tatlidede

Mükemmeliyetçi Kişilik - Zehra Erol Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Mükemmeliyetçi Kişilik kimin eseri? Mükemmeliyetçi Kişilik kitabının yazarı kimdir? Mükemmeliyetçi Kişilik konusu ve anafikri nedir? Mükemmeliyetçi Kişilik kitabı ne anlatıyor? Mükemmeliyetçi Kişilik PDF indirme linki var mı? Mükemmeliyetçi Kişilik kitabının yazarı Zehra Erol kimdir? İşte Mükemmeliyetçi Kişilik kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 02.02.2023 22:00
Mükemmeliyetçi Kişilik - Zehra Erol Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Zehra Erol

Yayın Evi: Timaş Yayınları

İSBN: 9789752639867

Sayfa Sayısı: 144

Mükemmeliyetçi Kişilik Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Uzman Psikolog Zehra Erol’dan, sürekli “her şeyin en iyisini yapmalısın”, “sen en iyi olmalısın” mesajına maruz kalan modern çağ insanının kusursuzluk çabasını anlatan bir kitap.

Yazar, mükemmeliyetçiliğin nedenlerini, mükemmeliyetçilik-yetersizlik ilişkisini, bu duyguya zemin hazırlayan kişilik özellikleri ve anne baba tutumlarını, daima “mükemmel” olma çabasını ve mükemmeliyetçi kişilerle yaşamanın zorluklarını vaka örnekleriyle ele alıyor. Aşırıya varmış mükemmeliyetçiliği “optimal düzeye” çekme önerileriyle desteklenen kitap, bir türlü yakamızı bırakmayan “mükemmel olma” çabasını yeniden gözden geçirmemizi sağlıyor.

“Hayatı boyunca kusursuzluğu ararken kendini unutan çok sayıda danışanım oldu. Zamanını bu uğurda harcayan ama tükenenin kendi yaşamı olduğunun farkına varmayan, bu arayış içinde sevdiği kişileri hatta kendini kaybeden...

Mükemmeliyetçi olduğunu düşünüp bu etiketlemeyle kendi gelişimini sınırlayanları da çok gördüm…

Mükemmeliyetçilik, hepimizin bildiği, bazen eksik bazen yanlış da olsa sıklıkla kullandığımız bir kavram. Bu özelliklere sahip kişilerin kendilerini tanımaları, onlar için geliştirici ve koruyucu olacaktır.”

Zehra Erol

Mükemmeliyetçi Kişilik Alıntıları - Sözleri

  • "Güzel olan ne varsa al. Zihninin bir köşesinde sakla, biri karşına çıktığında kullanırsın." İyi ve güzel olan ne varsa alınıyor. Olumsuz olanlar ya değiştirilmeye çalışılıyor ya da onlardan uzaklaşılıyor. Kişi sorgulamadan aldıklarını, kendi yaşantısıyla çevre koşullarıyla uyumlu olup olmadığını irdelemeden hayatına eklemeye çalışıyor. Sonra da uyumsuzluğun, değiştirememenin yarattığı mutsuzluk kalıyor elinde.
  • Yeterli olmak, karşılaşılan her sorunu çözmek ve belirlediğimiz her hedefe ulaşmak değildir. Yeterli olmak, kendi sınırlarımızı bilmek ve bu sınırlara uygun hedefler belirlemektir.
  • Ben-merkezli mükemmeliyetçilik de kişi "Aslında ben mükemmel olmak istemiyorum ama ... " ile başlayan cüm­leleri çok kullanır. İstediklerinin ne olduğunu sıralar. Bunu mükemmeliyetçilik olarak görmez. Sonra da kendisine koy­duğu standartları gerçekleştirmek için çabalar. Bu aslında, kişinin farkına varmadan mükemmel olmak için çabaladı­ğının bir göstergesidir. Bu nedenle eksik bulduğu, beğen­mediği davranışlarını ve yönlerini değiştirmek ister. Yapa­madığında kendine kızar, mutsuz olur. Nerede hata yaptı­ğını anlamaya çalışır.
  • Tek bir şeye odaklanarak yaşamaya çalışmak, kendinize olanaksız standartlar koymaktır. Bu da en hızlı şekilde dibe vurmaya yol açar.
  • Dışarıdan bakıldığında gözlemci, detaycı, yardımsever, çevresindekilere değer veren biri olarak görünür.
  • Tek bir şeye odaklanarak yaşamaya ça­lışmak, kendinize olanaksız standartlar koymaktır. Bu da en hızlı şekilde dibe vurmaya yol açar.
  • Patolojik mükemmeliyetçilikte kişiler, belirgin bir bi­çimde hatadan, başarısızlıktan kaçınmaya çalışırlar. Ne ya­parlarsa yapsınlar hiçbir şey gözlerine yeterince iyi görünmez. Hep bir eksik vardır. Özgüven problemi nedeniyle sürekli kendileriyle uğraşırlar. Yaşadıkları güvensizliğin ver­diği rahatsızlığı, başarının getirdiği anlık hazlarla ortadan kaldırmaya çalışırlar. Yaptıkları her işte kendilerinden üs­tün başarı beklerler.
  • Kusurlarını kabullenen kişi, "Bu sefer olmadı, bir dahakinde daha iyisini yapabilirim" diyebilir. Ancak mükemmeliyetçi kişi için "olmadı" yoktur. Her şey olabilir; olmamasının mutlaka bir nedeni vardır. Bunu bulup sorunu çözümlemek gereklidir. Bu kişilerin en büyük sıkıntı­sı, hata ve kusurlarıyla kabul edilemeyecekleri endişesidir. Sadece kendilerinden değil, çevredeki kişilerden de kendi limitleri içinde kusursuz davranmalarını beklerler.
  • Anne baba, çocuğu bulundukları ortamdaki olumsuzluklardan ve tehlikelerden korumak için onun adına karar verir. Çocuğun yapması gerekenleri onlar yapar. Yemeğini bitirmedi diye, elinde tabakla çocuğunun peşinde dolaşan anneler, çocuk arkadaşlarıyla sorun yaşadığı zaman onunla her gün okula giden babalar aşırı koruyucu ebeveynlerdir. Ebeveynlerin böyle davranmalarının nedeni çocuklarını çok sevmeleridir. Çocuk bu kadar üzerine düşülmesinden sıkıldığını ifade ettiğinde "Seni çok seviyoruz. Zarar görmeni istemiyoruz” gibi açıklamalar yaparlar. Bazı çocuklar, anne babalarının böylesi tutumları kendi yetersizliklerini vurguladığı için tepki gösterir ve kendilerini güçlü kılmaya çalışırlar. Hata yapmamak ve sorun yaşamamak için çabalarlar ki aileleri onları korumak için harekete geçmesin. Hissettikleri yetersizlik duygusunu aşmak için her şeyi mükemmelen yapmaya çalışırlar.
  • Farklılık, tehdit olarak görülmeye başlandığında ondan uzak durulur. Oysa farklılıklar, insanların iç dünyalarını zenginleştirir. “Başka" olmanın ilişkileri bitireceğine, bitmek tükenmek bilmeyen sorunlar doğuracağına ve duygusal açıdan zarar vereceğine inanmak ondan kaçınmaya sebep olur. Bu nedenle kişi, diğerlerinden "başka” olan yönlerini ortaya koymak istemez, farklılığını göstermekten kaçındıkça konuşmalar sığlaşır, bir süre sonra da ilişkiler kopar.

Mükemmeliyetçi Kişilik İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Mükemmeliyetçi kişiliği her yönden ele almış yazar. Kaynak kitap olarak okunabilir. Bilimsel terimlerle anlatılmış psikolojik rahatsızlıklar. Psikolojik kitaplara ilgisi olan göz atabilir . (Nuriye Tokgöz)

Yazar, mükemmeliyetçiliğin nedenlerini, mükemmeliyetçilik-yetersizlik ilişkisini, bu duyguya zemin hazırlayan kişilik özellikleri ve anne baba tutumlarını, daima “mükemmel” olma çabasını ve mükemmeliyetçi kişilerle yaşamanın zorluklarını vaka örnekleriyle ele alıyor. Aşırıya varmış mükemmeliyetçiliği “optimal düzeye” çekme önerileriyle desteklenen kitap, bir türlü yakamızı bırakmayan “mükemmel olma” çabasını yeniden gözden geçirmemizi sağlıyor. Mükemmeliyetçilik, hepimizin bildiği, bazen eksik bazen yanlış da olsa sıklıkla kullandığımız bir kavram. Bu özelliklere sahip kişilerin kendilerini tanımaları, onlar için geliştirici ve koruyucu olacaktır.” (Tanıtım Bülteninden) (عشق üç harf beş nokta)

Good Will Hunting filminde dikkatimi çekmiş bir replik vardır. Will, bir kadınla tanışmıştır, kadını çok beğenmesine rağmen onu arayıp aramamak konusunda kararsızdır. Bu konu üzerine Psikoloğu Sean ile konuşurken, ilk tanışmalarının mükemmel olduğunu ve bunu bozmak istemediğini söyler. Kadını tanıdıkça aslında o kadar mükemmel olmadığını farkedecektir. Sean bir psikolog olarak durumu net olarak tahlil etmiştir: "belki de sen şuan mükemmelsin ve bunu kaybetmek istemiyorsun" İşte bu dialog kanaatimce mükemmelliyetçi insanı en güzel tarif eden ifadelerden birisidir. Nedir mükemmelliyetçi insan? Ya da kimdir? Önce bunu açıklamaya çalışmalıyım. Mükemmelliyetçilik dendiği zaman; her şeyin en iyisini hedefleyen, azimli, karakterli insan modelinin anlaşılması yaygın bir yanlış kanıdır. Bir işi yaparken gayretli bir şekilde, hatadan uzak bir şekilde yapmaya çalışmak elbette güzel bir değerdir. Kişilik olarak mükemmelliyetçilik ise bu tanımdan bağımsız olarak; insanın kısa ömrünü mutsuz ve stresli geçirmesi için gerekli olan tüm yanlış düşünceleri içerisinde barındıran bir yapıdır. Şöyle ki; mükemmelliyetçi insan için gri yoktur. Siyah ve beyaz vardır. Bir şey ya iyidir ya da kötüdür. Ortası olamaz. Esneklik kavramı mükemmelliyetçi bir insan için söz konusu değildir. Kendini yeterince sevmez, yeterli görmez ve affetmez. Tabi ki bu durum mükemmelliyetçi insanın tavırlarına da yansır: Mükemmeli başaramadığı zaman asla tatmin olmaz. Ufak mutluluklar onun için geçerli değildir. Hatalı olmaya tahammülü yoktur. Duygular onun için zayıflık göstergesi olarak kabul edildiğinden duygularını bastırır. Gergindir, kendisini eleştirir... Bu eleştiri de asla yeterli değildir. Bir ömür sürer gider. Sürekli olarak ben neden böyleyim, şunu neden yaptım, ne kadar yetersizim... şeklindeki yargılamaları hiç bitmez. Bir işe girerken veya bir topluluğa dahil olurken çekinirler. Yargılanmaktan çok korktukları için sosyal bir ortama dahil olmamayı, bir işi yapamamaktan korktukları için hiç yapmamayı tercih ederler. Mükemmelliyet duygusunu benliğine yöneltenlerin dışında bir de ötekine yoğunlaştıran insanlar vardır. Bu insanlar da karşılarında ki insandan mükemmeli beklerler. Asla tatmin olmaz, eleştirir, kusursuz insanı arar ama böyle bir insan mevcut olmadığı için de yalnız kalırlar. Bu kişilik yapısının oluşmasının temelleri incelendiğinde, pek çok diğer kişilik özelliğinde olduğu gibi en büyük sebebin aile ve yetiştirilme tarzı olduğu görülecektir. Kural olarak; mükemmelliyetçi ebeveynlerin yetiştirdiği çocuklar mükemmeliyetçi olur. Her şeyin zirvesine oynayan, yaptıkları asla takdir görmeyen çocuk, kendi değerinin hayattaki başarısı ile ölçüleceği yanılgısına düşer. Tipik bir mükemmelliyetçi insan özelliği olarak; kendi kişiliği ile başarısının ayrımına varamaz, hatalı olduğunda sevilmeyeceğini düşünerek hatalı görünmekten kaçınır. Klinik bazı veriler anksiyete, depresyon ve okb'un mükemmelliyetçi insanlar için kaçınılmaz olduğunu göstermektedir. Pek çok ruhsal bunalımın kökeninde insanın kendi benliğine yeteri kadar esneklik vermemesi vardır. Mükemmelliyetçiler şefkat göstermeleri gereken yegane kişinin kendi aciz varlıkları olduğunun farkında değillerdir. Pek çok konuşmada hatalı olmanın normal olduğunu söylemelerine, kimsenin mükemmel olamayacağını iddia etmelerine karşın, iş başa düştüğünde mükemmelliyetçi davranışlar göstermekten geri durmazlar. Kişisel gözlemime göre, insanlar ruhsal konularda yeterli derecede bilgili değildirler. Maalesef hala depresyon hafif bir bunalım, anksiyete biraz tez canlılık zannedilmektedir. Dolayısıyla bu tip sıkıntılara bilgi eksikliği yüzünden düzgün yaklaşılamamaktadır. İnsanın kendi kişiliğinde var olan özellikleri bilmesi bu konuda önemli bir kilometre taşı olduğu için, karakterimizle alakalı veriler içerebilecek bu gibi kitapların okunması taraftarıyım. Bu ve bunun gibi eserler okunduğu takdirde insan kendisini daha doğru tanıyacak, kendisindeki kusurları daha net görecek, sebeplerini öğrenecek ve aşma yoluna gidecektir. İncelemesini yaptığım kitabı, konuyla alakalı olarak yeterli bulmakla beraber okunmasını tavsiye ederim. Keyifli okumalar. (Gökhan)

Mükemmeliyetçi Kişilik PDF indirme linki var mı?

Zehra Erol - Mükemmeliyetçi Kişilik kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Mükemmeliyetçi Kişilik PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Zehra Erol Kimdir?

1971 yılında doğdu, ilköğretim, lise ve üniversite yaşantısını İstanbul’da tamamladı.

Lisans Eğitimini İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümünde 1990-1994 yıllarında, yüksek lisans eğitimini 1998-2000 yıllarında Marmara Üniversitesinde tamamladı.

Çocuk ve ergen psikoloğu olarak başladığı meslek yaşamına yetişkinlerle devam etti.

2004-2014 yılları arasında Üsküdar Üniversitesi Feneryolu Polikliniğinde yetişkin psikoloğu ve öğretim görevlisi olarak çalışmış, çeşitli projelerde yer almıştır.

Ağustos 2014-Mayıs 2015 arasında Gelişim Psikiyatride çalışmıştır. 2015 Mayıs ayından itibaren kendi merkezinde çalışmalarına devam etmektedir.

Zehra Erol Kitapları - Eserleri

  • Mükemmeliyetçi Kişilik
  • Yalnızlık Psikolojisi
  • Takıntılı Aşklar
  • Aşk Psikolojisi

Zehra Erol Alıntıları - Sözleri

  • Anne baba, çocuğu bulundukları ortamdaki olumsuzluklardan ve tehlikelerden korumak için onun adına karar verir. Çocuğun yapması gerekenleri onlar yapar. Yemeğini bitirmedi diye, elinde tabakla çocuğunun peşinde dolaşan anneler, çocuk arkadaşlarıyla sorun yaşadığı zaman onunla her gün okula giden babalar aşırı koruyucu ebeveynlerdir. Ebeveynlerin böyle davranmalarının nedeni çocuklarını çok sevmeleridir. Çocuk bu kadar üzerine düşülmesinden sıkıldığını ifade ettiğinde "Seni çok seviyoruz. Zarar görmeni istemiyoruz” gibi açıklamalar yaparlar. Bazı çocuklar, anne babalarının böylesi tutumları kendi yetersizliklerini vurguladığı için tepki gösterir ve kendilerini güçlü kılmaya çalışırlar. Hata yapmamak ve sorun yaşamamak için çabalarlar ki aileleri onları korumak için harekete geçmesin. Hissettikleri yetersizlik duygusunu aşmak için her şeyi mükemmelen yapmaya çalışırlar. (Mükemmeliyetçi Kişilik)
  • Tek bir şeye odaklanarak yaşamaya ça­lışmak, kendinize olanaksız standartlar koymaktır. Bu da en hızlı şekilde dibe vurmaya yol açar. (Mükemmeliyetçi Kişilik)
  • Yaşamınızdan genel anlamda memnunsanız; olayların yarattığı üzüntü, mutsuzluk, sıkıntı ve zaman zaman hissedilen yalnızlık sizi çok fazla örselemez. (Yalnızlık Psikolojisi)
  • Hayattaki en büyük yalnızlık, yaşamla aranızda bir anlamlı bağın olmaması, yaşamınızdan ve kendinizden memnun olmamanızdır. (Yalnızlık Psikolojisi)
  • Ben-merkezli mükemmeliyetçilik de kişi "Aslında ben mükemmel olmak istemiyorum ama ... " ile başlayan cüm­leleri çok kullanır. İstediklerinin ne olduğunu sıralar. Bunu mükemmeliyetçilik olarak görmez. Sonra da kendisine koy­duğu standartları gerçekleştirmek için çabalar. Bu aslında, kişinin farkına varmadan mükemmel olmak için çabaladı­ğının bir göstergesidir. Bu nedenle eksik bulduğu, beğen­mediği davranışlarını ve yönlerini değiştirmek ister. Yapa­madığında kendine kızar, mutsuz olur. Nerede hata yaptı­ğını anlamaya çalışır. (Mükemmeliyetçi Kişilik)
  • Sürekli olumsuzluklardan bahsetmek bir sorunsa, sürekli iyi hissetme çabası da bir sorundur. (Yalnızlık Psikolojisi)
  • Kusurlarını kabullenen kişi, "Bu sefer olmadı, bir dahakinde daha iyisini yapabilirim" diyebilir. Ancak mükemmeliyetçi kişi için "olmadı" yoktur. Her şey olabilir; olmamasının mutlaka bir nedeni vardır. Bunu bulup sorunu çözümlemek gereklidir. Bu kişilerin en büyük sıkıntı­sı, hata ve kusurlarıyla kabul edilemeyecekleri endişesidir. Sadece kendilerinden değil, çevredeki kişilerden de kendi limitleri içinde kusursuz davranmalarını beklerler. (Mükemmeliyetçi Kişilik)
  • Tek bir şeye odaklanarak yaşamaya çalışmak, kendinize olanaksız standartlar koymaktır. Bu da en hızlı şekilde dibe vurmaya yol açar. (Mükemmeliyetçi Kişilik)
  • Oysaki güçlü olmak, duygularını yaşayabilme cesareti gösterebilmektir. (Yalnızlık Psikolojisi)
  • Anlamlı ilişkiler kurabilmek, varlığımızın birileri için önemli olduğunu hissetmek, bizim için önemli olan insanlarla birlikte olmak yaşadığımız zamanı daha anlamlı kılar. Yaşamda anlamlı gerçek bir ilişkinin yerini, maddesel hiçbir şey dolduramaz (Yalnızlık Psikolojisi)
  • Yalnızlık kişinin bireysel özelliklerine, sosyal yaşamına, bulunduğu ortam veya kültürün etkisine göre şekillense de aslında "en çok yaşamınızdan memnuniyetinizle bağlantılıdır." (Yalnızlık Psikolojisi)
  • Yaşamımızdaki ilk hayal kırıklıkları en önemli ve sarsıcı olanlarıdır. (Yalnızlık Psikolojisi)
  • İyi olmanın ilk adımı, ne yaşarsanız yaşayın önce açık olan yaralarınızın iyileşmesi için kendinizi sarıp sarmalamak, sonra da bu yaraya sebep olan olayları anlayıp adım adım ilerlemektir. (Yalnızlık Psikolojisi)
  • Öfke, diğer duyguların üstünü örten bir duygudur. (Yalnızlık Psikolojisi)
  • Farklılık, tehdit olarak görülmeye başlandığında ondan uzak durulur. Oysa farklılıklar, insanların iç dünyalarını zenginleştirir. “Başka" olmanın ilişkileri bitireceğine, bitmek tükenmek bilmeyen sorunlar doğuracağına ve duygusal açıdan zarar vereceğine inanmak ondan kaçınmaya sebep olur. Bu nedenle kişi, diğerlerinden "başka” olan yönlerini ortaya koymak istemez, farklılığını göstermekten kaçındıkça konuşmalar sığlaşır, bir süre sonra da ilişkiler kopar. (Mükemmeliyetçi Kişilik)
  • Dışarıdan bakıldığında gözlemci, detaycı, yardımsever, çevresindekilere değer veren biri olarak görünür. (Mükemmeliyetçi Kişilik)
  • Kadınlar için aranmak, sevdiğinin sesini duymak, özlendiğini bilmek önemlidir. (Takıntılı Aşklar)
  • Yeterli olmak, karşılaşılan her sorunu çözmek ve belirlediğimiz her hedefe ulaşmak değildir. Yeterli olmak, kendi sınırlarımızı bilmek ve bu sınırlara uygun hedefler belirlemektir. (Mükemmeliyetçi Kişilik)
  • Ancak yaşamınızdaki anlamlı ilişkilerin sayısı azsa, araya giren mesafenin size etkisi de o kadar büyük olur. (Yalnızlık Psikolojisi)
  • Patolojik mükemmeliyetçilikte kişiler, belirgin bir bi­çimde hatadan, başarısızlıktan kaçınmaya çalışırlar. Ne ya­parlarsa yapsınlar hiçbir şey gözlerine yeterince iyi görünmez. Hep bir eksik vardır. Özgüven problemi nedeniyle sürekli kendileriyle uğraşırlar. Yaşadıkları güvensizliğin ver­diği rahatsızlığı, başarının getirdiği anlık hazlarla ortadan kaldırmaya çalışırlar. Yaptıkları her işte kendilerinden üs­tün başarı beklerler. (Mükemmeliyetçi Kişilik)

Yorum Yaz