tatlidede

Küller ve Uçurumlar - Necip Tosun Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Küller ve Uçurumlar kimin eseri? Küller ve Uçurumlar kitabının yazarı kimdir? Küller ve Uçurumlar konusu ve anafikri nedir? Küller ve Uçurumlar kitabı ne anlatıyor? Küller ve Uçurumlar PDF indirme linki var mı? Küller ve Uçurumlar kitabının yazarı Necip Tosun kimdir? İşte Küller ve Uçurumlar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 05.02.2023 04:00
Küller ve Uçurumlar - Necip Tosun Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Necip Tosun

Yayın Evi: Hece Yayınları

İSBN: 9789758274055

Sayfa Sayısı: 98

Küller ve Uçurumlar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Oraya, ufka, güneşe tırmanmak, oradan bütün olup bitenleri seyretmek istedim. Ayağımın altından yaprak hışırtıları geliyordu. Çürümüş dallar devriliyordu sağımda solumda. Ben bütün nefesimi tutup, oraya doğru yürüyordum. Yanımda haritam, önümde kılavuzum yoktu. Sadece etrafa çarpa çarpa el yordamıyla ulaştığım üç beş mihenk noktası, o kadar. ama yılmadım. Bütün gücümü kullanıp, oraya doğru yürüdüm. Her yanımda savrulma izleri vardı; yırtık kağıtlar, çarpı işaretleri konmuş afişler, dağılmış ciltler. Kararmış kerestelerin üzerinden geçtim. Altımdan gürül gürül nehirler akıyordu. Görüyordum, uzakta, ağaç dalları arasından güneş ışıkları sızıyordu. Hep yürüdüm, dirençle. Issız, kapalı kiliselerden geçtim; sönmüş mum kokuları, küflenmiş pencerelerinen taşıyordum.

Küller ve Uçurumlar Alıntıları - Sözleri

  • Paltomla akan ömrümün, ruhumun üstünü örtmeliydim.
  • İnsanlar akıyor yanımda, gürültülü otobüsler..
  • Gece kalkmalıyım, örtmeliyim üstünü şehrin. Uyanıyorum, ölü taşlar akıyor içime.
  • Solgun bir renkte ağır ağır akıyor zaman.
  • Her yanımda savrulma izleri vardı.
  • Yolculukların tadını da sırrını da çoktan unuttuk.
  • O susuyor ama sesler hiç kesilmiyordu.
  • Sıkıştırılmış mekanlarda ruhlara çizgiler çekiyorlardı.
  • Ellerimi uzatıyorum; zaman, ötesi, sırlar.
  • Heybemde imgeler, acz ve iddia...

Küller ve Uçurumlar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Necip Tosun'un hayatı sorguladığı hikaye bölümleri içeriyor eser. Yazarın sorgulama tarzı ve bakış açısı özgün bir haldeydi son derece bana göre. Üslubunu sevdim, yormuyor ve düşündürüyor insanı. Okumanızı tavsiye eder, sağlık ve ilim ile kalın inşallah derim. Leyl (leylünehar)

" Biliyorum ki aldanır insan, bir tramvaya, bir yıldıza, bir hayata. Aldanır yağmura, kara, ay ışığına. Bir virajda ansızın bir şimşeğe yakalanacağını bile bile aldanır insan, biliyorum, aldanır." . . Dergâh Dergi'deki yazılarını ilgiyle takip ettiğim Necip Tosun 'un okuduğum ilk kitabı. Benim deyimimle kalemiyle tanışmaya, öyküleriyle hayatı sorgulamaya geç kalmışlığım. Edebiyata, kaliteli eserlere ilginiz, merakınız varsa bence edebiyat dergilerini takip etmelisiniz. Küller ve Uçurumlar kitap on dört öyküden oluşan incecik 93 sayfalık bir kitap ama derin derin kanatıyor yaralarınızı "şıp şıp... " Bir masal tadında anlatımı var yazarın ama masal dediysem sizin aklınıza mutlu masallardan ziyade Kibritçi Kız masalı gelsin bu kitabı masal ile bağdaştırabilmek için. On dört farklı Kibritçi Kız hikâyesi... Uzak maviliklerden gelenler, tramvaylara, kameralara aldananlar, ılık ılık akan sıvıyı kaybolmaya yüz tutan bilinçlenle seyredenler, köprülerde üşüyenler, eski zaman plaklarına, eski zaman düşlerine gönlünü kaptıranlar, hiçbir teselli sözcüğünün fayda etmeyeceği anneler ve daha fazlası hikayelerin kahramanları... İlmek ilmek içimize yerleştirdiği ise közü kalmamış hayatların küllerini uçurumlardan aşağılara savurduğunuzdaki iç burkan, yürek yakan bir avuç acı. Kısacası yazar bir parça mutsuz ediyor sizi ve bunu öyle büyüleyici bir dil ve anlatımla yapıyor ki "Birkaç hikaye daha olsaydı." diyesiniz geliyor. Yazarın anlatımı akıcı, edebiyat yapmak adına karmaşık bir üslup kullanmamış tam tersi günlük denilebilecek bir dili üst bir anlatım kurarak yazmış hikayelerini. Kitap elbette ki tavsiyedir ama bir anda oturup bitirmemeniz daha çok tavsiye olunur. (pomegranate)

#neciptosun kitabı ilk kez okudum. 14 hikayeden oluşan kitapta olayların anlatılış şekli her şeyi de yazar vermesin biraz da bize kalsın anlam çıkarma diyen okuyucular için birebir. Ben sevdim. Betimlemelerini, öykülerin başlıklarını - özelikle sure adlarından iktibas olan İnfitar ve İnşirah öykülerini, Kuyu ve İbrahim öykülerinin Yusuf ve İbrahim kıssalarına götürmesi ve içindeki en vurucu cümleleri olan son öykü Resimler ile iyi ki okudum dediğim bir kitap oldu. Hemen hemen her öyküde ölüme gidiş, intihar, yalnızlık ve arayış var. Yazar bilgi birikimini edebi cümlelerle satırlar arasına o kadar güzel işlemiş ki. Soluk soluğa kalmadan dura dura düşüne düşüne okunacak öykü severim ben diyenler için doğru seçim olur. Ancak benim gibi bu aralar ruhu acıyanlar varsa okumasın daha da bunalıma itebilir. Bu kitaptaki Resimler öyküsünde seslendipi hüzün ve melankoli şairi #caferturaç'ın şiirlerinden de sayesinde haberdar olmuş oldum. Üstkurmaca bir metin ve ben böyle metinler okurken çokça örselenirim ama Ara ara açıp betimlemelerini ve benzetmelerine hayran kaldığım için bile yeniden yeniden okurum bu kitabı. (Tuğba Kumru)

Küller ve Uçurumlar PDF indirme linki var mı?

Necip Tosun - Küller ve Uçurumlar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Küller ve Uçurumlar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Necip Tosun Kimdir?

Necip Tosun, 1960 Kırıkkale doğumlu. İlk ve ortaöğrenimini Kırıkkale’de tamamladı. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesini bitirdi. 1988 yılından beri bir kamu kurumunda görev yapıyor. Ankara’da yaşıyor, evli ve iki çocuk babası. İlk öyküsü “Yangın” 1983 yılında Aylık Dergi’de yayımlandı. Öykü, eleştiri ve sinema yazıları, Mavera, Dergâh, Eşik Cini, Hece, Heceöykü, Karagöz ve Kitap-lık dergilerinde yayımlandı. Otuzüçüncü Peron adlı öykü kitabıyla 2005 Türkiye Yazarlar Birliği “hikâye”, Modern Öykü Kuramı kitabıyla 2011 yılı “edebî eleştiri” ödülünü aldı. Hâlen Hece ve Heceöykü dergilerinde yazmayı sürdürüyor. Yapıtları: Öykü: Küller ve Uçurumlar (Hece, Ankara, 1998); Otuzüçüncü Peron (Hece, Ankara, 2005); Ansızın Hayat (Hece, Ankara, 2014); Deneme: Hayat ve Öykü (Hece, Ankara, 1999); İnceleme: Türk Öykücülüğünde Rasim Özdenören (İz Yayıncılık, İstanbul, 1996); Türk Öykücülüğünde Mustafa Kutlu (Dergâh Yayınları, İstanbul, 2004); Film Defteri (Dergâh Yayınları, İstanbul, 2005), Modern Öykü Kuramı (Hece, Ankara, 2011), Öykümüzün Kırk Kapısı (Hece, Ankara, 2013).

Necip Tosun Kitapları - Eserleri

  • Emanet Hikayeler
  • Otuzüçüncü Peron
  • Ansızın Hayat
  • Küller ve Uçurumlar
  • Edebiyat Atlası
  • Modern Öykü Kuramı
  • Doğu'nun Hikaye Kuramı
  • Öykümüzün Sınır Taşları
  • Günümüz Öyküsü
  • Gidilmemiş Yerlerin Türküsü
  • Öyküyü Sanat Yapanlar
  • Öykümüzün Kırk Kapısı
  • Türk Öykücülüğünde Mustafa Kutlu
  • Türk Öykücülüğünde Rasim Özdenören
  • Hayat ve Öykü
  • Türk Öykücülüğünde Mustafa Kutlu
  • Film Defteri

Necip Tosun Alıntıları - Sözleri

  • "Hikaye sonunu size bırakıyor, Sonra, diyorsunuz, Peki sonra ne oldu? Ne yapacaksın sonra ne olduğunu? Sana ne! Diye tersliyor hikaye; hatta belki, Sonunu ben bilmiyorum, ya sen biliyor musun? Diye dalgasını geçiyor. Ya da; Peki, sence ne oldu sonra? Diye bir karşısoru soruyor. Ya da omuz silkerek: Hepsi bu kadar, diyor. Kusura bakma ama, hepsi bu kadar! Tıpkı hayat gibi! Hayatta da daha fazlası yok ki!" (Hayat ve Öykü)
  • "İyi öyküler daha girişte atmosferini kurar, okurun ruhunu yakalar. Okur ilk cümlelerde öyküyü okuma gerekçesini bulur " (Modern Öykü Kuramı)
  • Son bir gayretle, "Niçin?" diye sordu "Ne oldu şehre?" Gözlüklü adam devam etti: "Çünkü rüyalarını yitirdi insanlar. Onlar da rüyası bedenleri terk ettiler." (Otuzüçüncü Peron)
  • Mustafa Kutlu iyilik, güzellik, merhamet peşinde bir öykü dünyası yaratırken hakikati en duru, en yalın, en sade hâliyle öyküde görünür kılmaya çalışmıştır. Dünyayı güzelleştirmek için iyilikleri yaygınlaştırmaya çalışan derviş bir hikâyecidir o. (Türk Öykücülüğünde Mustafa Kutlu)
  • Hayat böyle işte; birden hiç beklemediğin bir anda elin yaranın kabuğuna değer, kanar, kanarsın.. (Ansızın Hayat)
  • "Bekliyor, ama neyi beklediğini bilmiyordu. Yalnızca yalnızlığını, bir de içine işleyen soğuğu ve yüreğin olduğu yerde daha büyük bir ağırlığı duyuyordu." (Öyküyü Sanat Yapanlar)
  • Yaralayan, ömür boyu yaralanmıştır.. (Gidilmemiş Yerlerin Türküsü)
  • Gitmek bir anlamda tükenmek, yok olmaktır. (Günümüz Öyküsü)
  • "Yaşamaktan zevk alanları severim ben. Yaşamalı bu dünyada." (Öykümüzün Kırk Kapısı)
  • "Kahrolsun edebiyata kıymet vermeyenler ! Yaşasın onu kendine meslek edinenler." (Doğu'nun Hikaye Kuramı)
  • Yazar, karakterinin gerçek olmasını istiyorsa kendi planlarından vazgeçip onun özerkliğine saygı duymalıdır. (Modern Öykü Kuramı)
  • Gece kalkmalıyım, örtmeliyim üstünü şehrin. Uyanıyorum, ölü taşlar akıyor içime. (Küller ve Uçurumlar)
  • "Hikayenizi beğendik, ama ne demek istediniz bu hikayeyle? diye soruyorlar. Cevap şu: Hiçbir şey demek istemedim. Anlatmak istediğim, sadece hikayenin kendisiydi." (Hayat ve Öykü)
  • Burada bütün mevsimler aynıydı; elleri üşütürdü. (Ansızın Hayat)
  • "Ben o odada bir türlü sesimi bulamadım." (Öykümüzün Kırk Kapısı)
  • Şehir zaten nedir ki, insanın keşfettiği en büyük, en kalabalık yalnızlık. (Emanet Hikayeler)
  • Ama dünyanın düzeni böyle kurulmuş, hikâyeyi yaşayan başka, anlatan başka. (Ansızın Hayat)
  • Her şey geçip gidiyor, insan yaşadığı her şeyi bir gün kaybediyorsa, o vakit tüm bu anların yaşanmış ya da yaşanmamış olmasının, gerçek ya da hayal olmasının ne önemi var? (Öykümüzün Sınır Taşları)
  • Meğerse sesim boşluğun sesiymiş... (Emanet Hikayeler)
  • "Yaşanmadan da ölünmez ki! " (Öykümüzün Sınır Taşları)

Yorum Yaz