tatlidede
tatlidede

Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak - Marc Auge Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak kimin eseri? Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak kitabının yazarı kimdir? Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak konusu ve anafikri nedir? Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak kitabı ne anlatıyor? Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak PDF indirme linki var mı? Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak kitabının yazarı Marc Auge kimdir? İşte Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 29.01.2023 02:00
Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak - Marc Auge Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Marc Auge

Çevirmen: Öncel Naldemirci

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789750838866

Sayfa Sayısı: 72

Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

‘‘Kısacası, en derinde bana ait olan, zaman içerisinde beni ölüme, kendi ölümüme yaklaştıran ilerleyişimin derecesi kayıt altına alınmış, çerçevelenmis¸, düzenlemelere, özel izinlere, istisnalara tabi tutulmus¸tur. Eğer yaşımsam ve sadece yaşımdan ibaretsem, özümde, herkesin tanıdığı kurallar tarafından sıkıca belirlenmiş, sosyal ve kültürel bir varlığımdır. Fakat bu kurallar yığını beni gerçekten ilgilendirir mi? Ben gerçekten yirmi bir yaşıma geldiğimde reşit oldum mu? Bu dönüşüm şimdilerde benimkinden üç yıl önce mi gerçekleşiyor? Emekli olunca başka biri mi oldum? Altmış beş, yetmiş ya da seksen yaşımdan sonra söyleyecek bir şeyim kalmadı mı? Bu bir özgürlük meselesidir ve uzayan yaşam süresi daha çok kişiyi çemberin dışına atabilir.’’

Fransız düşünür Marc Augé’den yaşam, yaşlanma ve kendini tanıma üzerine bilgece bir kitap: Yaşsız Zaman.

Augé, yaşam koçluğu ve kişisel gelişim teorileriyle boğulmuş çağımızda, her türlü kurtarıcı ideolojiden uzakta, adeta okurla sohbet edercesine, kediler ve kitaplarla birlikte olgunluğun yollarını arşınlıyor.

Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak Alıntıları - Sözleri

  • ''Hafıza kurmacadır, hepimiz bir gün kendimizi yeniden icat etmeye mecbur kalırız.''
  • Yaşam, her birimiz için uzun ve istemsiz bir arayıştır.
  • Genel olarak, yaşam süresinin uzamasına rağmen, toplumsal sınıfına ve yaptığı işe göre herkesin aynı yaşta yaşlanmadığını kabul etmemiz gerekiyor.
  • “Yazmak, ölmek gibidir biraz ama daha az yalnız ölmek.”
  • İnsanlar yaşlanır, şehirler de öyle...
  • Yazmak, ölmek gibidir biraz ama daha az yalnız ölmek.
  • Zamanın içindeyizdir, bazı anların tadını çıkarır, kendimizi zamana yansıtır, onu yeniden icat eder, onunla oynarız. Zamanın kıymetini bilir, acele etmeyiz ya da geçip gitmesine izin veririz. Hayal gücümüzün ham maddesi zamandır. Yaş ise geçen günlerin titizce hesaplanması, yılların sadece birbirine eklenmesidir ve biriken miktar dile getirildiğinde bizi şaşkınlığa düşürür. Yaş, her birimizi, en azından Batı'da, emin olduğumuz bir doğum tarihi ile genelde farklı olmasını dilediğimiz bir ölüm tarihi arasına sıkıştırır. Zaman bir özgürlük; yaş ise bir sıkıntı, bir zorlamadır.
  • Olayların kronolojisi ve yaşamın evreleri kişisel yolculuğu daha çok belirler.
  • Her birimiz bir gün yaşımızla ilgili sorular soracağız kendimize ve bir bakış açısıyla ya da bir öburuyle kendi hayatımızın etnologu olacağız.
  • Nezaket ve şefkatin de kişiler üzerinde aşağılayıcı etkileri olabilir.

Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Yaşsız Zaman & Marc Auge + Yaşam, yaş almak, yaşamak, yaşlanmak... Hafızamız yaşantımız boyunca birikenlerle dolu. Yaşlandıkça, yaşamın sonuna doğru ilerledikçe bedenlerimiz gibi hafızamız da değişiyor. Hareketlerimiz ve düşüncelerimiz gibi dış görünüşümüz de değişiyor. Peki insan yaşına, yaşlılığına, yaşamına doğru bakabiliyor mu? + Kitap temelde tüm bunları algılamamız konusunda bize alışılagelmişin dışında yaşa değil zamana odaklanmamızı öğütlüyor. Yazar on bir tane kısacık bölümde hayli tatlı bakış açıları ile hikayeleştirerek, geçmiş dönem yazarlarına ve eserlerine, filozofların zaman algısı üzerine değinmelirine yer veriyor. Zaman zaman tebessüm ettiren söylemler de var. + Yılla alınmış, doldurulmuş hayatımızda sıklıkla karşılaştığımız 'yaşın kaç?' sorusunun saçmalığına, verilecek cevapların farklılığına kabul gösteriyorsunuz. Kitapta beni etkileyen bölüm ki naçizane otobiyografik bir roman yazarı olarak "otobiyografi ve kendi etnolojini yaratma" bölümü oldu. İnsan kendi hayatını neden yazar? Nasıl yazar? Aslında bu kısımda kendimi gördüğüm paragraflar ve bunu ben de düşündüm, söyledim dediğim cümleler görmek tebessüm ettirdi. İyi ki yazmışım Çim Adam serisini Ayrıca kitapta nostaljiyi, geçmişi anmayı iki türle açıklaması hoşuma gitti. İkinci tür nostaljiye tutulmadan birinci tür nostaljiyi yaşayarak yılla alınmışlıklarıma devam etmeyi umuyorum + #yaşsızzaman #marcaugé #kitap #kitaptavsiyeleri #kitaptavsiyesi #kitapönerisi #kitapönerileri #book #bookstagramturkey #bookstagram #sosyoloji #okudumbitti #yapıkrediyayınları (Nuri Bülent Aytemiz)

Marc AUGE – Yaşsız Zaman Ne yazık ki insanların zaman kavramı yaşı ile alakalıdır, diye düşünülür ama işte bu tabuyu yıkan bir eser ile karşı karşıyayız. Antropolog Marc Augé “Yaşsız Zaman" adlı kitabında yaşlılık kavramı üzerinden dünya bakışımızı değiştirmeye gelmiş.‘’İnsan yaşlanmayı kabul ederse iyi eder çünkü o alıngan bir hayvandır, kendisini tanımamazlıktan gelene sessizliğini pahalıya ödetebilir.’’ der Marc Auge… Zaman kavramı asla yaş ile ilgili değildir. Bu eser ile hayata her yaşta sımsıkı tutunmak gerektiğini gördüm ve yaşadım. Ve diyoruz ki; ‘’Düşmanım yaşlılık’’ Eserin başında çocuk iken baktığı kedinin gençlik ve yaşlılık arasındaki duygusunu insana empoze etmiştir ve çok ince şekilde anlatmıştır. Marc Auge bu konuda ne diyor bir kulak verelim bence; ‘’Kedi insan için bir metafor değil, ama zaman ile, yaşı hesaba katmamayı başaran bir ilişkinin sembolü olabilir. Zamanın içindeyizdir, bazı anların tadını çıkarır, kendimizi zamana yansıtır., onu yeniden icat eder, onunla oynarız. Zamanın kıymetini bilir, acele etmeyiz ya da geçip gitmesine izin veririz. Hayal gücümüzün hammaddesi zamandır. Yaş ise, geçen günlerin titizce hesaplanması, yılların sadece birbirine eklenmesidir ve biriken miktar dile getirildiğinde bizi şaşkınlığa düşürür. Yaş, her birimizi, en azından Batı’da, emin olduğumuz bir doğum tarihi ile genelde farklı olmasını dilediğimiz bir ölüm tarihi arasına sıkıştırır. Zaman bir özgürlüktür; yaş ise sıkıntı, bir zorlamadır. Kediler böyle bir baskıyı bilmez görünür.’’Bu kısmı okuduktan sonra kedi korkumu bile yendim ve komşumuzun kedisi ‘’ÇILGIN’’ı tüm içtenliğimle sevdim, dokundum (Kedi korkusuna sahip olduğum itirafını da yapmış olmanın dayanılmaz hafifliği) Eserde birçok yazarın da adı geçmekte ve yaş ile ilgili söylemleri anlatılmaktadır. Bu da ayrıca keyifli ve çok eğlenceli idi.Kesinlikle şöyle düşünüyorum, yaşlanmak yaş ile alakalı değildir. Yaşlanmak ruhsaldır ve asıl sıkıntı bedenen değil ruhen yaşlanmaktır. Ruhen yaşlanmamaya çalışmak ve her yaşın güzelliğini sonuna kadar yaşamak gerektiğini düşünmekteyim.70 sayfalık çok keyifli bir kitap idi ve sayfaları arada nefes almak adına açılıp, okunacak. Herkese YAŞSIZ okumalar (DESTİNA ÖYKÜ)

Toplumsal yaşamın doğurduğu dünya tutkuları ile günleri yaşayarak geçmişe, anları yığarız. Geçmişi de olduğu gibi değil hafızamızda ekleyerek kabul ettiklerimizle hatırlarız. Fransız düşünür Marc Auge, kendini tanıma üzerine yaşam ve yaşlanmayı irdeleyerek farkına varılası harika bir kitap yazmış. Algılamamız gereken yaş değil zaman, zamanın içinde yaptıklarımızın yoğunluğu ve bizlere hissettirdiği doygunluk düzeyi. Var olan zamanların yoğunluğu, yaş sınırlamasını kaldırır, zamanı 'yaşsız' kılar. (Kübra Odabaşı)

Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak PDF indirme linki var mı?

Marc Auge - Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Marc Auge Kimdir?

Marc Augé 1935 yılında Fransa'nın Poitiers kentinde dünyaya geldi. Etnoloji disiplininde uzmanlaşmış seçkin antropolog, Paris'teki École des Hautes Études ve Sciences Sociales (EHESS) profesörü.

Marc Auge'nin amacı küreselleşmeyi teori etmek ve bir bütün olarak antropoloji disiplinini canlandırmaktır. Bu amaçla, romandan sentetik sonuçları "etno-romanlar" olarak tanımlayan bir takım yazı teknikleri kullanıyor.

Marc Auge Kitapları - Eserleri

  • Evsiz Bir Adamın Güncesi
  • Unutma Biçimleri
  • Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak
  • Biri Sizi Bulmaya Çalışıyor
  • Gündüz ve Gece Düşleri
  • Antropoloji
  • Dünyalıların Geleceği
  • Yok Yerler
  • Paganizmin Dehası
  • Bisiklet Mucizesi
  • Yer-Değiller
  • Çağdaş Dünyaların Antropolojisi

Marc Auge Alıntıları - Sözleri

  • Bugün, müphem alanların, kullanılmayan toprakların ve şantiyelerin belirsiz çekiciliğinden bir şeyler barındıran köşeleri, birbirinden habersiz binlerce bireysel yolun kesiştiği aşırı kalabalık yerler, adımların birbirine karıştığı gar peronları ve bekleme salonları, serüvenin hâlâ ayakta kalmış olabilirliğinin, “olacakları görmek”ten başkaca bir şeyin beklenmediği duygusunun kaçak bir şekilde duyumsanabildiği bütün o rastlantı ve karşılaşma yerleri oluşturmuyor muydu? (Yok Yerler)
  • Kimi zaman bir ata statüsü oluşturan cenaze törenleri son geçiş riti gibi düşünülebilirler. Her durumda, kolektivite, toplumsal beden yaşarken, bireysel bedenin sonluluğu ona bir anlam verilmesini gerekli kılar. (Antropoloji)
  • Zamanın içindeyizdir, bazı anların tadını çıkarır, kendimizi zamana yansıtır, onu yeniden icat eder, onunla oynarız. Zamanın kıymetini bilir, acele etmeyiz ya da geçip gitmesine izin veririz. Hayal gücümüzün ham maddesi zamandır. Yaş ise geçen günlerin titizce hesaplanması, yılların sadece birbirine eklenmesidir ve biriken miktar dile getirildiğinde bizi şaşkınlığa düşürür. Yaş, her birimizi, en azından Batı'da, emin olduğumuz bir doğum tarihi ile genelde farklı olmasını dilediğimiz bir ölüm tarihi arasına sıkıştırır. Zaman bir özgürlük; yaş ise bir sıkıntı, bir zorlamadır. (Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak)
  • İnsanlar yaşlanır, şehirler de öyle... (Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak)
  • "Geleceği artık arzulayamıyorsak bunun sebebi onun bizi kendi içine çekerek yutmasıdır " (Dünyalıların Geleceği)
  • Hıristiyan misyonerlerin ideolojik emperyalizmleri çok yeni değildir ve bugün etnoloji literatürü bu emperyalizmin etkisinden hala kurtulmuş değildir. Bu ideoloji, temelde, bildik evrimci modeli tersyüz ederek (Tek tanrıya inanma önce gelir, bu inanç daha sonra çoktanrıcılığa doğru sapar), yerel inanışları ya bir sapkınlığa ya da gerçek dinin önzezisine dönüştürmeye dayanır. (Paganizmin Dehası)
  • "Kutsallık, şiddettir, ama eğer dindar şiddete tapıyorsa, bunun nedeni şiddetin her zaman, huzur verici olarak görülmesidir; dindar, tümüyle huzura yönelir ama bu huzurun araçları kurbansal şiddetten asla yoksun değildir" (1978, s. 41). (Paganizmin Dehası)
  • Birilerinin insanlığını reddetmek, insanlığı herkesten çekip almaktır." (Dünyalıların Geleceği)
  • Durmaksızın ölümden bahsediyorsun ama yine de ölmüyorsun. Oysa ki öleceğim. Bu yazdığım, benim ölüm gazelim. Kiminin gazeli daha uzun olur, kimininki daha kısa. Aradaki fark asla birkaç söze dayanmaz. (Evsiz Bir Adamın Güncesi)
  • Yaşam, her birimiz için uzun ve istemsiz bir arayıştır. (Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak)
  • Her üslup bir teori (söz konusu olan şeyin genel anla yışı), entelektüel bir miras ("edebiyat") ve etik bir angaj man (yargılamamak, anlamak) gerektirir. (Antropoloji)
  • Yazı yazmayı ciddiye almak, yazmayı bıraktığımız an ölecekmişiz gibi yazmak değil midir? (Evsiz Bir Adamın Güncesi)
  • …"açık açık söylemeni tercih ederim, düşüncelerini sansürlemeden dile getirmeni, hiç 'miş' gibi yapmadan, hiç başkası gibi olmadan, kendinden başka kimse olmadan, sadece kendin olmanı isterim." (Gündüz ve Gece Düşleri)
  • Hem bir ev kuşu hem de teknoloji özürlüsü olduğundan ne televizyonu ne de cep telefonu vardı, telesekreterli telefonu da sırf annesinden haber alabilmek için edinmişti. (Biri Sizi Bulmaya Çalışıyor)
  • ''Hafıza kurmacadır, hepimiz bir gün kendimizi yeniden icat etmeye mecbur kalırız.'' (Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak)
  • Duyuların tanıklığı, inancın kesinliği yarattığı zihinsel bir işlemdir. (Antropoloji)
  • Doğmak, bir yerde doğmak, bir ikamete atanmaktır. Bu anlamda doğum yeri bireysel kimliği tahsis edicidir. (Yer-Değiller)
  • Tanrı akılcı ve ahlakidir, zararlı kutsallık kutsal olmayan tarafa atılır. (Paganizmin Dehası)
  • "Gezdi, vapurların melankolisini tanıdı, çadırda buz gibi havada uyanmayı, manzaraların ve harabelerin verdiği bıkkınlığı, yarıda kalmış dostlukların acısını öğrendi..." (Biri Sizi Bulmaya Çalışıyor)
  • “Kültürler ve bireyler arasındaki sınırlar birer çit değil birer eşik.” (Dünyalıların Geleceği)

Yorum Yaz