tatlidede
tatlidede

Zülkarneyn - İskender Türe Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Zülkarneyn kimin eseri? Zülkarneyn kitabının yazarı kimdir? Zülkarneyn konusu ve anafikri nedir? Zülkarneyn kitabı ne anlatıyor? Zülkarneyn PDF indirme linki var mı? Zülkarneyn kitabının yazarı İskender Türe kimdir? İşte Zülkarneyn kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 01.02.2023 19:00
Zülkarneyn - İskender Türe Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: İskender Türe

Yayın Evi: Ötüken Neşriyat

İSBN: 9789754377866

Sayfa Sayısı: 288

Zülkarneyn Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bu güne kadar doğuya, batıya ve kuzeye seferler düzenlemiş ve yeryüzünün büyük bir bölümünü ele geçirmiş cihangir bir kral olarak düşünülen Zülkarneyn, uzaya seyahat etmiş olabilir mi? Klasik kaynaklarda, Makedonyalı İskender, İran Kralı Kuruş, Yemen hükümdarlarından Afrikis el-Himyeri olabileceği üzerinde durulan Zülkarneyn'in Hz. İdris (Hanok) olma ihtimalinden söz edilebilir mi?

Zülkarneyn ayetlerinde, dünyamızın son bulacağı karadeliğin koordinatı mı verilmiştir?

Zülkarneyn ayetlerinde, akıllı canlıların yaşadığı bir çift yıldız sisteminin koordinatını mı bildirmektedir?

Kur'an, kıyamete yakın dünyaya saldırarak bütün insanları yok etmeye çalışacak Ye'cüc-Me'cüc isimli yaratıkların önüne çektiği set nasıl bir settir? Yeryüzünde böyle bir set var mıdır?

Zülkarneyn Alıntıları - Sözleri

  • ZÜLKARNEYN; Allah'in kendisine dünyada imkân sağlayarak uzak yerlere gidebilmesi için "sebeb" isimli vasıtayı verdiği şahıstır. O, kendisine verilen "sebeb"le üç ayri seyahate çıkmıştır: "Güneş'in battığı yere" "Güneş'in doğduğu yere" "İki sedd/südd arasına" Gittiği bu üç yerde bazı kavimlerle karşılaşmış, üçüncü seyahatinde vardığı yerdeki kavmin isteği üzerine, onları Ye'cüc-Me'cüc'den korumak için bir sedd inşâ etmiştir.
  • Zülkarneyn; Allah’ın kendisine dünyada imkan sağlayarak uzak yerlere gidebilmesi için ‘ sebeb’ isimli vasıtayı verdiği şahıstır. O, kendisine verilen ‘sebeb’le üç ayrı seyahate çıkmıştır: Güneşin battığı yere Güneşin doğduğu yere İki sedd/südd arasına Gittiği bu üç yerde bazı kavimlerle karşılaşmış, üçüncü seyahatinde vardığı yerdeki kavmin isteği üzerine, onları Ye’cüc-Me’cüc’den korumak için bir sedd inşa etmiştir. Zülkarneyn konusunda, yukarıda özetle belirttiğimiz Kehf Süresi 83-98. ayetlerinde bildirilenlerin dışında, söylenmiş veya söylenecek her söz, sadece ve sadece bir görüştür ve bundan öte bir anlam ifade etmeyecektir. O bir peygamber mi, Veli mi, melek mi, hükümdar mı- hükümdarsa bilinen tarihi bir şahsiyet mi-, yoksa alelade bir insan mı; bu konuda ayetlerde hiçbir sarahat bulunmamaktadır.
  • "Astronomi dilinde Güneş'in saniyede (yaklaşık) 20 km."lik hızla yol aldığı bu yörüngeye "Solar Apeks" adı verilir. Bu hiz saatte 72.000 km. 'yi bulur ve ekvator çevresini bir saatte yaklaşık iki defa dolanmaya yeter. Îsterseniz bu hızı bir günde alacağı yolu bulalım: 1.728.000 km. Dünden bugüne uzayda yaklaşık 2 milyon kilometreye yakın bir yol aldık ." Bu ifadelerden anlaşıldığı gibi Güneş, etrafındaki yıldızlarla birlikte, astronomi terimi ile "Solar Apeks" (=Günerek) istikametine yani Herkül Takım yıldızı yakınında bir yere doğru yol almaktadır. Özellikle belirtmek gerekir ki, Güneş'in bu hareketi, Samanyolu etrafında normalde seyrettiği yörüngesinden sapma şeklindedir. Yani Güneş, normal yörüngesinde giderken ayrıca bu yöne doğru çekilmektedir. Astronomide, Güneş'in yöneldiği bu doğrultunun aksi istikameti içinse "Antapeks" terimi kullanılmaktadır. Yine kaynaklardan öğrendiğimize göre, bu yer de Colomba (Güvercin) Takım yıldızında yer almaktadır.
  • Kehf Suresi, 83. Ayet: Sana Zülkarneyn hakkında soru soruyorlar. De ki: "Size onunla ilgili bir parça okuyacağım." Kehf Suresi, 84. Ayet: Gerçekten biz onu yeryüzünde iktidar sahibi kıldık, ona (muhtaç olduğu) her şey için bir yol öğrettik. Kehf Suresi, 85. Ayet: O da bir yol tutup gitti.
  • Kur'ân, "Güneş 'in batığı yer"de (=Solar Apeks'te) bir karadelik bulunduğunu bize bildiriyor. "Sebeb"e tâbi olarak “Solar Apeks”e varan Zülkarneyn, orada bulduğu Güneş'i bir "karadelik'in içine girerken görmüştür. Evet; âyeti bu şekilde anlamak için ayrıca bir yoruma, ayetteki bazı kelimeleri aslî manâlarının dışında düşünmemize ihtiyaç yoktur. Çünkü âyet, zaten bu hususu açıkça belirtmektedir. "(Orada) onu (Güneş'i), karabalçıkl./sıcak bir gözede/gözde batar buldu." Günümüzdeki ilim sayesinde biliyoruz ki; güneşlerin battıkları içinde yok oldukları yerler karadeliklerdir. Dolayısıyla âyete bu açıdan bakmak çok doğal görünmekte, bir zorlamaya ihtiyaç bulunmamaktadır. - Güneş'in, küçük bir "gözede gözde" battığı bildirilmektedir. Müfessirlerin, Güneş'in büyüklüğüne dikkat çekerek akla aykırı gördükleri bu husus, Güneş'in bir karadelikte batması düşüncesi ile oldukça makul hale gelmektedir. - Güneş'in battığı gözenin, bir okuyuşa göre "karabalçıklı göze/göz" olduğu bildirilmektedir. Karadeliklerin yaklaşan cisimleri yutmaları sebebiyle, "kara bataklık" şeklinde düşünüldükleri ve işımamaları sebebiyle de "karadelik" adını aldıkları bilinmektedir. - Güneş'in battığı gözenin, diğer okuyuşa göre sıcak göze göz" olduğu bildirilmektedir. Bugün, yapılan araştırmalar neticesinde elde edilen bulgulara dayanılarak karadeliklerin aslında sıcak oldukları sonucuna varılmaktadır. "Ayn" kelimesinin sık kullanılan bir manasının da "delik" olduğu bilinmektedir. Bu manâdan hareketle âyette geçen ibareyi, “karabalçıklı/ sıcak delik” şeklinde anlamak da mümkündür. Böylelikle; "Açıkça Güneş'in karadelikte battığı bildirilmektedir." de diyebiliriz. Ancak biz, bu şekildeki bir açıklamayı Kur'an'ın üslûbuna uygun görmüyoruz. Zira Kur'ân, “ayn" kelimesine "delik” anlamını değil, "pinar" ve "göz" anlamını yüklemektedir. Çöken yıldızlara verilen isim olan "karadelik” tabirinin, gerçekte karadeliklerin, delik olmadığı, kütleleri yoğun, hacimleri küçük yıldızlar olduğu düşünülecek olursa hakikati yansıtmadığı görülmektedir. Bu sebeple günümüzde karadelik adı verilen çöken yıldızları Kur'ân'ın “ayn" (=göze göz) olarak tanımlamasının, gerçeği daha iyi yansıttığı görülür.
  • Astronomi ile ilgili kitaplardan öğrendiğimize göre, gökyüzünde varlığı bugün ispat seviyesine gelmiş olan karadelikler, ölen yıldızlardır. Ancak her ölen yıldız karadelik haline gelmemektedir. “Karadelik olmaya en kuvvetli adaylar, bir süpernova olarak patlayan ve geride 3 Güneş kütlesinden büyük kütleli kor bırakan, büyük kütleli yıldızlardır." Ölen bu yıldızlar büzülmekte, küçük bir hacim içinde çok yoğun bir maddeyi barındırmaktadırlar. Öyleki Güneş'ten 3 kat büyük olan bu yıldızlar, sadece birkaç kilometre çapındadırlar. Böyle olunca çekim güçleri muazzam bir şekilde artmakta, ışığı , sesi hattâ zamanı bile yutmaktadırlar.260 Kendisine yakın olan yıldızları içine çekmekte ve içine çektiği her yıldızla çekim güçleri bir kat daha artmaktadır. ***Madde yok olmaz' inancını, siyah delikler yıkmıştır. Binlerce yıllık bir medeniyetin mahsûlü olan en gelişmiş gözlem cihazları, koca yıldızların gözümüz önünde yok olup gittiklerini kaydetmektedirler." Bir görüşe göre, karadeliklerden ilk bahseden 1783 yılında John Mitchell olmuş ancak itibar edilmemiştir. Fakat “karadelik” ismini 1969 yılında ilk kullanan John Wheeler olmuştur. Bu konuda sonraları pek çok görüşler ortaya atılmıştır. Ancak karadeliklerin bir cismi çekimi altına alması neticesi yaydıkları x ışınlarının, uzaya gönderilen x ışını teleskopları vasıtasıyla tesbit edilebilir hale gelmesi sebebiyle, karadeliklerin varlığına dair olan düşünce güçlenmiştir. Bu maksatla uzaya atılan Uhuru teleskopu, 1971 yılında Kuğu takımyıldızı yakınından yoğun x ışını almıştır.Bu ışını yayanın muhtemel bir karadelik olduğu düşünülmektedir. Zülkarneyn'in, bir kara deliğin çekim gücüne girdiğini gördüğü Güneş, âyetten anlaşıldığına göre Güneş'imizin Samanyolu içinde yöneldiği istikamette bir yerde olması gerekmektedir. Bunu Solar Apeks'te şeklinde ifade etmek mümkündür. Bu yer Kuğu takımyıldızına ne derece uyar, ne derece uymaz? Herkül takımyıldızı yakınında başka bir karadelik var mıdır? Allahu Alem...
  • حَتّٰٓى اِذَا بَلَغَ مَغْرِبَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَغْرُبُ ف۪ي عَيْنٍ حَمِئَةٍ وَوَجَدَ عِنْدَهَا قَوْمًاۜ قُلْنَا يَا ذَا الْقَرْنَيْنِ اِمَّٓا اَنْ تُعَذِّبَ وَاِمَّٓا اَنْ تَتَّخِذَ ف۪يهِمْ حُسْنًا Nihayet güneşin battığı yere (okyanus kıyısına) vardığı zaman, güneşi, (sanki) siyah bir çamura batıyor buldu. Bir de bunun yanında bir kavim buldu. Biz şöyle hitap buyurduk: “- Ey Zül'-Karneyn! Ya (iman etmiyenlere) azâb edersin veya haklarında bir güzellik muamelesi yaparsın.” Kehf, 86 |
  • Ebû Zerr'den rivayet edilen bir hadise göre "Bir deve üzerinde Resûlullah (s.a.v.)'in terkisinde idim. Derken Hz. Peygamber (s.a.v.) batmak üzere olan Güneş'i gördü ve bana; 'Ey Ebâ Zerr bunun nerede battığını biliyor musun?' dedi. Ben; Allah ve Resulü daha iyi bilir' deyince 0, 'Muhakkak ki o, sıcak ve kaynar bir gözede batmaktadır.' buyurdular.
  • Kur'an'da ise "apeks" (=günerek) tabiri yerine "mağrib" (=batış yeri) kelimesinin, "antapeks" tabiri yerine ise "matli" kelimesinin kullanıldığı görülür. Bugünkü astronomi bulgularıyla "antapeks" doğrultusu, Colombo Takımyıldızı yakınında (RA. 6 / Dec. -30) yer alır.
  • Allahu Teala Ankebut Suresi 22'de şöyle buyurmaktadır: 'Siz, ne yeryüzünde ne de gökte Allah'ı aciz bırakabilirsiniz. Allah'tan başka bir dost ve yardımcınız da bulunmaz.' Bu ayete benzeyen, göklerde de yerde de hükümranlığın yalnız ve yalnız Allah'ın olduğunu vurgulayan pek çok ayet vardır.

Zülkarneyn İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Öncelikle İskender Türe'ye Allahtan rahmet diliyorum Kur'an üzerine böylesine güzel düşünüp bizide aydınlattığı için.Kitaba gelirsek bir müslümanın okuması gereken bir kitap.Kur'anın nasıl evrensel bir kitap ve her ayetinin okyanusun derinliklerinde bekleyen bir inci gibi olduğunu daha çok idrak ediyor insan.Kitaba eklenen bu ayet ise beni etkileyen kısım oldu: "Onlar ayakta,oturarak ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar,göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler.'Rabbimiz(derler), bunu boş yere yaratmadın,sen yücesin,bizi ateş azabından koru!"(Âl-i İmrân Súresi 191) (Viyan)

--Son zamanlarda okuduğum en ilginç kitaplardan biri olduğunu söyleyebilirim. Astronomi ile ilgilenen ilgilenmeyen herkesin dikkatini çekecek bir kitap olduğunu düşünüyorum. --Zülkarneyn "bir peygamber mi, bir kral mı yoksa salih bir kul mu?" kitabın ilk bölümünde bu konu tartışılmakta. --Kitabın diğer bölümlerinde ise Zülkarneyn'in yaptığı seyahatler yeni bir bakış açısıyla anlatılmaktadır. --Kitabı okuduğunuzda Zülkarneyn'in belki de uzaya seyahat ettiğine inanmaya başlıyorsunuz. Çünkü yazar sadece kendi görüşünü değil bu zamana kadarki müfessirlerin görüşlerine de yer vererek kendi yeni bakış açısını anlatmıştır. Yapılan bilimsel açıklamalar da Zülkarneyn'in uzaya seyahat ettiğine dair inancınızı kuvvetlendirmektedir.((Tabii ki doğrusunu Allah bilir.)) --Kitabı okuduğunuzda evrene, uzaya, Allah'ın gücüne ve kudretine ilişkin tefekkürünüzün arttığını söyleyebilirim. (Burcu Ökmen)

Zülkarneyn PDF indirme linki var mı?

İskender Türe - Zülkarneyn kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Zülkarneyn PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı İskender Türe Kimdir?

İskender Türe Kitapları - Eserleri

  • Zülkarneyn
  • Zülkarneyn

İskender Türe Alıntıları - Sözleri

  • ZÜLKARNEYN; Allah'in kendisine dünyada imkân sağlayarak uzak yerlere gidebilmesi için "sebeb" isimli vasıtayı verdiği şahıstır. O, kendisine verilen "sebeb"le üç ayri seyahate çıkmıştır: "Güneş'in battığı yere" "Güneş'in doğduğu yere" "İki sedd/südd arasına" Gittiği bu üç yerde bazı kavimlerle karşılaşmış, üçüncü seyahatinde vardığı yerdeki kavmin isteği üzerine, onları Ye'cüc-Me'cüc'den korumak için bir sedd inşâ etmiştir. (Zülkarneyn)
  • Kur'an'da ise "apeks" (=günerek) tabiri yerine "mağrib" (=batış yeri) kelimesinin, "antapeks" tabiri yerine ise "matli" kelimesinin kullanıldığı görülür. Bugünkü astronomi bulgularıyla "antapeks" doğrultusu, Colombo Takımyıldızı yakınında (RA. 6 / Dec. -30) yer alır. (Zülkarneyn)
  • Kur'ân, "Güneş 'in batığı yer"de (=Solar Apeks'te) bir karadelik bulunduğunu bize bildiriyor. "Sebeb"e tâbi olarak “Solar Apeks”e varan Zülkarneyn, orada bulduğu Güneş'i bir "karadelik'in içine girerken görmüştür. Evet; âyeti bu şekilde anlamak için ayrıca bir yoruma, ayetteki bazı kelimeleri aslî manâlarının dışında düşünmemize ihtiyaç yoktur. Çünkü âyet, zaten bu hususu açıkça belirtmektedir. "(Orada) onu (Güneş'i), karabalçıkl./sıcak bir gözede/gözde batar buldu." Günümüzdeki ilim sayesinde biliyoruz ki; güneşlerin battıkları içinde yok oldukları yerler karadeliklerdir. Dolayısıyla âyete bu açıdan bakmak çok doğal görünmekte, bir zorlamaya ihtiyaç bulunmamaktadır. - Güneş'in, küçük bir "gözede gözde" battığı bildirilmektedir. Müfessirlerin, Güneş'in büyüklüğüne dikkat çekerek akla aykırı gördükleri bu husus, Güneş'in bir karadelikte batması düşüncesi ile oldukça makul hale gelmektedir. - Güneş'in battığı gözenin, bir okuyuşa göre "karabalçıklı göze/göz" olduğu bildirilmektedir. Karadeliklerin yaklaşan cisimleri yutmaları sebebiyle, "kara bataklık" şeklinde düşünüldükleri ve işımamaları sebebiyle de "karadelik" adını aldıkları bilinmektedir. - Güneş'in battığı gözenin, diğer okuyuşa göre sıcak göze göz" olduğu bildirilmektedir. Bugün, yapılan araştırmalar neticesinde elde edilen bulgulara dayanılarak karadeliklerin aslında sıcak oldukları sonucuna varılmaktadır. "Ayn" kelimesinin sık kullanılan bir manasının da "delik" olduğu bilinmektedir. Bu manâdan hareketle âyette geçen ibareyi, “karabalçıklı/ sıcak delik” şeklinde anlamak da mümkündür. Böylelikle; "Açıkça Güneş'in karadelikte battığı bildirilmektedir." de diyebiliriz. Ancak biz, bu şekildeki bir açıklamayı Kur'an'ın üslûbuna uygun görmüyoruz. Zira Kur'ân, “ayn" kelimesine "delik” anlamını değil, "pinar" ve "göz" anlamını yüklemektedir. Çöken yıldızlara verilen isim olan "karadelik” tabirinin, gerçekte karadeliklerin, delik olmadığı, kütleleri yoğun, hacimleri küçük yıldızlar olduğu düşünülecek olursa hakikati yansıtmadığı görülmektedir. Bu sebeple günümüzde karadelik adı verilen çöken yıldızları Kur'ân'ın “ayn" (=göze göz) olarak tanımlamasının, gerçeği daha iyi yansıttığı görülür. (Zülkarneyn)
  • Zülkarneyn; Allah’ın kendisine dünyada imkan sağlayarak uzak yerlere gidebilmesi için ‘ sebeb’ isimli vasıtayı verdiği şahıstır. O, kendisine verilen ‘sebeb’le üç ayrı seyahate çıkmıştır: Güneşin battığı yere Güneşin doğduğu yere İki sedd/südd arasına Gittiği bu üç yerde bazı kavimlerle karşılaşmış, üçüncü seyahatinde vardığı yerdeki kavmin isteği üzerine, onları Ye’cüc-Me’cüc’den korumak için bir sedd inşa etmiştir. Zülkarneyn konusunda, yukarıda özetle belirttiğimiz Kehf Süresi 83-98. ayetlerinde bildirilenlerin dışında, söylenmiş veya söylenecek her söz, sadece ve sadece bir görüştür ve bundan öte bir anlam ifade etmeyecektir. O bir peygamber mi, Veli mi, melek mi, hükümdar mı- hükümdarsa bilinen tarihi bir şahsiyet mi-, yoksa alelade bir insan mı; bu konuda ayetlerde hiçbir sarahat bulunmamaktadır. (Zülkarneyn)
  • Ebû Zerr'den rivayet edilen bir hadise göre "Bir deve üzerinde Resûlullah (s.a.v.)'in terkisinde idim. Derken Hz. Peygamber (s.a.v.) batmak üzere olan Güneş'i gördü ve bana; 'Ey Ebâ Zerr bunun nerede battığını biliyor musun?' dedi. Ben; Allah ve Resulü daha iyi bilir' deyince 0, 'Muhakkak ki o, sıcak ve kaynar bir gözede batmaktadır.' buyurdular. (Zülkarneyn)
  • حَتّٰٓى اِذَا بَلَغَ مَغْرِبَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَغْرُبُ ف۪ي عَيْنٍ حَمِئَةٍ وَوَجَدَ عِنْدَهَا قَوْمًاۜ قُلْنَا يَا ذَا الْقَرْنَيْنِ اِمَّٓا اَنْ تُعَذِّبَ وَاِمَّٓا اَنْ تَتَّخِذَ ف۪يهِمْ حُسْنًا Nihayet güneşin battığı yere (okyanus kıyısına) vardığı zaman, güneşi, (sanki) siyah bir çamura batıyor buldu. Bir de bunun yanında bir kavim buldu. Biz şöyle hitap buyurduk: “- Ey Zül'-Karneyn! Ya (iman etmiyenlere) azâb edersin veya haklarında bir güzellik muamelesi yaparsın.” Kehf, 86 | (Zülkarneyn)
  • Allahu Teala Ankebut Suresi 22'de şöyle buyurmaktadır: 'Siz, ne yeryüzünde ne de gökte Allah'ı aciz bırakabilirsiniz. Allah'tan başka bir dost ve yardımcınız da bulunmaz.' Bu ayete benzeyen, göklerde de yerde de hükümranlığın yalnız ve yalnız Allah'ın olduğunu vurgulayan pek çok ayet vardır. (Zülkarneyn)
  • Kehf Suresi, 83. Ayet: Sana Zülkarneyn hakkında soru soruyorlar. De ki: "Size onunla ilgili bir parça okuyacağım." Kehf Suresi, 84. Ayet: Gerçekten biz onu yeryüzünde iktidar sahibi kıldık, ona (muhtaç olduğu) her şey için bir yol öğrettik. Kehf Suresi, 85. Ayet: O da bir yol tutup gitti. (Zülkarneyn)
  • Astronomi ile ilgili kitaplardan öğrendiğimize göre, gökyüzünde varlığı bugün ispat seviyesine gelmiş olan karadelikler, ölen yıldızlardır. Ancak her ölen yıldız karadelik haline gelmemektedir. “Karadelik olmaya en kuvvetli adaylar, bir süpernova olarak patlayan ve geride 3 Güneş kütlesinden büyük kütleli kor bırakan, büyük kütleli yıldızlardır." Ölen bu yıldızlar büzülmekte, küçük bir hacim içinde çok yoğun bir maddeyi barındırmaktadırlar. Öyleki Güneş'ten 3 kat büyük olan bu yıldızlar, sadece birkaç kilometre çapındadırlar. Böyle olunca çekim güçleri muazzam bir şekilde artmakta, ışığı , sesi hattâ zamanı bile yutmaktadırlar.260 Kendisine yakın olan yıldızları içine çekmekte ve içine çektiği her yıldızla çekim güçleri bir kat daha artmaktadır. ***Madde yok olmaz' inancını, siyah delikler yıkmıştır. Binlerce yıllık bir medeniyetin mahsûlü olan en gelişmiş gözlem cihazları, koca yıldızların gözümüz önünde yok olup gittiklerini kaydetmektedirler." Bir görüşe göre, karadeliklerden ilk bahseden 1783 yılında John Mitchell olmuş ancak itibar edilmemiştir. Fakat “karadelik” ismini 1969 yılında ilk kullanan John Wheeler olmuştur. Bu konuda sonraları pek çok görüşler ortaya atılmıştır. Ancak karadeliklerin bir cismi çekimi altına alması neticesi yaydıkları x ışınlarının, uzaya gönderilen x ışını teleskopları vasıtasıyla tesbit edilebilir hale gelmesi sebebiyle, karadeliklerin varlığına dair olan düşünce güçlenmiştir. Bu maksatla uzaya atılan Uhuru teleskopu, 1971 yılında Kuğu takımyıldızı yakınından yoğun x ışını almıştır.Bu ışını yayanın muhtemel bir karadelik olduğu düşünülmektedir. Zülkarneyn'in, bir kara deliğin çekim gücüne girdiğini gördüğü Güneş, âyetten anlaşıldığına göre Güneş'imizin Samanyolu içinde yöneldiği istikamette bir yerde olması gerekmektedir. Bunu Solar Apeks'te şeklinde ifade etmek mümkündür. Bu yer Kuğu takımyıldızına ne derece uyar, ne derece uymaz? Herkül takımyıldızı yakınında başka bir karadelik var mıdır? Allahu Alem... (Zülkarneyn)
  • "Astronomi dilinde Güneş'in saniyede (yaklaşık) 20 km."lik hızla yol aldığı bu yörüngeye "Solar Apeks" adı verilir. Bu hiz saatte 72.000 km. 'yi bulur ve ekvator çevresini bir saatte yaklaşık iki defa dolanmaya yeter. Îsterseniz bu hızı bir günde alacağı yolu bulalım: 1.728.000 km. Dünden bugüne uzayda yaklaşık 2 milyon kilometreye yakın bir yol aldık ." Bu ifadelerden anlaşıldığı gibi Güneş, etrafındaki yıldızlarla birlikte, astronomi terimi ile "Solar Apeks" (=Günerek) istikametine yani Herkül Takım yıldızı yakınında bir yere doğru yol almaktadır. Özellikle belirtmek gerekir ki, Güneş'in bu hareketi, Samanyolu etrafında normalde seyrettiği yörüngesinden sapma şeklindedir. Yani Güneş, normal yörüngesinde giderken ayrıca bu yöne doğru çekilmektedir. Astronomide, Güneş'in yöneldiği bu doğrultunun aksi istikameti içinse "Antapeks" terimi kullanılmaktadır. Yine kaynaklardan öğrendiğimize göre, bu yer de Colomba (Güvercin) Takım yıldızında yer almaktadır. (Zülkarneyn)

Yorum Yaz