlarla bütün şiddetiyle devam ederken enformasyon alanında Hamas alanı kontrol etmeyi başarıyor. Sözcü Ebu Ubeyde’nin açıklamalarını başta İsrail olmak üzere bütün dünya kamuoyu ilgiyle takip ediyor.

 

İsrail’in ölü ve yaralı askerlerinin gerçek sayılarını gizlediğini kendi halkı da biliyor. Bu nedenle Ebu Ubeyde’nin verdiği rakamların daha güvenilir olduğu kanaati hakimdir.

 

Sosyal medyaya yansıyan ve unutulmaz sözlerden bazıları;

 

Canlı şekilde girip ceset olarak çıkacaksınız.

 

Tel Aviv yanacak, Kudüs özgürlüğüne kavuşacak.

 

Allah ın izniyle sizi avlıyacağız hayali devletinizi yerle bir edeceğiz.

 

Size cehennem ateşini tattıracağız.

 

Tohumlar yeşerdi ve özgürlük şafağı doğdu.

 

İlerle… korkunun gölgelerini göreceksiniz.

 

Gökyüzünün gazabı.

 

Ebu Ubeyde’nin Beren ve Bahreyn ve cevven “nereden gelirseniz gelin” sözü adeta savaşın mottosu oldu.

 

İsrail’in yalanlarının ortaya çakmasında kask kamaralarından yansıyan HD görüntülü videolar sosyal medya mecralarında izlenme rekorlarını kırmaktadır.

 

Birleşmiş Milletler’in kararları ABD’nın veto etmesi nedeniyle adeta işlevsiz hale gelmiştir. Hamasın lojistik imkanı olmadığı düşünülerek İsrail’e zaman kazandırmak amacıyla savaşın devam etmesi isteniyor.

 

İsrail esirleri kurtarma ve Hamasın askeri kapasitesini yok etme hedefine ulaşamadığı için adeta kudurmuştur.

 

Suriyede de askeri danışman olarak bulun İran Devrim Muhafızları komutanı Seyid Razi Musavi, Lübnan da Hamasın iki numaralı ismi Salih Aruri ve Hizbüllah’ın komutanlarından Visam Hasan El Tavil öldürüldü.

 

Hamas karşısında çok sayıda kayıp verilmesi, kamuoyunda artan baskı ile sıkışan İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu savaşın yayılmasını, ABD ve batılı müttefiklerinin dahil olacağı bölgesel bir savaşa dönüşmesini istemektedir.

 

Ancak Vietnam, Irak ve Afganistan işgallerinin ABD ile Batılı ülkelerinin hafızasında bıraktığı iz temkinli davranmasına neden olmakta, bir maceraya girişmelerini önlemektedir.

 

Dünyanın dört bir yanında İsrail müttefiği Devletlerde dahil olmak üzere insanlık vicdanı ayaktadır. Kitlesel gösteri ve İsrail sermayeli malların boykotu siyasi karar vericileri derinden düşündürmektedir. Burda karşımızı siyasi elitlerin görmezden geldiği insanlık ortak değerlerinin sivil inisiyatifi oluşturan duyarlı kitleler tarafından sahiplendiği görülmektedir.

 

Hükümetlerin kaderinde belirleyici olan kamuoyu siyonist işgale ve soykırıma karşı Filistin halkının haklı davasını desteklemektedir.

 

Batının afyonlu propaganda araçları amaçlarını, şerefli ve vicdanlı insanlara kabul etmekte zorlandıkları görülmektedir.

 

Gazze’ye uygulan abluka ve ambargo Filistinlilerin açlık, susuzluk ve ilaçsızlık ile de karşılamalarına neden oldu. Tedavi edilemeyen yaralıların çoğu vefat etmektedir.

Canlı yayında 8 milyar insanın gözü önünde bir halk işgal, abluka, ambargo ve modern silahlarla yok edilmek isteniyor.

 

Ülke olarak fiili tepki Yemenden geldi. Yemen’nin İsrail Limanlarından kalkan ve varan gemilere engelleyince ABD ve İngiltere öncülüğündeki ülkeler tarafında saldırıya uğradı.

 

Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail’in soykırımdan yargılanması ve savaşın durdurulması için ihtiyati tedbir almak üzere Uluslararası Adalet Divanına başvurdu. Apartheid rejimine karşı destansı mücadele veren özgürlük savaşçısı Mandalla’nın çocuklarının asil duruşu tarihe altın harflerle yazılacak.

 

Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphose Uluslararası Adalet Divanına İsrail’e karşı açtıkları sokırım davasına ilişkin, “Hiçbir zaman kendimi bugünkü kadar gururlu hissetmemiştim.” dedi. Kendi şahsında Güney Afrika halkını kutluyorum.

 

İsrail dünyanın vicdan sahibi insanlarının gözünde ve gönlünde kaybetmiştir. Bundan böyle Filistin, Hamas ve Ebu Ubeyde ismi İzzet, şeref ve direnişi hatırlatacak, zaferin muştusu olarak görülecektir.

 

Ya Rab!

Tü teyre ebabil

Bişîne ser Îsraîl

 

Helak bıke yeku yek

Bi renge es-Habî fîl