Gıda Mühendisleri: “Gıda Zehirlenmeleri Kader Değil, Önlenebilir”
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Mardin İl Temsilcisi Önder Değer, son günlerde artan gıda zehirlenmesi vakalarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Değer, gıda kaynaklı hastalıkların hem bireysel sağlık hem de ülke ekonomisi üzerinde ciddi sonuçlar doğurduğunu belirterek, “Gıda zehirlenmeleri kader değildir, bilimsel ve teknik önlemlerle büyük oranda önlenebilir” uyarısında bulundu.
“750’den fazla yurttaş gıda zehirlenmesiyle karşı karşıya kaldı”
Kasım ayının ilk üç haftasında Türkiye genelinde 750’den fazla kişinin gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastanelere başvurduğunu hatırlatan Önder Değer, basına yansıyan bazı vakaları şöyle sıraladı:
Samsun’da bir okul yemekhanesinde hamburger yiyen 5 öğrenci,
Karabük’te yardım kermesinde yemek yiyen 28 öğrenci,
Kayseri’de bir okulda sucuk festivalinin ardından 80 kişi,
Rize’de mevlid yemeği sonrası 104 kişi,
Bursa’da tavuk pilav yiyen 11 işçi,
Trabzon’da düğün yemeği sonrası 100 kişi,
İstanbul Şişli’de bir restoranda yemek yiyen 25 kişi,
Gümüşhane’de bir imam hatip ortaokulunda öğle yemeğinde pide–ayran tüketen 29 öğrenci,
Adıyaman Besni’de KYK yurtlarında akşam yemeğinden sonra 70 öğrenci,
Sakarya Ferizli’de açık cezaevinde 131 mahkûm,
Gaziantep İl Göç İdaresi’ne bağlı Geri Gönderme Merkezi’nde akşam yemeği sonrası 56 mülteci,
Kocaeli’de özel bir lisede kantinden aldıkları tavuk ürününü tüketen 14 öğrenci.
Değer, “Bu tablo, Türkiye’de gıda güvenliğinin ne denli kırılgan olduğunu acı bir şekilde ortaya koymaktadır” dedi.
“Gıda güvenliği ilkelerine uyulmaması temel neden”
Önder Değer, tüm bu zehirlenme vakalarının altında yatan temel sebebin gıda güvenliği ilkelerine uyulmaması olduğunu belirterek, özellikle toplu tüketim yapılan alanlarda karşılaşılan başlıca sorunları şöyle özetledi:
Artan maliyetler karşısında düşük kaliteli ürün kullanımı,
Hijyen gerekliliklerinin yerine getirilmemesi,
Soğuk / sıcak zincirin kırılması,
Maliyetten kaçınmak için dezenfektan kullanılmaması veya yetersiz kullanılması,
Yeterli sayıda teknik personel (özellikle gıda mühendisi) çalıştırılmaması,
Restoran, büfe, lokanta, fast food noktalarında çapraz bulaşmaya neden olacak çalışma şekilleri,
Personel ve ekipman hijyeninin sağlanmaması,
Gıda üretiminde kullanılan suyun doğrudan tüketime uygun olmaması,
İşveren ve çalışanların gıda güvenliği konusunda eğitimsiz olması.
“Gıda kaynaklı hastalıklar özellikle bağışıklığı zayıf çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan bireylerde ağır seyredip ölümle sonuçlanabilir. Ölüme yol açmasa dahi hem sağlık sistemi üzerinde yük oluşturur hem de iş gücü kaybı ve üretim düşüşü nedeniyle ülke ekonomisine zarar verir. Ayrıca gıdaya ve sektöre olan güveni ciddi biçimde zedeler” diyen Değer, konunun hayati bir halk sağlığı sorunu olduğunun altını çizdi.
“Seyyar ve izinsiz satış noktalarına göz açtırılmamalı”
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası olarak yerel yönetimleri de uyaran Önder Değer, ruhsatsız ve denetimsiz gıda satışına kesinlikle müsaade edilmemesi gerektiğini vurguladı:
“Yerel yönetimler; işporta tarzı, seyyar gıda satışı yapan ve herhangi bir izni veya ruhsatı olmayan bu tür noktalara kesinlikle izin vermemeli, bunlara göz açtırmamalıdır.”
“Denetim ekiplerinde gıda mühendisi sayısı artırılmalı”
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tüm gıda üretim ve tüketim noktalarını açılış öncesi ve faaliyet süresince, risk esasına göre etkili biçimde denetlemesi gerektiğini belirten Değer, yalnızca denetim sayısının artmasının yeterli olmadığını, bu artışın niteliğe de yansıtılması gerektiğini ifade etti:
“Denetçi sayısı artmadığı halde denetim sayısının artıyor olması, denetim etkinliğinin azaldığını göstermektedir. Denetim ekipleri artırılmalı ve bu ekipler içinde gıda mühendisi sayıları kesinlikle yükseltilmelidir. Çünkü gıda mühendisliği, gıda mikrobiyolojisi ve gıda güvenliği konusunda eğitimli ve yetkin olan meslektir.”
“Gıda güvenliği eğitimi zorunlu ve belgeli olmalı”
Hazır gıda sunan restoran, lokanta, büfe, fast food noktaları gibi işletmeler açılmadan önce hem işletme sahipleri hem de çalışanların zorunlu gıda güvenliği eğitiminden geçirilmesi gerektiğini belirten Değer, bu eğitimlerin:
Gıda / su / personel hijyeni,
Gıda güvenliği temelleri,
Çapraz bulaşma ve sıcak–soğuk zincir,
Depolama ve hazırlama koşulları
gibi konuları içermesi gerektiğini söyledi.
Eğitimlerin sınavlı ve belgeli olmasını, bir işletmecinin ancak bu belgeyi aldıktan sonra iş yeri açabilmesini sağlayacak bir yönetmeliğin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından acilen yürürlüğe konmasını talep eden Değer, bu eğitimlerin düzenlenmesinde başta TMMOB Gıda Mühendisleri Odası olmak üzere, gıda güvenliği ve gıda mikrobiyolojisi alanında yetkin meslek odalarının görev alması gerektiğini ifade etti.
“Küçük işletmeler teknik gözetim altında değil, gıda danışmanlığı sistemi şart”
Küçük çaplı gıda işletmeleri ve satış noktalarının çoğu zaman herhangi bir teknik gözetim altında olmadığını belirten Önder Değer, bu boşluğun giderilmesi için yetkilendirilmiş gıda danışmanlığı sisteminin bir an önce hayata geçirilmesi çağrısında bulundu:
“Küçük gıda işletmelerini teknik gözetim altına alacak düzenlemeler acilen yapılmalı ve bu işletmeler yetkili gıda danışmanları aracılığıyla izlenmelidir.”
“Kamu kurumlarında gıda mühendisi istihdamı zorunlu hale getirilmeli”
Toplu tüketimin çok yoğun olduğu kamu kurumlarında zehirlenme vakalarının sık yaşandığını hatırlatan Değer, şu bakanlık ve kurumlarda gıda mühendisi bulundurulmasının zorunlu hale getirilmesini önerdi:
Milli Eğitim Bakanlığı,Savunma Bakanlığı, Turizm Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve üniversiteler Bu kurumlarda, kendi iç kontrol ve denetim süreçlerinde gıda mühendislerinin görev almasının, gıda güvenliğine yönelik en önemli önleyici adımlardan biri olduğunu vurguladı.
“Yaptırımlar caydırıcı değil, Gıda İhtisas Mahkemeleri kurulmalı”
Gıdada yaşanan güvenlik ihlalleri ve hilelerin önüne geçilememesindeki en önemli etkenlerden birinin de yaptırımların yetersizliği ve cezaların caydırıcı olmaması olduğunu dile getiren Önder Değer, bazı firmaların ceza almasına rağmen isim değiştirerek sektörde faaliyet göstermeye devam etmesinin büyük bir sorun olduğuna dikkat çekti:
“Bu tür yanlışlıkları engellemek için önerimiz, Gıda İhtisas Mahkemeleri’nin ivedilikle oluşturulmasıdır.”
“Güvenli gıda temel bir insan hakkıdır”
Açıklamasının sonunda, güvenli gıdaya erişimin temel bir insan hakkı olduğunu vurgulayan TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Mardin İl Temsilcisi Önder Değer, şu çağrıda bulundu:
“Ülkemizde gıda güvenliğinden tam anlamıyla bahsedebilmek için saydığımız önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesi zorunludur. Güvenli gıdaya ulaşmak ve halk sağlığını korumak, başta iktidar olmak üzere yetkili tüm kurum ve kuruluşların asli görevidir. Kamuoyu önünde bunu bir kez daha hatırlatıyor ve toplum sağlığını korumak için ülkemizde gıda güvenliğinin tam olarak sağlanmasını talep ediyoruz.”
Değer, gıda zehirlenmelerinin “kader” olarak görülmemesi gerektiğini, bilimsel bilgi, etkin denetim, eğitim ve caydırıcı yaptırımlarla bu vakaların büyük oranda önlenebileceğini bir kez daha yineledi.
Editör: Gülten Akgül