matesis
dedas

Devlet Millet Kaynaşmasında Mardin

Devlet Millet Kaynaşmasında Mardin

Birçok konuda düşüncelerimi paylaşmama rağmen devletin resmi bayramları ile ilgili ne konuşur, ne katılır, ne de paylaşımda bulunurdum.

Bunda, öğrencilik yıllarımdan bu yana sevdirme yerine zorlama ile yapılan kutlamaların bilinçaltıma yerleştirdiği özel sebeplerin etkili olduğunu düşünmekteyim.

Hele bir de, Cumhuriyet bayramı kutlamaları TRT1’de sunulurken, batı kaynaklı her türlü dansı becerebilen, hangi yörede ne tür şarap meşhurdur bilen, hangi kadehle ne tür içki içileceğini öğrenmiş, Beethoven veya Rodrigo’nun konçertosunu dinlerken kendinden geçebilen, köylüyü, geleneksel yapıyı, manevi şahsiyetleri 3.sınıf saymaya alışmış, milletin ordusunu millete karşı darbeye çağırma yetkisini kendinde bulan, su gibi içki tüketilen kokteyllerin laikliğin teminatı olduğuna yürekten iman etmiş, kendisini elit tabakadan sayıp halkın ezici çoğunluğunu ötekileştirebilen insanları gördükçe bu Cumhuriyetin benimle ilgisi olmadığını düşünür dururdum.

Ta ki dün Mardin’de gerçekleşen Cumhuriyet resepsiyonuna kadar..

Oldukça kalabalık olan resepsiyona devletten ve halkın her kesimden katılım olmuştu.

Şahsım adına rahatlıkla söyleyebilirim ki 29 Ekim 2013 resepsiyonu kadar Mardin’de yoğun katılımla gerçekleşen bir cumhuriyet resepsiyonu olmamıştı.

Bununda Mardin’de devlet millet kaynaşmasını en iyi şekilde sağlayan Vali Dr. Ahmet Cengiz’den kaynaklandığını bilmek için sanırım müneccim olmaya gerek yok.

Zira bir çok kişi ile sohbet imkanı bulduğum resepsiyondaki ortak kanaat, bu kadar yoğun katılımlı bir resepsiyon görmedikleri yönünde idi ve katılımcıların bir kısmı Vali’nin hatırı olmasa bu etkinliklere katılmayacaklarını söylüyorlardı.

Devlet millet kaynaşmasına ve aradaki buzların çözülüp halkın devleti ile barışmasına örneklik oluşturan dünkü manzaradan sonra,  Cumhuriyetin,  Çanakkale ve Yemen’de şehit olan ecdadının aziz hatıralarını yüreğinde yapmacık değil gerçek manada yaşatabilen, yayık ayranın tadına hala varabilen, tandırın külleri arasından aldığı sıcak ekmeği gürüm gürüm ısırabilen, Anadolu türkülerini birçok dilde hep birlikte mırıldanabilen insanlara da ait olabileceğini görmüş olduk.

Ümidim odur ki, 1 Kasım’da açılacak Meclise başörtüsü ile girecek Mardin milletvekilimiz Gönül Bekin Şahkulubey ve diğer milletvekillerimize karşı jakoben tutum yerine özgürlüğü destekleyen bir tutum sergilenir de, Mardin’de dün devlet millet kaynaşması adına yaşanan manzaranın aynısını bundan sonrası için Mecliste de yaşayalım

Sağlıcakla kalın

Yorum Yaz