tatlidede

Cemaat Değil Gönüllüler Hareketi(!)

Cemaat Değil Gönüllüler Hareketi(!)

          “Bir cani gibi yargılanmak istemeyen” Fethullah Gülen’e dair,

 

          Fethullah Gülen, “Sohbet-i Canan” kitabının 124. sayfasında öncülüğünü yaptığı hareketin “cemaat” diye isimlendirilmesini ve kendisine cemaat lideri denilmesine şu sözlerle karşı çıkar:

 

         “ Evvela, daha önce de defaatle söylediğim gibi; “Fethullahçı” şeklindeki ifadelerden tiksinti duyuyorum, “-cı”, “-cu” türü sözlerden hiç hoşlanmıyorum. “Cemaat lideri” gibi yakıştırmalardan küfür işitmiş gibi rahatsız oluyorum. Sadece müşevviki olduğum, eğitim faaliyetlerine gönül vermiş insanları “cemaat” şeklinde değerlendirmenin de yanlış olacağını düşünüyorum. Sevgi, diyalog, hoşgörü, barış ve karşılıklı anlayış esaslarına dayanıp eğitim seferberliğine çıkan samimî insanların faaliyetlerini “Gönüllüler Hareketi” şeklinde ifadelendirmenin doğru olacağını zannediyorum.”

 

       Fethullah Gülen, “Sohbet-i Canan” kitabının 125. sayfasında kendi liderliğindeki “Fethullahçılar cemaatinin” her partiye eşit yakınlıkta olduğunu ve kendisinin, cemaatindeki hiçbir ferdi siyasi bir partiye oy atması konusunda yönlendirmediğini,  cemaatinin politik hesaplar için kimse ile didişmeyeceğini şu sözlerle anlatır:

          “Saniyen, fakiri tanıyan insanların, benden ferdin hür iradesiyle vereceği kararları etkileyen siyasî telkinlerde bulunacağımı ve bir başkasına “Oyunu şu partiye vermelisin” demek gibi bir nezaketsizliğin içerisine gireceğimi bekleyeceklerine inanmıyorum…

          Biz bütün partilere “eşit yakınlıkta”yız. Daha önce de ifade ettiğim gibi, “eşit uzaklıkta” demiyorum; “eşit yakınlıkta”yız…

         Herkesi kucaklayanlar, muhabbet fedailiğine soyunanlar, geçici politik çıkarlar için kimseyi dışlamazlar; kimseyi siyasî anlayışına ve partisine mahkûm etmezler… Onlar ne herhangi bir partiyi destekleyip diğerlerini bir kenara iter, ne de bir şartlanmışlık ve ön kabulle herhangi bir partiye karşı cephe alır.”

         “Sohbet-İ Canan” kitabı, Ak Parti iktidarının ilk dönemlerinde 2004 yılında 150 000 adet basılmıştır… O dönemde Ak Parti iktidarını destekleyen Fethullahçı cemaat daha önce de Ecevit’in liderliğindeki DSP’yi desteklemişti…Merak ediyorum 150 000 kişiye açık ve net bir şekilde yalan söyleyen bu paralelci liderin din anlayışında yalan günah değil mi, halkı aldatmak normal mi? Cemaat kurulduğu ilk günden bu güne her zaman politik hesaplar yapmış, siyasi konularda rol oynamış ve karanlık odakların emrinde “hizmet kamuflajı” giymiştir...

       Halkın yüzde ellisinin desteklediği bir partiye aleni bir şekilde savaş açan, her türlü iftirayı atmaktan çekinmeyen, beddualar yağdıran, uydurma ses kasetleri ile halkı aldatmaya çalışan, şantajı meslek haline getiren, en adi mafya çetelerini geride bırakan, televizyon ve gazeteleri ile “yalan mubahtır” ilkesini düstur edinen, “hoşgörü” elbisesine bürünmüş paralelci cemaatin lideri bu sözleri yazmaktan hayâ etmiyor mu?

          Fethullah Gülen, 2002 yılında basılan “Kırık Testi” kitabının 177. sayfasında geldiği hazin sonu şu sözleri ile dile getirir:          

          “Bir ömür boyu milletin ihyası adına çalışıp ardından bir câni gibi yargılanmak da bana çok ağır geliyor. Bu meselenin rahatsızlık veren yönü sadece şahsımla alâkalı da değil. Şahsıma revâ görülen bu muameleden ziyade, bu harekette gönül birliği yapan ve dünyanın değişik yerlerinde hizmet eden insanların zan altında bırakılması çok üzücüdür. Dört kıtaya dağılıp, bir kültür elçisi gibi vazife gören bu insanlar her ne kadar şahıslarına ait her şeyden ferâgat etse, bir istekleri olmasa, herhangi bir beklentiye girmeseler de bu millete düşen bu hareketi götürmeye çalışan insanları desteklemek olmalıydı ve olmalıdır da.”

       Fethullah Gülen dün olduğu gibi bugünde aynı emellerle harekete geçti ve kaybetti… Devleti ele geçirmeyi kendisine hedef belirleyen paralel yapı Anadolu evlatlarının mağduriyetlerinden dershaneler yolu ile faydalanarak onları sinsi emelleri için kullandı… Ülke üzerinde hâkimiyet sağlamak isteyen, bunun için dış güçlerle işbirliği yapan, canavar yapısına “hoşgörü elbisesini” giydirerek halklara şirin görünmeye çalışan bu hareketin geldiği nokta ürkütücüdür…

         Milletin ihyası için çalıştığını söyleyen Gülen neden bugünlerde milleti imhadan kaçınmamaktadır? Kendilerine gönüllüler hareketi diye hitap edilmesini isteyen bu yapı acaba kime gönül vermiştir? Halkın adamı olan uzun adam hakkında insaf dışı muhalefet sergileyen bu hareket artık meşruiyetini yitirmiş, gerçek emellerini ortaya koymuştur… Cemaatlerinin menfaati için ülkeyi kaosa ve iç savaşa sürüklemekten korkmayan bu cemaat halk vicdanında bitmiştir…

         Ömrünün ahirinde istenmeyen adam olarak ilan edilen, yargılanması istenilen, kendisi ile alay edilen, itibarı yerlerde sürünen, tüm Müslüman halkların gözünden düşen, nefretle anılan, kendisinden “hocaefendi” sıfatı alınan, ihanetinden dolayı birçok hakarete maruz kalan paralel lider Fethullah Gülen geldiği noktadan memnun mu?

        Saygı ve sevgi ile anılmak varken ne diye kendinizi düşürdünüz Sayın Gülen, değer miydi?

Yorumlar

Image
Cahit Karaalp
13.03.2014 / 13:10

selim bey benim ne mal olduğumu herkesin bildiğini yazmışsınız...bu cümle muammadır biraz açarsanız sevinirim..bakın ben adımı ve soyadımı yazıyorum emailimi yazıyorum...eğer dürüstsen sen de adını soyadını yazda bilelim...bakalım beni ne kadar biliyorsun...yada o herkes dediğin senin ne mal olduğunu ne kadar biliyor olmaz mı? dürüstlük adına(!)

Image
Cahit Karaalp
13.03.2014 / 12:04

selim isimli yorumcuya cevabımdır: Ben kimim neyim her şeyimle ortadayım... haklının yanındayım... hakkın tarafındayım...ama haklı olan cemaat değil ak parti..hırsız olan ak parti değil cemaatiniz..yıllardır sömürdünüz, halkın parasını din adıyla çalıdınız...artık sizin ne MAL olduğunuzu bu halk anladı... Korkma biz dünya ve ahirette hesabını veremeyeceğimiz hiç bir sözü etmeyiz... kimseden ne korkumuz var ne de beklentimiz... hakkınn sesini halka ulaştırmaktır derdimiz..sen, siz cemaatiniz gidin dürüstlük edebiyatını başka yerde yapın hatta yapmayın...hala yüz bulup yazıyorsunuz ya ona yanıyorum...iftira yalan dolan hile vs her türlü fitnenin merkezi haline gelen cemaatin artık savunulacak bir tarafı yok...halkın içinde temiz saf cemaat mensuplarının ki içlerinde değer verdiğim hocalarımda var- artık hakkı görsünler...fethullah gülen ve ekibinden bu halka bir fayda beklemeyin...hükümeti takdir ediyorum ve kınayıcıların kınamasından çekinmiyorum... YAZDIKLARIM SİZİN CEMAATÇİ OLMAMANIZ İÇİN YETER ŞEYLERDİR..YİNEDE BATIL TARAFTA KALACAKSANIZ SİZ BİLİRSİNİZ...SAF CEMAAT MENSUPLARINA DÜŞEN TEVBE ETMEKTİR...

Image
MURAT
12.03.2014 / 15:02

isteğimiz zaaten zulme sessiz kalmaman yapılan yolsuzlukları hırsılıkları görmen.

Image
Hacı
12.03.2014 / 11:33

Haşhaşiler, olanların farkına varamayanlardır. Çalsa da çırpsa da izindeyiz diyenler gerçek haşhaşi olmuyorlar mıdır? Körü körüne birilerinin peşine takılanlar olmuyorlar mı?

Image
mustafa
12.03.2014 / 00:01

... bilinmelidir ki bir mü'min bir mü'mine iftira atmamalı, haset etmemeli...

Image
KİBE STORE
11.03.2014 / 23:05

Yaw Cahit bey, anladık alanın tefsir... doktora da yapıyorsun...iki günde bir yazı yazıyon...büyük adamsın... Cevap vermeye bile değmez diyorsun ama ...

Image
selim
11.03.2014 / 13:07

yahu senin ne mal olduğunu herkes biliyor cemaat hakkında yalan yanlış iftiralarda bulunuyorsun bir de müslüman geçiniyorsun müslümana iftita yakışırmı sen yolsuzluktan hırsızlıktan konuşmıyorsun diline dolamişsın cemaati sen acaca AK parti adamımısın hırsızı kolluyorsun tabi hırsız sizin hırsısınız sen hakkı mı savunuyorsun hırsızımı <br>birileri yarın senin hakkında yalan yanlış yazarsa hoşuna gidermi akşam başını yastığa koyarken adaletli düşün yarın mehşerde bunun hesabını veremezsin iftira attığın insanlar senden hesap sorar haklının yanında mısın yoksa hırsızın mı ona cevap ver

Image
cahit karaalp
11.03.2014 / 11:27

sana ne cevap yazsam bilmem ki... boş bir kafadan çıkan loş sözler... cevap vermeye bile değmez... benim yazılarımı mamoste adlı siteden okuyabilirsin yüzün üzerinde yazım var...nerdeyse her iki günde bir yazı yayınladım.. benim alanım tefsir...bu alanda doktora yapıyorum..ama bu haşhaşi hareket tehlikeli olduğunu gösterince onlar hakkında yazmaya başladım.tefsir yazılarıma ara verdim..kitaplarını okumak suç olmasa gerek..akademisyen bir insan inandırıcı olmak için dipnot gösterir... ülkemin başında haşhaşi tehlikesi varken benim başka konularda yazmam israftır... kaldıki benim fethullah gülen üzerine yazdığım bir kitap çalışmam var basmadım...zaman zaman güncelleyerek ordan yayınlıyorum... sizin aklınız ve kalbiniz yapılan zulümlere seyirci kalmayı istiyorsa buyrun devam edin ben seyirci kalmam kalamam...

Image
DÜTTÜRÜ DÜNYA
11.03.2014 / 02:14

Murat adındaki zatın tespiti müthiş.16 Aralığa kadar haşhaş mı içtiler ki 17 aralıktan itibaren akılları başlarına geldi. Bu arada cahit sen bir provokatör müsün. Başka işi gücün yok mu? Şurada çamur atıp iftira halkalarına her gün yeni birisini eklerken israf ettiğin zaman, hiç iddia ettiğin müslümanlıkla bağdaşıyor mu? Bu arada maşaallah bu hareketin başındakinin kitaplarını bıkmadan usanmadan karıştırıyorsun ama sanırım kafan da karışık. ne yazacağını bilemiyorsun bu yüzden bu kitaplardan malzeme arıyorsun...(Daha yazardım ama yazdıklarımı yayınlamaktan korkuyorlar sanırım)

Image
MURAT
10.03.2014 / 14:23

bu cemaat bir günde nasıl bu kadar kötü hale geldi 16 aralıkta melektiler 17 aralıkta şeytan oldular.nasıl farketmemişssiniz ne kadar safmışssınız yazık size.yargıya alırrken istihbaratı teslim ederken milli eğitimi verirken dersanelere öğrenci gönderme yarışındayken zaaman gaztesini övünçle iftiharla taşırken her kurumda her masada olmazsaa olmaz durumdayken hoca efendiyken iyiydi(benim için o zamanda iyi değildi şimdide ama bizim öküzümüz ortak değildi )

Yorum Yaz