Sezer Ateş Ayvaz kimdir? Sezer Ateş Ayvaz kitapları ve sözleri
Türk Akademisyen, Yazar Sezer Ateş Ayvaz hayatı araştırılıyor. Peki Sezer Ateş Ayvaz kimdir? Sezer Ateş Ayvaz aslen nerelidir? Sezer Ateş Ayvaz ne zaman, nerede doğdu? Sezer Ateş Ayvaz hayatta mı? İşte Sezer Ateş Ayvaz hayatı...
Tam / Gerçek Adı: Yrd. Doç. Dr. Sezer Ateş Ayvaz
Doğum Tarihi: 1956
Doğum Yeri: Antakya
Sezer Ateş Ayvaz kimdir?
Sezer Ateş Ayvaz, 1956 yılında Antakya’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamladı. İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden mezun oldu. Aynı üniversitenin Siyaset Bilimi bölümünde Kadınlara Yönelik Periyodikler konulu tezle yüksek lisans, Türk Romanında Değişen Bir Paradigma: Politik Roman konulu tezle doktora yaptı. Çeşitli kurumlarda felsefe, sosyoloji, davranış bilimleri dersleri verdi. Türkiye Yazıları, Sesimiz dergilerinde şiirleri yayınlandı. İlk öykü dosyası Bütün Oteller İstanbul Palas ile 1987 Akademi Kitabevi öykü başarı ödülünü kazandı. 1988’de Aynalarda Yaz, 2000’de Yeryüzü Taksim adlı öykü kitaplarını yayınladı. Kültür, edebiyat konularında, gazete ve dergilerde inceleme ve eleştiriler yazmayı sürdürüyor.
Sezer Ateş Ayvaz Kitapları - Eserleri
- Tamiris'in Gecesuçları
- Küllenmiş Bir Kuşu Yakalamak
- Aynalarda Yaz
- Yeryüzü Taksim
Sezer Ateş Ayvaz Alıntıları - Sözleri
- Oysa epey zamandır özlemini çektiğim, kendime ayarlı, başıboş günler yaşıyordum. Sokaklardan caddelere çıkıyor, akşamlardan gecelere savrulup eve dönüyordum. Gene de, kapana kıstırılmış bir fare gibi duyuyordum kendimi. Dolaştığım bütün yollar önümde açılmak şöyle dursun daralıp kapanıyordu sanki. Yaşadığım kenti bir uçtan diğer uca dolaşıp durmam boşuna. Çember kırılmıyor, genişlemiyordu bir türlü. Nereye gidersem gideyim koca kent, kendine kapanmış bir çıkmaz sokak gibiydi. Aynı kokular, aynı renkler, kaygılar… İçinde debelenilen dar dünya… Ne yana baksan; avuntusuz, kıstırılmış hayat… (Tamiris'in Gecesuçları)
- Saate bakıyoruz sık sık. Az zaman, yazıma, sayıma ya görüşe ya temelli görüşe çok zaman... Yetişemezsek, zamanlara, bir şeylere, ona... Yitirme korkusu, hep içerden dışarıya, bitmeyen. Dışarda günlere, gecelere, dakikalara kurgulu, içerde mevsimlere, adreslere, isimlere... Bitmeyen bir yolculuk bizimkisi. (Aynalarda Yaz)
- Seni görüyorum! Soğuk ve karanlıktan oluşan bu yabansı ortamdan kurtuluş yok. İstanbul, hüzünlü bir düş evreni artık. Yüreğinde kımıldanıp duran tek şey umutsuzluk. Hem güne hem de geleceğe karşı.. (Tamiris'in Gecesuçları)
- Ne yapsan her şey olacağa varıyor. Korkup kaçındığın her şey.. Aşk, ayrılığa, görev sürgünlüğe dönüşüyor. Rüzgarla birlikte çalkalanan su birikintisine bakıp yürüyorsun. Elleri üşümüş, mantonun ceplerine saklanmış. (Tamiris'in Gecesuçları)
- Gözlerini sonuna kadar açman yetmiyor görmen için. (Tamiris'in Gecesuçları)
- Ona rastladığın o ılık, yıldızlı yaz gününü düşündün istemeden. Artık bir daha yaşayamayacağım o sevecen akşamları. Seni öptüğünde, damarlarını sımsıcak yürüyen coşkuyu... Geride kaldı... Sevgi ve her şey... Ötelerde kaldı. (Tamiris'in Gecesuçları)
- Gizini öğrenemediğin ama hissettiğin hayata yenilmişsin. Bir sonsuz akışta.. Seni önüne katıp şiddetle savuran hayata… Tutsak kılan, karmaşık bir yumağa dönüştüren korkulu saatlere, günlere.. Bulmak için uzun zaman beklediğin sonra, unuttuğun.. Ancak gün batımlarında, hüzünle hatırladığın aşka yenilmişsin. Mevsimler, ışık ve karanlık olarak akıp giden zamana boyuna eğmişsin. Geri dönüşü mümkün olmayan zamana… (Tamiris'in Gecesuçları)
- Ona rastladığın o ılık, yıldızlı yaz gününü düşündün istemeden. Artık bir daha yaşayamayacağım o sevecen akşamları. Seni öptüğünde, damarlarını sımsıcak yürüyen coşkuyu... Geride kaldı... Sevgi ve her şey... Ötelerde kaldı. (Tamiris'in Gecesuçları)