tatlidede

Ceyhun Atuf Kansu kimdir? Ceyhun Atuf Kansu kitapları ve sözleri

Şair,Doktor Ceyhun Atuf Kansu hayatı araştırılıyor. Peki Ceyhun Atuf Kansu kimdir? Ceyhun Atuf Kansu aslen nerelidir? Ceyhun Atuf Kansu ne zaman, nerede doğdu? Ceyhun Atuf Kansu hayatta mı? İşte Ceyhun Atuf Kansu hayatı... Ceyhun Atuf Kansu yaşıyor mu? Ceyhun Atuf Kansu ne zaman, nerede öldü?
  • 25.01.2023 06:00
Ceyhun Atuf Kansu kimdir? Ceyhun Atuf Kansu kitapları ve sözleri
Şair,Doktor Ceyhun Atuf Kansu edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Ceyhun Atuf Kansu hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Ceyhun Atuf Kansu hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Ceyhun Atuf Kansu hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 7 Aralık 1919

Doğum Yeri: Bostancı

Ölüm Tarihi: 17 Mart 1978

Ölüm Yeri: Ankara

Ceyhun Atuf Kansu kimdir?

7 Aralık 1919 günü Bostancı'da dünyaya geldi. Babası, uzun yıllar Erzurum milletvekili olarak mecliste görev alan siyasetçi ve eğitimci Nafi Atuf Kansu, annesi eğitimci Müfdale Hanım'dır. Küçük yaşta annesini kaybetti. Babasıyla birlikte 1921'de Ankara'ya gitti. 1938 yılında Ankara Gazi Lisesi'ni bitirdi. İlk şiirini okul dergisinde yayımladı. 1938 - 1944 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tıp öğrenimi gördü. Tıp öğrenimi sırasında doğa, çocuk, yurt sevgisini işlediği ilk şiir kitaplarını yayımladı (Bir Çocuk Bahçesi'nde, Bağbozumu Sofrası). Bu okuldan mezun olduktan sonra Ankara Numune Hastanesi’nde çocuk hastalıkları alanıyla ilgilendi. Bir yandan da Altındağ mahallesi'nde açtığı bir poliklinikte gecekondu mahallesi çocuklarına sağlık hizmeti götürmeye çalıştı. Çocuklar Gemisi adlı kitabını yayımladı. Kendi isteğiyle gittiği Tokat - Turhal'da 11 yıl çalıştı. Bir yandan Turhal Şeker Fabrikası'nın çocuk doktoru olarak çalışırken, diğer yandan şiir kitapları yayımlamayı sürdürdü (Yanık Hava, Haziran Defteri ve Yurdumdan). 1959 yılından itibaren Ankara'da Ankara Şeker Fabrikası ile Şeker Şirketi Genel Müdürlüğü 'nde doktorluğu sürdürdü. Bu dönemde Ankara Radyosu'nda yaptığı Kurtuluş Savaşı, Mustafa Kemal ve dil konuları üzerine konuşmalarıyla tanındı. Bağımsızlık Gülü kitabıyla 1965-1966 Yeditepe Şiir Armağanı'nı, Sakarya Meydan Savaşı kitabıyla 1970-1971 Behçet Kemal Çağlar Ödülü'nü aldı. Etimesgut Şeker Fabrikası'nda çocuk doktorluğu görevinde iken kalp yetmezliği sonucu yaşamını yitirdi. 17 Mart 1978 günü Ankara'da toprağa verildi

İlk şiiri lise öğrencisiyken arkadaşlarıyla birlikte çıkardığı Filiz adlı okul dergisinde 1938'de yayımlandı. Ardından şiirleri İnkılapçı Gençlik, Ülkü, Yücel, Millet, İstanbul gibi dergilerde yer buldu. Olgunlaşmış bir şiirle kuşağının önde gelen temsilcileri arasında yerini aldı. Bu dönemdeki şiirlerinde toplumsal sorunlara ağırlık verdi. Halk dilinden, halk söyleyişlerinden geniş biçimde yararlanarak, halkın özlemlerini, sevinçlerini, acılarını ve yaşama savaşımını coşkulu bir söyleyişle dile getirdi. Şiirlerinin kaynağını hoşgörü, insanlık sevgisi, ulusal bağımsızlık ve doğa oluşturdu. "Çocuk" dergisinde masalları, Vakit ve Ulus gazeteleri ile Varlık ve Seçilmiş Hikayeler dergilerinde öyküleri de yayınlandı. 1986'dan başlayarak adına bir şiir ödülü kondu.

Ceyhun Atuf Kansu Kitapları - Eserleri

  • Balım Kız Dalım Oğul
  • Tonguç'un Kitapları
  • Bağımsızlık Gülü
  • Bağımsızlık Gülü - Buğday Kadın Gül Ve Gökyüzü
  • Köy Öğretmenine Mektuplar
  • Güneş Salkımı
  • Atatürk ve Kurtuluş Savaşı
  • Atatürkçü Olmak
  • Sakarya Meydan Savaşı
  • Bağımsızlık Devrimcisi
  • Halk Albümü
  • Bir Kasabadan Resimler
  • Kardeş Sofrası
  • Ceyhun Atuf Kansu Tüm Şiirleri - 2
  • Devrimcinin Takvimi
  • Sevgi Elması
  • Cumhuriyet Ağacı Ya Bağımsızlık Ya Ölüm
  • Kemalizmi Anlamak
  • Kurtuluş Uyanış Direniş
  • Baba Yağmur Bitti
  • Atatürk Devriminin Temeli Ya Bağımsızlık Ya Ölüm
  • Söylevi Okurken
  • Halk Önderi Atatürk
  • Cumhuriyet Bayrağı Altında
  • Ceyhun Atuf Kansu Tüm Şiirleri - 1

Ceyhun Atuf Kansu Alıntıları - Sözleri

  • "Egemenlik ulusundur." (Halk Önderi Atatürk)
  • Toprak insana veren, insandan alan ve insanı alan bir gelişmeler, değişmeler evrenidir. (Köy Öğretmenine Mektuplar)
  • Düşünce özgürlüğü yolunu açan, demokrasinin yolunu da açar. (Kemalizmi Anlamak)
  • Bir ulus ki, uygarlıkta çağının üzerine çıkar, çağını aşar, o ulus tam bağımsız olur. Bir ulus etkilenmekten kurtulup, etkiler hale, etkileyici hale gelirse, dünya ortasında tam bağımsızlaşır. (Kemalizmi Anlamak)
  • Çiçeklerden, otlardan, yağmurdan dokusunlar Yüreğim bahar kilimi... (Ceyhun Atuf Kansu Tüm Şiirleri - 1)
  • Şef değildir Atatürk, yaşantısında sevmemiştir bu sözü, ölümünden sonra "Ebedi Şef" demişlerdir ona. Ben bir halk adamıyım diyen insan sevmez, sevemez böyle ünleri, sanları. O halk önderi Atatürk'tür. (Cumhuriyet Bayrağı Altında)
  • Oturarak ders dinlenilen okulda karakter eğitilemez. (Tonguç'un Kitapları)
  • alvarez de bu şarkılarda büyüyordu küçük dünyası santimlerle santimlerle koca dünyayı kuşatmıştı (Halk Albümü)
  • (...)Eyleminin adı sert ve güzeldir, yürünmesi güç, ama insanlığın en yüce tepesine çıkan: Tam bağımsızlık. Atatürk ve Eylem Kasım, 1963 (Bağımsızlık Devrimcisi)
  • O sıralar Sakarya Savaşının en kanlı günleri. ... Ankara Erkek Lisesi Kayseriye taşınıyor. Kan köpük Kızılırmak geçilince, Keskin'e dönen yolun oralarda, Kaman'a doğru bir iğdebeli vardır. ... Birden silahlar patlıyor. Eşkıyalar, öğrencilerin alayını çeviriyorlar. #kitapşuuru (Cumhuriyet Bayrağı Altında)
  • Ne kadar zengin ve gönençli olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık karşısında uşak durumunda kalmaktan kendini kurtaramaz. (Atatürk ve Kurtuluş Savaşı)
  • Anadolu İmecesi İlk buyruğum şu olacak: "Durgun yaşayışından halk Uyanmalı, birden bire kalkmalı Bir köprüdür bu savaş: Ölümle hayat arasında Geçemezsek yok bilin Evlerinizi, köylerinizi, çarşılarınızı Mutluluk, nisan ekimi, alışveriş Sevişmek buğday yatağı gecelerde Yok çalışmak ekeneklerde insanca, Ve bilin ulusça adımız yok." İlk buyruğum şu olacak: "Neyiniz varsa ortaya koymak Ben; ilk önce canımı koyuyorum Yaşamaya borcum Ve üflüyorum vatandaşlık alevini Zor yanan ilk önce Yüzyıllar söndürmüşse El birliğiyle yakılacak. Ve başlayan vatandaş savaşıdır Dağı delip düze çıkaracağım sizi Verirseniz, mallarınızdan, canlarınızdan Kurtarıp yurt sevginizi !" Veriyoruz Paşam, ben Nevşehir köylerinden Gelme bir çarığım, giysin beni piyade O giydikçe ısınır toprak, ayaklarım üşümez Al benim son çarığımı. Ben Mucur'lu bir çorabım beni kızlar ördü Dut ağaçları altında, kırmızı dut yiyerek Kırmızıdır nakışı ! Arasına bahçelerden bir gül koydum Giysin beni topçu neferi Kış gelende ayakları donmasın Güllerine kuytu bahçelerimizin Aman paşam bir şey olmasın, Çıkardım gömleğimi veriyorum Kılıç çalsın giyende süvariler Yaz sıcağında ağustos güneşinin ellerinden Terlerini alsın. Biz küçük dükkancıları kasabaların Tezgahlarımızda yünlü, tiftik, pamuklu Patiskalar gıcır gıcır ak Hepsi buyruğunda olacak. Aksaray'dan ben semerci İbrahim Kolanlar ve yem torbaları Bir de ışıl ışıl nallar benden Ben yaşlıyım... artık ata binemem: Donatarak şahbaz atı Ben olayım önde giden Yirmi bir yaş mızrağında Süvari alayının. Biz Niğde ovasının buğdayları Biz, esintili arpa tarlası Sungurlu'da Biz, Havza değirmenlerinin unu Biz, Çankırı'nın bulguru Biz nohut, biz mercimek Bekliyoruz karavanaya girecek Yaralı ellerinde bir tahta kaşık Siperlerde askerler yiyecek. Şekerimiz bir topak, veriyoruz Yemeyiveririz. Tuzumuz bir tutam, veriyoruz, Tuz ekmeyiz, aşımıza. Bir avuç pirincimiz, veriyoruz Saklamıştık düğüne Davarların sütüne, Yaylayı katan yağ Çorbalarımızda az, Veriyoruz, veriyoruz: Asker çorbasız olmaz Zor bulduk gazımız az Geceleri o dağlık tepelik haritalara Lambasız bakılmaz. Veriyoruz gaz yağını . Ve yoksul gecelerin mumlarını Dikiyoruz istasyonlara Askerler geçip gidecek trenlerde Demiryolları ışıksız olmaz. Tüfekler, filintalar, mavzerler Baba yadigarı tabanca işte hepsi ortada Üst üste atıyoruz Bir mermidir bu toprak kavgasında Boşaltmayı düşünürdük Namlusundan çekip aldık Veriyoruz ordumuza. Biz Amasya çarşısının demircileri Biz Kastamonu'lu yaşlı hızarcılar Dökümcüler sanatı babadan öğrenmiş Biz çeliği düzleyenler, tesviyeci Kılıçlara su verenler Tanrı aşkına Gülle döken toplara dağ başlarında Biz dikenler tüfeklerin kayışını Bizler Geyveli üç kardeş, saraçlar Bizler Bursalı arahacı esnafı, Tekerleri mavi otla boyayanlar Koşu tuttu mu arabalar Orhan Gazi yollarında Kız seyrine dalar gibi keyfedenler. Biz ustalar, biz kalfalar, biz çıraklar Hepimiz hazırız paşam selam olsun Erzurum çarşısı, Kayseri çarşısı, Maraş çarşısı Çekiç seslerinden inler karşısı Başlar demiri, köseleyi eğitmeye ellerimiz Biz biliriz yaşamanın kadrini insanca Var olmayı vatanca dokumayı biliriz: Namuslu ellerimizle... (Sakarya Meydan Savaşı)
  • İnanıyor, derinden inanıyorum. Okutmalı dağda taşı, dalda kuşu. Umutlarımın ta içinden: Okullar, halk okulları Temellerinde eşit, güzel Hem ışığı çocuklarımızın hem gölgesi Umutlarımın ta içinden geçiyor. (Bağımsızlık Gülü)
  • Koklayana bir yurttur, verilesi değil; insan bir sevdi mi, Anadolu anadır, kardaştır, yardır hiç ayrılası değil! (Balım Kız Dalım Oğul)
  • "Düşün, düşün ki anne ben daha çok küçüğüm, Ilık ellerimden tut, beraber götür beni, Oyuncakçıda büyük mavi bir gemi gördüm, İşlenmiş, dalgaların köpüğüyle yelkeni..." (Bağımsızlık Gülü - Buğday Kadın Gül Ve Gökyüzü)
  • gözlerinin kilidini ver bana, kapayayım dünyayı üzerimize, bak, sana bir anahtarım, aç kendini, aşktır gelen, gizleme. (Ceyhun Atuf Kansu Tüm Şiirleri - 1)
  • "En büyük ozanımız Tevfik Fikret'tir." (Halk Önderi Atatürk)
  • "Saygıdeğer çiftçiler sizler hepimizin babasısınız, hepimizin efendisisiniz." (Halk Önderi Atatürk)
  • Atatürk sarayı yıktı, halkı yüceltti. Konuşmalarında hep, efendiler, arkadaşlar, vatandaşlar, yurttaşlar diye seslenir halkına, hep böyle ünler halka. (Halk Önderi Atatürk)
  • Mustafa Kemal kurmay subay olarak, Tevfik Fikret’in okuyucusu ve âşığıdır.(...) Atatürk ve Eylem Kasım, 1963 (Bağımsızlık Devrimcisi)

Yorum Yaz