tatlidede

Ölüler Senfonisi - Abbas Maroufi Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ölüler Senfonisi kimin eseri? Ölüler Senfonisi kitabının yazarı kimdir? Ölüler Senfonisi konusu ve anafikri nedir? Ölüler Senfonisi kitabı ne anlatıyor? Ölüler Senfonisi PDF indirme linki var mı? Ölüler Senfonisi kitabının yazarı Abbas Maroufi kimdir? İşte Ölüler Senfonisi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 14.06.2022 20:00
Ölüler Senfonisi - Abbas Maroufi Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Abbas Maroufi

Çevirmen: Veysel Başçı

Yayın Evi: Sonsuz Kitap

İSBN: 9786053841388

Sayfa Sayısı: 318

Ölüler Senfonisi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Çocukluğu boyunca babasının taşkınlıklarına maruz kalmış, kaçık bir şair olan Aydın... Onun açgözlü, kıskanç kardeşi, babasının gözdesi Orhan... Mutluluğu arayan, içe kapanık, yitik kız kardeş Ayda... Bir kaza sonucu yatağa mahkûm olan, ailesinin gözden çıkardığı, çaresiz Yusuf... Ve etrafı hastalıklı erkeklerle çevrilmiş, çocuklarının sıkıntılarından bezmiş astımlı bir anne... Sert bir doğa atmosferinde haşin yalnızlıklarında kaybolmuş, kendi kendini tüketen bir ailenin dramatik öyküsü...

Sinematografik sunumların ve evrensel olguların vazgeçilmez anlatıcısı ödüllü, İranlı yazar Abbas Maroufi'nin bu eseri aynı zamanda 2007 yılında İngiltere'de yılın en iyi 100 kitabı arasında gösterilmiştir.

"Her şeyden önce itiraf etmeliyiz ki Ölüler Senfonisi bir şaheserdir."

-Divélet Haftalık Sanat- Edebiyat Dergisi / İsveç-

"Ölüler Senfonisi, insan doğasını avutucu yönüyle ele almıyor olabilir ancak yalnızlık duygusunun altında yatanları oldukça haşin bir şekilde bize gösteriyor."

-Financial Times-

(Tanıtım Bülteninden)

Ölüler Senfonisi Alıntıları - Sözleri

  • "Yalnızlığın bir odada tek başına kalmak olduğunu sanıyordu. Oysa yalnızlığın sadece kalabalıkta hissedilebileceğini bilmiyordu."
  • "Yalnızlığın bir odada tek başına kalmak olduğunu sanıyordu. Oysa yalnızlığın sadece kalabalıklarda hissedilebileceğini bilmiyordu.."
  • "Yalnızlığın bir odada tek başına kalmak olduğunu sanıyordu. Oysa yalnızlığın sadece kalabalıklarda hissedilebileceğini bilmiyordu."
  • "Yalnızlığın bir odada tek başına kalmak olduğunu sanıyordu; oysa yalnızlığın sadece kalabalıkta hissedilebileceğini bilmiyordu."
  • "... Çünkü bazen ölüler insanı alıp götürebiliyor." diyordu anne.
  • "Baba, insanın kendi odasındayken yalnız kaldığını sanıyordu. Oysa yalnızlığın sadece kalabalıkta hissedilebileceğini bilmiyordu."
  • Yalnızlığın bir odada tek başına kalmak olduğunu sanıyordu. Oysa yalnızlığın sadece kalabalıklarda hissedilebileceğini bilmiyordu...
  • Yalnızlığın bir odada tek başına kalmak olduğunu sanıyordu. Oysa yalnızlığın sadece kalabalıklarda hissedilebileceğini bilmiyordu.
  • Yalnızlığın bir odada tek başına kalmak olduğunu sanıyordu. Oysa yalnızlığın sadece kalabalıklarda hissedilebileceğini bilmiyordu.
  • "... tutuk sesiyle insanın sürekli bir şeylerle meşgul olması gerektiğinden, yaratıcı olmasından yoksa içten içe eriyip gideceğinden, işsiz adamın kalabalıkta dahi kendini yalnız hissedeceğinden söz etti."
  • Yaz günü gölgede yatanın, kış günü ekmeği esmer olur. Azeri atasözü
  • "Dünya boş, değersizdir. Beş para etmez." dedi. "Güzel şeyler söyle. Dünya boş ve değersiz değildir. Dünyada zor olan sadece insanca yaşamaktır." dedim.

Ölüler Senfonisi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitabı ilk gördüğümde merak ettim bu senfoniyi,nasıl bir yazar bu kadar güzel verebilir bir ismin hakkıni işte okuyunca anladım,bu hikaye ölümü durmaksızın sırtlarında taşıyan kadersız birkaç insanın hikayesi işte,herkesin hayatında ölümüne aradığı o mecnunu kim bu hale getirdi?herkesin aslında ölüme sürüklenen bir "aydın"ı yokmudur?herkesin kendi elleriyle öldürdüğü hayalleri?hayatın acımasizca katlettiği "aydın" değilmiyiz bizde?hayat bir ölüm senfonisi değil mi? (Sepi reyna)

Ölüler Senfonisi, bir ailenin dört bir yana dağılması gibi. Ailedeki her bireyin bir yana savrulup kendi hayatlarında yaşadıkları mutsuzlukları birbirlerine yaşatmaları üzerine aslında. Erkek karşısında(baba) ses çıkaramayan bir kadın (anne), umarsız hastalığa düşmüş bir büyük kardeş Yusuf, okuma sevdası yüzünden babasının suçlamaları ve hayatı onun istekleri doğrultusunda yaşamak yerine çekip giden Aydın, ikiz kardeşi Aydın gibi evi terk eden ama bunu bambaşka amçalarla yapan ve bu yüzden de yüz karası ilan edilen kız kardeş Ayda, evin babasının yörüngesinden çıkamayan Orhan ve bir anlamda despot baba. Burada hava sert ve kar altındadır. Kargalar dahi kar kar diye öter. Sert kış havasının getirdiği ya da hissettirdiği yalnızlık duygusu bu aile için yaşanan bir şeydir. Savaş vardır dışarıda. Baba, aydın kişiliğe karşı muhafazakar bir tutum içindedir. Anne evlatlarını kanatları altında tutmak ister ama korkar bir yandan. Baba, tüm despotluğuna, aileyi istediği gibi tutmaya çalışmasına karşın tek başına kalır hayatta. Ölüler senfonisi, bir ailenin her bireyinin bir yana savruluşunu ele alır. Aşk da vardır bunların arasında. Bu aşk Ölüler Senfonisi için son bir umuttur belki de. (Sîdar Ronahî)

Akıcılık ve konu olarak çok beğenerek okudum,fakat olayların ve konuların yarım olması, zamanların karmaşıklığı biraz zorladı..ABBAS MAROUFİ’nin diğer kitaplarınıda okuyacağım. Belki yazar ve yazıları hakkında daha net bir fikre o zaman sahip olabilirim. (Murat BOLAT)

Ölüler Senfonisi PDF indirme linki var mı?

Abbas Maroufi - Ölüler Senfonisi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ölüler Senfonisi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Abbas Maroufi Kimdir?

Abbas Maroufi ('Abbās Ma'rufi, Tahran, 17 Mayıs 1957) tarafından ilk ve en çok beğenilen roman, SAMFONI-e MORDAGÂN (Tahran, 1989 Lotfali Khonji tarafından ölülerin senfonisi, Wiltshire, İngiltere, 2007 olarak çevrildi), kurgu Yazar ve periyodik Gardun'ın kurucusu ve editörü. 1996 baharında İran'ı terk etti ve o zamandan beri Almanya'da yaşıyor.

Abbas Maroufi Kitapları - Eserleri

  • Ölü Ruhlar
  • Ölüler Senfonisi
  • Ferhat'ın Ölüsü

Abbas Maroufi Alıntıları - Sözleri

  • ... “Geçen gecenin mestliği üzerimde hâlâ, ne hoş şarapmışsın sen böyle!” (Ölü Ruhlar)
  • ... Ne garip bir yalnızlık! Baba, insanın kendi odasındayken yalnız kaldığını sanıyordu. Oysa yalnızlığın sadece kalabalıkta hissedilebileceğini bilmiyordu. (Ölü Ruhlar)
  • "İnsan birini sevince daha yalnız kalır.Çünkü o sevdiği dışında kimseye ne hissettiğini anlatamaz." (Ölü Ruhlar)
  • Yalnızlığın bir odada tek başına kalmak olduğunu sanıyordu. Oysa yalnızlığın sadece kalabalıklarda hissedilebileceğini bilmiyordu... (Ölüler Senfonisi)
  • "Yalnızlığın bir odada tek başına kalmak olduğunu sanıyordu; oysa yalnızlığın sadece kalabalıkta hissedilebileceğini bilmiyordu." (Ölüler Senfonisi)
  • "Oysa yalnızlığın sadece kalabalıkta hissedilebileceğini bilmiyordu." (Ölü Ruhlar)
  • Yalnızlığın bir odada tek başına kalmak olduğunu sanıyordu. Oysa yalnızlığın sadece kalabalıklarda hissedilebileceğini bilmiyordu. (Ölüler Senfonisi)
  • “İyi de bizim de bir canımız var hani. Gezmeye dolaşmaya ihtiyacımız var, bir yerde oturup iki bardak çay içemeyecek miyiz yani?” (Ölü Ruhlar)
  • "Yalnızlığın bir odada tek başına kalmak olduğunu sanıyordu. Oysa yalnızlığın sadece kalabalıklarda hissedilebileceğini bilmiyordu." (Ölüler Senfonisi)
  • sevmenin ne kadar tatlı olduğunu, insanı nasıl ölümsüzlüğe yaklaştırdığını anlayabilir miydi birileri? (Ölü Ruhlar)
  • "Baba, insanın kendi odasındayken yalnız kaldığını sanıyordu. Oysa yalnızlığın sadece kalabalıkta hissedilebileceğini bilmiyordu." (Ölüler Senfonisi)
  • Birisi başımın üzerinde duran bavulu almış hızla uzaklaşıyordu. Artık sırtımda ölü taşımayacak mıydım ? (Ferhat'ın Ölüsü)
  • Tabii hayat her zaman aynı değildi. İyi günlerimiz de oldu, kötü günlerimiz de ve büyüdükçe daha kötü olduk. (Ölü Ruhlar)
  • “Gece geldiğinde tüm acılar da beraberinde geliyordu.” (Ölü Ruhlar)
  • Yaz günü gölgede yatanın, kış günü ekmeği esmer olur. Azeri atasözü (Ölüler Senfonisi)
  • Tabii hayat her zaman aynı değildi. İyi günlerimiz de oldu, kötü günlerimiz de ve büyüdükçe daha kötü olduk. (Ölü Ruhlar)
  • Hayat acıydı. Zehir, zıkkım gibi. Geceleri ateşler içinde kıvranıyor gündüzleriyse çile çekiyordum. (Ölü Ruhlar)
  • "Tanımadığı insana aşıktı, tanıdığı insanlardansa korkuyordu." (Ölü Ruhlar)
  • "Dünya boş, değersizdir. Beş para etmez." dedi. "Güzel şeyler söyle. Dünya boş ve değersiz değildir. Dünyada zor olan sadece insanca yaşamaktır." dedim. (Ölüler Senfonisi)
  • Yalnızlığın bir odada tek başına kalmak olduğunu sanıyordu. Oysa yalnızlığın sadece kalabalıklarda hissedilebileceğini bilmiyordu. (Ölüler Senfonisi)

Yorum Yaz