tatlidede

Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor! - Jacques Seguela Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor! kimin eseri? Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor! kitabının yazarı kimdir? Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor! konusu ve anafikri nedir? Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor! kitabı ne anlatıyor? Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor! PDF indirme linki var mı? Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor! kitabının yazarı Jacques Seguela kimdir? İşte Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor! kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 28.01.2023 22:00
Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor! - Jacques Seguela Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Jacques Seguela

Çevirmen: Ragıp Duran

Orijinal Adı: Ne dites pas a ma mere que je suis dans la publicite... Elle me croit pianiste dans un bordel!

Yayın Evi: Pupa Yayınları

İSBN: 9786055148058

Sayfa Sayısı: 296

Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor! Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Anı sözcüğünün anlamı konusunda yanılmayın. Edebiyatta anı, yazarın kendisini hatırlamanızı istediği türün adıdır. Ama esas ilgilendiği bellek sizinkidir. Meşhurları yaratıp piyasaya sürenler, kahve, motor yağı ya da çamaşır tozu markalarını zafere götürürken, kendilerinin bu ürünlerden daha az tanınmış olmalarının sıkıntısını çekerler. İşte ben de en iyi bildiğim üründen söz edeceğim sizlere: Yani kendimi anlatacağım. Çünkü reklamcı sadece ukala değil, aynı zamanda özünü seven müthiş biridir. Zaten doğru olanı da budur. Kendisine ödenen paralar karşılığında, tanıttığı markalar hakkında hep iyi şeyler söyleme alışkanlığı, reklamcıyı, kendisi hakkında hep iyi şeyler duyma isteğine iter. Tıpkı, Lamennais gibi sevilmeyi sever. Annem beni hiçbir zaman terk etmemiş olsa da, artık bu dünyada değil. Kavuştuğu düşünceler ve ruhlar dünyasında kendi kendine şöyle dediğini biliyorum: "Oğluma onun reklamcı olduğunu söylemeyin, ben onun büyük bir tüketim genelevinde

piyanist olduğunu biliyorum."

Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor! Alıntıları - Sözleri

  • "İnsanlar sustukları anlar kadar yoğun konuşmaz."
  • "Erkekler aptal değildir. Sadece kadınlardan daha saftır. Erkekler hiç bir zaman büyümez." -Madame Claude
  • "Kapitalistler öylesine para delisidirler ki, bize bir gün onları asacağımız urganı bile satarlar." -Mao
  • -Marcel, ölümden korkuyorum, der büyük gazeteci. -Ya Pierre, herkes korkar ölümden. -Aslında ölümden korktuğum pek doğru değil, daha çok ölünce sıkılmaktan korkuyorum.
  • Öğrenmek yaşamaktır. Bilmek ölmektir.
  • reklamcı, kendini hep iki müşteri arasında böler: birincisi bağladığı müşteri, ötekiyse, kur yaptığı müşteridir. reklamcı bu yaşamsal tavlama ihtiyacını yitirirse çürür, mücadeleciliğini kaybeder, müşterilerini de. ilk eşim ısmarlama gibidir, ikincisi ölçüsüzlüğün eşiydi. üçüncüsü ise ölçülü olacaktı. şairler , özellikle de kadınlar beğenmese de, aşkın gerçek tanımı bu galiba. bir de özellikle kadınlar beğenmese de. kutlanması gereken kadınlar yılı değil eşler yılıdır.
  • hayat, hava durumu gibidir: göğün en küçük hoşnutsuzluğu, minnacık bir bulut tüm ışığı değiştirir. fotoğraf filmleri gibiyiz, hassas zarlarız, resim çekerken ışığı iyi ayarlayamazsak iyi fotoğraf çekemeyiz.
  • Yapılan aptallıkların yararı, ne yapılmamasını öğretmesidir.
  • "Bir yıl için çalışmak istiyorsan buğday ek, on yıl için ağaç dik, otuz yıl içinse adam yetiştir!"
  • Kadınlara hiçbir zaman hem güzelsiniz hem de akıllısınız denmez. Üstelik akıllıların pek de çirkin olmadığı ya da güzellerin aptal olmadığı durumlarda bile.

Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor! İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Üniversite yıllarında bölüm hocamızın ısrarla okumamız gereken bir kitap olduğunu söylemesi üzerine bu kitabı okudum. Özellikle reklamcılık üzerine çok güzel akıcı bir kitap. Bu kitabın ben de ki en güzel hatırası: nişanlımın benim için kitabın ilk baskısını bulmasıydı... (Zeynep Mzc)

Kitaplarımın arasında bulduğum bir kitap. İsmi çekici geldi ve okumaya başladım. Gerçekten keyifli bir anlatımı var. Üstelik her olayın gerçek olması olayları daha da komik yapıyor. Seguela reklamcı olduğu kadar iyi de bir yazar. Kaybedişlerini bile kendince güzelleştirerek yazmış. Ben çok sevdim, okumak isteyen olursa tavsiye ederim. (wybie)

Kitap Fransa'da yaygınlaşan reklâmcılık sektörünü anlatıyor. 1970'lerde cok hızlı olduğunu reklamcılığın cok hizli yayildigini ve içinde cok defa basarizlikla sonuclanan reklamcilik kariyerini keyifli aktarıyor. Kitap cok eski ve stoklarda bulunmuyor. (Mervenur)

Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor! PDF indirme linki var mı?

Jacques Seguela - Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor! kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor! PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Jacques Seguela Kimdir?

Jacques Seguela Kitapları - Eserleri

  • Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor!
  • Hollywood Daha Beyaz Yıkar
  • Yarın Çok Star Olacak
  • Eğlenceli Şeydir Şu Reklamcılık

Jacques Seguela Alıntıları - Sözleri

  • Hava, daha şimdiden değişmeye başlamıştır. Bayağılık yerini zariflik özentisine bırakıyor. (Eğlenceli Şeydir Şu Reklamcılık)
  • Zaten deliler deli değildir. İşitmek istemediklerimizi bize söylemeye çalışırlar. Biz de onları deliğe tıkarız. (Eğlenceli Şeydir Şu Reklamcılık)
  • Fazlasıyla yapmacık olan gerçek, artık kendini benimsetmeyi başaramadığı için, düşsel gelip, iktidara oturacaktır. Çevrim, alışılmış çevrimdir. (Eğlenceli Şeydir Şu Reklamcılık)
  • hayat, hava durumu gibidir: göğün en küçük hoşnutsuzluğu, minnacık bir bulut tüm ışığı değiştirir. fotoğraf filmleri gibiyiz, hassas zarlarız, resim çekerken ışığı iyi ayarlayamazsak iyi fotoğraf çekemeyiz. (Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor!)
  • "Olgunluğun en önemli niteliği sabırdır. Ama sabır aynı zamanda da insanı en fazla yıpratan erdemdir." (Hollywood Daha Beyaz Yıkar)
  • "Kapitalistler öylesine para delisidirler ki, bize bir gün onları asacağımız urganı bile satarlar." -Mao (Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor!)
  • ... Arapların şu eski sözünü hatırla: “Toz taciriydim, bir rüzgar esti, varımı yoğumu yitirdim.” (Yarın Çok Star Olacak)
  • Yaşamını metro raylarında noktalayan bir genç kız. Peronda, son mesajı: “Yirmi yaşında, gençliğini cebine koy ve tüy, sahip olduğun tek şey o.” Kız yirminci baharında yaşamına son verdiğinde Simenon’un söylediği şu cümle geldi aklıma: “Yaşamak ona acı veriyordu.” Kelimelerin ağırlığı sizde şok etkisi yaratabilir. Nasıl oluyor da yirmi birinci yüzyıla girerken gençlik yarından korkabiliyor? Biz ihtiyar aptalların gençliğe gözünde canlandırabileceği bir gelecek sunmayı beceremediğimizin ezici kanıtı. (Yarın Çok Star Olacak)
  • Para, insan yaradılışının garip davranışı. Madem ki gücün ta kendisidir, paranın bizi daha sağlam, daha katı, daha serüven düşkünü yapması gerekmez mi? Gel gör ki bizleri en ufak bir yan tutmayı bile beceremeyen korkaklara dönüştürüyor. Önceden görülmüş, önceden söylenmiş, önceden yapılmışın acıklı biçimde göklere çıkartılması bu. (Eğlenceli Şeydir Şu Reklamcılık)
  • Öğrenmek yaşamaktır. Bilmek ölmektir. (Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor!)
  • Yaşamını metro raylarında noktalayan bir genç kız. Peronda, son mesajı: “Yirmi yaşında, gençliğini cebine koy ve tüy, sahip olduğun tek şey o.” Kız yirminci baharında yaşamına son verdiğinde Simenon’un söylediği şu cümle geldi aklıma: “Yaşamak ona acı veriyordu.” Kelimelerin ağırlığı sizde şok etkisi yaratabilir. Nasıl oluyor da yirmi birinci yüzyıla girerken gençlik yarından korkabiliyor? Biz ihtiyar aptalların gençliğe gözünde canlandırabileceği bir gelecek sunmayı beceremediğimizin ezici kanıtı. (Yarın Çok Star Olacak)
  • Yapılan aptallıkların yararı, ne yapılmamasını öğretmesidir. (Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor!)
  • reklamcı, kendini hep iki müşteri arasında böler: birincisi bağladığı müşteri, ötekiyse, kur yaptığı müşteridir. reklamcı bu yaşamsal tavlama ihtiyacını yitirirse çürür, mücadeleciliğini kaybeder, müşterilerini de. ilk eşim ısmarlama gibidir, ikincisi ölçüsüzlüğün eşiydi. üçüncüsü ise ölçülü olacaktı. şairler , özellikle de kadınlar beğenmese de, aşkın gerçek tanımı bu galiba. bir de özellikle kadınlar beğenmese de. kutlanması gereken kadınlar yılı değil eşler yılıdır. (Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor!)
  • "Her şey çok güzel bir başarısızlıkla başladı." (Hollywood Daha Beyaz Yıkar)
  • ...rüyamda ursula andress'in çorabıydım... ... (woody allen) (Hollywood Daha Beyaz Yıkar)
  • "Erkekler aptal değildir. Sadece kadınlardan daha saftır. Erkekler hiç bir zaman büyümez." -Madame Claude (Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor!)
  • Kadınlara hiçbir zaman hem güzelsiniz hem de akıllısınız denmez. Üstelik akıllıların pek de çirkin olmadığı ya da güzellerin aptal olmadığı durumlarda bile. (Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin...O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor!)
  • Yeri doldurulamaz insanlarla birlikte ortalığı kasıp kavurdum, kırbaçladım, başarısızlığa uğradım, buldum ama hiçbiri bana hiçbir zaman yaratıcılığının anahtarını vermedi. Böyle bir anahtar varmıdır ki? Ama neyse ki geriye gizemi kaldı. (Eğlenceli Şeydir Şu Reklamcılık)
  • ...aradan zaman geçtikten sonra bakmak, her zaman için, haksızlıktır. Gençliğimizden ne kalır ki geriye? Bir kaç gönül yarası, birkaç düşkırıklığı ve sonsuza dek canlı kalmasını arzuladığımız, doymak bilmeyen yaşama oburluğu. (Eğlenceli Şeydir Şu Reklamcılık)
  • Starlaşma karşıtlar sanatıdır. Olmak ya da olmamak artık görünmek ya da görünmemek biçimini almıştır. Medyada yer almak ama ne ölçüde, bunun sınırı belli değildir. Azı unutulmak, fazlası overdose demektir. (Yarın Çok Star Olacak)

Yorum Yaz