matesis
dedas

Büyükşehir Mardin Seçimini Yapıyor (2)

Büyükşehir Mardin Seçimini Yapıyor (2)

Seçimin Dili

Bir önceki yazımda yerel dinamiklerin dikkate alınması gerektiğinden, encümen listesinde yer alacak isimlerin seçimin kazanılması veya kaybedilmesinde etkin rol oynayacağından bahsetmiş, gelecek yazımda Mardin Büyükşehir Belediye Başkan adayları ile ilgili değerlendirme yapacağımı söylemiştim ama önemine binaen seçimin dili ve seçim güvenliği ile ilgili paylaşımları öne almak isterim.

Hafta içerisinde bir çok partinin isim listelerini teslim etmesinin ardından hareketlilik ve heyecanda başlamış oldu

Artıları veya eksileri ile bu isimlerin sahada kullanacağı dil ve ikna kabiliyeti şüphesiz oy oranlarını da etkileyecektir.

Seçime katılan her bir siyasi parti için elbette belediye başkanlığını kazanmak önemlidir. Siyasi rekabet ise seçimlerin olmazsa olmazlarındandır ve sürmelidir.

Projeleri yerine bel altı siyaseti ile seçimi kazanmayı uman adayların bu davranışının halk nezdinde ters tepeceğini ve kabul görmeyeceğini rahatlıkla söyleyebilirim.

Ayrıca, hassas bir süreçten geçen bölgemizde ötekileştirme üzerine yapılacak propaganda da kabul görmeyecektir.

Birde geçmişe dair (yaşanmasını tabi ki hiç kimsenin arzu etmediği olayları ısıtmak suretiyle) oy devşirmeyi düşünenler olacak ki, bunlar da büyük ihtimalle hayal kırıklığına uğrayacaktır.

Seçmenin eski seçmen olmadığının, sert söylem ve eyleme prim vermeyeceğinin farkında olan partilerin yakın zamnalarda Hudapar ve BDP tabanı arasında bilinçli olarak oluşturulmaya çalışılan çatışma ortamına karşın parti tabanını tahrik yerine teskin etmeye çalışması seçimin dili açısından olumlu bir gelişmedir.

Elbette seçimin bir cilvesi olarak seçim çalışmaları sürecinde ufak sürtüşmeler yaşanacaktır ama bunu daha ileri götürmeden tamamlanacak seçimlerde belki bazı adaylar seçilecek, bazı adaylar elenecektir ama seçimin en büyük kazananı halkın huzuru olacaktır.  

BDP’nin Alfabe Hassasiyeti

Şehir mobilyaları ve afişlere yansıyan aday reklamlarında dikkatimi çeken ince bir noktayı daha paylaşmak isterim.

Hem BDP Artuklu adayı Emin Irmak, hem de büyükşehir bağımsız adayı Ahmet Türk’ün reklam panolarında Türkçe, Kürtçe ve Arapça dillerinde tanıtım yapılmış.

Birçok parti farklı dillerde tanıtım hazırlamış ama BDP, bilbord ve afişlerindeki Arapça hitabı latin alfabesi yerine orijinal Arapça (Kur’an) alfabesi ile yazarak bir adım öne geçmiş durumda.

Seçim sürecine girmezden önce sayın Türk’le yaptığım kısa bir sohbette, bölgede yaşayan Arapların gerek köy tabelaları, gerekse diğer tanıtımlarda orijinal Arap (Kur’an) alfabesinin kullanılması ve latin alfabesi komedisi ile yozlaştırılmaması gerektiği yönünde görüşlerimi paylaşmıştım.

BDP camiasının hem Araplara, hem diğer partilere “sahiplendiğiniz kültürle sizden daha iyi ilgileniyoruz” dercesine ince bir propaganda yaptığını ve bunda başarılı olduğunu söyleyebilirim.

He ne kadar çeşitli platformlarda Türklere devlet eliyle yapılan harf inkılabını Kürtlerin kendi eliyle kendisine yapmaması gerektiğini, Fakiye Tayran, Ahmede Xane gibi ecdadının alfabesi ile yeniden dirilmesi gerektiğini yürekten ifade etmişsem de, bölgedeki Arapların kendi alfabesine gösteremediği hassasiyeti gösterdikleri içinde hem tebrik ediyor, hem de teşekkür ediyorum.

Seçim Güvenliği

Seçimlerin demokratik bir ortamda yapmak ve insanların kendi siyasi iradelerine uygun bir atmosferde tercihlerini yapmalarını sağlamak devletin en önemli görevlerinden biri olduğu gibi şüphesiz seçime giren siyasi partilerin de hassas olmaları gereken bir durumdur.

Yaklaşan yerel seçimlerde baskıcı ortamlara hiçbir şekilde müsaade edilmemeli ve seçmenin sandıkta vicdanıyla baş başa bırakılması sağlanmalıdır.

Eskiden seçim güvenliği denildiğinde seçilmek üzere aday olan şahıslara yönelik suikast, kaçırma ve tehdit gibi suçlardan korunmasına yönelik adayın güvenliği akla gelirdi.

Sonrasında demokrasi literatürümüze seçimlere hile karıştırma, sandık ve oy pusulalarının güvenliğini bozucu faaliyetler eklendi.

Son dönemde ise seçmenin siyasi tercihini özgürce kullanamaması,  yani seçmen güvenliği konuşulur oldu.

Bölge insanı, geçmişte baskıcı devlet görevlilerinin halkı belli partilere veya adaylara kanalize etmesi veya bölgesel baskı gruplarının belli bir partiye vermenin yanı sıra  mühürlü pusulanın resmini de cep telefonuna çekip kendisine göstermesini istemesi, veya bir ücret karşılığında Kur’ana el bastırılması gibi şeklinde gayri ahlaki ve ilkel bir seçimi tekrar  yaşamak istemeyeceği aşikardır.

Halkın özgür iradesini sandığa yansıtabilmesi için gerek partilerin, gerek başkan ve encümen adaylarının, özgür propagandanın yapılmasından tutunuz da oyların kullanılmasına kadar doğrudan veya dolaylı her türlü baskıya karşı olduklarını açıkça ortaya koymalarında fayda vardır.

Seçmenini, yani bölge insanını medeni değil de yabani gören, kaliteli belediyecilik hizmetleri yapmak veya bölgenin sosyo-ekonomik kalkınmışlığı gibi idealler yerine huzur ortamını bozacak şekilde icbar ile oy toplayan bir mantık sandıkta kazançlı çıksa da gönüllerde kaybedecektir..

Sağlıcakla Kalın

USTAD 20.02.2014

Yorumlar

Image
Ceylan Park İnsaat
15.04.2015 / 12:01

Vermiş olduğunuz bilgiler için teşekkür ederim iyi çalışmalar herkese:) http://www.ceylanparkinsaat.com

Image
ikoll tekstil
16.03.2015 / 17:16

Verilen bilgi için teşekkürler iyi çalışmalar arkadaşlar http://www.ikoll.com.tr

Image
flex bilisim
21.01.2015 / 11:05

Verdiginiz bilgiler için emeği geçen herkese çok teşekkür ederim

Yorum Yaz