tatlidede

Cem Eroğul kimdir? Cem Eroğul kitapları ve sözleri

Türk Hukukçu Cem Eroğul hayatı araştırılıyor. Peki Cem Eroğul kimdir? Cem Eroğul aslen nerelidir? Cem Eroğul ne zaman, nerede doğdu? Cem Eroğul hayatta mı? İşte Cem Eroğul hayatı...
  • 05.08.2022 03:00
Cem Eroğul kimdir? Cem Eroğul kitapları ve sözleri
Türk Hukukçu Cem Eroğul edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Cem Eroğul hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Cem Eroğul hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Cem Eroğul hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1944

Doğum Yeri: İzmir, Türkiye

Cem Eroğul kimdir?

1944 yılında İzmir'de doğdu. İlk ve orta dereceli öğrenimini bu şehirde tamamladıktan sonra 1960 yılında İstanbul, Saint Joseph Lisesi'nden mezun oldu. 1964 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdi. Yüksek lisansını 1965 yılında Diplôme d’Etudes supérieures (DES), Faculté de Droit et de Science économique (Paris), doktorasını ise 1969 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde tamamladı.

1966 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde Anayasa Hukuku asistanı olarak iş yaşamına başlayan Eroğul, 1973 yılında aynı fakültede Anayasa Hukuku doçenti oldu. 1982 yılında yine aynı bölümde profesör ünvanını aldı. 1983 yılında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı'nın emriyle üniversiteden uzaklaştırıldı. 1990 yılında alınan Danıştay'ın içtihadı birleştirme kararı uyarınca A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi’ndeki Anayasa Hukuku profesörlüğüne geri döndü. Bu ara dönemde Ankara Fransız Kültür Merkezi’nde Fransızca öğretmenliği ve Ankara Fransız Charles de Gaulle Lisesi’nde Türkçe öğretmenliği yaptı.

Cem Eroğul Kitapları - Eserleri

  • Demokrat Parti
  • Devlet Nedir?
  • Anatüzeye Giriş
  • Gençlerle Baş Başa - İnsan Olmak
  • Çağdaş Devlet Düzenleri
  • Marksizm ve Birey Sorunsalı
  • Devlet Yönetimine Katılma Hakkı
  • Birey Nedir?

Cem Eroğul Alıntıları - Sözleri

  • Barbarlık çağının getirdiği göreli bolluk, başkalarının emeğini sömürme olanağını açtı. (Devlet Nedir?)
  • Verginin ortaya çıkışı, esas olarak, gönüllü armağanlardan zorunlu armağanlara doğru bir devrim biçiminde olmuştur. (Devlet Nedir?)
  • Kendi tarihlerini daima insanlar kendileri yaparlar, ama, kaçınılmaz olarak, bu tarihlerini daha önceki insanların ( veya daha önce kendilerinin) yapılaştırdığı koşullar içinde yaparlar. (Devlet Nedir?)
  • Var olan eşitsizlikten yararlananlar, ayrıcalıklı konumlarını bırakmamak için, silahlı baskıdan propagandaya, devlet gücünden eğitime, rüşvetten inanç sömürüsüne kadar, ellerindeki her türlü olanağı sonuna dek kullanıyorlar. Gerçekten de, tarihte her zaman sömürgenler sömürülenlerden çok daha az sayıda olduğundan ve gözü açılmış bir halkı hiçbir silahla dize getirmek mümkün olmadığından, sınıflı toplumların hepsinde sömürüyü gizleyen ya da haklı gösteren bir kültür yapısı bulunması kaçınılmazdır. (Gençlerle Baş Başa - İnsan Olmak)
  • Demokrat Parti'nin muhalefette iken yarattığı bütün büyük hayaller on yıllık iktidarının sonucunda tamamen kırılmıştı. İktisadi refah enflasyon duvarına çarpmış, demokrasi vaatleri bir baskı ve zorbalık düzenine dönüşmüştü. Nihayet haysiyetli dış politika sloganı, zamanla maskesini yüzünden düşürmüş ve son derece haysiyetsiz bir emperyalizm uyduculuğu biçiminde sonuçlanmıştı. (Demokrat Parti)
  • Ulus egemenliği kavramının da temsili demokrasi ile özellikle uyuştuğu belirtilmelidir. (…) Halk egemenliği kabul edilseydi, temsilcilerin, kendilerini seçen halk bölümünün istenciyle bağlı olması gerekecekti. Başka bir deyişle, yasama meclisi üyeleri, seçmenlerin bağlayıcı vekaleti ile bağlı olacaktı. O zaman temsilci, ulusun vekili (“milletvekili”) değil, kendisini seçenlerin vekili olacaktı; dolayısıyla da, onların sözcüsü olmaktan başka bir şey yapamayacaktı. Bu sözcülük görevini yerine getirmediğinde ise görevden alınması doğal olacaktı. Oysa ulus soyut bir varlık olduğundan, ulusal egemenlik kuramı çerçevesinde, hem somut seçmenlerin ulus adına bu görevi yaptıklarını hem de somut temsilcilerin yine ulus adına iş gördüklerini varsaymak, dolayısıyla da, ulus istencini dile getirmekte bunları tamamen serbest bırakmak olanaklı. (Anatüzeye Giriş)
  • İnsanla birlikte, evrim koşullarında çok köklü bir değişim ortaya çıkıyor. İnsana gelinceye dek, ana etmen doğaya uyum sağlamak iken, şimdi artık toplumsal yaşama uyum sağlamak öncelikli hale geliyor. (Gençlerle Baş Başa - İnsan Olmak)
  • Bitkilerin genetiğiyle oynamak son marifetimiz olsa da, bu tür müdahalelerin geçmişi 12000 yıl öncesine, neolitiğin başına dek uzanır.Hızla yok etmekte olduğumuz bir avuç balta girmemiş ormanın dışında, bitki örtüsü bütünüyle insan eseridir.Hayvanlar da öyle.Aslında hayvanlar alemine müdahalemiz daha da eskidir. (Marksizm ve Birey Sorunsalı)
  • İnsan ticaretinin yıllık cirosu, uyuşturucu ticaretininkiyle yarışıyor ve yılda 150 milyar doları buluyor. (Gençlerle Baş Başa - İnsan Olmak)
  • ...tarih daima kitlelerin eseridir. (Devlet Nedir?)
  • 12 yıllık araştırma serüvenimin ilk 5 yılı,konunun kaçınılmaz kıldığı düşünsel aracı,daha ilk adımdan başlayarak bireyle toplumu hep birlikte incelemeye olanak veren kuramsal çerçe veyi aramakla geçti.Sonunda bunu,Grundrisse'de, Marx'ın üretimle tüketimin ilişkisini incelediği bölümde buldum. (Marksizm ve Birey Sorunsalı)
  • "İnsanlığa kötülük edenleri cezalandırmak merhamet; onları bağışlamak ise barbarlıktır." (Anatüzeye Giriş)
  • İnternet aracılığıyla görüş belirtme olanağının belirmesi, bugüne dek temsili demokrasiyi kaçınılmaz kılan koşulları ortadan kaldırabilir ve yeniden doğrudan demokrasiye dönme yolu açılabilir. (Anatüzeye Giriş)
  • "Elbiseler, rütbeler hiç bir zaman cesaretin, hamiyetin, itidal, dirayet ve zekânın şaşmaz ölçüsü olmamıştır." (Demokrat Parti)
  • Piaget için öğrenme, edinim ile uyum birliğine dayanan bir çift süreçtir. Çocuk duyularıyla değil, duyularını da kullandığı eylemlerle öğrenir. Eylem, her zaman nesneyi etkileyen bir el atmadır. Her somut el atma ile çocuk, nesneyi şu ya da bu yönden değiştirir. Aynı anda, değiştirme eylemi yeni bir becerinin edinilmesine kaynaklık eder. Bu yoldan edinilen yeni beceri, daha önce oluşmuş bulunan davranış alışkanlıklarına eklenir. Bu eklenme ile bütün dizge, bu yeni beceriyi de kendi ayrılmaz parçası durumuna getirecek biçimde değişir. Bu uyum sonucunda, her değiştirici eylemle birlikte, eskisinin az çok değişmiş bir biçimi olan yeni bir dizge oluşur. Bir sonraki değiştirici eylemi deneyimleyecek olan artık bu yeni dizgedir. Edinilecek yeni beceri, işte bu yenilenmiş dizgeyi yeniden yenileyecektir. Öğrenme süreci budur. (Birey Nedir?)
  • Demokrat Parti'nin doğuşuna yol açan en önemli sebep, Halk Partisi'ne duygulan muhalefetin çok yaygın ve köklü bir hale gelmiş olmasıydı. Bu muhalefet başlıca iki kaynaktan besleniyordu. Bunların birincisi, hâkim sınıfların artan iktidar arzusu; ikincisi ise, halkın yaygın bıkkınlığı idi. (Demokrat Parti)
  • İncelenen varlık eninde sonunda bireysel-toplumsal bir varlık olsa da, bunun öğelerinin, bileşenlerinin kendilerine özgü doğaları vardır. Dolayısıyla, belli bir öğenin etkilenmesi, ister istemez, ilgili öğenin doğasının gereği olan biçimi alır. Bu kuralı soyut olarak deyimleyeceksek (formüle edeceksek), şöyle diyebiliriz: "Herhangi bir belirlemenin sonucu, belirleyenin değil, belirlenenin niteliğine bağlıdır." Örneğin toplumsal baskı bir bireyi aşırı bunalttığında, bunun sonucu bireyin delirmesi olabilir. Ancak delirme, nöron bağlantılarında bir alt üst oluş, diyesim, doğası gereği örgensel (organik) nitelik taşıyan bir olgudur. (Birey Nedir?)
  • Uygarlıkla birlikte sömürü de girdi toplumsal yaşama. (Gençlerle Baş Başa - İnsan Olmak)
  • Nasıl ki insan geçmişte hep kendi mimarı olmuşsa, gelecekte de kendisini yaratmasını bilecektir. (Gençlerle Baş Başa - İnsan Olmak)
  • En geniş anlamıyla siyaset, üretim dışında kalan, ancak üretimin sürdürebilmesi ve geliştirilebilmesi için toplumsal çapta yürütülmesi zorunlu olan işlerin toplamıdır. (Anatüzeye Giriş)

Yorum Yaz