matesis
dedas

Seyit Mehmet Şen kimdir? Seyit Mehmet Şen kitapları ve sözleri

Profesör, Yazar ve Şair Seyit Mehmet Şen hayatı araştırılıyor. Peki Seyit Mehmet Şen kimdir? Seyit Mehmet Şen aslen nerelidir? Seyit Mehmet Şen ne zaman, nerede doğdu? Seyit Mehmet Şen hayatta mı? İşte Seyit Mehmet Şen hayatı...
  • 08.12.2022 15:00
Seyit Mehmet Şen kimdir? Seyit Mehmet Şen kitapları ve sözleri
Profesör, Yazar ve Şair Seyit Mehmet Şen edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Seyit Mehmet Şen hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Seyit Mehmet Şen hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Seyit Mehmet Şen hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Prof. Dr. Seyit Mehmet Şen

Doğum Tarihi: 6 Mayıs 1944

Doğum Yeri: Gerede, Bolu, Türkiye

Seyit Mehmet Şen kimdir?

1944 yılında Gerede’de dünyaya geldi. İlkokulu köyünde, ortaokul ve liseyi İzmir’de okudu. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinden mezun oldu. 1972 yılında Tarım Bakanlığı adına doktora çalışmasına başladı. 1973 yılında asistan, 1976 yılında doktor, 1981’de doçent oldu. ABD’nin değişik üniversitelerinde araştırmacı olarak çalıştı. 1988 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesinde profesör olarak göreve başladı. 1992 yılında üniversitede rektörlük görevi yaptı. 1995 yılında görevinden ayrıldı. 1985 ve 1995 yılları arasında değişik ülkelerdeki Uluslar arası ilmi toplantılara katıldı. Kıbrıs ve Kırgızistan’da da incelemelerde bulundu. 1994 Yılında Üniversiteye yaptığı büyük katkılardan dolayı Ankara Başkent Grubu tarafından “Yılın Rektörü” seçildi. Yirmisi yüksek lisans ve on üçü doktora olmak üzere 33 lisansüstü çalışma yaptırdı. İkisi mesleki, altısı fikri olmak üzere sekiz kitabı bulunmaktadır. Yüze yakın araştırma, makale, fikir yazıları değişik dergi ve gazetelerde yayınlandı. Evli ve dört çocuk babasıdır.

Seyit Mehmet Şen Kitapları - Eserleri

  • İkindi Zamanı
  • Yılanlar Da Baharı Bekler
  • Yolcu
  • O Belde
  • İnsan
  • Ceviz Ye Sağlıklı Yaşa
  • Yılankayasında Aşk Efilya
  • Devletin Tanrılaşması
  • Kavgaların Anatomisi ya da Put Tercümanlığı
  • Demoklasya
  • Gül Ülkesi
  • Selam
  • Sol Yanımda Sen Vardın
  • Gençlik Geleceğimizdir
  • Ey Sevgili
  • Çoban Çeşmesi
  • Laika
  • Sistemin Ahtapotlaşması

Seyit Mehmet Şen Alıntıları - Sözleri

  • Sanki hüznün ortasına düşer gibi... (İkindi Zamanı)
  • "Yaratılanı severim ,yaratandan ötürü." (Yunus emre) (İnsan)
  • Ağaç, ağaçlar... Ve özellikle ceviz ağaçları bilir bu gidişin bir dönüşünün olmadığını.. İlahi bir sır olarak saklarlar bunu.. Ve küçücük bir öpücükle dalından ayrılan yaprağa söyleyemezler. Hüzünlerini içlerine akıtırlar... Ve dalında kopan yaprağın bir kelebek zarafetiyle yere doğru uçuşunu nemli gözlerle seyrederler... Yaprak ve özellikle ceviz yaprağı ıslak bir bebek öpücüğüyle kucaklar toprağı... Aylardır kavuşmayı bekleyen iki sevgili gibi... Hasretleri gün be gün artan iki sevgili gibi... Öyle ya aylardır birbirlerini görmüşler.. Birbirlerini seyretmişler.. Fakat kavuşamamışlar nedense.. Yaprağın nefes nefese anlattığına göre... Ağaç kendisini çok iyi ağırlamış... Biraz daha kal, biraz daha kal diyerek.. Bugüne kadar gitmesine razı olmamıştır... Nihayet birkaç saniye öncesinde ağacı razı etmiştir de... Bir veda öpücüğüyle ondan ayrılıp... Nihayet kendisine kavuşabilmiştir... Yaprağın sevincine diyecek yoktur hani... Toprağın ise hüzün yüklü sabrına... Çünkü o biraz sonra olacakları bilmektedir.. Ölüp de bağrında açılan çukura girenleri bildiği gibi... Yaprak ise üzerine bindiği rüzgarla dans ederek... Bilinmez ufuklara doğru gitmektedir... Sonu gelmez bir yolculuğa çıktığının farkında bile olmadan... (İkindi Zamanı)
  • Gecenin karanlığından sıyrılıp gelen... Hüzün yüklü... Hüznün çizgilendirdiği yüzü kıpkırışık... (İkindi Zamanı)
  • Yüreğini doldurdukça dolduran... Gönlünü.. Isıtan, ışıtan, ışıldatan, aydınlatan... Gönlündeki yangına ad koyamıyordu bir türlü... (İkindi Zamanı)
  • Son baharı ve kışı olmayan bir ömür öyle mi? Oysa bütün mevsimler güzeldir... Baharın tazeliği, yazın bereketi yanında sonbaharın hüznü... Ve kışın ölümden önce ölümü göstermesi... Nice ömürler vardır ki yazın bereketini görmeden... Sonbaharın hüznünü yaşamadan çekip giderler... Herhalde kimilerinin 'sessiz senfoni' dedikleri bu olsa gerek... (İkindi Zamanı)
  • Ömür biter, yol bitmez, ömür biter Beni yollar değil hasretin bitirdi (O Belde)
  • Siz hiç bahar olmayı denediniz mi? Taşa, toprağa, bitkilere, hayvanlara değil; insanlara bahar olabildiğiniz mi hiç? Onların gönüllerinde bahar çiçekleri açtıran bildiğiniz mi? Baharı bekler gibi sizi beklediler mi? Sizi görünce gözlerinin içi güldü, yürekleri aydınlandı mı? Yoksa sizi görenler hep sonbahar veya kışımı hatırladılar? Bizler de Bahar olabilsek diyorum, bütün yaratılmışlara... Hatta taşların altındaki yılanlara bile... Evet, yılanlarda baharı bekler; yeter ki biz bahar olabilelim. (Yılanlar Da Baharı Bekler)
  • Gün batar kuşlar döner, dönmez bu yollarda beklenen... (İkindi Zamanı)
  • Oysa aydınlanan gecenin karanlığı değil... Gönlünün karanlığıydı... (İkindi Zamanı)
  • `Allah 'a giden yollar ,kulların nefesleri adedincedir.` (İnsan)
  • "Melali anlamayan nesle aşina değiliz." Ahmet Haşim (O Belde)
  • Gidecek olduktan sonra... Ha erken gitmişsin... Ha biraz daha geç... Bunun ne önemi var diye düşünür kardelenler... (İkindi Zamanı)
  • Eğer bizi sual eden olursa, Boynu bükük benzi soluk yar söyle! (İkindi Zamanı)
  • Yılan içindeki #Zehri kusutukça daha uzun ve kaliteli yaşar mış. İçimdeki kini öfkeyi atamıyorum Derdimi kendime bile ifade edemiyorum Anlaşılmak ne büyük dert ne büyük ihtiyaç mış... (Yılanlar Da Baharı Bekler)
  • Gerçekten de nasıl olurdu da acuze bir kadın... Böylesine sevda yüklü bir sesin sahibi olabilirdi? Şaşılacak şeydi doğrusu... (İkindi Zamanı)
  • “Melâli anlamayan nesle âşinâ değiliz” (O Belde)
  • "Siz hiç bahar olmayı denediniz mi? Taşa, toprağa, bitkilere, hayvanlara değil; insanlara bahar olabildiniz mi hiç' Onların gönüllerinde bahar çiçekleri açtırabildiniz mi' Baharı bekler gibi sizi beklediler mi' Sizi görünce gözlerinin içi güldü, yürekleri aydınlandı mı' Yoksa sizi görenler hep sonbahar veya kışı mı hatırladılar' Bizler de bahar olabilsek diyorum, bütün yaratılmışlara... Hatta taşların altındaki yılanlara bile... Evet, yılanlar da baharı bekler; yeter ki biz bahar olabilelim.." (Yılanlar Da Baharı Bekler)

Yorum Yaz