Her diş kaybı implant gerektirir!
Diş implantları, çene kemiğinin durumu ve hastanın genel sağlığına göre kişiye özel planlanan ileri bir tedavi yöntemi olduğunu belirten uzmanlar uzun süre dişsiz kalmanın çene kemiğinde erimeye yol açabildiğini söylüyor.

Her diş kaybının implant gerektirdiğini ancak ciddi kemik kaybı durumunda standart implantlar yerine ileri cerrahi teknikler gerekebildiğini dile getiren Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Seda Altop, diş implantlarının uygulanma süreci, ömrü, çene kemiği erimesi ve diş kaybı ile ilgili riskler hakkında bilgi verdi.
Uzun süre dişsiz kalan hastalarda ciddi çene kemiği erimesi meydana geliyor!
Çene kemiklerinin erimesinin farklı sebepleri olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Seda Altop, “Basit bir diş çekiminden sonra bile beyin, ‘biz orayı artık kullanmıyoruz dolayısıyla yıkıma başlayabiliriz’ gibi bir komut veriyor. Bu nedenle uzun süre dişsiz kalan hastalarda ciddi anlamda bir çene kemiği erimesiyle karşılaşılıyor.” dedi.
İmplant yapım aşamalarından bahseden Altop, “Çene kemiğinin hacmi standart implant yapımı için uygun değilse o zaman zigomatik, kemikten ve bunun yan duvarından destek alacak şekilde bir tasarım yapılır.” şeklinde konuştu.
Ağız hijyeni ve sigara kullanımı, implant enfeksiyon riskini etkiler!
Hareketli protezlerin implantın alternatifi değil, mecburiyet olduğunu aktaran Altop, “İnsan ömrü uzadığı için o hareketli ve konforsuz dişlerle de uzun yıllar yaşamak istemiyor insanlar. Dolayısıyla sabit bir protez beklentisi oluyor.” dedi.
Daha iyi bir çiğneme fonksiyonu isteyen ve estetik açıdan da daha yüksek beklentileri olan hastalara, kişiye özel tasarlanan implant tedavisi uygulandığını kaydeden Altop, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kanal tedavili dişlerde apse gibi bazı sorunlar görülebiliyor ama implantlar zaten sağlıklı kemiğin içerisine yapıldığı için rutin bir takip gerekli. Ancak hastanın ağız hijyeni çok kötüyse, çok yoğun sigara kullanımı varsa, bir takım başka faktörlerle birlikte nasıl diş kaybı meydana gelebiliyorsa implantta da yine o tipte bir enfeksiyon meydana gelebilir.”
İmplant tedavisi, kişiye özel uygulanır!
Çene kemiği erimesine genetik faktörler, kontrolsüz diyabet, erken yaşta diş kayıpları, sendromlar veya travmaların neden olabileceğine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Seda Altop, “Bir tümör operasyonu ya da bir kist operasyonu da o bölgedeki kemik kaybına neden olabiliyor.” diye ekledi.
İmplant uygulamasının 3 boyutlu bir tomografi analizi ile başladığını dile getiren Altop, “Kemik yüzeyi ile diş etinin arasına yerleştirilecek implantlar için 3 boyutlu bir tomografi analizi yapılır ve kemiğin en uygun olduğu noktalar analiz edilir. Yani en yoğun olduğu, anatomik oluşumlardan uzak olan ve vidaların en uygun nokta atışı yerleri tespit edilir. Sonrasında da kişiye özel olarak üretimi yapılır. Birkaç haftalık bekleme süresinin ardından genel anestezi altında bir operasyonla hastalara uygulanır. Aynı seansta geçici diş de yine aynı şekilde yapılabiliyor. 3 hafta sonrasında da yumuşak doku tamamen iyileştikten sonra da esas kalıcı dişler hastalara uygulanabiliyor.” açıklamasını yaptı.
Ciddi kemik yıkımı varsa standart implant yapılamaz, ileri cerrahi yöntemler gerekebilir!
Diş kaybının belirtisi olabilecek durumlara değinen Dr. Öğr. Üyesi Seda Altop, “Bir dişin kaybına sebep olan şeyler, derin çürük gibi enfekte bir takım oluşumlar ve kırık dişler olarak karşımıza çıkıyor.” dedi.
Her diş kaybının implant gerektirdiğine işaret eden Altop, “Ancak kırık dişle uzun süre yaşıyor olmak o bölgede bir enfeksiyonu da aynı zamanda başlatabilir ve kemikte bir yıkıma sebep olabilir. Konumuz aslında standart implant yapabiliyor olmak. Fakat bölgede çok ciddi bir yıkım oluştuysa o zaman mevcut haliyle implant yapılamıyor. Başka seçeneklerin değerlendirilmesi gerekiyor. Kemik ekleme ameliyatı, zigomatik implant gibi ya da bu tipte son 5 yıldır dünyada tekrar gündeme gelen subperiostal implant gibi daha ileri cerrahi işlemlere geçmek durumunda kalınabiliyor.” şeklinde konuştu.
İmplantların ömrü ortalama 20 yıl!
İmplantların ömür boyu kullanılabileceğini söylemenin doğru olmadığının altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Seda Altop, “Ortalama sağkalım süresi yaklaşık 20 yıl civarındadır. Ancak bu süre; hastanın yaşı, sistemik hastalıkları ve ağız bakımına gösterdiği özen gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir.” dedi.
İmplant tedavisinin ilk bakışta maliyetli gibi görünse de, sağladığı çiğneme konforu, estetik katkısı ve psikolojik etkileri göz önüne alındığında uzun vadede değerli bir yatırım olduğunu kaydeden Altop, sözlerini şöyle tamamladı:
“Diş sıkmak, tek başına diş kaybına yol açmaz ancak mikro travmalara neden olarak diş yüzeylerinde aşınmalara yol açabilir. Bu nedenle diş sıkmak, diş kaybı için hazırlayıcı bir faktör olarak değerlendirilebilir.
Kök hücre ve genetik çalışmalar gibi biyoteknolojik gelişmeler hâlen araştırma aşamasındadır. Ancak önümüzdeki 20-25 yıl içinde, hastaların suya koyarak kullandığı hareketli protezlere ihtiyaç duymayacağı öngörülüyor.”
Editör: Esra Üründü