tatlidede
tatlidede

Otuzüçüncü Peron - Necip Tosun Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Otuzüçüncü Peron kimin eseri? Otuzüçüncü Peron kitabının yazarı kimdir? Otuzüçüncü Peron konusu ve anafikri nedir? Otuzüçüncü Peron kitabı ne anlatıyor? Otuzüçüncü Peron PDF indirme linki var mı? Otuzüçüncü Peron kitabının yazarı Necip Tosun kimdir? İşte Otuzüçüncü Peron kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 05.02.2023 04:00
Otuzüçüncü Peron - Necip Tosun Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Necip Tosun

Yayın Evi: Hece Yayınları

İSBN: 9789758988372

Sayfa Sayısı: 111

Otuzüçüncü Peron Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Boğaz'daki renk ve ışık oyunlarını, kıyıdaki mevsim değişimlerini gözlemeyi severdi. Burada bahar, insanın içini coşturan oynak bir şarkı gibi gelir, mor salkımlara, manolyalara, çitlembiklere, fıstık çamlarına değer, hemen orda erguvanları tutuşturur, kırmızı ateşler, yeşil cümbüşler, kahverengiler, Boğaz'ı boydan boya kaplardı. O güzelim bahçelerde evler, renkler arasında yiter giderdi. Adından sonbahar gelir, bu görüntüler solar, solar, her şey yağmurlara teslim olur, dökülen sararmış yapraklar yol mazgallarını tıkar, insanın içinde bir şey kırılır, giden bir trenin ardından ne yapacağını bilemeyen bir yolcu gibi uzak ve derin bir boşlukta asılır kalırdı bakışlar. Tıpkı bir canlı gibiydi manzara. Doğan, büyüyen, nefes alan bir canlı. Yıllarca, bu nefes alışlara, doğum ve ölüme, kayboluş ve ortaya çıkışlara şahit olmuştu.

Otuzüçüncü Peron Alıntıları - Sözleri

  • Oysa insan kendini keşfetmeden hayatta neyin ayırdına varabilirdi ki?
  • Oysa insan kendini keşfetmeden hayatta neyin ayırdına varabilirdi ki?
  • Oysa insan kendini keşfetmeden hayatta neyin ayırdına varabilirdi ki?
  • Oysa insan kendini keşfetmeden hayatta neyin ayırdına varabilirdi ki?
  • "Oysa insan kendini keşfetmeden hayatta neyin ayırdına varabilirdi ki?"
  • "Her şey boş, boşa bu çırpınışlar, bu telaşlar."
  • Oysa insan kendini keşfetmeden hayatta neyin ayırdına varabilirdi ki?
  • Son bir gayretle, "Niçin?" diye sordu "Ne oldu şehre?" Gözlüklü adam devam etti: "Çünkü rüyalarını yitirdi insanlar. Onlar da rüyası bedenleri terk ettiler."
  • Şimdi hiç kimseye ulaşmıyor sesim. Kendime bile. Sözcükler yüreğimden çıkıp dudaklarım arasından dökülmüyor, orada, boğazımda bir yerde Sıkışıp kalıyor.

Otuzüçüncü Peron İncelemesi - Şahsi Yorumlar

edebi gücü yüksek velakin birbirinin aynı olan hikayeler topluluğu. karamsarlık diz boyu. tek başınalık, geçmişle hesaplaşma, yıllar sonra memlekete geri dönüşte yaşanan duygusal saçmalıklar ve otel odası yalnızlığı. ahanda özetledim kitabı... (Okuyucu)

Otuzüçüncü Peron PDF indirme linki var mı?

Necip Tosun - Otuzüçüncü Peron kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Otuzüçüncü Peron PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Necip Tosun Kimdir?

Necip Tosun, 1960 Kırıkkale doğumlu. İlk ve ortaöğrenimini Kırıkkale’de tamamladı. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesini bitirdi. 1988 yılından beri bir kamu kurumunda görev yapıyor. Ankara’da yaşıyor, evli ve iki çocuk babası. İlk öyküsü “Yangın” 1983 yılında Aylık Dergi’de yayımlandı. Öykü, eleştiri ve sinema yazıları, Mavera, Dergâh, Eşik Cini, Hece, Heceöykü, Karagöz ve Kitap-lık dergilerinde yayımlandı. Otuzüçüncü Peron adlı öykü kitabıyla 2005 Türkiye Yazarlar Birliği “hikâye”, Modern Öykü Kuramı kitabıyla 2011 yılı “edebî eleştiri” ödülünü aldı. Hâlen Hece ve Heceöykü dergilerinde yazmayı sürdürüyor. Yapıtları: Öykü: Küller ve Uçurumlar (Hece, Ankara, 1998); Otuzüçüncü Peron (Hece, Ankara, 2005); Ansızın Hayat (Hece, Ankara, 2014); Deneme: Hayat ve Öykü (Hece, Ankara, 1999); İnceleme: Türk Öykücülüğünde Rasim Özdenören (İz Yayıncılık, İstanbul, 1996); Türk Öykücülüğünde Mustafa Kutlu (Dergâh Yayınları, İstanbul, 2004); Film Defteri (Dergâh Yayınları, İstanbul, 2005), Modern Öykü Kuramı (Hece, Ankara, 2011), Öykümüzün Kırk Kapısı (Hece, Ankara, 2013).

Necip Tosun Kitapları - Eserleri

  • Emanet Hikayeler
  • Otuzüçüncü Peron
  • Ansızın Hayat
  • Küller ve Uçurumlar
  • Edebiyat Atlası
  • Modern Öykü Kuramı
  • Doğu'nun Hikaye Kuramı
  • Öykümüzün Sınır Taşları
  • Günümüz Öyküsü
  • Gidilmemiş Yerlerin Türküsü
  • Öyküyü Sanat Yapanlar
  • Öykümüzün Kırk Kapısı
  • Türk Öykücülüğünde Mustafa Kutlu
  • Türk Öykücülüğünde Rasim Özdenören
  • Hayat ve Öykü
  • Türk Öykücülüğünde Mustafa Kutlu
  • Film Defteri

Necip Tosun Alıntıları - Sözleri

  • "Hikaye sonunu size bırakıyor, Sonra, diyorsunuz, Peki sonra ne oldu? Ne yapacaksın sonra ne olduğunu? Sana ne! Diye tersliyor hikaye; hatta belki, Sonunu ben bilmiyorum, ya sen biliyor musun? Diye dalgasını geçiyor. Ya da; Peki, sence ne oldu sonra? Diye bir karşısoru soruyor. Ya da omuz silkerek: Hepsi bu kadar, diyor. Kusura bakma ama, hepsi bu kadar! Tıpkı hayat gibi! Hayatta da daha fazlası yok ki!" (Hayat ve Öykü)
  • "İyi öyküler daha girişte atmosferini kurar, okurun ruhunu yakalar. Okur ilk cümlelerde öyküyü okuma gerekçesini bulur " (Modern Öykü Kuramı)
  • Son bir gayretle, "Niçin?" diye sordu "Ne oldu şehre?" Gözlüklü adam devam etti: "Çünkü rüyalarını yitirdi insanlar. Onlar da rüyası bedenleri terk ettiler." (Otuzüçüncü Peron)
  • Mustafa Kutlu iyilik, güzellik, merhamet peşinde bir öykü dünyası yaratırken hakikati en duru, en yalın, en sade hâliyle öyküde görünür kılmaya çalışmıştır. Dünyayı güzelleştirmek için iyilikleri yaygınlaştırmaya çalışan derviş bir hikâyecidir o. (Türk Öykücülüğünde Mustafa Kutlu)
  • Hayat böyle işte; birden hiç beklemediğin bir anda elin yaranın kabuğuna değer, kanar, kanarsın.. (Ansızın Hayat)
  • "Bekliyor, ama neyi beklediğini bilmiyordu. Yalnızca yalnızlığını, bir de içine işleyen soğuğu ve yüreğin olduğu yerde daha büyük bir ağırlığı duyuyordu." (Öyküyü Sanat Yapanlar)
  • Yaralayan, ömür boyu yaralanmıştır.. (Gidilmemiş Yerlerin Türküsü)
  • Gitmek bir anlamda tükenmek, yok olmaktır. (Günümüz Öyküsü)
  • "Yaşamaktan zevk alanları severim ben. Yaşamalı bu dünyada." (Öykümüzün Kırk Kapısı)
  • "Kahrolsun edebiyata kıymet vermeyenler ! Yaşasın onu kendine meslek edinenler." (Doğu'nun Hikaye Kuramı)
  • Yazar, karakterinin gerçek olmasını istiyorsa kendi planlarından vazgeçip onun özerkliğine saygı duymalıdır. (Modern Öykü Kuramı)
  • Gece kalkmalıyım, örtmeliyim üstünü şehrin. Uyanıyorum, ölü taşlar akıyor içime. (Küller ve Uçurumlar)
  • "Hikayenizi beğendik, ama ne demek istediniz bu hikayeyle? diye soruyorlar. Cevap şu: Hiçbir şey demek istemedim. Anlatmak istediğim, sadece hikayenin kendisiydi." (Hayat ve Öykü)
  • Burada bütün mevsimler aynıydı; elleri üşütürdü. (Ansızın Hayat)
  • "Ben o odada bir türlü sesimi bulamadım." (Öykümüzün Kırk Kapısı)
  • Şehir zaten nedir ki, insanın keşfettiği en büyük, en kalabalık yalnızlık. (Emanet Hikayeler)
  • Ama dünyanın düzeni böyle kurulmuş, hikâyeyi yaşayan başka, anlatan başka. (Ansızın Hayat)
  • Her şey geçip gidiyor, insan yaşadığı her şeyi bir gün kaybediyorsa, o vakit tüm bu anların yaşanmış ya da yaşanmamış olmasının, gerçek ya da hayal olmasının ne önemi var? (Öykümüzün Sınır Taşları)
  • Meğerse sesim boşluğun sesiymiş... (Emanet Hikayeler)
  • "Yaşanmadan da ölünmez ki! " (Öykümüzün Sınır Taşları)

Yorum Yaz