diorex
life
Dedas

Hükümete Çağrı: Memura 74 bin TL alt sınır şart

Türkiye Basın Federasyonu’nun Anadolu Sohbetleri programına konuk olan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, toplu sözleşme süreci öncesinde hükümete çağrıda bulundu.

  • 10.08.2025 16:44
Hükümete Çağrı: Memura 74 bin TL alt sınır şart
"Gerçek enflasyon masaya yansıtılsın, adalet sağlansın” diyen Yalçın, “Memur-Sen, 2026 için en düşük memur maaşını 74 bin TL olarak teklif etti” dedi. 
 
Türkiye Basın Federasyonu tarafından düzenlenen "Anadolu Sohbetleri" programına konuk olan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, memurların ekonomik kayıplarını, toplu sözleşme sürecini, kamu çalışanları arasındaki ücret dengesizliklerini ve sosyal devlet ilkesinin gereklilikleri konusunda açıklamalarda bulundu. 
 
Anadolu Sohbetleri programında gazetecilerle bir araya gelene Yalçın, toplu sözleşme masasının sadece rakamların değil, adaletin de konuşulacağı bir zemin olması gerektiğini vurguladı.
 
“Ekonomideki gerçekler, masaya yansıtılmalı”
 
Yalçın, konuşmasına mevcut ekonomik tabloyu değerlendirerek başladı. “Ekonomide istikrarsızlık sürüyor. Memur maaşları yetersiz. İşçi ve memur arasındaki ücret dengesi bozuldu. Gelir dağılımında adalet sağlanamıyor” diyerek tabloyu özetleyen Yalçın, 2024 ve 2025 yıllarında memurların ciddi kayıplar yaşadığını belirtti.
Önceki toplu sözleşmede beklentilerin karşılanmadığını dile getiren Yalçın, 2026 ve 2027 yılları için kamu işvereninin aynı hataları tekrarlamaması gerektiğini ifade etti. Yalçın, “Gerçek enflasyon karşısında memurların maaşları baskı altında kaldı. Emekli aylığı düştü, geçim derdi arttı. Masaya gerçeklerle gelinmeli. Memurların ekonomik ve sosyal gerçekliği dikkate alınmalı” dedi. 
 
"2026 ocak ayı için 74 bin TL teklif ettik"
 
Memur-Sen olarak en düşük memur maaşının piyasa koşulları ve geçmiş kayıplar dikkate alınarak 2026 Ocak itibariyle 74 bin TL olması gerektiğini teklif ettiklerini açıklayan Yalçın, kamu işvereninin teklifinin ise beklentilerin çok altında olduğunu söyledi. Yalçın sözlerini şöyle sürdürdü;
 
“2024 için yüzde 33, 2025 için yüzde15 gibi bir artış önerildi. Ancak yıl içinde gerçekleşen enflasyon oranları bu tekliflerin gerçek dışı olduğunu gösteriyor. 2024’ün ilk 7 ayında yüzde 44,38’lik enflasyon yaşandı. Bu fark memurların alım gücünü eritti.”
 
"Devletin itibarı, memuruna verdiği değerle ölçülür"
 
Kamuda aynı işi yapan çalışanlar arasında ciddi ücret farkları bulunduğuna dikkat çeken Yalçın, bu durumun kamu hizmetinde verimliliği olumsuz etkilediğini söyleyerek, “Kimi personel görevdeyken aldığı ücretle emeklilikte mağdur olurken, kimi ise çeşitli ilave haklarla yüksek maaşlara ulaşabiliyor. Bu adaletsizliği görmezden gelemeyiz. Devletin itibarı, memuruna verdiği ücretle de ölçülür” ifadelerini kullandı. 
 
“Sayın cumhurbaşkanımızın sözü yerde kalmamalı”
 
Yalçın, iki yıl önce Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en düşük memur maaşının, en düşük işçi maaşından az olmayacağına dair verdiği sözü hatırlattı. Yalçın sözlerine şöyle devam etti;
 
“O dönem 8 bin 77 TL’lik ilave iyileştirme ile denge sağlandı. Bugün aynı tablo yeniden karşımızda. O söz şimdi, 2026 Ocak ayında en düşük memur maaşının 67 bin TL’yi geçmesiyle yerine getirilmiş olacak. Ancak bu da yetmez. Biz 74 bin TL teklif ettik.”
 
Emekli memurların durumu: Sistem temelden bozuldu
 
Yalçın, memur emeklilerinin maaşlarının büyük kısmının prime yansıtılmadığını, bunun da emeklilikte ciddi gelir kaybına neden olduğunu söyledi. Görev maaşı-emekli maaşı oranının yüzde 45’lere kadar düştüğünü ifade eden Yalçın, 3600 ek gösterge vaadinin de bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.
Yalçın, “Emekliler konusu toplu sözleşme masasında konuşulamıyor. Fakat kamu görevlisi ile emeklisi birbirine bağlı bir sistemdir. Bu sistemin düzeltilmesi ertelenemez bir gerekliliktir” diye konuştu. 
 
Aile yılı vurgusu: Sembolik yardımlarla aile güçlenmez
 
2025’in “Aile Yılı” ilan edildiğini hatırlatan Yalçın, bu çerçevede eş ve çocuk yardımı gibi kalemlerin yeniden düzenlenmesi gerektiğini savundu. Mevcut çocuk yardımının 3.500 TL seviyesinde olduğunu, seyyanen zamlar katsayıya yansıtılmış olsaydı bu rakamın 6.000 TL olacağını belirterek, “Doğum oranları düşüyor, evlilikler azalıyor, tek kişilik hane sayısı artıyor. Ne bez almaya ne süt almaya yeten çocuk yardımıyla çocuk teşvik edilmez. Gerçekçi aile politikaları geliştirilmeli” değerlendirmesinde bulundu. 
 
“Yöneticiler, teknik ve akademik personel unutulmamalı”
 
Kamu kurumlarındaki yöneticilerin maaşlarının da skala bozukluğundan etkilendiğini belirten Yalçın, özellikle şef, müdür, amir, şube müdürü gibi kadrolarda görev yapanların yılların emeğine rağmen düşük ücretle çalıştığını söyledi. Yalçın, aynı şekilde mühendis, teknik personel ve akademik personelin de bilgi ve emeklerinin karşılığını alamadığını vurguladı. Bu alanlarda emsal personel ile aradaki makasın kapatılması gerektiğini dile getirdi.
 
Vergi yükü, kira desteği, bayram ikramiyesi talepleri
 
Konuşmasında memurların maaşlarını eriten vergi dilimi konusuna da değinen Yalçın, Gelir Vergisi’nin sabitlenmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, kamu personeline kira desteği verilmesini ve memurlara da bayram ikramiyesi hakkı tanınmasını talep etti. Yalçın sözlerini şöyle sürdürdü; 
 
“Kira fiyatları maaşların yüzde 50’sini götürüyor. Bu yük hafifletilmeden kamuda sorunsuz hizmet beklenemez. Aynı şekilde, kamu görevlileri bayramlarda da sevinç yaşamalı. İkramiyesiz tek kesim memurlar kaldı.”
 
“12’sinde teklif gelecek, 19’unda son söz söylenecek”
 
Toplu sözleşme takvimi hakkında da bilgi veren Yalçın, kamu işvereninin teklifini 12 Ağustos’ta sunacağını, 19 Ağustos’a kadar da sürecin tamamlanması gerektiğini ifade etti. Bu süreçte kamu çalışanlarının haklarının korunması için mücadeleyi sürdüreceklerini kaydederek, “Yedi günlük süre içerisinde ya teklife evet diyeceğiz ya da meydanlarda tepkimizi göstereceğiz. İşveren tarafı bu gerçeği bilerek masaya gelmeli. Adalet sağlanmazsa toplumsal barış da çalışma hayatında huzur da sağlanamaz” ifadelerini kullandı. 
 
“Masada gerçekler konuşulsun”
 
Toplu sözleşme masasının sadece zam pazarlığı yapılan bir yer değil, kapsamlı bir adalet platformu olması gerektiğini vurgulayan Yalçın, “Masada yaşanan adaletsizlikleri çözecek iradeye ihtiyaç var. Masaya gerekçelerle değil, gerçeklerle gelinmeli” diyerek sözlerini tamamladı.

Editör: Beşir Şavur

Yorum Yaz