tatlidede

Bir Yaz Gecesinde Kasimiye’de Teravih Kılmak

Bir Yaz Gecesinde Kasimiye’de Teravih Kılmak

     Yıllar önce çocukluğumun geçtiği mekânlara, duygu mistiğimin en zirve heyecanlarını serpiştirip; adımlarımın en güçlüsüyle taş merdivenlerinin ilk basamağına adım atarak ahşap kapıdan içeriye girdim. Taşlarına dokunduğumda, ilk dokunduğum anda ki gibi bir telaş ve hüzün parçaları sardı beni.

     Bir an gözlerimin sine vizyonlarına, yaşadığım mahallenin ışıkları yansıyınca kendimi eski zamanların kucağında buldum.

          Evet…

     Kasimiye yamaçlarında bazen oğlak otlattır, bazen de hindi sürüsünü kovalardım. Mezopotamya sıcağının desteği ile şahlanan güneş ışınlarından korunmak için de; badem ağaçların gölgesinde serinler, her tarafı kapalı olan medreseye girip bir tas su yudumlamak hesabiyle; olmadık yerlere gider, olmadık yollara başvururduk.

    Dört pençeli , dört perdeli demir korkulukların içinden içeriye girdiğimiz andan itibaren; biraz dinlenir, sonra büyük odalardan birinde, biraz uyurduk. Bu odalarda bir çok talebelerin ders gördüğü ve bir çok medrese hocaların emek sarf ettiğini henüz bilmezdik.

  Ardında şafi-i mescidi denilen yerde top oynardık. Şuan halıların serildiği yerde nice gol sevinçleri, nice koşuşturmalarımız ve mescit duvarlarında yankılanan bağrışmalarımız aklıma geldikçe, hüzün ve hazın karmaşıklığında acayipleşiyor, tenha düşüncelere dalıyorum.

    Yorulduğumuz zaman; adeta bir insanlık macerasının tasvir edildiği küçük ve büyük havuzlara kendimizi atar, suyun verdiği serinlikte saatlerce bekler sonra havuz kenarına uzanırdık.

***

   Allah-u Ekber sedasını kalbimin derinliğinde hissettiğim anda; Teravih namazına başladığımızın farkına varıyorum. Otuz yıl önce yaşadığım zaman ve mekânları, gözlerimin perdelerinden çekip; Ezanın, namazın ve kasimiye medresesinin serin havası, yürek ve beyin yollarımdan geçerken bıraktığı coşku seli ile heyecanlandırıyordu beni…

     Saf saf dizilen insanların ruh haliyetlerini altı yüz yıl geriye almışçasına; en temiz ve en samimi duygularla duruyor namaza,

    Seyda’nın narin sesi ile medresenin duvarından Kur’an süreleri yankılamakta; ovanın ışıklarıyla bir olup; cemaatin Âmin! Sesi ile sonsuzluğu uğurlanmakta sanki…

    Çeşmeden akan su şırıltısının verdiği hazdan etkilenmemek elde değil. Akan suya nazire yaparcasına kılıyoruz teravih namazımızı, bir ırmak melodisi gibi salâvatlar getiyoruz. Bir yanım Hanefi mescidi, diğer yanım şafi-i, önümde sonsuzluğa dem vuran tarihin Mezopotamya’sı. Birde bakmışız son rekâtlarına gelmişiz namazların…

 

    Kasimiye medresesindeki teravihleri; hayatın timsali olan havuzun yanı başında ve bir yaz sıcağında ve de medresenin hocaları ile beraber eda etmek; İnsana: Hayatın, imanın ve geçmişin karışımından bir resital sunduğuna şahit oluyorsunuz.

       Bir teravih daha bitti kalbimin hissiyatında

       Bir nadide tad kaldı damağımın kuruyan dudaklarında

       Ve yaşamımın bir köşesinde durdurdum saatimi

       Bir daha unutmamak üzere..   

         Vesselam Herkese…

 

Yorumlar

Image
malik yeşil
28.07.2013 / 17:35

Yapılahyasıyla yorumuan yorumlar hoş değil. Özellikle yorumların ahlaki olaması ağza alınmayacak kelimeler kullanmak o insanın neler yaşadığını nasıl bir ortamda büyüdüğünü ve nasıl bir ailesi olduğunu ele verir.Hatta nasıl bir çevreye mensup olduğunuda

Image
Kardeşim
28.07.2013 / 03:37

Sende olmayan bir şey için senle tartışmayacam dünyan bu kadarmış ( isimsiz şahıs )

Image
kardeş
27.07.2013 / 18:38

Öncelikle yazılan yorumlar eğer gazete editörünün hoşuna gitmişse olduğu gibi yayınlar belli ki yorumları beğenmiş şereften yoksun olanlar şereften bahseder.kişilik insanlarda bulunursa erdemdir.kör ile topalın mücadelesinde olduğu gibi herkesi yediği şeyi önüne koyar. benim kaygım mardindir. Bazı değerleri kullanarak yüselen içi boş kişileri görünce sitemim ona dır. Dini değerleri kullanmayalım kaygısıdır.

Image
Kardeşimmm
26.07.2013 / 22:25

Kardeş nikilli biraz şerefin varsa arkasından konuşma git yüzüne söyle adam gibi buradan Yırtınmana gerek kalmaz.ama adam gibi erkek gibi yok söyleyemiyorsan yüzüne ... Yemek düşer okey !!!!

Image
Yırtılmadan gel
26.07.2013 / 22:22

Kardeş fazlaymış sana yırtınma bu kadar git sende bir yere baş ol.Yırtınmana gerek kalmaz belli ki çok koymuş sana hafiften gel

Image
kardeş
25.07.2013 / 16:10

Ben kardeşim demem ne zaman ki sen doğru konuşursano zaman olur. kaldı ki vali zamanında yapılan basın açıklamasında şimdiki milletvekillerinden bazıları dernek başkanları olmak için yırtınıyorlardı.

Image
Kardeşim
24.07.2013 / 02:42

Kardeş; o teravih namazında milletvekili oradaydı. Daha önce valiye ragmen dile getiren vekil o teravih namazında da orday dı.sen nerdeydin..

Image
kardeş
23.07.2013 / 00:53

Gözünüzü seveyim yeter.daha önce de dile geldi bu nadide eser. o zaman dillendıren ler milletvekili şübe müdürleri müdür ve yardımcıları oldu ne oldu amaçlarına ulaştılar sonra unutuldu gitti.Şimdi kimi veya kimleri düşünüyorsunuz.o zaman yapılanlar birer ateş olup bizi yakmıyorlar mı bizi on yıl geriye götürmediller mi. yeter mardin milli eğitimi göz önünde

Image
zeynel
22.07.2013 / 13:30

yalın dille yazılmış çok güzel bir yazı,tekin hocam emeğine,kalemine sağlık.medresede namaz kılarken adeta hayattan kopuyor,mest oluyorsun.ne tasa ne gam nede yaşam kargaşası mistik havasından olsa gerek hiçbir şey düşünemiyorsun.

Image
Mehmet Ali
22.07.2013 / 10:57

ve... selam olsun o Ecdada ki böyle nadide bir eser bıraktıkları için... ve mekanları cennet olsun. Müslüman Milletinin tarihe ışık tutan eserleri bize emanet ettikleri için. ve ... Ne Mutlu ki o eserlere hala sahip çıkanlara...

Yorum Yaz