tatlidede

Barış Elçisi(!) Selahattin Demirtaş

Barış Elçisi(!) Selahattin Demirtaş

Diyarbakır’da bombaların patladığı alanda konuşan Demirtaş Hizbullah militanları diye bahsettiği kişilerin silahlandırıldıklarını ve kendilerine yönelik yapılacak saldırılar karşısında (HDP) çevresinden kimleri öldüreceklerinin belli olduğunu söyleyerek barış havariliğini(!) yerine getirmiş oldu…

      Doğuda barışı(!), bu tahrik ve yalan beyanatlarla sağlayacakları kesin ve muhakkak… Hizbullah’tan çete diye bahseden Demirtaş doğuda büyük bir kitle olan HÜDA Par çevresine hangi gözle baktığını alenen göstermiş oldu… Şimdi bu siyasetçilerin Doğuda barışa hizmet ettiklerini ve edeceklerini kim söyleyebilir?

Hayır, ve asla… Kimse söyleyemez… Çünkü bu insanların kafasında barış, ancak kendilerine boyun eğmekle, hâkimiyet alanlarına girmekle, kendilerini üstün güç kabul etmekle gerçekleşebilir… Miting alanında kameralar önünde böylesine pervasız konuşan Demirtaş sarf ettiği sözlerin toplumda hangi yaraları açacağını kestirebilecek kadar akıllı olsa gerektir…

Sayın Demirtaş’ı yanlış anlamayın o halkı korumak ve tedbir almalarını sağlamak için böyle bir açıklamada bulundu(!)… Hizbullah’a saldırı olursa onlarda bize saldırır diyerek suçsuz, masum olduklarını ve haksız yere öldürüleceklerini söylemek istedi… Hizbullah’ın birilerinin oyununa geldiğini dile getirerek kendilerinin kimsenin emrinde hareket etmediklerini ifade etmek istedi… Demirtaş kendilerinin parti olarak partizanlarını hiçbir zaman silahlandırmadıklarını ifade etmeyi de ihmal etmedi…

        Güler misin ağlar mısın bu açıklamaya… Allah aşkına herkesi kendin gibi akıllı(!), söylediklerini fehmeden(!) olarak mı görüyorsun? Sayın Demirtaş, bütün Hizbullah üyelerinin silahını toplasan sizin PKK’nin bir mağarasındaki silahlar etmez… Senin arkanda zaten PKK isimli silahlı bir güç var ve o gücü istediğin zaman kullanıyorsun… Kaldı ki bu silahlı gücünün ardında başka derin güçler de var…

  Sayın Demirtaş, sana böyle bir konuşma yapma emrini veren yerlerin olduğunu herkes biliyor? Bu toplumun düşünen insanları, senin kendi aklınla böyle bir açıklamada bulunamayacağını, bir yerlere mesaj vermeye çalıştığını, aba altından sopa göstermeye çalıştığını biliyor…

       Sayın Demirtaş, bundan sonra yapılacak saldırıların ve yaşanacak olayların faili olarak devlet ve Hizbullah’ı gösteriyorsun… Partini, örgütünü ve arkanızdaki güçleri paklıyorsun… Yaşanacak senaryoların altyapısını oluşturmaya çalışıyorsun… Daha doğrusu sen arkanda duran güçlerin sözcülüğünü yapıyorsun… Unutma! Hainler kendi tuzaklarında biterler…

       Siz bu toplumda Hizbullahla barışmadan, söz geçiremediğiniz ve emir alıp durduğunuz PKK’nın tek elden yönetilmesini sağlayıp çete diye tabir ettiğiniz Hizbullah cemaati ile kardeşlik ve barış anlaşması imzalayıp bunun gereğini yapmadan asla ve asla bu kan durmaz, hain eller pusu kurmayı bırakmaz…

  Eğer Kürt kanı, kardeş kanı akmasın, Doğu’ya huzur gelsin istiyorsanız, bu isteğinizde samimi iseniz yapacağınız tek şey var; başka yerlerin emrinde hareket etmeyi bırakın ve Kürt milletinin barış elçileri olun… Hizbullah’la samimi bir şekilde barış masasına oturun… Bu halkı yalan beyanlarla kandırabilir hatta karşı karşıya getirebilirsiniz ama asla yalan ve hilelerle zirvelerde gezemezsiniz…

Biliyoruz, artık paralel çete ile birlik oldunuz, kapalı kapılar arkasında anlaşmalar yaptınız… Doğudaki paralel polisler abilerinden aldıkları talimatların gereği olarak size hizmet edecekler, istihbari bilgiler verecekler, bir eliniz artık devletin içinde… Dünyanın süper güçleri her imkân ve olanaklarını sizin emrinize amade etmişler… Yeter ki bu ülke şahlanmasın, kalkınmasın…

Belki siz de bu oyunun farkında değilsiniz, kandırılıyor ve hain tuzakların içine çekiliyor olabilirsiniz, size yandaş görünen düşmanların dostane tavırlarına aldanabilirsiniz… Hizbullah’ın oyuna gelmiş olabileceğini söyleyen sizler belki de siz oyuna geliyorsunuz? Unutmayın! Bu ülkede Kürt, Türk, Arap bir Müslümandan dökülecek bir damla kan dünya ve içindekilerden daha değerlidir… Unutmayın! Mazlum kanı üzerinden elde edilen rantlar sahibini cehenneme yuvarlar…

       Sayın Demirtaş, aldığınız oylar, barajı geçmiş olmanız sizi mağrur etmesin… Çünkü her mağruriyetin sonu mağduriyettir… Tehditlerle aldığınız, korku siyaseti ile kopardığınız, paralel çete ile işbirliği yapmanız ve uluslararası güçlerin desteğini almanız sureti ile kaptığınız oy oranı sizi mağrur etmesin…

  Unutmayın! Asıl zafer meclise girmeniz, barajı geçmeniz değil barış ve kardeşliği tesis etmenizdir… Bunun için Doğudaki tüm islami odaklarla görüşmeniz, eleştirilerini dikkate almanız ve kendinize çekidüzen vermeniz gerekiyor… Eleştiriyi kaldırmayan, eleştiriyi saldırı gören her yapı yok oluşa yol alır… Unutmayın! Barış ve kardeşlik söylemde kaldığı müddetçe kin ve intikam ateşi daha da büyür…

  Gelin bu topluma, bu coğrafyaya barışı, kardeşliği gerçek anlamıyla yaşatalım… Her türlü ihtiras ve menfaatimizi bir kenara bırakalım… İnsanlık paydasında buluşalım… Zalimlerin oyunlarını bozalım… Farklı görüşlere tahammül gösterelim… Zulme ortak tavır belirleyelim… Zalimi kirli emellerinde bitirelim… Allah’tan korkmayanlardan dost olmayacağını bilelim ve İslam’ı baş tacı edelim…

  Unutmayın! Doğu’yu, Anadolu’yu, Ortadoğu’yu, Dünyayı kurtaracak tek güç sadece islamdır… Rabbim, hainlerin tuzağını başlarına geçir…

13. 06. 2015

Yorumlar

Image
onur can hotmail.com
18.06.2015 / 12:06

ya allah aşkına sen kime hizmet ediyorsun ortadoğuda ve ülkemizde neler döndüğünü hiç mi tefekkür etmiyorsun.islamı belirli zümerenin inhisarına getirmenin ne zaman islami bir anlayış olduğunu anlamışsın.kaleminiz tağut ve zalimlere karşı olması gerekirken ,tarihte siyaseten yok edilmiş adeta hor görülmüş bir halkın özgürlük ve hukuk mucadelesinden doğan öfkenizin meşruiyyetni nereden alıyorsunuz. sizi objektif düşünceye davet ediyorum.sizi buduruma getiren sakın milliyetinizden dolayı olmasın

Image
Barış Güzel
14.06.2015 / 00:38

"Hizbullah cemaati ile kardeşlik ve barış anlaşması imzalayıp bunun gereğini yapmadan asla ve asla bu kan durmaz, hain eller pusu kurmayı bırakmaz…" bu lafınızı destekliyorum. Ancak Demirtaş Batman'da keşke baraj olmasaydı da Saadet ve Hüdapar da meclise girseydi demişti. Yine bu menfur olayın akabinde Demirtaş defalarca sağduyu ve sokaklardan çekilme çağrısı yaptı. Keşke 6-7 ekim olaylarında da yapabilseydi. Ancak belli ki artık bunun farkında ve gençlerin ölmesini istemiyor. Hüdapar genel başkanı Yılmaz da Demirtaş ile benzer şekilde sağduyu çağrısı yaptı. Bu arada sağduyu çabası içinde olan herkese teşekkür ederim. Hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize rahmet diliyorum. Umarım bir daha böyle can sıkıcı ve üzücü olaylar olmaz.

Yorum Yaz