tatlidede

Ve Diğer Kutsal Şeyler - Selim Bektaş Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ve Diğer Kutsal Şeyler kimin eseri? Ve Diğer Kutsal Şeyler kitabının yazarı kimdir? Ve Diğer Kutsal Şeyler konusu ve anafikri nedir? Ve Diğer Kutsal Şeyler kitabı ne anlatıyor? Ve Diğer Kutsal Şeyler PDF indirme linki var mı? Ve Diğer Kutsal Şeyler kitabının yazarı Selim Bektaş kimdir? İşte Ve Diğer Kutsal Şeyler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 04.02.2023 18:00
Ve Diğer Kutsal Şeyler - Selim Bektaş Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Selim Bektaş

Editör: Cem Alpan

Tasarımcı: Alper Zeki

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750745690

Sayfa Sayısı: 144

Ve Diğer Kutsal Şeyler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yolun sonunda her zaman ışık olmak zorunda değil. Bazen yol başladığı yere döner. Şimdi bunu tekrar anlatmanın bir anlamı yok, çünkü daha önce birkaç kez anlatıldı.

Son bölümü eksik bir kutsal kitap, tren yolculuğu ve karmakarışık ilişkiler. Veysel Zebub, Şey’i tamamlamak için çıktığı yol boyunca kutsal şeyler görüyor, yaşıyor ve yazıyor.

Selim Bektaş’tan kutsal kitaplara, ilişkilere ve makinalara dair muzip ve absürd bir yol romanı.

Ve Diğer Kutsal Şeyler Alıntıları - Sözleri

  • "Yolun sonunda her zaman ışık olmak zorunda değil. Bazen yol başladığı yere döner. Şimdi bunu tekrar anlatmanın bir anlamı yok, çünkü daha önce birkaç kez anlatıldı."
  • "Otel anahtarları hüzünlüdür."
  • "Hikayenin kötü adamı yok belki, suçu kutsal kitaplarda mı aramalıyız?"
  • "Şehrin sınırları artık yatay değil dikey. İlk insanın ağaçları artık gökdelenler. Her şey aydınlık. Her şey parlak. Herkes yıldız. Köşe başlarında ya da başkalarının yatak odalarında yıldız tozu öksürenler, Ortaçağ işkence aletlerine umut bağlayanlar ya da huzuru hologramlarda arayanlar. İnsanlar yerine binalar, caddeler ve reklam panoları düşünüyor."
  • Üstelik kendi cinsini yiyen bir varlığa kim güvenirdi ki?
  • Nefes alıp verişini gözlerimde hissetmek güzeldi.
  • “Yürümek yerine durursam daha çabuk varacakmışım gibiydi.”
  • "Herkes kendi efsanesini kurmak ve yaşatmakla yükümlüdür. Ancak bireysel efsaneler var olduğunda ortak bir efsane oluşturulabilir" Cem Akaş
  • "Yolun sonunda her zaman ışık olmak zorunda değil. Bazen yol başladığı yere döner.”
  • Yolun sonunda her zaman ışık olmak zorunda değil. Bazen yol başladığı yere döner. Şimdi bunu anlatmanın bir anlamı yok, çünkü daha önce birkaç kez anlatıldı. 1. Yüzlerce kez anlatıldı. 2. Hiç anlatılmadı. 3. Hiç anlatılamaz. 4. Her şey anlatıldı.

Ve Diğer Kutsal Şeyler İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bir oturmaya bitirdiğim nadir kitaplardan. Tanrısız bir din ve onun hayalet peygamberi. Son bölümü eksik olan bir kitap ve bu kitabı bitirmeye çalışan mühendis bir yazar. Bilge, Sofya ve Havva arasında gidip gelen hayalet peygamber... “ Yolun sonunda her zaman ışık olmak zorunda değil. Bazen yol başladığı yere döner. Şimdi bunu tekrar anlatmanın anlamı yok, çünkü daha önce birkaç kez anlatıldı” (İsmail ds)

Düz ve kısa anlatımlarla süreci sıradanlaştırıp çok derine inmeden, tüketmek ve kutsalı anlamlandırmadan kutsalı anımsamak anlamında bir kitap, okuyunca bitiriyorsunuz ve kitap cidden de bitiyor aklınızda (Yazabilen Yaratık)

Son bölümü eksik bir kutsal kitap..yani bilemiyorum anlatılmak istenen neymiş neden karakterler arasında sürekli rahat bir cinsellik dortlemesi var kim kiminle belli değil konu ne üzgünüm sevmedim... (2my)

Ve Diğer Kutsal Şeyler PDF indirme linki var mı?

Selim Bektaş - Ve Diğer Kutsal Şeyler kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ve Diğer Kutsal Şeyler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Selim Bektaş Kimdir?

Selim Bektaş Kitapları - Eserleri

  • Ve Diğer Kutsal Şeyler
  • Muz Beyazı
  • Sevgili Erdal - Erdal Öz’e Mektuplar
  • Ve Diğer Kutsal Şeyler

Selim Bektaş Alıntıları - Sözleri

  • "Yolun sonunda her zaman ışık olmak zorunda değil. Bazen yol başladığı yere döner.” (Ve Diğer Kutsal Şeyler)
  • D. H. Lawrence, E. Poe'ya değgin bir denemesinde, "Sevileni tanımak, anlamak, sevgiyi öldürür," diyor. Tuhaf bir düşünce. Anlamakla ölecek sevgi gerçekten bir sevgi midir ki! Belki bir sevgi sanısı, bir yanılgı olabilir. (Sevgili Erdal - Erdal Öz’e Mektuplar)
  • "Otel anahtarları hüzünlüdür." (Ve Diğer Kutsal Şeyler)
  • Üstelik kendi cinsini yiyen bir varlığa kim güvenirdi ki? (Ve Diğer Kutsal Şeyler)
  • Çöp bidonunun içinde o kadar çok kaldık ki kendimi çöp gibi hissetmeye başladım. Bin azgın yeşil tavşanın osuruğuyla yarışırdı çöpteki koku. (Muz Beyazı)
  • Susan Green'le bir şansım daha olabilir miydi? Bonnie'nin memeleri mi yoksa Susan'ın memeleri mi daha büyüktü? Tatsuko, sombrerosunu nereye saklamıştı? (Muz Beyazı)
  • 1. Bir yatılı okul düşün. Dünyanın en loş avlusunu ekle oraya. Bunu böyle yaptıktan sonra iki kımıltı al (insan olabilir), tenis oynasınlar... İşte beyazın biri gelip biri gidiyor. Öyle bakıyorsun ki, onlar değil de sen oynuyorsun sanki. Top çizgiyi aşıyor, kımıltı duruyor, karanlık daha karanlığa geçiyor: SIKINTI. 2. Çam ağaçlarının çok olduğu bir bahçe, bir bank. İki kadın oturuyorlar; konuşmadan... Uzakta bir çıkrık koptu (Merhaba Çehov!): SIKINTI. 3. Simsiyah bir kahvedeyiz. Sapsarı bir adam, oturuyoruz kahvede. Elimizdeki çay değil. Hüzün mü diyelim? Hayır: SIKINTI. 4. Düz bir yolda yürüyoruz. Sevinecek tek şey yok. SIKINTI. 5. Bir çocuk ağlaması işittin: SIKINTI. 6. Kiliseleri temiz tutmalı: SIKINTI. 7. Ahşap bir evde masal anlatıldı: SIKINTI. 8. SIKINTI. 9. Sıkılmayı iyi bilirim ben. O kadar az sevdiler ki beni: SIKINTI. (Sevgili Erdal - Erdal Öz’e Mektuplar)
  • “Yürümek yerine durursam daha çabuk varacakmışım gibiydi.” (Ve Diğer Kutsal Şeyler)
  • Övünmek için söylemiyorum - sen anlarsın - kendimle yetinebiliyorum ben. Bazen de düşünüyorum; belki de bütün kötülüklerin kaynağı bende... Durum ne olursa olsun, seçeceğim tek şey yalnızlık oluyor. Öyle pek yalnız da sayılmam ya. Benim şiir Tanrılarım, kendimle konuşma Tanrılarım, hüzün Tanrılarım, çılgınlık ve isyan Tanrılarım, bazen de düpedüz Tanrım var. (Sevgili Erdal - Erdal Öz’e Mektuplar)
  • "Müthiş sıkılıyorum. Daha kötüsü, insanlardan soğuyorum galiba… Oysa ben onlarsız, onlara güvenmeden edemem. Ama elimden ne gelir. Sevgiden, yakınlıktan, insanca davranmaktan anlayanlar o kadar az ki… Büsbütün kabalaşmaktansa, uzaklara gitmek daha iyi." (Sevgili Erdal - Erdal Öz’e Mektuplar)
  • Yolun sonunda her zaman ışık olmak zorunda değil. Bazen yol başladığı yere döner. Şimdi bunu anlatmanın bir anlamı yok, çünkü daha önce birkaç kez anlatıldı. 1. Yüzlerce kez anlatıldı. 2. Hiç anlatılmadı. 3. Hiç anlatılamaz. 4. Her şey anlatıldı. (Ve Diğer Kutsal Şeyler)
  • Müthiş sıkılıyorum. Daha kötüsü, insanlardan soğuyorum galiba... Oysa ben onlarsız, onlara güvenmeden edemem. Ama elimden ne gelir. Sevgiden, yakınlıktan, insanca davranmaktan anlayanlar o kadar az ki... Büsbütün kabalaşmaktansa, uzaklaşmak daha iyi. (Sevgili Erdal - Erdal Öz’e Mektuplar)
  • "Herkes kendi efsanesini kurmak ve yaşatmakla yükümlüdür. Ancak bireysel efsaneler var olduğunda ortak bir efsane oluşturulabilir" Cem Akaş (Ve Diğer Kutsal Şeyler)
  • Kalemi yavaşça kalbime sapladım. Çok yavaşça. Kırmızı mürekkep. En sevdiğim. (Muz Beyazı)
  • "Bencillik bu; evet ama insan ancak benciliğini gizlemeye yeltenmek iki yüzlülüğünden kurtulduğu zaman bağışlanabilir gibi geliyor bana. İyilik, kötülük bir alışkanlık olabilir; ama bencillik bir içgüdü gereği." (Sevgili Erdal - Erdal Öz’e Mektuplar)
  • Ölüp gidince mi kadrimizi bilecekler. (Sevgili Erdal - Erdal Öz’e Mektuplar)
  • Biz belki de dünyaya bunun için geldik: Bir drama katılmak! (Sevgili Erdal - Erdal Öz’e Mektuplar)
  • Nefes alıp verişini gözlerimde hissetmek güzeldi. (Ve Diğer Kutsal Şeyler)
  • "Ne yani? Sen bunun bir rüya olduğunu mu düşünüyorsun?" diyorum. "Uyandığında bunun bir rüya olduğunu anlayacaksın," diyor piyano kuşu, kendi şarkısıyla. (...) Rüyanın bittiğini anlıyorum ama oyun oynamanın verdiği zevk asla bitmiyor. (Muz Beyazı)
  • "Şehrin sınırları artık yatay değil dikey. İlk insanın ağaçları artık gökdelenler. Her şey aydınlık. Her şey parlak. Herkes yıldız. Köşe başlarında ya da başkalarının yatak odalarında yıldız tozu öksürenler, Ortaçağ işkence aletlerine umut bağlayanlar ya da huzuru hologramlarda arayanlar. İnsanlar yerine binalar, caddeler ve reklam panoları düşünüyor." (Ve Diğer Kutsal Şeyler)

Yorum Yaz