Herkese Aynı Bakmak

Değerli okurlarım, insanlar farklıdır; tenleri, dilleri, inançları, düşünceleri… Ama içlerinde taşıdıkları en temel şey aynıdır: İnsanlık. Herkese aynı bakmak, işte bu ortak insanlık paydasını görebilmektir. Birini görünüşüne, maddi durumuna, makamına, mevkisine, karizmasına ve statüsüne göre değil; yüreğine, niyetine ve davranışlarına göre değerlendirmektir.
Ayrım yapmadan bakabilmek bir erdemdir. Herkesin bir hikâyesi olduğunu, kimsenin görünenden ibaret olmadığını kabul etmektir. Birini yüceltmeden ya da küçümsemeden, sadece insan olduğu için saygı duymaktır.
Bu bakış açısı, adaleti doğurur. Güvenin temelini oluşturur. Toplumu bir arada tutan görünmez iptir belki de. Çünkü herkese aynı bakan gözlerde kibir yoktur, önyargı yoktur; sadece anlayış vardır, merhamet vardır.
Dünya daha yaşanabilir bir yer olsun istiyorsak, herkese aynı gözle, ama sevgiyle, ama adaletle bakmayı öğrenmeliyiz. Farklılıklar zenginliğimizdir; ama eşitlik, insan olmanın temelidir.
Geçenlerde kitapları karıştırırken bu konu ile ilgili olarak Özdemir Asaf ‘ın bu hayat dolu hikâyesi gözüme ilişti onu siz değerli okuyucularımla paylaşmak istedim.
Genç Kaymakam, yeni atandığı İlçeye bakmaya gitti.
İlçeyi kendi başına gezdikten sonra, ara sokakta gördüğü çay ocağında, bir bardak çay içeyim diye oturdu.
O anda 12-13 yaşlarında bir çocuk, "amca boyayayım mı?" dedi
Ayakkabısı boyalı olmasına rağmen, çocuğu kırmamak için, "tamam gel boya" dedi.
Bu arada "iyi boyarsan sana istediğin paranın iki katını veririm" deyince, çocuk:
"Ben hep aynı boyarım" dedi.
Kaymakam, "nasıl yani?" deyince,
- Öğretmenimiz; "çocuklar, ne iş yaparsanız yapın ama herkese AYNI YAPIN. Ayrım yapmayın" diye tembih etti. Ben de bu parayla hasta anneme ilaç alacağım, sana ayrım yaparsam o ilacın annemin hastalığına şifası olmaz."
Genç Kaymakam, hayatının en iyi dersini almıştı. Ağlamamak için kendini zor tuttu.
Boyacı çocuğa cebindeki en büyük parayı verirken, bir de kartını verdi.
Babası olmayan ve hem okuyan hem de hasta annesine bakmaya çalışan çocuğa ilgilenme sözü verdi.
Çocuğa o dürüstlüğü aşılayan öğretmenini de ziyaret ederek, ilçede görev yaptığı sürece ilgi gösterdi.
Boyacı çocuktan duyduğu "BİZDE HERKES AYNI OLUR" cümlesini meslek hayatında unutmamak ve hep uygulamak için, makamında masasında bulunan isimliğinin arkasına yazdırdı.
Bazen uygulamakta zorlansa da asla taviz vermemeye çalıştı.
Köşenin sözü :”Hırs, bir geminin yelkenini şişiren rüzgara benzer; fazlası batırır, azı da gemiyi olduğu yerde tutar.” (Voltaire)
Abdulbaki Akbal
S.M.Mali Müşavir-B.Denetçi
Editör: Beşir Şavur