tatlidede

Sevginin Bilgeliği - Alain Finkielkraut Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sevginin Bilgeliği kimin eseri? Sevginin Bilgeliği kitabının yazarı kimdir? Sevginin Bilgeliği konusu ve anafikri nedir? Sevginin Bilgeliği kitabı ne anlatıyor? Sevginin Bilgeliği PDF indirme linki var mı? Sevginin Bilgeliği kitabının yazarı Alain Finkielkraut kimdir? İşte Sevginin Bilgeliği kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 26.01.2023 03:00
Sevginin Bilgeliği - Alain Finkielkraut Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Alain Finkielkraut

Çevirmen: Ayşen Ekmekçi

Orijinal Adı: La Sagesse de L’amour

Yayın Evi: Ayrıntı Yayınları

İSBN: 9789755391083

Sayfa Sayısı: 129

Sevginin Bilgeliği Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Totaliter bir çağda yaşıyoruz. İnsan, sınıfa, gruba, çevreye aidiyeti içinde değerlendiriliyor. Totaliter bakış açısı da, hümaniter bakış açısı da insanı tarihsel, kalıtımsal veya toplumsal koşulların belirlediği önemsiz bir varlık olarak görüyor. Birey yoktur; sorumluluk koşullara ya da Tanrı’ya aittir. Her şeyin mubah olması Tanrı’nın yokluğunun değil, varlığının sonucudur. İnsan sorumsuzlaştırılınca katliamlar, soykırım ve şiddet de meşru ve “anlaşılır” olur...Alain Finkielkraut Sevginin Bilgeliği’nde, yaşayan en önemli filozoflardan Emmanuel Lévinas’ın etik anlayışından yola çıkarak, insanı yeniden tekil ve sorumlu bir varlık olarak ele almanın imkânlarını araştırıyor. İnsanı bağımsız, sorumlu bir birey olarak değerlendiren Lévinas çağımızda insanın edimlerini sahiplenip sadece kendi adına konuşabilmesi için ihtiyaç duyulan şeyin din değil, kutsallığın yok edilmesi olduğunu söyler. Lévinas dünyanın ve insanın büyüsünü bozar; insanı koşulların ya da Tanrı’nın ürünü olmaktan çıkarır. İnsan özgürdür, ama yetmez; çünkü kimse yalnız değildir... İlk ve en temel deneyimi Başkası’yla, Başkası’nın yüzüyle karşı karşıya gelmek olan insan, ister istemez sorumluluk alan bir varlıktır. Yüz, karşısındakini sorumluluğa çağırır, ilişkiye mecbur eder. Etik ilişki bir ideal olmadan önce bir yazgıdır; tıpkı aşk gibi...“Devrimci görev”e ya da “tarihin anlamı”na çağrı yapan “büyük teoriler”de her insan ya sistemin kurbanı ya da destekçisi olarak konumlandırılır; kimse sorumlu olmayınca başka insana karşı sorumsuzluk da başlar. Yüz görülmez, yüze bakılmaz; başkasının söyledikleri önceden bilindiği varsayılan bir bağlam içine oturtulur, yargılanır. Sevginin Bilgeliği’nde Fransız Devrimi, Naziler, Milliyetçilik ve Kızıl Tugaylar bu totaliter bakışın örnekleri olarak sergilenir.Finkielkraut insanın yakınıyla, Başkası’yla olan karşılaşmasını, yüzün insana söylediklerini çetrefil felsefe terimleriyle değil, edebiyatın ve gündelik hayatın metaforlarıyla anlatıyor. İnsanın çocukluğundan yetişkinliğine, korkularından aşklarına kişisel deneyimlerini, Flaubert, Henry James ve özellikle Proust’un eserlerinden örnekleyerek yalın bir üslupla inceliyor. İnsan Hakları’ndan değil, Başkası’nın Hakları’ndan söz ediyor!Sevginin Bilgeliği, bildik felsefe ya da edebiyat kategorilerinin sınırlarına sığmayan, insanı düşünmeye kışkırtan bir kitap.

Sevginin Bilgeliği Alıntıları - Sözleri

  • Eğer insan, melankolik durumuna açık yüreklilikle meydan okuyorsa, duygunun varlıklar arasındaki mesafeyi ortadan kaldırmayıp aksine derinleştirdigini bilmelidir.
  • “En çılgın zevk, hiçbir şeyi ele geçirememek, ulaşmanın mümkün olmadığı şeye hiç durmaksızın yaklaşmak, cezbetmek, ulaşılmaz bir teni aramaya çabalamak ve aşırı mutluluk veren bir kafa karışıklığı içinde mesafenin ve kendinde saklı olan sırrın kaderini yenememektir.”
  • Sevmek güzelliğe bağlılık göstermek değil, bir saplantı döneminde geçici bir süre için kendi ölçütlerinden ve kendi despo­tizminden yoksun kalmaktır.
  • Farz edelim ki gerçekten insan insanın kurdudur. Peki, bu evrensel savaşın hesabı nasıl verilecek? İçgüdüyle mi? Hayvani yanımızın izini daima taşıyacak olan ehlileştirilemeyen öfkeyle mi? Çıkar; yani bir rekabet halinde olan bencilliklerin savaşıyla mı? Insan şid det doludur; çünkü tutkuları şiddetlidir şeklindeki yanıt totolojiktir. Gerçekçilik, her şeyi kötülükle açıklamayı istemekten onu doğuran nedenleri düşünemez olmuştur. Kısacası gerçekçilik gerçekçi değil dir, işin kolayına kaçar: Kötülüğü doğal veri olarak değerlendirerek kötülükten kaçar. Oysa daha kesin olarak söylemek gerekirse, cani ya da barbar olan insanın doğası değil, insandaki doğaya geri dönüş özle midir.
  • Yararlanılan kelimeler, geldikleri yeri ifade etmekten başka bir şey yapmazlar. "Nerden konuşuyorsun?" sorusu en mükemmel totaliter sorudur. Nerden ko­nuşuyorsun? Yani sen kendini ifade ettiğini zannederken, senin içinde asıl konuşan kimdir?
  • "Benliği, konuştuğumuz anlarda olduğu gibi, itiraf edilmeyen düşüncenin ve bakışın açıklıklarından her zaman kaçıp kurtulamıyordu. Kendinden dışarda olan her şeyi kendine hatırlatı­yordu; kendi vücuduna sığınmış, kapanmış ve onda özetlenmişti."
  • Totaliter dünyada herkes potansiyel bir sanıktır ve hiç kimse kendi savunmasını yapabilecek güçte değildir. Ontolojik olarak cevap verme yeteneğinden mahrum kişiler mahkemeye çağrılır. Sözü aniden yitirmiş olanlara -muhteşem bir ironiyle- söz hakkı verilir. Yasal yapılara gösterilen riayet, böylece bütün olası yasallıkların yürürlükten kaldırılmasıyla at başı beraber gider.
  • Yaşlanmak, görüntü dünyasından yavaş yavaş el çekmektir. Goethe

Sevginin Bilgeliği İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Öncelikle esere başlama sebebim; felsefe kavramınının kelimelerle karşılığı olan "bilgelik sevgisi" nin "Sevginin Bilgeliği" olarak ters yüz edilmesini sanmam olduğunu belirtmeliyim. Fakat aslında eser Levinas temelli ahlak anlayışı temel alınarak insan üzerine Avrupa ve özelde Fransa'da ihtilal sonrası yaşanan belirli olaylar ve Nazi katliamı incelenerek insan üzerine yapılmış incelemelerden oluşmaktadır. (Hikmet Zayi)

Sevginin Bilgeliği PDF indirme linki var mı?

Alain Finkielkraut - Sevginin Bilgeliği kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sevginin Bilgeliği PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Alain Finkielkraut Kimdir?

Ecole Polytechnique’de, İnsan ve Toplum Bilimleri Bölü­mü’nde öğretmen. Le Messager Européen dergisinin yöneticisi. France-Culture adlı radyo kanalındaki Répliques programının redaktörü.

Yayımlanan eserleri: Le nouveau désordre amoureux (Pascal Bruckner ile ortak, 1977, Seuil); Ralentir: mots-valises! (1979, Seuil); Au coin de la rue, l’aventure (Pascal Bruckner ile ortak, 1979, Seuil); Le Juif imaginaire (1980, Seuil); Le petit fictionnaire illustré (1981, Seuil); L’avenir d’une négation (1982, Seuil); La réprobation d’Israël (1983, Denoël); La sagesse de l’amour (1984, Gallimard); La défaite de la pensée (1987, Gallimard); La mémoire vaine (1989, Gallimard); Le Mécontemporain (1992, Gallimard).

Alain Finkielkraut Kitapları - Eserleri

  • Sevginin Bilgeliği
  • Sevginin Bilgeliği

Alain Finkielkraut Alıntıları - Sözleri

  • Yararlanılan kelimeler, geldikleri yeri ifade etmekten başka bir şey yapmazlar. "Nerden konuşuyorsun?" sorusu en mükemmel totaliter sorudur. Nerden ko­nuşuyorsun? Yani sen kendini ifade ettiğini zannederken, senin içinde asıl konuşan kimdir? (Sevginin Bilgeliği)
  • "Benliği, konuştuğumuz anlarda olduğu gibi, itiraf edilmeyen düşüncenin ve bakışın açıklıklarından her zaman kaçıp kurtulamıyordu. Kendinden dışarda olan her şeyi kendine hatırlatı­yordu; kendi vücuduna sığınmış, kapanmış ve onda özetlenmişti." (Sevginin Bilgeliği)
  • Sevmek güzelliğe bağlılık göstermek değil, bir saplantı döneminde geçici bir süre için kendi ölçütlerinden ve kendi despo­tizminden yoksun kalmaktır. (Sevginin Bilgeliği)
  • Totaliter dünyada herkes potansiyel bir sanıktır ve hiç kimse kendi savunmasını yapabilecek güçte değildir. Ontolojik olarak cevap verme yeteneğinden mahrum kişiler mahkemeye çağrılır. Sözü aniden yitirmiş olanlara -muhteşem bir ironiyle- söz hakkı verilir. Yasal yapılara gösterilen riayet, böylece bütün olası yasallıkların yürürlükten kaldırılmasıyla at başı beraber gider. (Sevginin Bilgeliği)
  • “En çılgın zevk, hiçbir şeyi ele geçirememek, ulaşmanın mümkün olmadığı şeye hiç durmaksızın yaklaşmak, cezbetmek, ulaşılmaz bir teni aramaya çabalamak ve aşırı mutluluk veren bir kafa karışıklığı içinde mesafenin ve kendinde saklı olan sırrın kaderini yenememektir.” (Sevginin Bilgeliği)
  • Farz edelim ki gerçekten insan insanın kurdudur. Peki, bu evrensel savaşın hesabı nasıl verilecek? İçgüdüyle mi? Hayvani yanımızın izini daima taşıyacak olan ehlileştirilemeyen öfkeyle mi? Çıkar; yani bir rekabet halinde olan bencilliklerin savaşıyla mı? Insan şid det doludur; çünkü tutkuları şiddetlidir şeklindeki yanıt totolojiktir. Gerçekçilik, her şeyi kötülükle açıklamayı istemekten onu doğuran nedenleri düşünemez olmuştur. Kısacası gerçekçilik gerçekçi değil dir, işin kolayına kaçar: Kötülüğü doğal veri olarak değerlendirerek kötülükten kaçar. Oysa daha kesin olarak söylemek gerekirse, cani ya da barbar olan insanın doğası değil, insandaki doğaya geri dönüş özle midir. (Sevginin Bilgeliği)
  • Yaşlanmak, görüntü dünyasından yavaş yavaş el çekmektir. Goethe (Sevginin Bilgeliği)
  • Eğer insan, melankolik durumuna açık yüreklilikle meydan okuyorsa, duygunun varlıklar arasındaki mesafeyi ortadan kaldırmayıp aksine derinleştirdigini bilmelidir. (Sevginin Bilgeliği)

Yorum Yaz