tatlidede

Bilincin Kapısını Aralamak - Susan Sontag Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bilincin Kapısını Aralamak kimin eseri? Bilincin Kapısını Aralamak kitabının yazarı kimdir? Bilincin Kapısını Aralamak konusu ve anafikri nedir? Bilincin Kapısını Aralamak kitabı ne anlatıyor? Bilincin Kapısını Aralamak PDF indirme linki var mı? Bilincin Kapısını Aralamak kitabının yazarı Susan Sontag kimdir? İşte Bilincin Kapısını Aralamak kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 27.05.2022 03:00
Bilincin Kapısını Aralamak - Susan Sontag Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Susan Sontag

Yazar: Jonathan Cott

Orijinal Adı: The Complete Rolling Stone Interview

Yayın Evi: Sel Yayıncılık

İSBN: 9789755706924

Sayfa Sayısı: 124

Bilincin Kapısını Aralamak Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Hem bir düşünür hem de bir eylem insanı olarak yirminci yüzyılın ikinci yarısına damgasını vuran Susan Sontag, Rolling Stone dergisinin kurucu editörü Jonathan Cott'la 1978 yılında gerçekleştirdiği bu kapsamlı söyleşide, güncelliğini daima koruyan birçok soruyu kendine has üslubuyla cevaplıyor.

Sontag'ın eserlerindeki yalın ama vurucu, sorgulayıcı ve kışkırtıcı tarz, bu kez kendi hayatına ve anlam dünyasına yöneltilen sorulara verdiği cevaplarda belirginleşerek, okura bilincin kapılarını aralıyor. Felsefeden sanata, siyasetten edebiyata ve tarihe dek büyük bir hevesle değindiği konu başlıkları, onun duru anlatımında berraklaşıp, verili ikilikleri reddeden; akademik olanla gündelik olanı bir arada değerlendiren bakış açısı sayesinde hayata içkin tartışmalar haline geliyor.

"Tutkulu bir estetik düşkününün" , "takıntılı bir ahlakçının", "köklerine dönmek istemeyen" bir entelektüelin hem kendi sınırlarını zorladığı hem de okurun kendi sınırlarıyla yüzleşmesini sağladığı bu söyleşi, Sontag'ın eleştirel dehasının beslendiği tüm kanallarda sarsıcı bir yolculuk vaat ediyor.

(Tanıtım Bülteninden)

Bilincin Kapısını Aralamak Alıntıları - Sözleri

  • Okumak benim eğlencem, kafa dağıtma yolum, tesellim, benim küçük intiharım. Dünyaya katlanamadığım zamanlar bir kitap alıp battaniyenin altına kıvrılırım. Beni her şeyden uzaklaştıran küçük bir uzay gemisi gibidir.
  • Bir insan öldüğünde bir kütüphane kaybederiz.
  • Meksikalı yazar Oktavio Paz’ın çok sevdiğim , güzel bir metaforu var : “Şiirde , varoluş ve varoluşa duyulan arzu , bir an için uzlaşır, tıpkı meyve ile dudaklar gibi.” Soyut bir fikri duyularla bu denli ilişkilendirenilmek gerçekten büyük başarı .
  • Kadınlara tahsis edilen dünyanın, diyalektik düşüncenin değil de, (Ingmar Bergman'ın filminin adından yola çıkmak gerekirse) Çığlıklar ve Fısıltılar'ın dünyası olması beni hep etkilemiştir.
  • Samimiyeti gerçekten seviyorum. Yahudi türü bir samimiyet, eğer ille bir örnek vermek gerekirse. Çok konuşan,kendilerinden bahseden , sıcak ve hislerini fiziksel olarak dışavuran insanları seviyorum.
  • Her geçen gün daha da bürokratik, standardize, baskıcı ve otoriter olmak yerine neden insanların gittikçe daha özgür olmasına izin vermiyoruz?
  • "Bir insan öldüğünde bir kütüphane kaybederiz."
  • “Sakince sevebilmek,tereddütsüzce güvenebilmek , kendinle dalga geçmeden umut edebilmek , cesur davrabilmek ve enerjin tükenmeksiniz zor işler başarabilmek kolay değildir.”
  • Sakince sevebilmek, tereddütsüzce güvenebilmek, kendinle dalga geçmeden umut edebilmek, cesur davranabilmek ve enerjinin tükenmeksizin zor işler başarabilmek kolay değildir.
  • "Düşünme biçimimizin, algımızın temelinde ikilikler ve çelişkilerle dolu karmaşık bir dil yatıyor."
  • "Bana kendimi güçlü hissettiren nedir? - Aşık olmak ve çalışmak, diye yanıtlar.”
  • Evet, dünyaya dikkatimi veriyorum. Ben olmayan şeylerin farkındayım ve beni çok etkiliyorlar. O şeylerin tümüne ilgi duyuyorum ve anlamaya çalışıyorum.
  • Bugün hiçbir cid­di yazar naif değil.
  • Kimileri kitap okumayı sadece bir kaçış olarak görür: "Gerçek" dünyadan hayali bir dünyaya, kitapların dünyasına bir kaçış. Oysa kitaplar çok daha fazlasıdır. Onlar, tamamıyla insan olmamızın bir yoludur.
  • “Sakince sevebilmek, tereddütsüzce güvenebilmek, kendinle dalga geçmeden umut edebilmek , cesur davrabilmek ve enerjin tükenmeksiniz zor işler başarabilmek kolay değildir.”

Bilincin Kapısını Aralamak İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Hem bir düşünür hem de bir eylem insanı olarak yirminci yüzyılın ikinci yarısına damgasını vuran Susan Sontag, Rolling Stone dergisinin kurucu editörü Jonathan Cott’la 1978 yılında gerçekleştirdiği bu kapsamlı söyleşide, güncelliğini daima koruyan birçok soruyu kendine has üslubuyla cevaplıyor. Güzel ve verimli bir söyleşinin kitaba dökülmesi çok yerinde bir karar olmuş ,soru cevap şeklinde ilerlediği için çok akıcı nasıl bittiğini anlamadım. Kitapta o kadar fazla bilgi var ki birçok şeyi not aldım . Filmler, yazarlar , kitaplar , hastalıklar , kadınlar , erkekler , şehirler , insanlar ,sanat, fotoğraflar... Bu kitabı okuduğunuzda birbirinden bağımsız çok fazla konu hakkında bilgi sahibi oluyorsunuz . Farklı pencereden bakmamı sağladığı pek çok konu vardı . Fikirlerine çok kıymet verdiğim bir arkadaşımın bu kitabı herkes mutlaka okumalı ama bilhassa kadınlar demesi üzerine büyük bir merakla okudum . İyi ki de okumuşum . Kütüphane tadında bir kadını tanımış oldum. Kitabın sonuna doğru , Susan ‘ın 3 yaşından itibaren neden çok fazla kitap okuduğunu anladım . Köksüz , dağılmış bir ailesi olduğunu ve kendi kendini yetiştirmesi gerektiğinden bahsetmiş . Kitaplara sığınmış , kitaplardan çok şey katmış kendine ve kendi kendini en iyi şekilde yetiştirmiş . Bu konuda da saygı duydum kendisine . Kısa bir kitap ama her satırı bilgiyle dolu , okunmaya değer hatta mutlaka okunmalı . (Güler)

Vasiyet Gibi Söyleşi...: Aklınıza gelebilecek her konu ve her kavram üzerine yazıları, denemeleri, romanları, kitapları olan bir yazar, eleştirmen, film yapımcısı, öğretmen ve aktivist. Üç yaşında okumayı öğrenen, 15 yaşında Berkeley Üniversitesi’ne kabul edilen bir dahi. Çeşitli söyleşilerinde günde bir kitap bitirdiği zamanlar olduğunu belirtmiş. İlk etkilendiği kitap Sefiller. On üç yaşında Thomas Mann, James Joyce, Kafka ve Gide okuyan bir çocuk! Fotoğraf Üzerine isimli kitabını okumasam fotoğrafa bu kadar tutku ile bağlanabilir miydim emin değilim. Kitap, ilk okuduğum günden beri defalarca baktığım başucu kitaplarımdan biri oldu. Öyle ki, bence fotoğrafın kutsal kitabı ve bu kitabı okumayan fotoğrafçıların fotoğrafçılığına soru işaretleri ile bakarım. Fotoğraf Üzerine, fotoğrafçılara oldukça sert eleştiriler getirmesinin yanı sıra onları ortaya çıkardıkları işlerin olası sonuçları ile yüzleşmeye zorlayan, yaşamın farklı pencerelerden görünen gerçekleri ile karşı karşıya getiren bir kitap. Bu nedenle kitabın yayınlandığı dönemde bazı eleştirmenler Susan Sontag’a “Sen fotoğrafçı değilsin ki!” diyerek tepki gösteriyorlar. Söyleşide Sontag bu konuya değiniyor ve bu eleştirmenlere şu şekilde cevap veriyor: Söyleşi, yazmak eylemi ve yazarlık konusunda Sontag’ın düşüncelerini ve uyguladığı yöntemleri de içeriyor. Fotoğraftan görsel sanatların farklı dallarına, cinsellikten aşka, edebiyattan savaşa, hastalıklardan en basit insani duygulara kadar her konuda güçlü yazılara imza atan Sontag’ın başarısının temelini, söyleşide yer alan şu cümlesi ile ilişkilendirebileceğimizi düşünüyorum: Bu kapsamlı söyleşi, 1978 yılında söylenenlerin halen geçerliliğini koruması ile Susan Sontag’ın dehasını okuyucuya şaşırtıcı ve keyifli bir şekilde belgelerken, okuyucunun yaşamla ve kendisi ile yüzleşmesini sağlayan düşünsel bir yolculuk sunuyor.İyi Okumalar... (Kerim Titiz)

Susan Sontag gerçek bir düşünür diyebilirim. Kullandığı kelimeler ve kurduğu cümlelerle okurken hem sorgulattı hem öğretti. Adeta bir yürüyen ansiklopedi! Zihin açıcı bir söyleşi! (Arda)

Bilincin Kapısını Aralamak PDF indirme linki var mı?

Susan Sontag - Bilincin Kapısını Aralamak kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bilincin Kapısını Aralamak PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Susan Sontag Kimdir?

Sontag, New York'ta, her ikisi de Litvanya ve Polonya asıllı Yahudiler olan Mildred (kızlık soyadı Jacobson) ve Jack Rosenblatt'ın kızı olarak Susan Rosenblatt adıyla dünyaya geldi. Babası Çin'de bir kürk ticareti işletmesi yönetiyordu ve Susan beş yaşındayken 1939'da orada tüberkülozdan öldü. Yedi yıl sonra, Sontag'ın annesi Amerikalı asker Nathan Sontag ile evlendi. Susan ve kız kardeşi Judith, resmi olarak evlat edinilmeseler de üvey babalarının soyadını aldılar.

Susan bir yandan mutsuz bir çocukluk geçirirken kitaplara sığındı ve 15 yaşında North Hollywood Lisesi'nden mezun oldu. Şikago Üniversitesi'ne gitti. Felsefe, antik tarih ve edebiyat alanlarında dersler aldı.

Sontag, 17 yaşında 10 günlük bir flörtten sonra Chicago Üniversitesi'nde sosyoloji hocası olan yazar Philip Rieff ile evlendi; evlilikleri sekiz yıl sürdü.

Çoğunlukla denemeler yazdı, ancak romanlar da yayınladı; 1964'te ilk büyük çalışması olan "Notes on 'Camp" adlı makalesini yayınladı. Sontag, Vietnam Savaşı ve Saraybosna Kuşatması da dahil olmak üzere, çatışma bölgeleri hakkında yazılı ve sözlü olarak veya bu bölgelere seyahat etme konusunda oldukça aktifti. Fotoğraf, kültür ve medya, AIDS ve hastalık, insan hakları ve sol ideoloji hakkında kapsamlı yazılar yazdı. Yazıları ve konuşmaları tartışmalara yol açtı ve "neslinin en etkili eleştirmenlerinden biri" olarak tanımlandı. Yazılarının yanısıra dört film yazıp yönetti ve ayrıca birkaç oyun yazdı.

Sontag, 28 Aralık 2004'te 71 yaşında New York'ta akut miyeloid lösemiye dönüşen miyelodisplastik sendromun komplikasyonlarından öldü. Paris'te Cimetière du Montparnasse'ye gömüldü.

Susan Sontag Kitapları - Eserleri

  • Başkalarının Acısına Bakmak
  • Fotoğraf Üzerine
  • Böyle Yaşıyoruz Artık
  • Bilincin Kapısını Aralamak
  • Metafor Olarak Hastalık - Aids ve Metaforları
  • Yeniden Doğan
  • Sanatçı: Örnek Bir Çilekeş
  • Bilinç Tene Kuşanınca
  • Ben Vesaire
  • Yanardağ Sevdalısı
  • Satürn Yıldızı Altında
  • Amerika'da
  • Rüyalarının Esiri
  • Alice Yatakta
  • Yoruma Karşı
  • Ölüm Tüneli
  • Radikal İrade Üslupları
  • Notes on Camp

Susan Sontag Alıntıları - Sözleri

  • Kelimeler çürümüştür. (Satürn Yıldızı Altında)
  • İyi olmak için insan daha yalın olmalı. Kaynağa dönermişçesine yalın, büyük bir unutuş içindeymişçesine yalın. (Ben Vesaire)
  • Hayran olduğum şey olmak istiyorum da ondan. Neden neysen o olmak istemiyorsun? (Bilinç Tene Kuşanınca)
  • Kafka'nın kitaplarını dini bir alegori olarak okuyanlarsa, Şato'daki K.'nın cennete varmaya çalıştığını, Dava'daki Joseph K.'nın Tanrı'nın merhametsiz ve esrarengiz adaletince yargılandığını görürler. (Yoruma Karşı)
  • . Melankolinin cazibesine direnmek istiyorum canım. Ne kadar olduğunu bir bilsen. ... (Ben Vesaire)
  • "Bana kendimi güçlü hissettiren nedir? - Aşık olmak ve çalışmak, diye yanıtlar.” (Bilincin Kapısını Aralamak)
  • İnsanlar canlı olduklarını hissetmek için âşık olurlar. (Rüyalarının Esiri)
  • Mutluluk, bireysel varoluşuna, üzerinde adının bulunduğu bir kaba yapışıp kalmamaya bağlıydı. Kendini, kabı unutman gerekiyordu. Seni, kendinin dışına çıkartan, dünyayı genişleten şeye tutunman gerekiyordu. (Amerika'da)
  • “Nesneler vardır ve eğer kişi insanlardan çok onlara dikkat ederse, bunun sebebi mevcudiyetlerinin bu insanlarınkinden daha fazla olmasındandır. Ölü nesneler hala hayattadır. Yaşayan insanlar, çoğu kez ölmüşlerdir.” (Radikal İrade Üslupları)
  • Sendeki bu çabuk kavrama yeteneğini sakın dehayla karıştırma. Ancak pek çok şeyin törpülendikten sonra…. biri olabilirsin. (Amerika'da)
  • Büyük şehirlerin, doymak bilmez yeni mal iştahlarıyla canlılıklarını koruyan eğitimli insanları, modernist acıya alışmış ve bunun üstesinden gelmekte ustalaşmışlardır. (Satürn Yıldızı Altında)
  • Zaten birçok bilge kişi şöyle dememiş midir. “Hiçkimse aynı anda hem düşünüp hem de birine vuramaz.” (Başkalarının Acısına Bakmak)
  • Daha iyi bir yaşam olasılığına, yabancı bir yerde taptaze bir başlangıç yapılabileceğine ilk inananlar bizler değiliz, sonuncu olmayacağımız da kesin. Hiçbir ideale sahip olamayanlar bizi fena halde küçümseyecekler. Ama daha iyi bir ortam adına kumar oynamanın utanılacak bir yanı yok. Eğer bir daha kimse bizimle aynı duygulara kapılmazsa, dünya çok daha yoksul bir yer olur. (Amerika'da)
  • . Ciddi kurgu yazarları ahlaki sorunları pratik olarak düşünürler. Hikayeler anlatırlar. Anlatırlar. Hayatlar bizimkinden uzak olsa da, özdeşleşebileceğimiz anlatılarda ortak insanlığımızı çağrıştırıyorlar. Hayal gücümüzü harekete geçirirler. Anlattıkları hikayeler sempatimizi genişletiyor ve karmaşıklaştırıyor ve dolayısıyla iyileştiriyor. Ahlaki yargı kapasitemizi eğitirler. ... (Notes on Camp)
  • Aynı zamanda bilgi içermedikçe hiçbir görüntü beni doyurmaz. (Satürn Yıldızı Altında)
  • Zakopane’ye gelmek ödümü koparıyor. Onu değişmiş bulmaktan korkuyorum. Uzun bir ayrılıktan sonra bir yere dönmenin nasıl bir duygu olduğunu bilirsin. Kaçtığın bir yer bile olsa, onu bıraktığın gibi bulmak istersin. (Amerika'da)
  • Ona böyle yakın oluşumuz, her gün hastaneye uğramaya zaman ayırışımız, kendimizi daha kesin ve tartışılmaz bir şekilde sağlıklı olanlar, hasta olmayanlar, hasta olmayacaklar olarak tanımlamaya çalışmamız değil mi bir biçimde, sanki ona olanlar bize olamazmış gibi... (Böyle Yaşıyoruz Artık)
  • Uyumak, ölüme yenilmek gibiydi. (Böyle Yaşıyoruz Artık)
  • Hastalığın o kadar çok biçimi var ki... (Böyle Yaşıyoruz Artık)
  • İnsanların,hakkımızda gerçekte ne düşündüğünü (daha doğrusu, ne düşündüğünü sandığını) ender olarak biliriz. (Yeniden Doğan)

Yorum Yaz